Gelibolu ilçesine bağlı Karainebeyli köyünde Arıkan'a ait küçükbaş ve büyükbaş hayvan çiftliğinin çalışanları dün iş yerlerine geldiklerinde bir süredir haber alamadıkları Nazmi Arıkan ve şoförü Şerif Eker'in cesetlerini bulmuştu. Arıkan ve Eker'in bıçaklanarak öldürüldükleri belirlenmişti.
Olayla ilgili Tokatspor Kulübü Başkanı Ufuk Akçekaya gözaltına alındı.
Aslen Elazığlı olan öğretmen Ufuk Akçekaya geçtiğimiz yıllarda basında öğrenci, öğretmen ve veliler mağdur ettiği iddiası ile yer almıştı. Beykent Okulları, Nazmi Arıkan Özel Eğitim Kursu, Final Özel Eğitim Kursu gibi okulların temsilciliğini alan Ufuk Akçekaya öğretmenlerin maaşlarını ödememesi ile gündeme gelmişti. Pandemi döneminde Üsküdar Nazmi Arıkan Fen Bilimleri kurumunun eğitim-öğretime devam etmemesine rağmen ödedikleri ücreti geri alamadıklarını belirten veliler Akçekaya'yı Üsküdar İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne şikâyet etti.
yılında Tokat'a giden Ufuk Akçekaya, Tokatspor’un başına geçti. Akçekaya burada da özel bir okulun temsilciliğini aldı. Akçekaya'nın okulun öğretmenlerine maaşlarını ödememesi o dönem yerel basına yansıdı.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, yılında yaptığı türbe ziyareti sırasında elleri arkadan bağlı bir şekilde yürüdüğü sırada görüntülenmiş ve CİMER’e şikâyet edildiği ortaya çıkmıştı. O dönem Akçekaya, sosyal medyadan yaptığı açıklamada İmamoğlu'nu kendisinin CİMER'e şikâyet ettiğini açıklamıştı. Ancak Cumhurbaşkanlığı İletişim Dairesi Başkanlığı Halkla İlişkiler Dairesi Başkanı Evren Başar, “Bu kişinin CİMER kayıtlarında böylesi bir başvurusu söz konusu değildir” açıklaması yaparak Akçekaya'yı yalanlamıştı.
Dönem AKP Kayseri Milletvekiliği yapan seafoodplus.info Gündeş, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Akçekaya’nın babasına ait 2 katlı işyerini kiraladığını ancak kira ödemediğini belirtmişti. Gündeş, Akçekaya hakkında şu iddialarda bulunmuştu:
“Ekrem İmamoğlu'nu şikayet eden Ufuk Akçekaya, Final dersanesi açmak için babamın 2 katlı dükkanını kiralamış. Babama bin TL kira borcu takmış. Geçen yaz haberim oldu. Bana Tayyip Beyle fotosunu göndererek oturmaya devam edeceğini söyledi. Derhal icraya verip haciz yaptırdım. Üstünde tek kuruşu veya malı çıkmadı. Sonradan öğrendim ki başka illerde de okul açarak öğretmenlere maaşlarını vermemiş. Velilere paralarını iade etmemiş. Alacağımızı da alamadık. Tam bir cezasızlık var. Ekrem İmamoğlu'na elleri arkasında yürüyor diye soruşturma açacağınıza. Piyasaya böyle seri şekilde borç takan adamları cezalandırın. Babam tabii Kabataş Mezunu, Münih Teknik Üniversitesi’nde okumuş naif bir İstanbul beyefendisi olduğu için iş bu raddeye gelmiş. Benim haberim olunca derhal attım adamı icra yoluyla!”
Nazmi ArıkanUfuk AkçekayaGelibolu
Güncelleme Tarihi:
Doğan ZELOVA / GELİBOLU (anakkale), (DHA)
LinkedinFlipboardE-postaLinki KopyalaYazı Tipi
Fen Bilimleri Eğitim Kurumları kurucusu evli ve 2 çocuk babası Nazmi Arıkan, şoförü Şerif Eker ile bayram tatili için Gelibolu'nun Karainebeyli köyünde küçük ve büyükbaş hayvan yetiştiriciliği yapılan çiftliğine geldi. Çiftlik çalışanları, 13 Temmuz Çarşamba günü öğle saatlerine kadar Arıkan ve Eker'i göremeyince şüphelendi. Telefonla da ulaşılamayınca kontrol için çiftlik evine giren çalışanlar, Arıkan ile Eker'in kanlar içerisinde buldu. İhbarla çiftliğe jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık ekipleri, Arıkan ve Eker'in çok sayıda bıçak darbesiyle öldürüldüğünü belirledi.
SOSYAL MEDYA HESABINDAN PAYLAŞIM YAPMIŞ
Bayram süresince çiftlik evinde kalan Nazmi Arıkan ile şoförü Şerif Eker'in cesetlerinin, evin yemek yenilen salon kısmında bulunduğu öğrenildi. Arıkan'ın salı gecesi son olarak çiftlikte görev yapan veteriner ile saat 'e kadar birlikte olduğu, gece yarısı da bir yakınıyla telefon görüşmesi gerçekleştirdiği tespit edildi. Gece yarısından sonra ise Arıkan ve şoförüne ulaşılamadığı ortaya çıktı. Jandarma Suç Araştırma Timi'nin (JASAT) titiz çalışması ile çifte cinayetin şüphelisinin Tokatspor Kulüp Başkanı Ufuk Akçekaya olduğu belirlendi.
İstanbul'da yakalanan Akçekaya, gözaltına alındı. Akçekaya'nın gözaltına alınmadan önce sosyal medya hesabından canlı yayın açarak, Nazmi Arıkan ile aralarında geçen yıl yaşanan olayları anlattığı tespit edildi.
OLAYDAN 1 GÜN ÖNCE GELMİŞ
Ekipler, Akçekaya'nın 11 Temmuz Pazartesi günü İstanbul'dan otobüsle Gelibolu ilçesine geldiğini, burada bir gece konakladıktan sonra minibüsle Eceabat ilçesine geçtiği, olay günü de Eceabat'tan taksiyle Gelibolu ilçesine bağlı Karainebeyli köyündeki Nazmi Arıkan'a ait çiftliğe gittiğini belirledi. Öte yandan teslim alınan cenazeler, 15 Temuz'da İstanbul'a gönderildi. Nazmi Arıkan, Zincirlikuyu Mezarlığı'nda; Şerif Eker ise Mahmut Şevket Paşa Mezarlığı'nda toprağa verildi.
ÇİFTLİK EVİ ÇEVRESİNDE KEŞİF YAPMIŞ
Bu arada Gelibolu İlçe Jandarma Komutanlığı'ndaki sorgusunun ardından, 3 gün önce çiftliğe götürülüp, yer göstermesi yaptırılan Akçekaya, hakkındaki suçlamaları kabul etmedi.
Gelibolu ilçesine getirilerek sorguya alınan Ufuk Akçekaya, cinayeti kabul etmese de ekipler kendisinin çiftlik evine geldiğini belirledi. Jandarma ekipleri, Ufuk Akçekaya'nın ilk olarak 11 Temmuz günü İstanbul Etiler'deki evinden Çanakkale'nin Gelibolu ilçesine otobüs ile geldiğini, buradan da taksiyle köye giderek, çiftlik evinin çevresinde keşif yapıp İstanbul'a geri döndüğünü tespit etti.
Akçekaya'nın bir gün sonra 12 Temmuz'da yine otobüs ile İstanbul'dan Gelibolu ilçesine, buradan minibüs ile Eceabat ilçesine geçtiği, ardından da taksiyle saat sıralarında Karainabeyli köyüne ulaştığı belirlendi. İddiaya göre, köye giden asfalt yol üzerinde taksiden inen Akçekaya'nın ayçiçeği tarlası ve çalılıklar arasından çiftlik evine yaklaştı, 3 saat boyunca Arıkan'ın çiftlik evi gözetledi. Saat sıralarında Nazmi Arıkan'ın evinden veteriner ile şoförü Şerif Eker'in ayrıldığını gören Akçekaya, evin arka kapısından içeriye girdi.
ÇİFTLİK EVİNİ KUNDAKLAMA GİRİŞİMİNDE BULUNMUŞ
Katil zanlısı, saat sıralarında kendisini köye bırakan taksi şoförünü arayıp, alınmasını istedi. Çiftlik evini de burada bulduğu kimyasal malzemeler ile yakarak kundaklama girişiminde bulundu. Ayçiçeği tarlasından asfalt yola giderken de suç aleti bıçağı araziye sakladı. Jandarma özel ekipleri, 4 gün boyunca 5 dönüm arazide metal dedektörü ve dedektör köpekle birlikte arama yaptı ve üzerinde kan izleri de olan suç aleti bıçağı buldu. Jandarma özel timi, Akçekaya'nın Karainebeyli köyüne geldiğindeki ve cinayetin ardından İstanbul'a döndüğündeki kıyafetinin de farklı olduğu tespit edildi.
Tokatspor Kulübü Başkanı Ufuk Akçekaya, Çanakkale'nin Gelibolu ilçesine bağlı Karainebeyli Köyü'nde önceki gece çiftliğinde öldürülen Fen Bilimleri Eğitim Kurumları kurucusu Nazmi Arıkan ve şoförü Şerif Eker'in cinayeti soruşturması çerçevesinde gözaltına alındı.
DHA'nın haberine göre, cinayet suçlarını kabul etmeyen Akçekaya'nın yapılan teknik incelemelerin ardından olay günü İstanbul'dan Arıkan'ın çiftlik evine geldiği tespit edildi.
Nazmi Arıkan ve Şerif Eker'in cinayet zanlısı olarak JASAT ekiplerinin İstanbul'da yakalayarak gözaltına aldığı Tokatspor Kulp Başkanı Ufuk Akçekaya'nın, gözaltına alınmadan önce sosyal medya hesabından canlı yayın açarak, olaya ilişkin açıklamalarda bulunduğu ortaya çıktı.
Akçekaya'nın canlı yayında, Nazmi Arıkan ile aralarında geçen yıl yaşanan olayları anlatması dikkat çekti.
Ufuk Akçekaya 6 gün önce sosyal medyadan yaptığı bir başka paylaşımda ise, Nazmi Arıkan Fen Bilimleri Eğitim Kurumları olarak kendisiyle yapılan lisans anlaşmasının iptal edildiğine dair yazı ile birlikte şu paylaşımı yapmıştı:
"Sevgili dostlar hakkımda kurumlarımla ilgili mesnetsiz haberlerin sebebini tekrar belgeleriyle açıklamak istiyorum. 3 yıl önce bugün işlettiğim Nazmi Arıkan Fen Bilimleri Eğitim Kurumlarım (8 şube) dersler başlamasına 1 ay kala ( öğrenci) tam 3 yıl önce bugün 7 Temmuz tarihinde internet sitesinde ekteki şekilde ilan etmiştir.
"Bu duyuruyu şubelerimi/ismimi yayınlayıp/kitap yayın vermeyerek binlerce insanı mağdur etmiş/kayıt sildirme furyası başlatmıştır. 10 yıllık anlaşmamızı sebep göstermeden/haber vermeden bozmuş tüm düzenimizi alt üst etmiştir.
"Eğitim sektöründe Kayıtlarımızı 12 Ocak Tarihinde yaptığımız bursluluk sınavıyla aldığımız bir sistemde 1 ay kala böyle bir hareket iyi niyetten uzak tamamen bir kumpastır. Binlerce öğrencinin bu durumu sebebiyle planlı bir şekilde şahsımı/şirketlerimi zora sokmuşlardır.
"Öğretmenlerle anlaşmalar Haziran 'da yapılmış/bina kiraları/SGK vergi hepsi alınan kayıtlarda kullanılıp ödenmişken derslerin başlamasına az bir zaman kala bu hal ticari olarak tüm sistemimi zora sokmuştur.
" Yılında 10 yıllığına anlaşmış ve bozulmaması adına iki eski şirketi de (Tutkum Fen Bilimleri Lmt ve Beylikdüzü Fen Bilimleri Lmt) devir almışımdır. Bu anlaşma kesinlikle bozulmayacak diye sözleşmişizdir. Anlaşma Bozulursa ilk yılımın cirosu kadar dövize çevirerek ( Eğitim dönemi cirom $) bana ödeme sözü vermişlerdir.
"Sonuç olarak bunu uygulamamışlardır.3 yıldır büyük zorluklar içinde götürdüğümüz sistem artık tamamıyla tıkanmıştır. Ticari ve İtibari suikast yapılmıştır. Takdir Kamuoyunundur. Ufuk Akçekaya /8 Şube Kurucusu."
Gelibolu İlçe Jandarma Komutanlığı'ndaki sorgusu devam eden Ufuk Akçekaya'nın cinayet suçlamalarını reddettiği belirtti.
Jandarma ekiplerin, başarılı teknik çalışmaları sonucunda Ufuk Akçekaya'nın cinayet günü İstanbul'dan otobüsle Gelibolu'ya geldiği oradan da ticari taksi ile ilçeye bağlı Karainebeyli Köyü'ndeki Nazmi Arıkan'ın çiftliğine geldiği tespit edildi.
Hürriyet, eğitimci Nazmi Arıkan ile şoförünü öldürmekle suçlanan Ufuk Akçekaya’nın ifadesine ulaştı. Akçekaya’nın film senaryosu gibi ifadesi, savcının üç sorusuyla zora girdi.
AYLIK GELİRİM 5 BİN TL
* Dul ve iki çocukluyum. Kimya öğretmenliğinden mezun oldum. Eğitimci ve iş insanıyım. Aylık gelirim 5 bin lira. Nazmi Arıkan’la yılında tanıştık. Arıkan’dan 5 milyon dolar, Beykent Kolejleri’nden de 8 milyon bin dolar alacağım var. Çiftliğe 13 Kasım günü de gitmiş ve paramı istemiştim. Nazmi Arıkan bana sadece 2 milyon lira vereceğini söyledi, ben de kabul etmedim. Çıkarken kişi otomobilin kaputuna vurarak beni durdurmak istedi ama ben hızla devam edip durmadım.
‘GİT PARANI AL’ DEDİLER
* Bayramın ikinci günü Fahrettin Ceylan beni aradı. Nazmi Arıkan’ın 10 milyon dolar vermek için beni çiftlikte beklediğini söyledi. Otobüsle Gelibolu’ya, oradan da taksiyle köye gittim. Geceydi. Daha önce yaşadıklarımı düşünerek hiç taksiden inmeden Gelibolu’ya döndüm ve otobüsle İstanbul’a geçtim. Ertesi gün Fahrettin Ceylan bir kez daha aradı. Neden çiftliğe gitmediğimi sordu. ‘Korkacak bir şey yok. Biz hallettik. Herkes nemalanacak’ dedi. İstanbul Otogarı’ndan ’da otobüse bindim. İnternetten Eceabat’ta taksici numarası buldum. Eceabat’ta indiğimde taksici beni bekliyordu. Çiftliğe doğru yola çıktık. Saat sıralarıydı. Oraya gittiğimde asfalttan çiftliğe dönülen toprak yol ayrımında ineceğimi söyledim. Taksiden indiğimde saat sıralarıydı.
ÇORAPLA YÜRÜDÜM
* Taksici gittikten sonra, toprağa basmak için ayakkabılarımı çıkarttım. Elektrik direğinin yanından araziye girdim. Havanın kararması için bir ağacın dibinde dakika kadar bekledim. Hava kararınca bu kez eve daha yakın bir ağacın altında, ayışığının düşmediği bir alanda bekledim. Ne kadar beklediğimi tam bilmiyorum. Kolumda saat yoktu, telefonumu da kapatmıştım. Evden kişinin koyu renkli bir araçla ayrıldığını gördüm. Sonra eve girmeye karar verdim.
‘UFUK YARDIM ET’ DEDİ
* Evin arka balkonuna tırmanıp içeri baktım. Nazmi Arıkan yerde sırtüstü kanlar içinde yatıyordu. Kavga olur diye yanımda getirdiğim yumruk kısmı sert eldivenlerimi giydim. İçeri girdiğimde Nazmi Arıkan bana ‘Ufuk yardım et’ diye seslendi. Nazmi Arıkan’ın gövdesinin sol kısmına saplı duran bıçağı çıkartıp yastıkla tampon yaptım. Şerif Eker de yüzüstü yatıyordu. Nefes alamadığını düşünerek sırt üstü yatırdım. Odada gaz kokusu vardı ve evraklar yakılmıştı. Fırının gaz düğmelerini çevirdim ve kapağını kapattım. Evin ortasında yanan ateşi söndürmek için dolaptaki bir sıvıyı aldım. Ateşin üzerine döktüm ama üzerinde rakı yazdığını fark edince bıraktım.
BİRİ ÇEKİM YAPIYORDU
* Bu sırada evin sağ tarafındaki odalardan birinde yüzü maskeli, siyah giyimli biri elindeki telefonla çekim yapıyordu. Mutfağa yakın yerdeki masanın üzerinde duran susturucu takılı silahla ateş ettim. İkinci kez ateşlemek isterken silah tutukluk yaptı. Ateş ettiğim kişi benim içeri girdiğim balkondan aşağı inip kaçtı. Peşinden gittim ama yakalayamadım. Sonra yine eve girdim. Koltukta oturarak birisi gelir diye bekledim. Tabancadaki tüm kurşunları boşaltıp sonra yeniden doldurdum. 20 dakika bekledim ama kimse gelmedi. Elimdeki silahı ayçiçek tarlasına attım. Sonra yine eve girdim. Nazmi Arıkan’ın arabasının anahtarlarını bulamadım. Çiftlikten çıkıp taksiciyi aradım. dakika sonra geldi. Gelibolu’dan otobüse binip İstanbul’a geldim. İstanbul’a gelince Fahrettin Ceylan bir kez daha aradı. Neden bana kumpas kurduklarını sordum. ‘Nazmi ile seni de dolaylı yoldan hallettik’ dedi.
SAVCI SORDU O ANLATTI
Ufuk Akçekaya ile Cumhuriyet Savcısı arasında soru cevap şeklindeki ifadede ise şu detaylar kayıt altına alındı:
* Savcı: Kumpas kurulacağını düşündüyseniz bunu açığa çıkartmak için hazırlık yaptınız mı? Neden tanıklık ettiğiniz olayları ihbar etmediniz ya da karakola gidip anlatmadınız?
* Ufuk Akçekaya: Kumpas olabileceğini açığa çıkartmak için herhangi bir kayıt, fotoğraf vs almayı düşünmedim. Savunma aleti olarak da yanımda eldivenler dışında herhangi bir alet almadım. Nazmi’nin yerde yattığını gördükten sonra içerideki kişilerin belki bana da zarar verebileceğini düşündüm ancak buna rağmen belki de Nazmi’ye yardım ederim düşüncesiyle insanlık namına içeriye girdim. Kendime göre tanınmış bir kişi olduğum için de karakola gitmek yerine Instagram yayını yaptım.
* Savcı: Takside İzmir’e gittikleri yönünde konuştuğunuz kişi kimdi?
* Ufuk Akçekaya: Taksicinin niye gelip gittiğimi sorgulamasının önüne geçmek için rol yaptım. Kimseyle konuşmadım.
* Savcı: Yanınızda çanta yok, araç yok. Nazmi Arıkan’dan alacağınız 10 milyon doları nasıl taşıyacaktınız? Tahsilat için anlaşma sağlandıysa neden arazide bekleyip eve balkondan girdiniz?
* Ufuk Akçekaya: Ödemenin çek, soğuk cüzdan ya da banka hesabıyla yapılacağını düşünüyordum. Beni daha önce bıçaklattığı için eve bu şekilde girmeyi düşündüm.
* Savcı: Olay yerinde bulunan üzerinde Taner Mahan yazan kanlı bıçağın aynısından 10 adet evinizde bulunmuş. Taner Mahan isminde tanıdığınız biri var mı?
* Ufuk Akçekaya: O kişi Fahrettin Ceylan’ın finansçı arkadaşıdır. Hediyelik olarak yaptırmıştık, sahiplerine teslim edemeyince evime getirdim. Olay yerine bu bıçak ne şekilde geldi bilmiyorum. Bu ayrıntı eylemi Fahrettin Ceylan ve ekibinin yaptığının kanıtıdır.