ukrayna rusya savaş sebebi / Rusya neden Ukrayna'da ilerleyemiyor?

Ukrayna Rusya Savaş Sebebi

ukrayna rusya savaş sebebi

Rusya Ukrayna savaşı nedeni ne, nasıl başladı? Rusya Ukrayna savaşı son durum…

Rusya Ukrayna arasındaki “soğuk” ilişki yakın tarihte ilk kez yılında savaşın eşiğine geldi. Rusya'nın Mart ’te Kırım’ı ilhak etmesiyle yükselen tansiyon, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Ukrayna'da yer alan Luhansk ve Donetsk Halk Cumhuriyetlerini bağımsız devletler olarak tanıdığını açıklamasıyla doruğa çıktı. Rusya ile Ukrayna arasında savaş 24 Şubat tarihinde sabaha karşı yerel saatle ’de Donbas’a askeri harekatla başladı.

Yayınlanma:

Rusya Ukrayna savaşı nedeni ne, nasıl başladı? Rusya Ukrayna savaşı son durum…

Uzun yıllar Sovyetler Birliği bünyesinde yer alan bir cumhuriyet olan Ukrayna, yılında bağımsızlığını ilan etti ancak buna rağmen Ukrayna'yı Rusya yanlısı hükümetler yönetti. Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy birlikte Ukrayna’nın yüzünü batıya dönmesi, Putin tarafından hoş karşılanmadı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Donbas’ta Rusya yanlısı Donetsk ve Lugansk’ın bağımsızlığını tanımasıyla beraber tüm dünyanın gözü bu bölgeye döndü.

RUSYA UKRAYNA SAVAŞI SEBEBİ NEDİR, NASIL BAŞLADI?

Rusya ile Ukrayna arasında yaşanan gerilimlerin tarihçesi aslında Orta Çağa'a kadar gidiyor. Kriz dolu ancak ortak geçmiş nedeniyle Putin iki ülkeyi sık sık “tek halk” olarak nitelendiriyor.

yılında Sovyet Birliği ardından Rusya, Ukrayna ve Belarus Bağımsız Devletler Topluluğu'nu kurdu. Rusya'nın bu birlik ile amacı hem nufüzunu devam ettirmek hem de ucuz doğal gaz arzı yoluyla ülkeleri yeniden kendisine bağlayabilmekti. Fakat Belarus, Moskova ile yakın bir ittifak kurarken, Ukrayna yönünü giderek Batı'ya doğru çevirdi.

İki ülke arasında “soğuk” ilişki yılında kritik eşiğe geldi. Ukrayna'da yaşanan otorite boşluğundan yararlanan Rusya Mart 'te Kırım'ı ilhak etti. Ukrayna'nın doğusundaki, Rusya sınırındaki Donetsk'te de Rusya'dan destek alan Rus yanlısı ayrılıkçılarla Ukrayna ordusu arasında da çatışmalar yaşandı. Konumu Avrupa ile Rusya arasında olan Ukrayna'da yaşayan vatandaşlar da Rus ve Batı yanlıları olarak kutuplara bölündü.

PUTİN, DONETSK VE LUHANSK’I TANIDI

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, barış görüşmelerini fiilen sona erdirerek, Ukrayna’nın doğusundaki Donetsk ve Luhansk’ın “bağımsız ülkeler olarak tanınma” talebini kabul ettiklerini açıkladı.

Donetsk ve Luhansk’ta Rusya destekli isyancılar, yılından beri Ukrayna birlikleriyle savaşıyordu.

Putin, iki bölgeye de barış gücü göndermeye karar verdi.

Moskova resmi olarak Donetsk ve Lugansk’ın bağımsızlığını bugüne kadar tanımamıştı. Rusya yönetimi, bölgedeki ayrılıkçıları Ukrayna’ya karşı elini güçlendirmek amacıyla destekliyordu.

Aynı zamanda Donbas birçok Rus için tarihsel açıdan Kırım kadar önemli önemli bir yer olarak görülmüyor.

Moskova aynı zamanda Ukrayna’yı NATO’yla arasında bir tampon bölge olarak görüyor. Rus yetkililer, son krizde sık sık Ukrayna’nın NATO’ya katılımına karşı çıkarak NATO’nun Doğu Avrupa’daki genişlemesinin durdurulmasını talep ediyor.

Rusya daha önce Gürcistan’dan tek taraflı bağımsızlık ilan eden Abhazya ve Güney Osetya’nın bağımsızlığını tanımıştı. Rusya, Donbas’ta da ayrılıkçıların bağımsızlığını tanıyarak Gürcistan’da olduğu gibi Ukrayna’nın doğusunda da uzun vadeli bir askeri varlığa sahip olabilir.

RUSYA UKRAYNA SAVAŞINDA SON GERİLİM

Rusya’nın Ukrayna sınırlarına asker yığmaya başlaması, Batılı ülkelerin “Rusya Ukrayna’yı işgal edecek” iddiasına yol açtı. Rusya bu iddiayı reddetse de NATO’nun Doğu Avrupa’daki genişleme faaliyetleri durmazsa askeri seçeneği değerlendireceğini açıkladı.

NATO’nun Ukrayna krizi nedeniyle bölgeye asker ve silah sevkiyatını yoğunlaştırması bölgede tansiyonu hızla tırmandırdı. Krizin çözümüne ilişkin diplomatik çabalarda da somut bir ilerleme sağlanamadı.

Ukrayna’nın doğusunda son günlerde çatışmaların yeniden yükselişe geçmesi de krizi iyice derinleştirdi. Ölümlere yol açan karşılıklı top atışları sürerken Ukrayna hükümeti ve Donbas’taki Rus ayrılıkçılar birbirlerini ateşkesi ihlal etmekle suçladı.

24 Şubat ’de Rusya, sabaha karşı yerel saatle 'de Donbas'a askeri harekat için düğmeye bastı. Sabaha karşı ulusa sesleniş konuşması yapan Putin, Ukrayna'ya operasyon düzenlendiğini duyurdu.

Konuşmasında bunun bir işgal olmadığını fakat “özel askeri operasyon” olduğunu dile getiren Putin, Ukrayna'dan kaynaklı olduğunu ifade ettiği tehditler karşısında Rusya'nın kendisini savunacağını ifade etti.

Rusya Devlet Başkanı Putin konuşmasında, “Ukrayna ile Rusya'nın çatışması kaçınılmaz, burada sorulması gereken soru ne zaman olacağıdır. NATO'nun genişlemesi ve Ukrayna topraklarını kullanması kabul edilemez. Rusya ordusunun operasyonunun amacı insanları korumaktır. Şartlar, Rusya'yı harekete geçmeye zorladı” ifadesini kullandı.

RUSYA UKRAYNA SAVAŞINDA SON DURUM NE?

Rusya ile Ukrayna arasındaki savaştan en çok etkilenen sivilleri kurtarmak için çalışmalar devam ederken Rusya Savunma Bakanlığı, Kiev ile birlikte dört büyük kentte insani koridor açıldığını duyurdu.

Cherhihiv, Sumy, Harkov ve Mariupol kentlerinde de benzer koridorların açıldığı belirtildi.

Yetkililer bir süre silahların kullanılmayacağını da duyurdu.

“BAŞARISIZ OLDUK AMA KİMSE PUTİN’E SÖYLEMİYOR”

'te Kırım'ı ilhak ettikten sonra Ukrayna'nın doğusundaki Moskova yanlısı ayrılıkçı grupları destekleyen Rusya'nın başlattığı savaşta 13 gün geride kaldı.

Rusya farklı noktalardan birçok kent ve kasabaya saldırırken, Ukrayna'nın direnişi ve uluslararası kamuoyunun yaptırım ve baskısı ile birlikte yeni raporlar da ortaya çıkmaya başladı. İngiliz medyası, Rus istihbarat birimi FSB'nin hazırladığı bir raporda Rusya'nın savaşta büyük bir başarısızlık örneği gösterdiğinin belirtildiğini aktardı.

“KİMSE CESARET EDEMİYOR”

Daily Star gazetesinde yer alan haberde Sovyetler Birliği'nin önde gelen kurumlarından KGB'nin modern hali olan FSB'den yetkili ve casusların hazırladığı raporda, “Savaşın çoktan kaybedildiği” belirtildi.

Fakat bu bilgiyi kimsenin Putin'e söylemeye cesaret edemediği de belirtilirken, konuyla ilgili bir açıklama yapan Rus bir yetkili bu durumu Nazi Almanyası'nda yaşananlara benzetti.

“RAPORU ZAFER KAZANMIŞIZ GİBİ YAZMALIYIZ”

FSB'nin raporunda Rusların zayiatının 10 bine ulaşmış olabileceği kaydedilirken, Rusya Savunma Bakanlığı'nın resmi verilerine göre şu ana kadar asker yaşamını yitirdi. Fakat konuyla ilgili bir açıklama yapan bir yetkili “Birçok birlikle temas kesildiği için hükümetten kimse tam rakamı bilmiyor” yorumunu yaptı. Yetkili, “Raporu ve analizi sanki Rusya zafer kazanmış gibi yazmalısınız. Aksi takdirde sizin yaptığınız iyi iş sorgulanır” dedi.

İngiliz medyasında yer alan raporda, FSB savaştaki başarısızlığın faturasını Moskova yönetimine kesti. Raporda, “İşgalin başarısız olmasının sebebi önceden bir bilgi verilmemesi ve batının yaptırımlarına karşı hazırlıksız olunması” denildi.

“KADİROV DA DURUMDAN RAHATSIZ” İDDİASI

Raporda ayrıca Haziran'a kadar savaşın bitmesi gerektiği kaydedilirken aksi takdirde ekonominin çökeceği uyarısı da yapıldı. Öte yandan Putin'in müttefiki olan Ramazan Kadirov'un da Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy'i öldürmek için gönderdiği suikast timinin de imha edilmesinden rahatsız olduğu kaydedildi.

Raporda, “Eğer Zelenskiy suikasta uğrasa bile Rusya'nın Ukrayna'yı işgal etmesi için binden fazla askere ihtiyacı var ve buna tedarik ve lojistik personeli dahil değil” denildi.

ÜST DÜZEY KOMUTAN ÖLDÜRÜLDÜ İDDİASI

Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş 13'üncü gününe girerken, Ukrayna istihbaratı, Rus lider Vladimir Putin'in canını sıkacak bir açıklama yaptı. Açıklamada Rusya'nın 41'inci Tam Teçhizatlı Ordusu'nun tümgenerali Vitali Gerasimov'un öldürüldüğü belirtildi.

Gerasimov'un Harkov'da yaşanan çatışmada öldüğü belirtilirken, “Tümgeneral Gerasimov ve üst düzey askerler Ukrayna'nın doğusundaki Harkov'da öldürüldü” denildi. Araştırmacı gazetecilik ajansı Bellingcat de Rus kaynaklarına dayandırarak Gerasimov'un ölümünü doğruladı. İkinci Çeçen Savaşı'nda da görev alan Gerasimov, Rusya'nın Suriye'deki operasyonunu ve 'te Kırım'ın ilhak edilmesinde de rol almıştı.

Mart ayının başında aynı birlikte görev alan tümgeneral Andrei Sukhovetsky de öldürülmüştü.

RUSYA’DAN BİYOLOJİK SİLAH İDDİASI

Rusya'nın dün ABD fonlarıyla Ukrayna’nın bazı kentlerinde yasaklı biyolojik ve kimyasal laboratuvarlar kurulduğunu iddia etmesinin ardından Rusya Silahlı Kuvvetleri Radyolojik, Kimyasal ve Biyolojik Koruma Birliği Şefi İgor Kirillov söz konusu laboratuvarlar hakkında basın toplantısı düzenledi.

“ORTADAN KALDIRMAYA ÇALIŞTILAR”

Kirillov, laboratuvarların varlığına dair belgeleri incelediklerini aktararak, belgelere göre Ukrayna tarafının 24 Şubat’ta teşhir olmamak adına bu laboratuvarları ve belgeleri ortadan kaldırmaya çalıştığını söyledi.

“TUTANAKLAR MEVCUT”

Kirillov, “24 Şubat'tan itibaren laboratuvarlardaki biyolojik çalışmaların tümüyle imha edilmesi talimatı verildiğini doğrulayan imha tutanakları mevcut. İmha tutanaklarının analizi, Lviv'deki biyoloji laboratuvarda veba, şarbon ve bruselloz patojenleri, Harkov ve Poltava'daki laboratuvarlarda ise difteri, salmonelloz ve dizanteri patojenleri ile çalışmalar yapıldığını gösteriyor. Pentagon'daki yetkililer, bu koleksiyonların Rus uzmanların eline geçmesi halinde Ukrayna ve ABD'nin Biyolojik Silahlar Sözleşmesi’ni ihlal ettiğinin, özellikle de sentetik biyoloji metotları kullanılarak mikroorganizmaların patojenik özelliklerinin güçlendirilmesine yönelik çalışmalar yapıldığının doğrulanacağını anlıyor” dedi.

“İMHA EDİLDİĞİNİ GÖSTERİYOR”

Kimyasal ve biyolojik laboratuvarların Ukrayna dışına çıkarıldığını savunan Kirillov, “ABD'nin askeri-biyolojik programının devam ettirilmesi için gerekli tüm araç ve malzemelerin halihazırda Ukrayna dışına çıkarıldığı bilgisi var. Ayrıca bu merkezlerin imhası ile ilgili önemli detaylar var. Yapılan imhalarda kullanılan yöntem söz konusu biyolojik çalışmaların geri dönüşü olmayan şekilde imha edildiğini gösteriyor” ifadelerini kullandı.

“ÇOCUKLARDA HASTALIK GÖRÜLDÜĞÜ İDDİASI”

Kirillov ayrıca, ABD’nin bu laboratuvarlar için milyon dolarlık bir fon desteği sağladığını öne sürdü.

Kurulan laboratuvarlar nedeniyle bölgede yaşayan çocuklarda belirli hastalıkların görüldüğünü iddia eden Kirillov, “Ukrayna'da ABD'nin siparişi üzerine NATO'nun askeri-biyolojik faaliyetlerini yürüten laboratuvarların kızamık vakalarında kat artışa neden olduğunu gösteren raporlar var. Kızamıkçık, difteri ve tüberküloz vaka sayılarında da artış görülüyor. Öte yandan Dünya Sağlık Örgütü’nün Ukrayna’yı çocuk felci salgını riskinin yüksek olduğu ülke ilan ettiğini hatırlatırım” dedi.

RUSYA, 26 ASKERİ TESİSİ İMHA ETTİ

Rusya’nın Ukrayna’ya saldırıları ve kentlerdeki çatışmalar devam ederken, güncel durum ile ilgili Rusya Savunma Bakanlığı Sözcüsü İgor Konaşenkov açıklamalarda bulundu.

Rus birlikleri tarafından bazı yerleşim alanlarında kontrolün sağlandığını söyleyen Konaşenkov, bazı kentlerde insani koridorların oluşturulması için ateşkes rejimi uyguladıklarını belirtti.

“KOŞULLAR OLDUKÇA ZOR”

Konaşenkov, “Bugün, Moskova saatiyle ’dan itibaren sivillerin tahliyesi için ‘ateşkes rejimi’ çerçevesinde operasyonlar tamamen durdu. Dün Mariupol’den kaçmayı başaran sivillere göre milliyetçilerin kontrol altında tuttuğu kentlerde koşullar oldukça zor. İnsanlar bodrumlarda saklanıyor, elektrik ve doğalgaz olmadığı için yemekler sokaklarda yakılan ateşlerde pişiriliyor. Milliyetçiler evlerini terk etmeye çalışan sivillere ateş ediyor. Savaşçılarımız bu milliyetçi grupları dağıtıyor” dedi.

Rus ordusunun operasyonlarının sürdüğünü aktaran Konaşenkov, “Rus Havacılık ve Uzay Kuvvetleri’ne ait bombardıman ve saldırı uçakları 26 askeri tesisi imha etti. Bunların arasında 2 komuta merkezi, 1 radar istasyonu, 5 mühimmat deposu ve silah ve askeri teçhizatın toplandığı 11 alan var” dedi.

ZELENSKİY’DEN SERT İFADE: HEPSİNİ BULACAĞIZ

Ukrayna lideri Zelenskiy, bir ulusa sesleniş konuşması yaparak vatandaşlarından güçlü olmasını isterken Rus ordularının da Ukrayna'da işlediği suçlardan dolayı cezalandırılacağını söyledi.

Zelenskiy, “Bugün Affetme Pazarı. Fakat biz binlerce kurbanı unutmayacağız. Binlerce acı çekeni unutmayacağız. Ve Tanrı da unutmayacak. Bugün değil. Yarın değil. Asla. Affetmek yerine ve Yargılanma Günü olacak” ifadesini kullandı.

Ukrinform'un aktardığı konuşmada, “Evleri yıkmanızı affetmeyeceğiz. Bugün Okhmatdyt'te hava savunma sistemimizin düşürdüğü füzenizi unutmayacağız. 'den fazla bu tür füze bizi vurdu. Ukrayna'nın her yerini insanlarımızı ve çocuklarımızı vurdu” dedi.

Zelenskiy konuşmasının sonunda ise ,”Şehirlerimizi, insanımızı vuran, topraklarımızı bombalayan ve roket atan her bir p..i bulacağız. Dünyada sizin için hiçbir yer huzurlu olmayacak, mezarlık hariç” ifadesini kullandı.

RUSYA’YA YAPTIRIM YAĞMURU

Ukrayna saldırılarıyla dünyanın büyük bir bölümünü siyasi olarak karşısına alan Rusya’ya bu girişimi pahalıya patladı.

Ülkelere uygulanan küresel ölçekteki yaptırımları izleyen seafoodplus.info adlı internet sitesinin verilerine göre Rusya, saldırıların başlamasının ardından dünyanın en fazla yaptırıma maruz kalan ülkesi haline geldi.

Rusya, 22 Şubat öncesinde 2 bin yaptırımla listede kendine yer bulurken, saldırıların ardından gelen ek 2 bin yaptırımla zirveye oturdu. Toplam 5 bin yaptırımla birinci sıraya yerleşen Rusya'yı 3 bin yaptırımla İran izlerken, Suriye 2 bin , Kuzey Kore ise 2 bin 77 yaptırımla listede yer aldı.

Dünyada en çok yaptırım uygulanan diğer ülkeler arasında yaptırımla Venezuela, yaptırımla Myanmar ve yaptırımla Küba da bulunuyor.

EN FAZLA YAPTIRIM İSVİÇRE'DEN

Öte yandan listeye göre Rusya'ya en sert tepkiyi veren ülke yaptırımla İsviçre oldu. Onu yaptırımla Avrupa Birliği, yaptırımla Fransa, yaptırımla Kanada ve yaptırımla Avustralya izledi. ABD'nin ise Rusya'ya bugüne kadar yaptırım uyguladığı bildirildi. Ayrıca yaptırımların toplamda 2 bin kişi, kuruluş, 6 gemi ve 2 uçağı hedef aldığı belirtildi.

Rusya'nın Ukrayna'daki iki ayrılıkçı bölgenin bağımsızlığını tanıması ve Ukrayna'ya yönelik askeri operasyon başlatmasının ardından Batı dünyasından Moskova'ya sert tepki gelmişti. ABD, NATO ve Avrupa Birliği, Rusya'ya yönelik peş peşe yaptırımları uygulamaya koymuştu.

ABDAbhazyaaskerAvrupaAvrupa BirliğiAvustralyaÇocukinternetMoskovaNATOoperasyonPutinRusyaSağlıksaldırıUkraynaVladimir Putin

Yazarlar: Furkan Efe YILDIRIM &#; Şeyma SEYAN

Editör: Rabia ÖZTÜRK

UKRAYNA &#; RUSYA SAVAŞININ TARİHSEL KÖKENİ VE GÜNÜMÜZ

Ukrayna ve Rusya aynı kökene, dile ve kültüre sahip; Slav ırkından iki farklı millet olarak karşımıza çıkar. İlerleyen dönemlerde Sovyet Rusyası’nın yıkılmasıyla birlikte kendi bağımsızlığını elde eden ülkeler arasında bulunan Ukrayna’yı tarih sahnesinde gözlemleyebiliriz. Rusya ise Sovyetler Birliği topraklarını kendi kontrolünde tutmak ve eski gücüne ulaşmak amacıyla Ukrayna’nın hala kendi toprağı olduğunu savunmaktadır. Günümüzde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin sık sık “tek halk” tan bahsederek bunu gözler önüne sermektedir. Bu iki ülkenin iç içe geçmiş coğrafyası yerel, ulusal ve bölgesel birçok kriz ve gerginliği tetiklemiştir.Kırım’ın işgaliyle derinleşen bu kriz son olarak 24 Şubat tarihinde başlayan bir sıcak savaş olarak karşımıza çıkmaktadır. 

Ukrayna’nın Bölge İçindeki Önemi 

Ukrayna konum olarak  Rusya ve Avrupa arasında stratejik bir bölgede bulunmaktadır. Bu tip sebepler sonucu Ruslar, Ukrayna’yı “geçiş bölgesi”, “stratejik bir bariyer” ve “ Doğu bloğundan Batılı ülkeleri ayıran bir tampon bölge” olarak görmüşlerdir. Ukrayna kelimesinin anlamına bakıldığında; “Ukraina” kelimesi Rusça’da “sınır ülkesi, uç ülkesi” gibi anlamlara gelmektedir. Bu sebepler bir yana Rusya’nın tampon bölgesi olan Ukrayna aynı zamanda Rusya’ nın Batı’ yla  arasında enerji naklettiği bir koridor görevi de görmektedir. Enerji açısından doğalgaz ve petrol gibi yataklarıyla da fakir olan Ukrayna, Rusya’ya bağımlı bir ülkedir. Bundan dolayı Rusya’ nın enerji kaynaklarına sahip olması; Ukrayna’ nın ise geçit konumunda olması sebebiyle iki ülkenin birbirine “karşılıklı bağımlılığı” söz konusudur. 

Ukrayna’nın Tarihi ve Rusya &#; Ukrayna İlişkilerinin Perde Arkası

Ukrayna’nın ve Rusya’nın kökeni incelendiğinde iki milletin de Slav olduğundan, aynı zamanda kültürel ve dilsel açıdan da birbirine benzeyen yapıları olduğundan bahsetmiştik. Tarihte Kırım Hanlığı’nı işgal ettikten sonra Ukrayna’da kendi hakimiyetini kuran Ruslar, Beyaz Ruslar ve Ukraynalıları da içeren ‘Büyük Rus Ulusu’ projelerini gerçekleştirmek üzere adımlar atmışlardır. Bu gelişmeler karşısında Ukrayna’da bulunan seçkinler ise “Rusya’dan bağımsız, kendi tarihi, dili ve kültürü olan bir Ukrayna ulusu kurma” yolunda gelişmeler göstermiştir.  II. Dünya Savaş’ında ise SSCB, Batı Ukrayna’yı işgal etmiş ve tüm Ukraynalılar SSCB çatısı altında birleşmiştir. Savaş boyunca Ukrayna’nın bağımsızlık mücadelesi devam etse de savaşın sonunda Ukrayna yeniden Sovyet işgaline uğramıştır. Belirtilmesi gereken bir diğer durum ise Ukrayna’ nın, Sovyetler Birliği döneminde diğer cumhuriyetlere göre daha ayrıcalıklı bir konumda bulunmasıdır. BM Genel Kurulu’nda SSCB’yi temsil eden üç cumhuriyetten biri (Diğer ikisi Rusya Federasyonu ve Belarus’ tur.) Ukrayna’ydı. Öte yandan Stalin sonrası Sovyet lideri olarak başa gelen Kruschev de Ukraynalı’ dır. Sovyetler Birliği’ nin dağılması kararının görüşüldüğü Mins Zirvesi’ nde Rusya Federasyonu ile Belarus ve Ukrayna liderleri bir araya gelmiştir. Bu olaylar dizisinden sonra Ukrayna kendi içinde ayrılıkçı hareketlerle çalkalanmıştır. Ukrayna 24 Ağustos tarihinde bağımsızlığını ilan etmiş ve bu ilan 1 Aralık tarihindeki halk oylamasında kesinlik kazanmıştır. yılına gelindiğinde  Rusya ve Ukrayna arasında Dostluk ve İş Birliği Anlaşması imzalanmış böylece Ukrayna’nın bağımsız olması hukuki olarak da netleşmiştir.

Ukrayna’nın Siyasal Hayatında Meydana Gelen Gelişmeler

Ukrayna yarı başkanlık sistemiyle yönetilmektedir. Bağımsızlık kazanmasından bu yana devlet, iç karışıklıklarıyla gündeme gelmiş, bu süreçte Kırım’a özerklik verilmiştir. 

‘Turuncu Devrim ve sonrasında meydana gelen gelişmeler’

Turuncu Devrim olarak isimlendirilen olaylar silsilesinin arka planında dönem içindeki otoriter uygulamalar ve oluşan yolsuzluklara halkın gösterdiği tepki yatmaktadır: Ukrayna sınırları içerisinde seçim kargaşasına dayanan, ABD-Rusya arasında çekişmeye sebep olan olaydır. Rusya’nın seçimi tebrik etmesi, Batılı ülkelerin ise seçimi tanımadılarını ilan etmesiyle içinden çıkılmaz bir hale giren Turuncu Devrim boyunca “seçim” sonuçları tartışılıyor olsa da asıl olay Ukrayna’daki “Batı” ve “Rusya” destekçileri arasındaki mücadeledir. Ukrayna burada sadece cumhurbaşkanını seçmemiş, Batı ve Rusya bloğunda bulunmak arasında da bir seçim yapmıştır. Tercihin Batı’dan yana kullanıldığı Turuncu Devrim süreci dış aktörlerce de desteklenmiştir. Bu konuda ABD ve AB’nin önemli paydaşlar olduğu söylenmektedir. Bir diğer açıdan devrimle birlikte görevden uzaklaşan Rusya yanlısı yönetim, Putin yönetimini rahatsız etmiştir. Bu noktada ise Kremlin yönetimi Batı’yı suçlamıştır. (Kremlin yönetimi kendi içinde Turuncu Devrimi; “anti-demokratik”, “iyi hazırlanmış bir plan” olarak nitelendirmiştir.) 

             yılı seçimlerine bakıldığında; küresel ekonomik kriz, doğalgaz krizi ve politik iktidarsızlıklar gibi sorunlar baş gösterdiği için senesinin zorlu geçmesi sebebiyle halkın Yuschenko’yu cezalandırdığı kabul edilir: Batı’ya tepki göstermek amacıyla iktidar değişimine gidilmiştir. 

            Ukrayna’nın içinde bulunduğu kriz dönemi, ekonomik ve siyasi sorunlar, yeni başkan Yanukoviç döneminde de  artarak devam etmiştir. Yeni yönetimin Rus yanlısı politikaları Batı’yı bir yana itme anlayışıyla birleşip halkta bir tepkiye yol açmıştır. Halk ise meydanlarda toplanarak yönetimin değişmesinde önemli rol almıştır. Beklenti, Batı yanlısı bir politikayla beraber AB’ye girme isteğidir. Bu gelişmelerden memnun olmayan Rusya, Kırım’daki Rus azınlığını kullanarak Ukrayna-Rusya arasında bir krizi tetiklemiştir. Kırım Yarımadası’ nı askeri gücüyle işgal eden Rusya, açık olarak egemenlik ihtilalinde bulunmuş, bundan da çekinmemiştir. Bu eylem yalnızca Ukrayna ve Rusya arasında etki yaratmamış aynı zamanda Rusya ile Batı arasında da Soğuk Savaş sonrası dönemde en büyük ve ciddi krizin yaşanmasına neden olmuştur.

            Kırım’ın işgal edilmesinin ardından Kırım Özerk Cumhuriyeti, bölgelerinin geleceği hakkında 16 Mart tarihinde bir referandum yapmıştır. Bu referandumdan çıkan sonuca göre Rusya Federasyonu, Kırım’ın ülkesinin bir parçası olduğunu ilan etmiştir. Bu durum Ukrayna sınırında bulunan Donetsk ve Lugansk bölgelerindeki Rus nüfusunu tetiklemiş böylece bu bölgeler de Ukrayna’dan bağımsızlığını ilan etmişlerdir. Bu durum sonucunda Ukrayna içinde bir iç savaş çıktığı söylenebilir.

Rusya-Ukrayna Arasındaki Anlaşmazlıkların Temel Noktaları

            Moskova, genel olarak bahsettiğimiz tarihsel süreç esanasında Ukrayna’yı daima kendi gölgesi altında görmüş, Ukrayna’nın bağımsızlığını “geçici bir sapma” olarak nitelendirmiştir. Bu bakış açısını tarihten gelen “eski tebaa ve yönetici, sömürge ve metropol, çevre ve merkez” ilişkisiyle bağdaştırabiliriz. Bu açıdan bakıldığında Rusya’nın yıllarında benimsediği Yakın Çevre doktrini ile eski Sovyet Cumhuriyetler Birlikleri’ ni kendi arka bahçesi sıfatıyla adlandırdığı yorumlanır. Rusya BDT (Birleşmiş Devletler Topluluğu) bünyesindeki katılımcılarıyla birlikte ülkelerle askeri ve ekonomik alanlara yönelik anlaşmalar yaparak ülkeleri kendine bağımlı hale getirmeye çalışmış ve bunları da politikalarıyla desteklemiştir. Ukrayna özelinde yaptırımlar da uygulamıştır: Ukrayna’nın AB ile yakınlaşması söz konusu olduğunda, Rus pazarının zarar göreceğini söylemiş ve bu şartlar altında Kiev’e belirli gümrük vergileri uygulanacağının altını çizmiştir. Ukrayna her duruma rağmen NATO başvurusunda bulunmuştur. NATO nezdinde ise Moskova ile arasındaki mesafe daralması gibi sebepler bulunduğunu öne sürmektedir. Rusya, bir diğer yandan sahip olduğu enerji kartını, doğal gaz konusunda “havuç sopa” politikasını, kullanmaya devam etmektedir. Çünkü bu, sadece Ukrayna’yı değil aynı zamanda Ukrayna’nın geçiş güzergahında olduğu Avrupa’yı da yakından etkilemektedir.

Günümüz

            Ukrayna-Rusya Krizi; 24 Şubat tarihinde Rus ordularının Ukrayna’ya girmesiyle başlayan ve  hem bölgesel hem de küresel dengeleri değiştiren sıcak çatışmadır. İçinde bulunulan kriz döneminde ABD ve AB, Rusya’ya karşı ekonomi başta olmak üzere birçok alanda yaptırım uygulamaktadır. Rusya’ nın günümüzde karşılaştığı bu yaptırımlara karşı, geçmişten beri takip ederek incelediğimiz gibi, Batı’ya meydan okuma politikasında herhangi bir değişiklik görülmemektedir. Rusya Silahlı Kuvvetlerinin Soğuk Savaş sonrasında en büyük çaplı askeri harekatına giriştiği söylenebilecektir. Sıcak savaş konusunda düşüncelerimizi, Britanya’nın başbakanı David Lloyd George’un Birinci Dünya Savaşı sırasında yapılan bir röportajdaki sözleriyle aktarmak istiyoruz: “İnsanlar eğer cephede ne olduğunu bilselerdi, savaş hemen yarın sona ererdi. Ama tabii bilmiyorlar, bilemeyecekler&#;” 

KAYNAKÇA:

 Furkan Efe YILDIRIMilsaiühfRabia ÖZTÜRKŞeyma SEYAN

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir