utku anıtı hikayesi / ULUS ZAFER ANITI’NIN YAPIMI

Utku Anıtı Hikayesi

utku anıtı hikayesi

___n
 
Cumhuriyet tarihi yalanlarının en çok kullanılan öğelerinden biri camilerdir. Atatürk&#;ün yaşadığı  zamandan bugüne kadar cami her zaman duygu sömürüsü aracı olmuştur. Yüzyıllardır islama gönülden bağlı olmuş bir milleti en kutsal saydığı değerleriyle kandırmaya çalışmak en hafif deyimle terbiyesizliktir. Dinin en kutsal varlıklarını, insanların günde beş vakit Allaha kulluk etmek için gittiği bir mekanı yıllarca sömürdüler, sömürmeye de devam ediyorlar. Cami yalancıların başlıca klasik yalanları şunlardır :
Atatürk camileri yıktırdı
Atatürk camileri ahır yaptırdı
Tek parti zamanında camilerin kapısına zincir vuruldu
Atatürk ezanı yasakladı, camilerden ezan okunmadı
Her biri diğerinden saçma, temelsiz, tamamen insanların beynınde &#;Cumhuriyet din düşmanıydı !&#;algısı yaratmaya yönelik, tarih açısından hiç bir değeri olmayan ideolojik yalanlardır. Bu yalanları temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp dergilerinde, kitaplarında, makalelerinde yazan zavallıların tarih bilimine hizmet etmek gibi bir amacı yoktur. Amaçları sadece sizleri ideolojilerine hizmet eden askerlere dönüştürmek&#; Bu yalancılara verilen her taviz Cumhuriyetin temeline indirilmiş bir balyoz darbesidir.
Söz konusu Demokrat Parti ve Menderes olunca öve öve yere göğe sığdıramayan, &#;ezanı arapçaya çevirdi&#;diyerek Menderes&#;e adeta evliya payesi verenler Demokrat parti zamanında 1 yıl içinde 57 caminin yıkıldığını bilmezler daha doğrusu bilirler ama görmezden gelirler. Çünkü cami yıkan Menderes imajı amaçlarına ters&#; Varsa yoksa Atatürk ve CEHAPE.
Cumhuriyet ve Atatürk düşmanlığının bayraktarlığını yapan malum &#;tarihçimizin&#;cami konusunda yalanları meşhurdur. Ne zaman başı sıkışsa ortaya mutlaka Atatürk ve camiyle alakalı bir yalan ortaya atıyor.. Edebiyat mezunu olmasının verdiği ilhamla da uydurduğu yalanları çok güzel servis etmesini biliyor. Bu kez cami yalanlarına Afyon zafer anıtını alet etmiş&#; Şaka değil gerçek. Nasıl mı? Gelin beraber okuyalım
&#;Ders kitaplarımızdan aşinası olduğum farklı bir heykeldi o. Kartal gibi açılmış kollarıyla ayağının altına aldığı düşmanı hınçla eziyordu. Zamanla estetik bakış yerini tarihçi bakışına bıraktı ve fark ettim ki, heykeldeki iki erkek figürü de çırılçıplaktı.&#;
Estetik açıdan bakınca sorun yok ama tarihçi bakış açısıyla bakınca çırılçıplak. Yazarımız sayesinde bir şey daha öğrendik. Bir tarihçi herhangi bir tarihi anıta ya da heykele bakarken bakacağı ilk yer heykelin cinsel organı olmalı. Heykelin donu varsa sorun yok, tarihi açıdan değerlendirme kriterimiz heykelin çıplak olup olmaması.. Neyse geçelim
Tören oldukça renkli geçmiş olmalı. Başvekil İsmet İnönü heyecanlı bir konuşma yapmış. Oysa nutuk attığı yerin altında bir cami can çekişmekteydi. Afyon’un merkezindeki bu yapı, Milli Mücadele’nin en acılı günlerinde dertli gönüllere sığınak olmuş, avlusuna topladığı müminlerin ruhlarını düşmana karşı kılıç gibi bilemiş, beş vakit okunan ezanlarla garip sineleri yıkamıştı.
İşte edebiyat diye buna derim. Mükemmel bir duygu sömürüsü, harika bir paragraf ama sadece edebi açıdan. Tarih açısından ise kocaman bir yalan. Bir insan yalan üzerinden ekmek yiyorsa uyduracağı yalan da böyle olmalı. Duygu sömürüsü yapmalı ki inandırıcı olsun, İnandırıcı olmalı ki kazandığı paranın hakkını versin.
Bu kadar yalan yeter&#; Bu adamın yalanlarla dolu yazısından daha fazla alıntı yaparak canınızı sıkmak istemiyorum. Artık gerçekleri yazmaya başlayabiliriz fakat başlamadan önce bir noktaya değinmek istiyorum. Heykele ucube diyen iktidar ile zafer anıtına çıplak diyen kişinin aynı zihniyetin mahsülü olması tesadüf müdür? Hayır. Bu zihniyet için heykeller puttur ve heykellere bakış açıları sadece dış görünüşüdür.  Estetik bakış açıları zerre kadar yok. Heykellere karşı bu kadar olumsuz yaklaşanlar  heykelini yaptıran Abdülaziz için ne düşünüyor çok merak ediyorum. Hani padişahlar evliyaydı ya o açıdan soruyorum. Bu sorudan sonra  zafer anıtıyla ilgili gerçeklere geçebiliriz
Bilindiği gibi Afyon kurtuluş savaşının kazanıldığı yerdir. 30 Ağustos de düşman Afyon&#;da yenilmiş, bağımsızlık yolunda ilk adım burada atılmıştır. Ayrıca Afyon, düşman ordusunun en çok zulüm yaptığı yerlerden biridir. İşte bu iki nedenden dolayı Afyon&#;un tarihi açıdan değeri ayrıdır. Cumhuriyetin ilanından sonra da değerinden bir şey kaybetmemiştir
Atatürk Cumhuriyetin ilanından sonra anıtlara ve heykellere önem vermiştir. Özellikle kurtuluş savaşının manasını anlatan anıtlar dikilmesini istemiştir. Çünkü anıtlar milletlerin tarihinin resmidir, insanlar anıtlara baktıkça geçmişini hatırlar ve anıtların en önemli özelliklerinden biri milli duyguları canlı tutmasıdır.  Bu sebepten dolayı  Atatürk Afyon&#;da kurtuluş savaşının kazanıldığı yerde bir anıt dikilmesini istemiştir. Heykelin yapılması için Avusturyalı heykel traş Heinrich Krippeli köşke çağırmış, heykel için poz vermiştir. Krippel heykel için hazırlık yaptıktan sonra yapım için Almanya&#;ya dönerek çalışmalarına başlamıştır
1
Zafer (Utku) Anıtı Almanyada atölyede yapım aşamasında
Heykelin yapımı yılında tamamlanmış ve bugün bulunduğu alana yerleştirilmek üzere Afyon&#;a getirilmiştir. Heykelin bulunduğu yer Afyon kalesinin etekleridir. Heykel sırtını Afyon Kalesine vermiş yüzü ise şehre dönüktür. Konum itibariyle önemli bir yerde bulunmaktadır.
1
Zafer (Utku) Anıtının Kaidesi
yılında tamamlanan zafer anıtının açılış tarihi 24 Mart dır. Başbakan İsmet İnönü, Bayındır, Maliye, İktisat vekilleri, parti umum katibi Recep Peker ve gazeteciler sabah da trenle Afyona gelmişlerdir.  Heykelin açılışında ilk konuşmayı halk evleri başkanı yapmış, Valinin konuşmasından sonra İsmet İnönü kurdelayı keserek anıtı açmıştır. Tören İnönü&#;nün nutkuyla tamamlanmıştır
1
Utku Anıtının Açılışı
1
Cumhuriyet 25 Mart
Anıt, heykel ve kaide olarak iki bölümden oluşur. Heykel bölümünde çıplak iki erkek figürü yer almaktadır. Ellerini  açmış şekilde ayakta duran ve altında yatan erkeği ezercesine üstüne eğilen Türk milletini, yerde yatan  aciz durumda olan erkek ise düşmanı simgelemektedir. Heykelin cinsel organı li yıllarda &#;ahlaka aykırı&#; görülerek kesilmiştir
Heykelin kaide kısmında birinci yüzünde Atatürk tasvir edilmiştir. İkinci yüzünde Atatürk İnönü ve Fevzi Çakmak bir masa çevresinde savaşın planlarını yaparken tasvir edilmiştir. Üçüncü yüzünde düşmana son darbenin indirilmesi betimlenmiş, dördüncü yüzünde ise elinde bayrak tutan bir asker ile bayrağı öpen kasketli bir erkek kabartması vardır Atatürk 20 Kasım de Afyon&#;u ziyaret ettiğinde anıt için &#;Zaferi en iyi anlatan anıt&#; demiştir
1
Atatürk&#;ün Afyon&#;a gelişi, Utku (Zafer) Anıtını ziyareti. (20 Kasım )
1
Atatürk&#;ün Afyon&#;a gelişi, Utku (Zafer) Anıtını ziyareti. (20 Kasım )
1
Atatürk  Celal Bayar, Şükrü Kaya, Ali Çetinkaya ve Salih Bozok Afyon’da Zafer Anıtı önünde  (20 Kasım )
Şimdi gelelim şu cami meselesine.. Söz konusu cami yılında yapılan Umurbey camii ya da bilinen adıyla Paşa camidir. Kurtuluş savaşı döneminde direnişin yuvalarından biri olan cami işgal zamanında düşman orduları tarafından büyük hasara uğramış adeta bir harabeye dönmüştür. Yani yıkılan cami, cami olmaktan çıkmış, tamiri mümkün olmayacak şekilde hasar görmüş, tamamen harabeye dönüşmüş bir yapıdır
1
İşgal ordularının hasar verdiği Paşa camii
1
Paşa camii
Eee hasarlı olduğu için yıkılmışsa ne olmuş anıt nereye yapıldı diye sorduğunuzu duyar gibiyim. Şimdi de anıtın nereye dikildiğine değinelim. Aslında ayakta bile duramayan bir caminin yıkılmasından sonra heykelin nereye dikildiğinin bir önemi yok fakat yine de heykelin tam olarak nereye dikildiğinden bahsedelim.
Heykelin bulunduğu yer hükümet konağının karşısı, Afyon kalesinin eteklerindedir. Paşa cami ise hükümet konağının çaprazında, Zafer anıtından uzaktadır. Bugün Paşa caminin bulunduğu yerde Afyon İl özel idare müdürlüğü vardır. Daha net anlaşılması için caminin ve zafer anıtının bulunduğu yer aşağıdaki fotoğraftaki gibidir
1
Görüldüğü gibi anıtın yapıldığı yer Paşa caminin yeri değil onun yanındaki boş arazidir.  Fotoğraflara bakılacak olursa anıtın boş arazi üzerinde yapıldığı daha net anlaşılacaktır.
 
1
Utku Anıtı ve Çevre Düzenlemesi
Anıtın bulunduğu yer boş bir arazidir. Bırakın camiyi sağında solunda bir kulübe bile yoktur. Ayrıca yukardaki fotoğrafla onun bir üstündeki fotoğrafı yan yana koyup bakarsanız anıtın yapıldığı boş arazi diye işaret edilen yer ile alttaki fotoğrafın aynı yer olduğunu göreceksiniz. Anıtın yerini biraz daha iyi anlamanız için bir fotoğraf daha paylaşacağım
___n
Bu fotoğrafta da net olarak görüldüğü üzere anıtın yapıldığı yer fotoğrafın  sol tarafındaki boş arazidir. Caminin bulunduğu yerle uzaktan yakından alakası yoktur. Bunu uydu fotoğrafları da çok net göstermektedir
 
1
 
___n
Son olarak şunu soralım. Paşa caminin bulunduğu yerde başka cami var mıdır ? Bunun da cevabı tek kelimeyle EVET. Caminin bulunduğu yerin çevresinde çok cami vardır. İşte o camilerden bazıları
1
Ot Pazarı Camii
1
Yonca altı Camii
1
 Mevlevi (Türbe) Camii
1
Sandıklı Ulu Camii
Ülkenin bağımsızlığını sembol eden heykele &#;çıplak&#; diyen, heykelin yapıldığı yer ile yıkılan caminin bulunduğu yeri bilmeyen adamlara tarihçi denilen bir ülkede tarih her zaman böyle yalan uydurma sahnesi olacaktır. Ayakta durmakta bile zorlanan bir caminin yıkılmasına karşı dini duyguları kabaran bu insanlar neden Menderes&#;in İstanbul&#;da yol çalışması için yıktığı Murat Paşa,  Süheyl Bey, Nusretiye, Oruç gazi ve diğer camiler için tek kelime laf etmezler? Gerçekler siz ne yaparsanız yapın her zaman suratınıza tokat gibi çarpacaktır
 
TIBBIYELİ HİKMET

ULUS ZAFER ANITI’NIN YAPIMI / düş hekimi yalçın ergir

Viyana, Auhofstraße Numaradaki Atölyeden - Ankara, Hakimiyet-i Milliye (Ulus) Meydanı’na

 

(in ENGLISH below:  CONSTRUCTION OF ULUS VICTORY MONUMENT )

 

 

* Ekteki ; Auhofstraße Atölyesi ve Heinrich Krippel görselleri izinsiz kullanılamamaktadır.

Telif sahibi: Viyana’daki Hietzing Müzesi’dir (copyright © County Museum Hietzing). Kendilerine başvurum sonunda; bu makalede yayınlayabilmem için direktör Prof. Mag. Ewald Königstein’den gerekli yazılı izin alınmıştır. Bu makale İngilizce olarak Bezirksmuseum Hietzing Am Platz 2, Vienna, Austria adresine de gönderilmiştir -  Dr. Yalçın Ergir.

 

** senesinde, Zafer Anıtı’nın hazineden para alınmadan, halktan toplanan paralar ve yüzüklerle yapılış öyküsünü kapsamlı olarak yazmıştım: seafoodplus.info

ve bu makale doğrultusunda, Sayın Sinan İpek tarafından 2 bölümlük dokümanter film de çekilmişti:

“HEYKELİN ÖNÜNDE  (1 & 2)”    seafoodplus.info

 

 

BİR ANIT DOĞUYOR

 

Heykeltıraş Heinrich Krippel; 27 Eylül ’de, “heykeller şehri” Viyana/Avusturya’da doğmuştur.

tarihleri arasında (Viyana’daki “Johann Strauß Heykeli”nin de heykeltıraşı olan) Prof. Edmund Hellmer ve Hans Bitterlich’in eğitiminden geçerek, Viyana Güzel Sanatlar Akademisi’nden (Akademie Der Bildenden Künste Wien) heykeltıraş olarak mezun olmuştur.

 

senesinde Viyana, Ober St. Veit’da, Auhofstraße numaradaki iki katlı evi atölye olarak kullanmaya başlamıştır. Ama o sanatçı ruh bir anda kendisini korkunç bir Dünya savaşının tam ortasında topçu olarak bulmuştur. 1. Dünya Savaşı bitince atölyesine - ait olduğu balmumlarına, kalıplarına, bronz dökümlerine geri dönmüştür. Bağımsız bir heykeltıraş olarak Viyana mezarlıklarda anıtlar, Siebenhirten’de mozole, doğal portre büstleri, Mödling Hinterbrühl’da çeşme, Wiener Neustadt’da savaş anıtı yapmıştır.

 

yılından itibaren de o atölyede coşkulu Türkiye için unutulmaz sanat yapıtları ortaya çıkmaya başlamıştır.

 

Bunlardan en önemlisi; Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan hemen sonra, Hakimiyet-i Milliye (eski Taşhan - şimdiki Ulus) Meydanı’na yapılan, atı Sakarya üzerindeki Gazi Mustafa Kemal Atatürk heykeli ile “Zafer Anıtı”dır.

 

 

Türkiye Büyük Millet Meclisi, bu anıtın yapımı için bir yarışma açmış; Ali Fuat (Cebesoy) başkanlığındaki anıt komisyonu, Heinrich Krippel’in projesini birinciliğe layık görmüştür.

 

 

 

Schwechat’daki ağır metal dökümhanesi “Schwermetallgießerei der Vereinigten Wiener Metallwerke AG”de, seneleri arasında Auhofstraße atölyesinde yapılan kalıplara bronz dökülmüştür. Ondan sonra da parça parça Ankara’ya taşınmış ve 24 Kasım ’deki açılış töreniyle kalplerimizdeki yerini de almıştır.

 

 

 

Bu satırları okuduğunuz şu anda da; Atatürk atı Sakarya’nın üzerinde, Ulus Meydanı’ndan ufka bakmaktadır

 

 

Heinrich Krippel’in ülkemizde yaptığı diğer anıtlar:

Sarayburnu Atatürk Anıtı ( başlangıç - 3 Ekim )

Konya Atatürk Anıtı (29 Ekim )

Samsun Onur Anıtı ( başlangıç - 15 Ocak )(Heinrich Krippel Caddesi)

 

Afyon Büyük Utku (Zafer) Anıtı ( başlangıç - 24 Mart )

Ankara (eski) Sümerbank Binası’ndaki Atatürk Anıtı ()

 

Heinrich Krippel; Atatürk’ün de öldüğü ’de Ankara’dan ülkesine dönmüştür. Ardından 2. Dünya Savaşı nedeniyle bir daha Türkiye’ye geri dönememiş ve 5 Nisan ’te Viyana’da vefat etmiştir

 

düş hekimi yalçın ergir   3 şubat    ankara

seafoodplus.info

seafoodplus.info

 

** ** **

 

 

CONSTRUCTION OF ULUS VICTORY MONUMENT / Dr. Yalcin Ergir

From Vienna, Auhofstraße Atelier - to Ankara, Hakimiyet-i Milliye (Ulus) Square

 

 

* The attached; Auhofstraße Atelier and Heinrich Krippel images cannot be used without permission.

The copyright owner is © County Museum Hietzing at Vienna. After my request, Director Prof. Mag. Ewald Königstein has given the permission to use the images in this essay. This essay in English has been sent to Bezirksmuseum Hietzing Am Platz 2, Vienna, Austria address as well - Dr. Yalcin Ergir.

 

** In the year , I had written the story about: “how the Victory Monument was built with the money and rings of the citizens, without getting money from the government” in detail at: seafoodplus.info

By the reference of this essay, Mr. Sinan Ipek had filmed a 2 part documentary:

 “IN FRONT OF THE STATUE (1 & 2)”    seafoodplus.info

 

 

A MONUMENT IS BORN

 

Sculptor Heinrich Krippel; was born in 27 September , in the “city of statues” Vienna/Austria.

Between dates: , he had been educated by Prof. Edmund Hellmer (who is the sculptor of “Johann Strauß Statue in Vienna as well) & by Hans Bitterlich and had graduated as a sculptor from “Akademie Der Bildenden Künste Wien”.

 

In the year ; he began to use the two floored house at Vienna, Ober St. Veit’da, Auhofstraße as an atelier.

But that artist spirit found him in the middle of a horrible world war, as an artilleryman. When the World War I was over; he returned to his atelier - to beeswaxes, molds, bronze castings, which he was belonged to. As an independent sculptor, he had made monuments in Vienna cemeteries mausoleum in Siebenhirten, natural portrait busts, fountain in Mödling Hinterbrühl, war memorial in Wiener Neustadt.

 

By , works of art which are unforgettable for enthusiastic Turkey had begun to appear at that atelier.

 

The most important among them is the Victory Monument, with the statue of Gazi Mustafa Kemal Ataturk on his horse Sakarya, which was constructed at the Hakimiyet-i Milliye (Old Tashan - Ulus) Square right after Republic of Turkey’s foundation.

 

 

Grand National Assembly of Turkey organized a completion for the construction of this monument. The commission for the monument headed by Ali Fuat (Cebesoy) chose the project of Heinrich Krippel worthy for the first prize.

 

 

 

 

At the heavy metal casting foundry “Schweermetallgießerei der Vereinigten Wiener Metallwerke AG” in Schwechat, bronze was casted to the sculpture’s mold, which was made between the years in Auhofstraße atelier. By then, it was moved piece by piece to Ankara and it took its place in our hearts as well, with the opening ceremony at 24 November

 

 

 

 

At the moment, while you are reading these lines; Ataturk is still staring at the horizon on his horse Sakarya, from Ulus Square…

 

 

Other monuments in our country, made by Heinrich Krippel:

İstanbul Sarayburnu Ataturk Monument ( beginning - 3 October )

Konya Ataturk Monument (29 October )

Samsun Honor  Monument ( beginning - 15 January )(Heinrich Krippel Street)

Afyon Great Triumph (Victory) Monument ( beginning - 24 March )

Ankara Ataturk Monument at (old) Sumerbank Building ()

 

In , the year Ataturk died; Heinrich Krippel returned to his country from Ankara. Afterwards, he could not come back to Turkey due to World War II and died in 5 April in Vienna

 

dr. yalçın ergir   3 february    ankara

seafoodplus.info

seafoodplus.info

 

 

Onur Anıtı’nın ilgin&#; &#;yk&#;s&#;

Haberin Devamı

13 yıl Türkiye'de kaldı

Onur Anıtı'na ilişkin Almanya'da yaşayan arşiv araştırmacı Dr. Emir Öngören, Milliyet ile paylaştığı arşiv belgelerine dayanarak şu bilgileri verdi:

"Onur Anıtı'nı yapan Krippel çok önemli bir isim. 27 Eylül 'te Viyana’da dünyaya gelen ve sanat eğitimini Viyana Güzel Sanatlar Akademisi’nde Profesör Hemler atölyesinde tamamlayan Krippel, yılında Atatürk anıtları yaptırılmak için hükûmetin davetlisi olarak Türkiye’ye geliyor. ’e kadar 13 yıl Türkiye’de kalarak Atatürk heykelleri yapan Krippel, bizzat Atatürk tarafından Çankaya Köşkü’nde ağırlanıyor. Krippel, heykel ve anıtların taslaklarını Türkiye’de hazırlarken, heykel kalıpları, sanatçının Viyana’daki atölyesinde üretiliyor. Anıt'ın resmi açılışı 15 Ocak 'de yapılıyor. Krippel, Samsun’daki Onur Anıtı’nın dışında; Bornova Sarı Köşk Atatürk Büstü, Sarayburnu Atatürk Anıtı, Konya Atatürk Anıtı, Ankara Zafer Anıtı, Afyonkarahisar’daki Büyük Utku Anıtı ile Ankara’daki Oturan Atatürk Anıtı'nı da yapan isim."

Haberin Devamı
Onur Anıtı’nın ilginç öyküsü
Onur Anıtı’nın ilginç öyküsü

Milli Mücadele’nin simgesi Onur Anıtı’nın, bronz heykeli 4 metre 75 santimetre ebadında, kesme taş kaplama kaide ise 4 metre 10 santimetre uzunluğunda. Atatürk, mareşal üniforması ile şahlanmış bir at üzerinde, savaş yöneten kumandan olarak resmediliyor.

ANITI YAPAN HEYKELTIRAŞI KRİPPEL:

‘Yaşasın Türkiye yaşasın Gazi’

Açılış gününe ilişkin arşivden yansıyan bilgileri de aktaran Öngören, Krippel’in Atatürk’ü öven konuşmasının detayını şöyle anlatı: “Dönemin Valisi Selim Bey konuşmasının ardından kurdeleyi keserek heykelin açılışını yapıyor. Valinin konuşmasından sonra Samsun gazetesi başyazarı Ethem Veysi Bey, şehir adına Kefeli Muhittin, Milletvekili Zübeyroğlu Fuat Bey, Maarif Müdürü Cemal Gültekin ile Krippel de birer konuşma yapıyorlar. 21 Ocak ’de Milliyet gazetesinde de yayınlanan bu konuşmada Krippel, ‘Gazi, taştan daha sert, çelikten daha bükülmez yüksek ruhunun ateşiyle muazzam eserini meydana getirdi. Onun vatanı kurtarmak azmi memlekette hayatı doğurdu, bütün ruhları seferber ederek gayesi olan istiklâle sevk etti ve muvaffak oldu. Son hedefi, yarattığı eseri muhafazaya ve günden güne takviyeye yorulmak bilmez bir sây ile uğraşmasıdır. Türk milleti, Gazi’nin bronzdan ve taştan daha sağlam, çelikten daha ebedî yarattığı ruhtan ilham alarak teceddüt ve terakkiyi gaye edinmelidir. Yaşasın Türkiye, yaşasın Gazi!’ ifadelerini kullanıyor. Krippel, Çankaya Köşkü’nde onuruna verilen yemekte ise ‘Bugün ben yüksek bir gurur, bir iftihar duygusu hissetmekteyim. Bugün sizin sözlerinizden ve yüzünüzden bu işin iyi yapıldığını anlıyor ve okuyorsam bu benim için en büyük ivaz ve mükâfattır’ diyor. Törene şehirdeki tüm yabancılar, konsoloslar, Samsun halkı ve civar kasabalardan gelen halk da katılıyor. Konuşmaların ardından okullar ve askeri birliklerin geçitleri ile süren Samsun, Atlı Atatürk Anıtı açılış töreni Vilayet Meclis salonundaki kabul töreni ile son buluyor. Anıtın açılışı dolayısıyla Atatürk’e çok sayıda saygı, şükran ifade eden telgraf çekilirken, Atatürk’ü ise cevabi telgrafında, ‘Muhterem Samsun halkının şahsıma karşı besledikleri asil duygularını kıymetli bir tezahürünil bildiren telgrafınızdan pek mütehassis oldum. Teşekkür, muhabbet ve selamlarımın muhterem halka arzını rica ederim’ ifadelerini kullanıyor.”

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir