uçurtma avcısı kısa özet / Uçurtma Avcısı Özeti, Konusu ve Karakterleri - Kitap Diyarı

Uçurtma Avcısı Kısa Özet

uçurtma avcısı kısa özet

Uçurtma Avcısı - Khaled Hosseini Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar:Khaled Hosseini

Çevirmen: Püren Özgören

Orijinal Adı: The Kite Runner

Yayın Evi: Everest Yayınları

İSBN:

Sayfa Sayısı:

Uçurtma Avcısı Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Afgan asıllı Amerikalı Yazar Khaled Hosseini’nin kaleme aldığı Uçurtma Avcısı, yüreklere işleyen hikayesiyle yayımlandığı günden itibaren en çok satan romanlar arasında yer alıyor. yılında İngilizce olarak yayımlanan eser, yazarın hayatından izler taşıyor. Roman, uzun yıllardır siyasi karışıklıklar ve savaşlarla gündeme gelen Afganistan’daki insanlık dramına dikkat çekiyor.

Konusu arkadaşlık üzerine kurulmuş olan Uçurtma Avcısı, insanlığa ait ortak duygularla tüm dünyayı kucaklıyor. Eserinde dostluk bağlarının yanı sıra baba sevgisi, fedakarlık, yalan ve ihanet gibi konuları da ustalıkla işleyen yazar, okurlarını ülkeler ve zamanlar arası bir yolculuğa çıkarıyor. Uçurtma Avcısı, sahip olduğu evrensel tema ve erdem dolu mesajı ile ömür boyu unutulmayacak bir ders niteliği taşıyor.

Uçurtma Avcısı’nda, birlikte büyüyen Emir ve Hasan adlı iki çocuğun hikayesi anlatılıyor. İki çocuk, ait oldukları sınıflar bakımından birbirinden çok farklı şartlarda büyüyor. Emir’in babası, Afganistan’ın varlıklı ve tanınmış kişileri arasında yer alıyor. Hasan’ın babası ise Emir’in babasının yanında hizmetkar olarak çalışıyor.

Hasan Emir’e koşulsuz şartsız bir sevgi ve bağlılık duyarken, Emir onu sürekli aşağılıyor. Bir gün Uçurtma Şenliği’nde Hasan’ın Emir’i mutlu etmek için yaptığı bir fedakarlık, çok kötü bir olayla sonuçlanıyor. Emir ise bu olaya şahit olmasına rağmen müdahale etmek için adım atmıyor. Dahası, Hasan’a karşı düşmanca tavırlarına devam ediyor.

Afganistan’da Sovyet işgalinin başlamasıyla bölgede yaşayan birçok kişi gibi Emir ve babası da ABD’ye göç ediyor. Burada babasıyla birlikte eski hayatından daha yoksul bir halde yaşayan Emir, Hasan’a yaptığı eziyetler yüzünden sürekli vicdan azabı çekiyor. Ve günün birinde Hasan’a dair bir haber alıp apar topar Afganistan’a dönüyor. Emir’in burada öğrendikleri ise hikayenin akışını baştan sona değiştiriyor.

Uçurtma Avcısı Alıntıları - Sözleri

Uçurtma Avcısı İncelemesi - Şahsi Yorumlar

FİKRİN FAHİŞELİĞİ: Yeğenim henüz iki yaşında, adı Muhammed. Parka doğru yol alıyoruz. Ailenin ilk torunudur kendisi. Bir dediği iki edilmiyor haliyle. Parkta oynayan çocuklar görüyoruz. Hallerine bakınca Suriyeli ya da Afgan olduklarını anlıyorum. 3 çocuk kendi aralarında top oynuyorlar. Topları bizim tarafa doğru geliyor. Tam yanımıza gelince Afgan oldukları belli oluyor zaten. Muhammed onlarla top oynamaya başlıyor. Ben hayatımda ilk defa fevkalade bir zevk alarak top oynadığı görüyorum. Gözleri ışıl ışıl parlıyor. Oysa evde kendisi için iki kaleli mini bir halı saha aldık. Neredeyse evin sadece bir odası onun halı sahasına ayrılmış. Fakat bir gün gidip orada oynadığını görmedim. Fakat Afgan çocuklarla son derece mutlu bir şekilde oynuyor. Aradan biraz vakit geçtikten sonra Muhammed’i aldım. O ara elimi cebime attım. 1 lira bozuk para vardı cebimde. Aldım o parayı uzattım çocuğa. Çocuk bana baktı, baktı. Usulca elini uzatıp parayı aldı ve paraya bakmaya başladı. Tuhaf bir davranış sergiliyordu. İzlemeye başladım. Başını kaldırdı bana baktı, gözlerimiz buluştu. Aman Allah’ım… Gördüğüm şeye inanamadım. Gözlerinde daha önce hiç görmediğim inanılmaz bir parıltı, bir sevinç, bir mutluluk… Ben daha önce hayatımda böyle mutlu bir göz görmemiştim. 1 lira dedim lan altı üstü 1 lira… Adaletine sıçayım dünya dedim. Kardeşlerini alıp ilerideki limonatacının yanına gidip bir tane şalgam suyu aldılar 3 kardeş. Şalgamın içinde bir havuç, alıp üçe böldüler onu. Bir bardak şalgamdan teker teker ve yudum yudum içmeye başladılar. Gözlerinde ve yanaklarında akıl almaz bir mutluluk. Öyle oturdum onları izledim. İçimde oluşan his, tarifsiz bir şeydi. Neredeyse hiçbir şey yapmamıştım. Ama bu çocukların bu şekilde mutlu olmasına sebep olmuştum. Yanlarına gittim. En küçüklerinin saçlarını okşadım. Bir kez daha yıkıldım. Sanki bugüne kadar kimse başını okşamamış gibi davrandı. Başını okşamaya muhtaç gibi kedi gibi süzüldü elime doğru. Çıkardım onlara 5 lira daha verdim. Gözlerine baktım. Bir dünya o gözlerde. 5 lira lan altı üstü 5 lira. Adaletine sıçayım dünya… Sonra eve doğru ilerlerken mutluluğum yerini yavaş yavaş hüzne bıraktı. 1 lira lan 1 lira… 1 lira dediğin şeyi yere düşmüş olsa eğilip alıp almakta tereddüt ediyoruz lan… Bir paket sigara parası bile değil. Sonra dönüp bizim yeğene baktım. Kendime baktım. O esnada yanımızdan akülü oyuncak arabasıyla bir çocuk geçti. Muhammed bakmadı bile. Çünkü kendisi akülü arabayı halletmiş. Şimdiler akülü helikopter istiyordu. Sonra o çocuklar ve bir lira geldi aklıma. Dudaklarımda yine aynı söz Adaletine sıçayım dünya… Senin o olmayan adaletine… Aradan bir hafta geçti. Okula gitmeden önce yolumun üstünde bir tezgâhta kaçak sigara satan Afgan Ali’den bir sigara almaya gittim. Baktım o çocuklar meğer bizim sigaracının çocuklarıymış. Sigaramı aldım. Ali, Hüseyin Ağa dedi. Ben gidiyorum. Hakkını helal et. Nereye, dedim. Avrupa’ya, dedi. Nasıl gideceksin, dedim. Denizden Yunanistan’a geçiriyorlar dediler. Oradan yürüyerek Avrupa’ya kadar gideceğiz, dedi. Şansımız dönerse Amerika’ya geçersek kurtuluruz, dedi. Hayırlı olsun, Allah'a emanet ol, dedim. Sonra çocuğa baktım, eline bir lira verip göz kırptım, yine gözlerinde o eşsiz sevinç. Aradan bir ay geçti. Televizyon kanalları haber geçiyordu, denizden Yunanistan’a kaçak olarak geçmeye çalışan göçmenler boğulup ölmüşlerdi. Fotoğraflara baktım. İçler acısı, kadınlar çocuklar… Bir ara bir tanesini bizim Afgan Ali’ye benzettim ama emin olamadım. Neticede muhtemelen onunda akıbeti öyle bir şeydi. İki üç ay daha geçti Kıyıya başka çocuk cesetleri vurdu. İçim acıyarak o resimlere baktım. Adaletine sıçayım dünya dedim. Senin olmayan Adaletine… Halit Hüseyin Uçurtma avcısı kitabında etrafımızda belki binlercesiyle karşılaşacağımız olaylardan sadece bir tanesini anlatmış. Çokta güzel anlatmış. Bize hüznün doruk noktaları yaşatmış. Başarılı ve çok güzel bir yapıt olmuş. Afganistan’tan iki çocuğun hikayesini anlatmış. Kitabı okurken ister istemez düşündüm. Afganistan, Pakistan, Yemen, Suriye, Libya, Irak… Düşünsenize bu ülkelerde ve daha saymadığım kaç tane ülkede Emir var, kaç tane Hasan var Peki neden? Neden bu çocuklar bu dünyanın adaletsizliği ödemek zorunda. Vereceğimiz cevap tektir. Emperyalist Devletler. Peki, Emperyalist Devletler başı kim, Amerika. Peki, Halit Hüseyni kitapta bundan söz etmiş mi? Hayır. Ona göre Amerika kurtarıcı… Afganistan’ın başına ne geldiyse ya Komünistler ya Rusya ya da Taliban yüzünden. Amerika Halit Hüseyni’ye göre bir sevgi pıtırcığı. Rusya’ya karşı Taliban’a silah veren zaten ben. Sonra o Taliban’a operasyon yapacağım diye yıllarca Afganistan’ı işgal edende ben. Irak’ta Saddam’ı büyütüp büyütüp sonra Saddam’ı bahane edip bir buçuk milyon Iraklıyı katleden de ben. Yemen’in bu hale gelmesine sebep zaten ben. Düşünün dünyadaki yüz binlerce çocuğun katili Bay Bush’tan ödül almış yazarımız. Afganistan’daki dramı çok güzel anlattığı için. Peki bir gram aklına gelmedi mi yanındaki kişinin bebek katili olduğu… Halit Hüseyin’in yaptığı şey en hafif tabiri ile düşüncenin namussuzluğu, fikrin fahişeliğidir. Edebiyat, sadece haz almak için yapılan bir sosyal aktivite olsaydı. Edebiyat, sadece güzel cümlelerin kurulduğu bir alan olsaydı. Bugün bu incelemede Halit Hüseyin’i yerden göğe çıkarırdık. Fakat Edebiyat sadece Edebiyat değildir. Edebiyat aynı zamanda namustur, şereftir Edebiyat aynı zamanda… Sevgiyle Kalın… (Muallim Naci)

Hiçbir kitabı okuduktan sonra böylesine kötü hissettiğimi, ağlamaklı olduğumu, sinirlendiğimi, tepkisiz kaldığımı, birine sarılma ihtiyacı duyduğumu, sessiz kalabildiğimi ve aynı zamanda öylece boşluğa bağırma hissine kapıldığımı hatırlamıyorum. Bir arkadaşlık, bu kadar samimi, sıcak ve masum olabilir mi? Evet yazarımız bize bu bahsini ettiğimiz arkadaşlığı mümkün kılıyor. Öyle ki ilerleyen olay örgüsünde keşke bu hissi vermeseydi bile diyorsunuz. Khaled Hosseini bana göre kitabın kendi türünde bir başyapıt ortaya çıkarmış. Khaled, kitabın daha ilk sayfasından son sayfasına dek, olayları ve kişileri öyle güzel organize etmiş ve birbiri ile öylesine güzel ilişkilendirmiş ki bazen burnuma, sayfalardan kâğıt kokusu yerine zekâ kokusu geldiği oluyordu. Kitabın dili gayet yalın ve anlaşılır, bu anlamda kitabı okuyacak olan arkadaşlar edebi bir dil beklentisi içerisine girmemelidir. Tüm bunların yanında yazar kullandığı sade dili ile çok belirgin bir atmosfer oluşturmuş. Kimi zaman bir tankın içerisinde nefes alamadığınızı kimi zaman da çocuklarının karnını doyurabilmek için tek bacağı olmayan bir Afgan’ın diğer bacağı için sizinle pazarlık ettiği yanılgısına düşebiliyorsunuz. Uçurtma Avcısı, biri efendi diğeri hizmetkâr olan iki arkadaşın hikâyesini anlatmaktadır. Kitabın başlarında efendi olan Emir’den nefret edebilirsiniz ve masum, yetenekli, cesaretli aynı zamanda efendisine sadık olan Hasan’a da üzülebilirsiniz. Sonrasında ne hissedeceğinize isterseniz siz okuduktan sonra karar verin. Aslına bakarsanız bu kitap genel anlamda sessizliği ifade ediyor. Emir’in Hasan’a yapılanlar karşısındaki sessizliği, Hasan’ın kendisine yapılanlar karşısındaki sessizliği, Afganistan’dan Amerika’ya kaçan arabanın içerisindekilerin Rus Askerlere karşı sessizliği, yetimhanede çocuklara yapılanlar karşısında müdürün sessizliği, stadyumda kadına yapılanları izleyen seyircilerin sessizliği ve biz… Kitabı okurken ki sessizliğimiz… Emir ve Hasan arasındaki diyaloglar, arkadaşlığa ve dostluğa yeni bir bakış açısı getirmektedir. Hayatım boyunca unutamayacağım o diyalog, Emir, “Benim için gerçekten yerdeki pisliği bile yer misin?” diye soruyor ve “Tabii ki yerim Emir Ağa ama asıl sen benden böyle bir şey yapmamı ister misin?” Cevabını alıyor ve bunun gibi onlarca diyalog. Herkesin hayatında pişmanlıkları vardır. Bazılarımızın pişmanlıklarının kitapta olduğu gibi geri dönüşü yoktur. Dostoyevski’nin Suç ve Ceza kitabında işlediği pişmanlık, Tolstoy’un Diriliş kitabında işlediği pişmanlık benim için çok değerlidir ve yerleri ayrıdır. İnanın burada işlenen pişmanlık başka, burada yüreğinize dokunan hatta acıtan bir şeyler var ve bir yazar Dostoyevski ile karşılaştırılıyorsa tüm samimiyetimle yazıyorum, o yazar mutlaka okunmalıdır! Acaba, yeniden iyi biri olmak mümkün mü? (Anıl)

Kitabın Yazarı Khaled Hosseini Kimdir?

Şu anda ABD vatandaşıdır. İlk romanı Uçurtma Avcısı,  yılında yayımlanmış olup pek çok ülkede en çok satanlar listesine girmiştir. İkinci romanı Bin Muhteşem Güneş 22 Mayıs  tarihinde satılmaya başlanmıştır.

Hüseyni, Kabil doğumlu olup Alevilik mezhebine mensup bir yazardır. Babası Afganistan Dış İşleri Bakanlığında çalışmıştır. yılında baba Hüseyni, Afganistan Elçiliğindeki görevi dolayısıyla ailesiyle birlikte Tahran, İran'a yerleşmiştir. yılında Hüseyni ailesi, Halit'in erkek kardeşinin doğacak olması sebebiyle Kabil'e geri dönmüştür. Ailenin Afganistan'a dönmesinin ardından birkaç ay sonra da 40 yıllık Afgan lider Zahir şah kuzeni Davut Han tarafından düşürülmüştür.

yılında Hüseyni'nin babası Paris'te kendine bir iş bulmuştur ve bütün ailesini bu şehre taşımıştır. Hüseyni Ailesi'nin Kabil yerine Paris'i tercih etmesinin sebebi, Afganistan'ın o dönemlerde içinde bulunduğu komünist baskıdır. Bu sebepten dolayı, Hüseyniler yılında ABD'den siyasi sığınma hakkı kazanmış ve San Jose, Kaliforniya'ya yerleşmişlerdir. Uçurtma Avcısı kitabında bu göç dolu yaşamına değinmiştir.

Hüseyni, yılında Independence High School Lisesi'ni bitirdikten sonra Santa Clara Üniversitesi Biyoloji bölümüne kabul olmuştur. yılında mezun olan Hüseyni, ertesi sene Kaliforniya Üniversitesi Tıp bölümüne girmiştir. yılında cerrah olan Hüseyni, dahili cerrahideki ihtisasını yılında Los Angeles'taki Cedars-Sinai Medical Center'da tamamlamıştır. Hüseyni doktorluk mesleğine ilk kitabı Uçurtma Avcısı'nı yazdıktan bir buçuk yıl sonraya kadar () devam etmiştir.

Hüseyni şu anda Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'nda iyi niyet elçisi olarak mültecilere yardım etmektedir. Hüseyni, Kuzey Kaliforniya'da İran asıllı Amerikan eşi Roya ve iki çocuğuyla hayata devam etmektedir.

Khaled Hosseini Kitapları - Eserleri

  • Uçurtma Avcısı
  • Bin Muhteşem Güneş
  • Ve Dağlar Yankılandı
  • Dəniz Duası

Khaled Hosseini Alıntıları - Sözleri

  • Ama o hayat, o dönem şimdi bana bile rüya gibi geliyor, unutulup gitmiş bir söylenti gibi. (Dəniz Duası)
  • "Ah, nasıl yakarıyorum denize bunu bilmesi için." (Dəniz Duası)
  • Gökler bomba kusuyordu. (Dəniz Duası)
  • ♁☾Evde çocuk olması çok iyi olacak. Biraz gürültü bizim için değişiklik olur Biraz hayat☽♁ (Ve Dağlar Yankılandı)
  • "Çünkü bir toplumun, kadınları eğitimsiz olduğu sürece başarıya ulaşma şansı yoktur." (Bin Muhteşem Güneş)
  • Ama bir görselerdi sevgilim. Sahip olduklarının yarısını, bir görselerdi..O zaman daha nazik davranırlardı, elbette.. (Dəniz Duası)
  • "Ama o hayat, o dönem şimdi bana bile sahte geliyor, unutulup gitmiş Bi söylenti gibi." (Dəniz Duası)
  • Seni özlüyorum. Sesini, kahkahanı özlüyorum. (Bin Muhteşem Güneş)
  • Unutulup gitmiş bir söylenti gibi. (Dəniz Duası)
  • Belki de yüreksizlerin asıl cezası budur gerçeği, iş işten geçtikten sonra, artık yapabilecek hiçbir şey kalmadığında görmek, anlamak. (Bin Muhteşem Güneş)
  • Ve kendimi öyle yalnız, öyle çaresiz hissettim ki (Bin Muhteşem Güneş)
  • Ah nasıl yakarıyorum denize bunu bilmesi için. (Dəniz Duası)
  • "Çünkü bir toplumun kadınları eğitimsiz olduğu sürece başarıya ulaşma şansları yoktur." (Bin Muhteşem Güneş)
  • "Belki de tükenmişimdir. Bir şeyler için uğraşacak çabayı kendimde bulamıyorumdur. Benim de emek vermeden güzel giden şeylere ihtiyacım vardır. Hep ben yorulmak istemiyorumdur. Yeniden inanmaya ihtiyacım vardır. Beni bana geri vermek istiyorumdur." (Bin Muhteşem Güneş)
  • -Yakınımda olacaksın. +Evet. -Yaşlanana kadar. +Hem de çok yaşlanana kadar. -Daima. +Evet, daima. (Ve Dağlar Yankılandı)
  • Bu ülke çok değişti, (Ve Dağlar Yankılandı)
  • Sana dedim ki "Elimi tut. Korkacak bir şey yok." (Dəniz Duası)
  • “Bunu öğren, kafana iyice sok, kızım,”dedi Nana. “ Pusulanın hep kuzeyi gösteren ibresi gibi, bir erkeğin suçlayan parmağı da daima, mutlaka bir kadını gösterir. Her zaman. Bunu hiç unutma, Meryem.” (Bin Muhteşem Güneş)
  • “Doktora neresinin ağrıdığını gösteremeyen, ancak canı acıyan bir hasta gibiydim. “ (Ve Dağlar Yankılandı)
  • Belki de tükenmişimdir, bir şeyler için uğraşacak çabayı kendimde bulamıyorumdur. Benim de emek vermeden güzel giden şeylere ihtiyacım vardır, hep ben yorulmak istemiyorumdur. Yeniden inanmaya ihtiyacım vardır. Beni bana vermek istiyorumdur (Bin Muhteşem Güneş)

U&#;urtma Avcısı - Kitap &#;zeti Oku, Konusu, Karakterleri Ve Sayfa Sayısı

Haberin Devamı

 Ancak yıllar sonra Hasan, yaşadıklarını anlatan bir roman kaleme alır ve Emir'i affeder. 

Uçurtma Avcısı Konusu 

 Kitapta Afganistan'da yaşanan iç savaş, ırkçılık, zengin-fakir ayrımı iki süt kardeş üzerinden anlatılır. 

Uçurtma Avcısı Karakterleri

1- Emir 

 Küçük yaşta annesini kaybeden Emir, bolluk içinde büyümesine rağmen her zaman annesinin yokluğunu çeker. Babası ve adamları etrafında pervane olsa da sevgisiz bir şekilde büyür. Bu da hırçın ve bencil bir çocuk olmasına neden olur. Emir'in kurduğu ilişkiler de yüzeyseldir. En yakın dostuna bile güvenmez. Bunun nedeni ise her şeyden önce kendi rahatını ve güvenliğini düşünmesidir. 

2- Hasan 

 Arkadaşı için ölümü bile göze alacak kadar fedakar olan Hasan, Emir'in aksine fakir bir çocuktur. Sessiz ve içine kapanıktır. Fedakar bir çocuk olan Hasan, küçük yaştan itibaren çalışmak zorunda kaldığı için okuma - yazmayı öğrenememiştir. Buna rağmen en yakın arkadaşı olan Emir'in okuduğu hikayeleri merakla dinler. Hasan'ın en büyük hayali ise büyüyünce herkes tarafından okunan bir yazar olmaktır. 

3- Ali 

 Hasan'ın babasıdır. Emir ve babasının yaşadığı konakta hizmetçi olarak çalışır. Tek istediği oğlunun kendi çektiklerini çekmemesi ve daha rahat bir yaşam sürmesidir. Bunun için var gücüyle çalışır ve hiçbir fedakarlıktan kaçınmaz. 

Haberin Devamı

4- Baba. 

 Emir'in babasının adı romanda geçmemektedir. Afganistan'ın en zengin insanlarından biri olan Baba, yardımsever biridir. Özellikle fakirlere her zaman yardım etmeye çalışır. 

Uçurtma Avcısı Sayfa Sayısı 

  sayfadır.

Uçurtma Avcısı Kitap Özeti

Uçurtma avcısı olağanüstü bir dostluk öyküsüdüseafoodplus.info insanın bir arkadaşını ne kadar sevebileceğini anlatır.İşte uçurtma avcısı ; uçurtma avcısı; Kabilde monarşinin son yıllarında birlikte büyüyen iki çocuğun hayatını anlatmaktadır.

Emir ve Hasan ,Emir zengin bir işadamının oğludur ve yardımsever bir adamdıseafoodplus.info ise ülkede sevilmeyen bir hazara çocuğseafoodplus.info’ın babası ile Emir’in babası eski seafoodplus.info’ın babası Ali aynı zamanda onu hizmetkarlığınıda seafoodplus.info okuma yazma bilen ve hikayeler yazan bir çseafoodplus.info okuma yazma seafoodplus.info ona yazdığı hikayeleri seafoodplus.infoe her yıl uçurtma yarışı düseafoodplus.info ve Emir bu yarışmaya katılır ve kazanırlıseafoodplus.info son düşürdükleri uçurtmayı Hasan bulmaya gider bulduğunda ise Emir’e hediye seafoodplus.info yetenekli bir uçurtma avcısıdır.

Hasan uçurtmayı bulmuş ve eve dönerken oranın kötü çocuğu Assef ’in saldırısına uğrar onu arayan Emir ;bu olaya tanık seafoodplus.info’in Hasan’a tecavüzüne rağmen Hasan’ı kurtarmaz ve kaçseafoodplus.info her şeye rağmen uçurtmayı kaptırmaz ve Emir’e seafoodplus.info Hasan’a yaptığı ihaneti kaldıramaz ve Hasan’ı burdan göndermeye karar verir ve Hasan’ı hırsızlıkla suçseafoodplus.infoı Ali ile birlikte seafoodplus.info yıllar geçer Emir ve babası Amerika’ya yerleşseafoodplus.info evlenir ama Hasan’ı hiç seafoodplus.info’in babasıda kısa bir süre sonra ölüseafoodplus.info yıllar sonra Rahimhan (Emir’in babasının arkadaşı)’dan bir mektup alır ve onu Afganistan’a çağırır.

Hasan tehlikededir Emir Afganistan’a gittiğinde bazı gerçeklerle karşılaşıseafoodplus.info Emir’in kardeşseafoodplus.inforı aynıdıseafoodplus.info ve karısı öldürülmüştür Hasan’ın oğlu Sohrab seafoodplus.infoan Emir’e Sohrabı bulmasını ve onu güvenli bir yere götürmesini seafoodplus.info ihanetlerinin bedelini ödemek ister ve Sohrab’ı bulmaya çalışıseafoodplus.infon Hasan’a kötülük yapan Assef Sohrab’ı kendi pis işlerine alet etmişseafoodplus.info Sohrab’ı Assef’ten kurtarmak için düşman birliklerini yanına gitmişseafoodplus.info’ı vermeyen Assef Emir’e bir şartı olduğunu söyler ve dövüşüp kim kazanırsa çocuk onun seafoodplus.info ağır darbelere almasına reğmen sonunda Sohrab’ı Assef’in elinden kurtarmayı başarmıştır ve sohrab’ı alışan Emir Sohrab’ıda kendisiyle Amerika’ya götürmüştür.

U&#;urtma Avcısı kitabını kim yazmıştır? U&#;urtma Avcısı kitabı &#;zeti, konusu ve karakterleri

Haberin Devamı

Uçurtma Avcısı Kitabını Kim Yazmıştır?

 Uçurtma Avcısı kitabının yazarı Amerikalı yazar olan Halit Hüseyni'dir.

Uçurtma Avcısı Özet

 Emir ve Babası Afganistan'da yaşıyordu. Afganistan'ın başkenti olan Kabil'de yaşayan Emir ve Babası en zengin ailelerden gelmekteydi. Emir'in babası da Afganistan'ın en hayır sever olan iş adamlarından biriydi. Emir'in annesi Emir'i doğururken doğum esnasında vefat etmiştir. Annesiz büyüyen emir annesine hep özlem duymuş biridir. Emir'in Kabil'de yaşadığı şehirde en yakın arkadaşı Hasan idi. Hasan Emirlerin evinde çalışan hizmetçinin oğludur. Emir'in babası da Hasan ve ailesini çok sevmektedir. Onlar ile hizmetçiden öte bir ilişki geliştirmiş olan Baba onların her ihtiyacına koşar.

 Emir ile Hasan'ın arasında sınıf farkı vardır. Birisi çok zengin diğeri ise toplumda en alt kademe olarak kabul edilen fakir kesimde yer alıyordu. Buna rağmen Emir Hasan'a hiç hor gözle bakmadı. Her zaman çok iyi birer ikili oldular. Beraber evlerindin yanında olan ağaçların etrafında oynarlardı. Ağaçların tepelerine birlikte tırmanır doyasıya gün boyunca eğlenirlerdi. Hasan Emir'i çok sever ve onun her türlü isteğine karşı yapmak için elinden geleni yapardı. Emir'de Hasan için aynı şekilde her isteğine koşardı. İkisi muhteşem birer ikili olmuşlardı. Emir'in babası Emir'e karşı soğuk bir babaydı. Aynı zamanda yeterince Emir ile ilgilenmezdi.

Haberin Devamı

 Buna karşın olarak da son derecede mütevazi bir adamdır. Emir'in babası oğlunun da kendisi gibi cesur ve yürekli olmasını isterdi. Emir ile Hasan birlikte okula giderdi. Kış mevsimi gelmişti. Oldukça çetin bir kış mevsimi vardı. Bundan dolayı da okullar kapatıldı. Okulların kapanması ile birlikte Emir ve Hasan artık vakitlerini uçurtma uçurmaya adamıştı. Sürekli olarak uçurtma uçurarak eğleniyorlardı. Uçurtma yaparak birbirlerinin uçurtmasını yarıştırıyorlardı. Hasan genellikle uçurtmayı yapan taraf Emir ise uçurtmayı uçuran taraf olurdu. Birlikte çok güzel eğleniyorlardı.

Uçurtma Avcısı Karakterleri

 - Assef

 - Rahim Han

 - Sanaubar

 - Süreyya

 - Sohrab

 - General Taheri

 - Emir

 - Hasan

 - Ali

 - Baba

 - Ferit

 - Ferzane

 - Cemile Hala

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir