uyurken burundan acı su gelmesi / seafoodplus.info Yusufhan Süoğlu / BURUN VE SİNUS HASTALIKLARI / Burun Gerisine Akıntı (BGA)

Uyurken Burundan Acı Su Gelmesi

uyurken burundan acı su gelmesi

Mide asidi boğaz reflüsü de yaratıyor

Mide rahatsızlıkları günümüzde çok yaygın olarak görülüyor. Küçük büyük pek çok kişide görülen mide hastalıkları yaşamı olumsuz etkiliyor. Bunlardan biri de mide reflüsü. Her 20 kişiden biri mide reflüsüyle baş etmeye çalışıyor. Midedeki asidin yemek borusuna doğru kaçması şeklinde tarif edilen reflünün boğazda da olabileceğini biliyor musunuz? Boğaz reflüsü olarak bilinen bu sorun, aslında mide reflüsünün bir uzantısı. Boğaz reflüsü, kişinin boğazında yanma, öksürük, ses kısıklığı gibi belirtiler verdiği için, benzer semptomlara yol açan üst solunum yolları hastalıklarından farenjit ve sinüzit ile karıştırılabiliyor. Boğaz reflüsünün bunlar dışında kendine has semptomları bulunmadığından tanısı zor bir hastalıktır.


Reflü neden olur?

Bazen ‘boğaz reflüsü’ tanısı koymada çok özel muayenelere ihtiyaç duyulabiliyor. Özel kameralı muayeneler ile mide asidinin gırtlağın arka bölümünde yol açtığı erozyonlar tespit edilebiliyor. Midenin işleyişine bakıldığında aslında sindirimi kolaylaştırmak için salgılanan mide asidinin aşağıya yani ince bağırsağa doğru yol alması gerekiyor. Ve normalde yemek borusuyla mide arasında kastan oluşan bir kapı, mide asidinin yukarı kaçmasını engelliyor. Günde bir miktar ve az sayıda () geriye kaçış normal kabul ediliyor. Mide asidinin geri kaçmasının en sık görülen nedeni; yemek borusuyla mide arasında ‘sfinkter’ dediğimiz kapının fonksiyonunun bozulmasıdır. Bu bozulmayı, tüketilenlerden duygusal duruma kadar pek çok şey etkileyebiliyor. Ayrıca genetik yatkınlıklar, sigara ve alkol kullanımı da reflü oluşumunda etkili.

Boğaz reflüsü nedir?

Asit mideden geri kaçtığı zaman, yemek borusuna doğru yükseldiğinde buna ‘mide reflüsü’ (gastroözefageal), daha yukarı kaçarsa ‘boğaz reflüsü’ (larengofarengeal) adı veriliyor. Mide ve boğaz reflüsü, temelde aynı rahatsızlık çünkü her ikisi de mideden kaynaklanıyor. Boğaz reflüsünü mide reflüsünün bir uzantısı gibi düşünmek gerekiyor. Fakat boğaz reflüsü hastalığın daha uzun sıçraması olarak düşünülebilir.

Boğaz reflüsü belirtileri

Aslında mide ile boğaz reflüsünün arasında temel bir fark var; göğüste yanma. Mide reflüsünde göğüste yanma çok tipik bir bulgudur. Boğaz reflüsünde bu etki görülmeyebiliyor. Boğaz reflüsünün tipik özellikleri ise, boğazda gıcık hissi, yanma, temizleme hissi, öksürük, ses kısıklığı gibi yakınmalardır. Kimileri de ağzına sanki acı su geliyormuş gibi hissettiğinden yakınıyor.

Boğaz reflüsü ilacı tanıyı kolaylaştırıyor

Boğaz reflüsü, farenjit ve sinüzit gibi üst solunum yolu hastalıklarıyla karıştırılabiliyor. Dolayısıyla kişi “Ben reflü müyüm?” diye sormuyor. “Çok sık farenjit oluyorum”, “Geçmeyen bir öksürüğüm var”, “Ağzımda acı bir tat var” diye doktorun kapısını çalıyor. Bu semptomlar üst üste koyularak bir ön tanı konuyor. Ardından reflüyü bastıracak ilaç tedavisine başlanıyor. İlaca verilen cevap aslında bizi reflü tanısına götürüyor. Kişi ilaçlardan fayda görüyorsa, tanı koymak daha kolaylaşıyor. Reflüde nadiren cerrahi müdahale tercih ediliyor. Çok ciddi bir mide ve boğaz reflüsü olduğunda ameliyat düşünülüyor ama bu oran çok düşük. Burada ilaçlarla birlikte daha çok yaşam şekline dikkat edilmesi gerekiyor.

Reflü sizden uzak dursun!

Mide ve boğaz reflünüz varsa mutlaka aşağıdaki uyarıları dikkate alın. Reflü şikayetlerini azaltmak için öneriler:  

  • Alkol ve sigaradan uzak durun.
  • Beslenmenize dikkat edin. Sebze meyve ağırlıklı beslenin.
  • Kola, salça, ketçap, domates, portakal, mandalina, limon ve sirke gibi asit içeriği olan gıdalardan kaçının.
  • Kahve, çikolata gibi gıdaları fazla tüketmeyin.
  • Stresten mümkün olduğunca uzak durun.
  • Akşam yemeğini uyumadan en az iki saat önce yiyin.
  • Yemeklerden hemen sonra yatış pozisyonuna geçmeyin.
  • Yatarken başınızın altına yastık koyarak yükseltin.
     

*Bu içeriğin geliştirilmesinde Tıbbi Direktörlük katkı sağlamıştır.
*Web sitemizdeki bilgiler kişileri tanı ve tedaviye yönlendirme amacı taşımaz. Tanı ve tedaviye yönelik tüm işlemlerinizi doktorunuza danışmadan uygulamayınız. İçeriklerde Acıbadem Sağlık Grubu'nun tedavi edici sağlık hizmetlerine yönelik bilgiler yer almamaktadır.

RANDEVU AL  

Burun Akıntısı Ciddi Hastalıkların Habercisi Olabilir

Kulak Burun Boğaz Hastalıkları

Genellikle soğuk algınlığından kaynaklandığı düşünülerek geçiştirilen burun akıntısının rengi, kokusu, süresi veya tek taraflı olması farklı hastalıkları işaret edebiliyor. Burun akıntısının 10 günden fazla sürdüğü durumlarda zaman kaybetmeden uzman bir doktora başvurulması gerekiyor. Memorial Hizmet Hastanesi Kulak Burun Boğaz Bölümü’nden Op. Dr. Yalçın Varnalı, geçmeyen burun akıntısı ve alınması gereken önlemler hakkında bilgi verdi.

Vücudu enfeksiyonlardan koruyor

Burun ve sinüslerin içini döşeyen mukozada bulunan salgı bezleri günde ,5 litre civarında salgı üretmektedir. Burun mukozası; yüzeyinde ancak mikroskopla görülebilen ve siliya adı verilen hareketli minik tüyler sayesinde solunan havayı ısıtarak nemlendirmektedir. Bakteri, virüs ve tozları filtre ederek alt solunum yollarına inmelerini engelleyen burun mukozası vücudun enfeksiyonlara karşı korunmasına katkıda bulunmaktadır.   

Burun akıntınız duymanızı engelleyebilir

Aşırı üretilen mukus burun- geniz akıntısına, öksürük ve boğazda tahriş hissine yol açabilmektedir. Yaşanan akıntı şeffaf ve sulu olabileceği gibi; yoğun, kokulu hatta kanlı olabilmektedir. Aşırı burun akıntısı; bağışıklık sistemi düşük ve sigara içenlerde sinüzit, bronşit gibi ikincil enfeksiyonlara zemin hazırlayabilmektedir.  Yoğunlaşan mukus akıntısı orta kulakta sıvı birikimi ve orta kulak iltihabı gelişmesine, dolayısıyla kulak ağrısına ve işitme kaybına yol açabilmektedir. Mukus akıntısıyla birlikte görülebilen kronik geniz akıntısı ise geçmeyen öksürüğe ve hatta ses kısıklığına neden olabilmektedir.

Akıntının nedenleri araştırılmalı

Burnu ya da burun içindeki dokuları tahriş eden her şey burun akıntısına yol açabilmektedir. Burun akıntısı yaygın görülmesine ve genellikle kendiliğinden düzelmesine rağmen, daha ciddi sorunların göstergesi de olabilmektedir. Bazı kişilerde herhangi bir neden olmamasına rağmen kronik burun akıntısı görülebilmekle beraber genellikle; sinüzit, alerji, grip, nezle, burun damlasının aşırı kullanımı, burun kemik-kıkırdak eğriliği, sigara kullanımı, madde bağımlılığı, bazı ilaçlar, kuru hava, gebelik, hormonal değişimler, fasulye, bezelye gibi yabanca cisimlerin buruna kaçması, burun içi polipler, burun ve sinüs tümörleri, mesleki astım, akciğer ve solunum yolları enfeksiyonuna neden olan virüsler ile beyin omurilik sıvısının burundan gelmesi (BOS rinore) neden olabilmektedir.

10 günü geçtiyse doktora başvurun

10 günü geçen, ateşin eşlik ettiği, bulanık görmeye neden olan, sarı-yeşil renkli ve koyu kıvamlı, kanlı, kokulu, tek taraflı ya da kafa travması sonrası ortaya çıkan burun akıntılarında zaman kaybedilmeden doktora başvurulmalıdır. Belli bir süre tedaviye rağmen akıntı kesilmiyorsa nedeni belirlemek için; kan ve alerji testleri, burun, boğaz ve balgam kültürü, sinüs grafisi gibi tetkiklerin yapılması gerekmektedir. Muayenede; burun akıntısını ne zaman başladığı, ateş, eklem ve kas ağrılarının eşlik edip etmediği, belli dönemlerde örneğin mevsim dönümlerinde tekrar edip etmediği, gözlerde sulanma, akıntının karakteri, meslek ve hobilerin belirlenmesi önemlidir.

Tek taraflı akıntılara dikkat

Burun akıntılarında tedavi, nedene yöneliktir. Bakteriyel enfeksiyonlar antibiyotiklerle tedavi edilirken, kronik sinüzit, kemik eğriliği ve burun içi et büyümesi gibi yapısal bozukluklar ya da alerjik kişilerde görülen polipler cerrahi bir girişim gerektirebilmektedir. Alerjiye bağlı olgularda antialerjik ilaçlar kullanılırken, alerjenle temas mümkün olduğunca önlenir. Tek taraflı burun tıkanıklığı ve kötü kokulu burun akıntısı; çocuk hastalarda burunda yabancı cisim düşündürürken, yaşlı hastalarda burun ve sinüs tümörü belirtisi olabilmektedir.

Alınması gereken önlemler;

Burun akıntısıyla ilgili doktora başvurana kadar kişinin kendi kendine alabileceği önlemler de bulunmaktadır.  

  • Sık sık ellerinizi yıkayın.
  • Burnunuzu çekin, yutkunun ya da hafifçe sümkürün.
  • Bilinen alerjen maddelerle temastan kaçının.
  • Sigara içmeyin ve içilen ortamlarda bulunmayın.
  • Ani ısı değişimlerine maruz kalmamaya çalışın.
  • Yatağınızın baş kısmını hafifçe yükseltin.
  • Odanızı nemlendirin.
  • Bol miktarda su için ve sıvı alımını artırın. Ancak bu sıvıların şeker içermemesine dikkat edin.
  • Serum fizyolojik, okyanus suyu gibi tuzlu sularla burnunuzu yıkayın.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir