vanya dayı özet / Kazak Aylin, 27 лет | Анкета ВКонтакте

Vanya Dayı Özet

vanya dayı özet

The XVI International Scientific Symposium "World Science: problems and innovations" dedicated to the th anniversary of Mahammadhuseyn Shahriyar

Özet Her medeniyet belirli bir gelişme aşamasından geçmektedir. Tarihçiler, günümüze kadar gelmiş kimi kaynaklara dayanarak milletlerin doğuşu, gelişimi ve çöküşü hakkında bizlere bilgi aktarmaya çalışırlar. Bütün bunlar bazen doğal koşullarla kimi zamansa beklenmeyen felaketlerle belirlenmektedir. Ulusların yok olan kültürel öğeleri ancak o milletin halkının hafızasında korunmaya devam eder. Tam da bu “korunan bilgi” farklı mitolojilerin kaynağını teşkil etmektedir. Bir anlamda mitoloji, halk hafızasına dayandırılan tarihin bir yansımasıdır denebilir. Mitolojide, gerçek hayatlar ve olaylar yer aldığı gibi kurmaca konular da işlenmektedir. Bazı araştırmacılar, mitlerin çoğu kez gerçek olaylara dayandığını iddia etmektedir. Gerçek olaylar, mit boyutuna geçtiğinde pekçok biçim değiştirme aşamasından geçer, halkın hayal gücü ve mitolojik tabloların etkisi ile kendi tarihi dayanağından giderek kopar ve sanatsal-mitolojik düşünce boyutuna göre şekillenmektedir. Yaradanı övme amaçlı ve diğer dini bayramlarla ilgili oluşturulan mitler daima mistik bir örtü ile kaplanmışlardır. Onlarda, açık olarak Yaradan’a karşı inanç ve insanın O’na yaklaşma gayreti yansıtılmak istenir. Böylesi gayretler, kötü güçlerin yenilmesi ve iyi güçlerin galibiyetiyle gerçekleştirilmelidir. Bu gibi eylemler, Tanrı’ya yaklaşmanın bir yolu olarak görülür. Aynı zamanda bütün bu durumlar mitolojiye de yansımaktadır. Örneğin, Heraklus’un Hidra’ya, Serber’e, Kentavros’larla ve değişik canavarlara karşı mücadelesi gibi Yüce hakikati arayan bir başkahraman, mutlaka yeraltı dünyasını ziyaret etmekle yükümlüdür çünkü orada büyük bir hikmet saklıdır. O bilgiyi algılayıp benimsemeden Tanrı’ya yaklaşılamaz. Yeraltı dünyasının Yunan mitolojisinde de özel bir yeri vardır. Hades’in karanlık saltanatında en özel kahramanlar yüce hakikate, derin bilgiye erişirler. Odiseus, Teseus ve benzer yiğitlerin yeraltı dünyasına ziyeretleri tam da bu istekle gerçekleştirilmiştir. Şota Rustveli’nin “Kaplan Postlu Şövalye” adlı eserinde Gürcü folklöründe yaygın olan yeraltı ve yer üstü dünya, hayat-ölüm meselelerine büyük bir önem verilmektedir. Söz konusu meselelerle ilgili görüşler, adı geçen eserde tamamıyla yansıtılmıştır. Bu çalışmamızda da bu eksende inceleme sağlanmıştır. Anahtar Kelimeler: Edebiyat, Folklor, Mit, Şota Rustaveli, Kaplan Postlu Şövalye, hayat, ölüm.

The XVI International Scientific Symposium "World Science: problems and innovations" dedicated to the 115th anniversary of Mahammadhuseyn Shahriyar

Özet Her medeniyet belirli bir gelişme aşamasından geçmektedir. Tarihçiler, günümüze kadar gelmiş kimi kaynaklara dayanarak milletlerin doğuşu, gelişimi ve çöküşü hakkında bizlere bilgi aktarmaya çalışırlar. Bütün bunlar bazen doğal koşullarla kimi zamansa beklenmeyen felaketlerle belirlenmektedir. Ulusların yok olan kültürel öğeleri ancak o milletin halkının hafızasında korunmaya devam eder. Tam da bu “korunan bilgi” farklı mitolojilerin kaynağını teşkil etmektedir. Bir anlamda mitoloji, halk hafızasına dayandırılan tarihin bir yansımasıdır denebilir. Mitolojide, gerçek hayatlar ve olaylar yer aldığı gibi kurmaca konular da işlenmektedir. Bazı araştırmacılar, mitlerin çoğu kez gerçek olaylara dayandığını iddia etmektedir. Gerçek olaylar, mit boyutuna geçtiğinde pekçok biçim değiştirme aşamasından geçer, halkın hayal gücü ve mitolojik tabloların etkisi ile kendi tarihi dayanağından giderek kopar ve sanatsal-mitolojik düşünce boyutuna göre şekillenmektedir. Yaradanı övme amaçlı ve diğer dini bayramlarla ilgili oluşturulan mitler daima mistik bir örtü ile kaplanmışlardır. Onlarda, açık olarak Yaradan’a karşı inanç ve insanın O’na yaklaşma gayreti yansıtılmak istenir. Böylesi gayretler, kötü güçlerin yenilmesi ve iyi güçlerin galibiyetiyle gerçekleştirilmelidir. Bu gibi eylemler, Tanrı’ya yaklaşmanın bir yolu olarak görülür. Aynı zamanda bütün bu durumlar mitolojiye de yansımaktadır. Örneğin, Heraklus’un Hidra’ya, Serber’e, Kentavros’larla ve değişik canavarlara karşı mücadelesi gibi... Yüce hakikati arayan bir başkahraman, mutlaka yeraltı dünyasını ziyaret etmekle yükümlüdür çünkü orada büyük bir hikmet saklıdır. O bilgiyi algılayıp benimsemeden Tanrı’ya yaklaşılamaz. Yeraltı dünyasının Yunan mitolojisinde de özel bir yeri vardır. Hades’in karanlık saltanatında en özel kahramanlar yüce hakikate, derin bilgiye erişirler. Odiseus, Teseus ve benzer yiğitlerin yeraltı dünyasına ziyeretleri tam da bu istekle gerçekleştirilmiştir. Şota Rustveli’nin “Kaplan Postlu Şövalye” adlı eserinde Gürcü folklöründe yaygın olan yeraltı ve yer üstü dünya, hayat-ölüm meselelerine büyük bir önem verilmektedir. Söz konusu meselelerle ilgili görüşler, adı geçen eserde tamamıyla yansıtılmıştır. Bu çalışmamızda da bu eksende inceleme sağlanmıştır. Anahtar Kelimeler: Edebiyat, Folklor, Mit, Şota Rustaveli, Kaplan Postlu Şövalye, hayat, ölüm.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir