kaynağı değiştir]
Vahhabiliğin en önemli özelliklerinden birisi de bid'atlar karşısındaki tutumudur. Muhammed bin Abdülvahhab'a göre Kur'an ve Sünnet'te olmayan her şey bid'attır. Bir bid'at çıkaran melundur ve çıkardığı şey reddedilmelidir. Bid'atların çoğu insanları şirke düşürmektedir. Bunların başında mezarlar, türbeler ve bunların ziyaretleri gelir. Mezarlarda yapılan ibadetler şirktir. Sevap umarak Peygamberin kabrini ziyaret bile şirke neden olabilir. Şirke neden olmamaları için, mezar ziyaretleri, türbe yapımı kesin olarak yasaklanmalıdır. Ölülere niyaz, tevessül, falcılara, müneccimlere inanmak, Peygamber'in anısını yüceltmek, Muhammed'in hırkasını ve Muhammed'in sakalını ziyaret etmek, Allah'tan başkasına ibadet etmek, şirk koşmaktır.
Mevlit toplantıları düzenlemek, bu toplantılarda mevlit okumak, sünnet ya da nafile namazlar kılmak yasaklanmalıdır. Göz değmemesi için nazar boncuğu takmak, muska takınmak, ağaç, tas vb. şeyleri kutsal saymak, bir hastalık ya da beladan kurtulmak, güzel görünmek vb. için boncuk, ip, hamayi gibi şeyler takınmak, sihir, büyü, yıldız falı gibi şeylere inanmak, iyi kişilere, velilere tazimde bulunmak, onlara dua etmek, onlardan yardım dilemek gibi şeyler de tamamıyla şirke neden olan bidatlardandır. Riya için namaz kılmak, iyi insan gibi görünerek çıkar sağlamak da şirktir. Cami ve mescitlerin süslenmesi, minare yapılması da terk edilmesi gereken bidatlardır.
Ayrıca bakınız: Şirk, Bid'at, Tevessül, Velî (İslam), Türbe, Muhammed'in hırkası, Muhammed'in sakalı ve Mevlid
Vehhabilik Ne Zaman Kuruldu?
Arabistan yarım adasında bulunan Uyeyne bölgesinde doğan Muhammed bin Abdulvehhab bölgenin kadısının oğludur. Miladi yılında doğdu. Tevhid konusunda Mekke’de ve Medine’de bulunan alimlerle münazaralara girdi. Osmanlı tasavvuf kültürüne mensup alimlerle bu konuda anlaşamadı ve Necid’e geri dönmek zorunda kaldı.
Babasının vefat etmesinin ardından şirk konularını ön plana çıkararak bu konuda münazaralara girdi. Dönemin Suud yönetimi bu fikirlerini yayması durumunda yeni siyasi rejimin vehhabilik üzerine kurulacağını söyledi. Bu teklife sıcak bakan Muhammed bin Abdulvehhab gelecekte Suudi Arabistan’ın ve diğer Arap ülkelerinin siyasi rejimi olan Vehhabiliğin oluşumunu sağlayacaktı. Ancak Osmanlı Devleti bu gelişmelere sıcak bakmadı.
Vehhabiliğin Özellikleri
İbn Suud’un Osmanlılara karşı başlattığı direnişin sembolü haline elen Vehhabilik, bedeviler arasında çabuk yayıldı ve kısa sürede Suud hareketinin fikri haline geldi. Mısır kuvvetleri ile çatışan Suud kuvvetleri Arap yarımadasında ciddi bir kaosa neden oldu.
Vehhabiliğin genel özellikleri şu şekildedir:
1- Tevhid ve şirk konusunu ele alır. İslamda tevhidi olmayan ve şirk ameli işleyen kişilerin amelleri boşa gider. Bu nedenle bu önemli konu ön plana çıkmaktadır.
2- Allah-u Teala’nın uluhiyet sıfatı öne çıkmaktadır.
3- Bölgede Osmanlının zayıflaması ve hurafecilerin dini konularda haddi aşmaya başlaması Muhammed bin Abdulvehhab’ın ıslah hareketi başlatmasına neden oldu. Ancak bu hareket siyasi boyut kazandığı zaman amacından sapmaya başladı.
4- Şefaat yetkisi sadece Allah’a aittir. Allah-u Teala istediğine şefaat hakkı verir.
5- Tevhidi esma ve sıfatlar konusunda ehli sünnetin izinden gidilmektedir.
6- Peygamberimizin veya sahabelerin ruhlarından şefaat dilenmek kişiyi şirke götürür.
7- Kabirde namaz kılmak şirktir.
8- Ölmüş kişileri şefaatçi kabul etmek şirktir. Yani tevessül bidattir.
9- Peygamberimizin kabri başında bile şefaat dilenmek şirktir.
Şeyh veya başka birilerini aracı yapmak, Mekkeli müşriklerin putları aracı etmesine benzetilmektedir.
Şiilerin türbeleri, şii imamları ve kendi imamlarını putlaştırmıştır. Onları aracı edinmiştir. Tasavvuf bu bidat düşüncelerden etkilenmiştir.
Kitabütt-Tevhid (Abdulvehhab’ın kitabı) Allah’tan başkası adına kurban kesmenin şirk olduğu, riyanın küçük şirk olduğu, nazarlık ve muskanın şirk olduğu, Allah’tan başkası adına yeminin şirk olduğu anlatılmaktadır. Putlar önünde tanzim, putlaşmış fikirlerin İslam’i fikirlerin önüne geçirilmesi ve haç takma gibi amellerin şirk olduğu anlatılmaktadır.
İman mutlaka amele yani yaşantıya yansımalıdır. Kalpteki iman şarttır ancak tek başına yeterli değildir.
Felsefe ve kelam ilmi sapmadır.
Camilere kubbe yapmak, süslemek ve mezarların üzerine bina yapmak bidattir. Türbelerin kutsanması, türbelere adak adanması, türbenin hürmetine dua edilmesi şirktir.
Tütün ve kahve alışkanlık yaptığı için haram kılınmıştır. yüzyılda Arabistan’da kahve sigara tüketimi yapanlar had cezasına çarptırılmıştır.
Kuran ve Sünnette olmayan bütün ameller Vehhabilikte bid’at olarak kabul edilir ve terk edilmesi gereken ameller içerisindedir.
İçindekiler
Ölülere niyaz, tevessül, falcılara, müneccimlere inanmak, Peygamberin anısını yüceltmek, Hırka-ı Şerif ve Sakal-ı Şerif ziyaretleri yapmak, Allahtan başkasına ibadet etmek, şirk koşmaktır.
Vehhabiler sünnet namazı kılar mı?
yüz yılda Osmanlı topraklarında ortaya çıkan ve tasavvuf akımına karşı reddiye çıkışlarıyla gündeme gelen Vehhabilik, Arap yarım adasında ortaya çıktı. Dört mezhebi ret etmemekle birlikte dört mezhep imamının itikadını kabul eden bir ehli sünnet akımdır.
Vehhâbîlik, XVIII. yüzyılda Arap Yarımadasında kurucu kişilik olarak, Muhammed b. Abdülvehhâbın faaliyetleri sonucunda ortaya çıkmıştır. Abdülvehhâb, küçüklüğünden itibaren Tefsir, Hadis ve Akaid kaynaklarını okumaya ve dinî meseleleri araştırmaya başladı.
Vehhabilik nedir diyanet?
On sekizinci asırda Muhammed b. Abdilvehhabın görüşleri etrafında oluşan dinî- siyasî içerikli bir akım olan Vehhabîlik, günümüzde Suudi Arabistanın resmî mezhebidir. Burada İbni Teymiyyenin fikirlerinden etkilenen İbn Abdilvehhab, Basraya geçerek dinin bizzat ana kaynaklarından öğrenilmesi gerektiğini savunmuştur.
vahhabilik, adını yüzyılda yaşamış bir din adamı olan muhammed bin abdülvahhapdan alan bir mezhep;– bugün, suudi arabistanın resmi mezhebi.
Selefiler hangi Mezheptendir?
Selefîlik, günümüzde çoğu kez Hanbelî ekolünden Muhammed bin Abdülvahhabın öğretilerini benimseyen ve İslâm coğrafyasında karşıtları tarafından yaygın şekilde Vahhâbîlik olarak tanımlanan inanç sistemine mensup kişileri tanımlamak için kullanılmaktadır. Bugün Selefîlerin en yoğun olduğu bölge Suudi Arabistandır.
Sözlükte mânevî alanda çizilen yolu benimseyenler anlamına gelen ehl-i sünnet (ehlüs-sünne) tamlaması ehlüs-sünne vel-cemâa (ehl-i sünnet vel-cemâat) ifadesinin kısaltılmış şeklidir. Peygamber ile ashap cemaatinin dinin temel konularında takip ettikleri yolu benimseyenler diye tarif etmek mümkündür.
Suudi Arabistan halkı hangi mezhepten?
Resmî dil olan Arapça ve çeşitli lehçeleri, bütün nüfus tarafından konuşulur. Nüfusun %97si Müslümandır. Suudi vatandaşlarının çoğunluğu Selefi mezhebinden Sünnilerdir. Şiiler Müslüman nüfusun %ini oluşturur.
Vahhabîlik ya da Vehabilik, kökeni Selefilike dayanmakla birlikte tam olarak yüzyılda Muhammed bin Abdülvehhâb tarafından kurulmuş olan görüşlerini Hanbeli mezhebinden alan dinî-siyasi hareket (akım) olarak kabul edilir. Bu dini akımda hakim görüş “Allahtan başka ilah yoktur” dur.
Vehhabi isyanı nedir?
Vehhabî isyanları, Osmanlı İslam devletinin ve Hilafetin yıkılmasının sebeplerindendir. Başlangıçta önem verilmeyen bu isyanın neticesinde zengin bir krallık kurulmuştur. da (veya de) kurulan Osmanlı beyliği pek küçük bir devletti. İki küçük şehirden, birkaç köyden, az bir araziden ibaretti.
Selefîlik, dinin anlaşılması, özellikle itikâdî konularda Kuran ve sünnetin lafzına bağlılık noktasında buluşan grupların ortak adıdır. Vehhâbîlik ise, Selefîliğin ortaya çıkışından çok sonra XVIII. yüzyılda Muhammed b. Abdülvehhâb tarafından temelleri atılmış olan dinî-politik bir harekettir.
Suudi Arabistan Sünni mı?
Modern Suudi Arabistan Krallığı, yılında, Vehhabîlik olarak bilinen Sünni İslamda geriye dönük bir hareketin takipçileri olan Suud Hanedanlığı tarafından kuruldu. Suudi Arabistanın İsnaaşeriyye Şii topluluğu, başta Katif ve el-Ahsa olmak üzere esas olarak ülkenin Doğu Bölgesinde yoğunlaşmışlardır.