D vitamini almanın faydalarından son günlerde sıkça bahsediliyor. O nedenle sürekli D vitamini almayı düşünenler var. Peki D vitamini fazlalığı sorun yaratır mı?
Vücuttaki D vitamini gereksinimini öğrenmek için kanda 25-hidroksi vitamin D ölçümü yapmak gerekir. 25-hidroksivitamin D, cillte üretilen ve yiyeceklerle alınan D vitamini miktarını en iyi yansıtan formdur. Ölçülen D vitamini seviyeleri nanomol/litre (nmol/L) veya nanogram/mililitre (ng/mL) olarak ifade edilir.
Birim | ng/ml | nmol/L |
---|---|---|
Ciddi eksiklik | <12 | <30 |
Orta derecede eksiklik | 12- <20 | 30- <50 |
Hafif eksiklik | 20- <30 | 50- <75 |
Normal düzey | 30- <60 | 75- <150 |
Yüksek | 60- <100 | 150- <250 |
Toksik | 100 + | 250+ |
Günlük D vitamini gereksinimleri aşağıdaki şekilde verilmiştir.
Doğal yollarla, yani fazla güneşlenme veya D vitamini içeren gıdalarla beslenme sonucunda D vitamini fazlalığı olması mümkün değildir. D vitamini fazlalığı sadece yoğun D vitamini içeren desteklerin uzun süre ve kontrolsüz kullanımı sonucu gerçekleşir
D vitamini düzeyi 30 ng/ml altında ise takviye vermek, 60 ng/ml üzerinde ise takviyeyi kesmek gerekir.
D vitamini zehirlenmesinin en önemli dışavurumu, kanda kalsiyum artışıdır. D vitamini barsaklardan kalsiyum emilimini sağlayan en önemli etmen olduğu için, D vitamini ve kan kalsiyumu arasında güçlü bir ilişki vardır. Bu durum da çeşitli şikayetlere ve sorunlara yol açabilir.
Hiperkalseminin en ciddi bulgularından bazıları şunlardır:
Kandaki kalsiyum artışı nedeniyle kalsiyum fosfat ile birleşerek kalsiyum fosfat kristalleri halinde dokularda birikebilir. Bu birikim sonucu doku ve organ hasarları ortaya çıkabilir. Milyonlarda filtrecikten oluşan böbrekler bu tip birikimlere en hassas organların başında gelir ve gerek böbreğin kendisinde kireçlenme (nefrokalsinoz) gerekse böbrek taşlarının oluşumu söz konusu olabilir. Bu durumlar da böbrek yetersizliğine yol açabilir.
D vitamini fazlalığı sonucunda ortaya çıkan kandaki kalsiyum artışı kalp damar sisteminde hayati tehlike yaratabilen sorunlara yol açabilir. Bu sorunlar şu şekilde sayılabilir:
D vitamini fazlalığı kemiklerdeki kalsiyumun çözülerek kana karışmasına neden olur. Bu durum kemiklerin direncini zayıflatır ve çeşitli sorunlara yol açar. Bu sorunlar şunlardır:
D vitamini fazlalığı sonucunda fazla kalsiyum idrarla atıldığından, birlikte büyük miktarda su kaybına da yol açar. Bu sıvı kaybı yerine konmazsa, vücudun susuz kalmasına (dehidratasyon) yol açabilir.
Orta derecede dehidratasyon belirtileri şunlardır:
Şiddetli dehidrasyon ise hayatı tehdit edebilir. Bu durumun sonuçları ise şu şekildedir:
D vitamini fazlalığı sonucu ortaya çıkan kalsiyum artışı, pankreasa da kalsiyum kristallerinin oturmasına ve bunun sonucunda pankreatite yol açabilir. Pankreatit sonucunda:
Pankreatit hayatı tahdit edebilen bir durumdur.
Kandaki fazla kalsiyumun çöktüğü yerlerin başında akciğerler gelir. Kireç birikimi sonucunda akciğerlerde hasar meydana çıkar ve bu durum ciddi solunum problemlerine yol açabilir.
D vitamini takviyeleri herkes için uygun değildir. Kimi klinik durumlarda ve kimi ilaçlarla birlikte kullanıldığı zaman D vitamini takviyeleri tehlikeli sonuçlar yaratabilir. bazı ilaçlar ile etkileşime girebilir.
Ayrıca, bazı tıbbi durumlar D vitamini hassasiyetini artırabilir. Tiroid ve paratiroid sorunlar olanlar, kanser hastaları, sarkoidoz ve tüberküloz gibi granülomatöz hastalığı olanlar doktorları önermedikçe D vitamini takviyesinden kaçınmalıdır.
Kullanılan çeşitli ilaçlar ve bitkisel maddeler de D vitamini seviyelerini etkileyebilir. Bu ilaçlar aşağıda sıralanmıştır:
D vitamini vücut tarafından da üretilebilen ve yağ dokusunda depolanan bir vitamindir. Fazla alınması birikime yol açarak çeşitli sorunlar yaratabilir. Bu nedenle, ölçüm yapılıp da düşük olduğu gösterilmediği sürece D vitamini kullanımı önerilmez. Ancak, sağlıklı kişilerde günde 25 mcg (1000 IU) aşmayacak şekilde D vitamini kullanılması genellikle sorun yaratmaz.
Bu yazıda anlatılanlar bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için doktorunuzun önerileri çerçevesinde hareket ediniz.
Birçok bilimsel kaynakta hidroksi vitamin D düşüklüğü ne anlama gelir sorusu ile ilgili bilgi bulabilirsiniz. Hidroksi vitamin D değeri kaç olmalı sorusuna cevap bulunarak sorunun kaynağına çözüm bulunabilir. 25-hidroksi vitamin D kaç olursa tehlikeli bilinerek beslenme alışkanlıkları buna göre dizayn edilebilir. 25-hidroksi vitamin d referans aralığı ile ilgili merak ettikleriniz yazımızın devamında.
D vitamini, kalsiyum emilimini sağlayan ve kemiklerin korunmasını sağlayan bir vitamindir. Güneş ışınları cilde temas ettiğinde D vitamini sentezi başlar. Balık, süt, yumurta ve süt ürünleri, D vitamininin destekçisi olan yiyeceklerdir. 25 hidroksi D vitamini testi ile bu vitaminin vücuttaki seviyesi ölçülür. D vitamininin düşüklüğü durumunda bir kısım sağlık sorunları da söz konusu olabilir.
Hidroksi vitamin D, vücuttaki kalsiyum emilimini sağlayan önemli bir bileşendir. İnsanın hayatı boyunca güçlü kemiklere sahip olması için bu değerin normal aralıkta olması gerekir.
Vücuttaki hidroksi vitamin D seviyesinin belirli aralıkta olması gerekir. Bu seviye yapılan kan tahlilleri ile tespit edilir. Hidroksi 25 D vitamin seviyesi çocuklarda 12-20 ng/ml arasında olmalıdır. Yetişkinlerde ise 30 ng/ml arasındaki hidroksi vitamin D seviyesi düşük olarak kabul edilir. D vitaminin düşük olması halinde çeşitli sağlık sorunları görülebilir. Hidroksi D vitamini eksikliği görülebilen kişiler aşağıdakilerdir.
Hidroksi D vitamininin olması gerekenden yüksek olması da tehlikeli bir durumdur. Aşağıdaki durumlarda D vitamini seviyesi olması gerekenden yüksek olabilir.
Hidroksi D vitamini seviyesinin çok yüksek olması halinde kişi karaciğer ve böbrek sorunları hissedebilir. Sorunun büyük boyutlara ulaşmaması için D vitamini yükselmesi ile ilgili belli periyotlarda kan tahlilinin yapılması gerekir.
D vitamininin düşük olmasının belli nedenleri vardır. Genel anlamda hidroksi vitamininin düşüklüğünün nedenleri aşağıdaki gibidir.
Hidroksi vitamin D seviyesinin belirlenen referans aralığında olması gerekir. Referans aralığından sapma halinde doktor muayenesi ve tedavi yöntemleri uygulanabilir.
Yeterli miktarda D vitamini alımı, vücudumuzun sağlıklı çalışması için gereklidir. D vitamini kemikleri sağlamlaştırır, aynı zamanda bazı kanser türlerine karşı koruyabilir. D vitamini eksikliği belirtileri arasında kas ağrıları, yorgunluk ve depresyon görülebilir. Yeterli miktarda D vitamini çeşitli besinlerden, takviyelerden ve güneş ışığından alınabilir.
D vitamini eksikliği, vücudunuzda gerekli miktarda D vitamini bulunmadığı anlamına gelir. Vücudumuz D vitaminini güneş aldığı ışınları kullanarak üretir. Beyaz tenli ve genç kişilerde güneş ışığının D vitaminine dönüştürülmesi, koyu tenli ve 50 yaşın üstü kişilere göre daha kolaydır.
D vitamini, vücudumuzun sağlığını koruması için gerekli olan vitaminlerden biridir.
• Güçlü kemikler: Sağlıklı kemiklere sahip olmak sizi raşitizim gibi pek çok hastalıktan korur. Raşitizim, çocuklarda kemiklerin zayıf ve yumuşak olmasına yol açan bir hastalıktır. Bu hastalık, vücutta yeterli miktarda D vitamini olmaması sonucu ortaya çıkar. D vitamini, kemiklerde kalsiyum ve fosfor oluşması için gereklidir. Yetişkinlerde kemiklerin yumuşak olması hastalığına osteomalasi adı verilir.
• Kalsiyum emilimi: Kalsiyumla birlikte D vitamini kemik oluşumuna ve kemikleri sağlıklı ve güçlü tutmaya yardımcı olur. Zayıf kemikler yoğunluklarını kaybederek, kırıklara yol açabilecek osteoporoz hastalığına neden olabilir. Ağızdan veya güneş ışığı yoluyla alınan D vitamini vücutta vitaminin aktif formuna dönüştürülerek vücudunuza gereken miktarda kalsiyum emilimine yardımcı olur.
• Paratiroid bezi: Paratiroid bezleri böbrekler, bağırsak ve iskelet ile iletişim halinde kalarak vücuttaki kalsiyum dengesini korur. Vücutta yeterli miktarda aktif D vitamini bulunduğunda, kalsiyum emilimi gerçekleşir ve vücudun sağlığı için kullanılır. Kalsiyum alımı yetersiz veya D vitamini miktarı düşükse, paratoid bezleri iskeletten kalsiyum “ödünç alarak” kandaki kalsiyum dengesini normal seviyelerde korumaya çalışır.
Yeterli miktarda D vitamini alımı sizi bazı hastalıklarla karşı korumaya ve hastalıkları iyileştirmeye yardımcı olabilir. Bu hastalıklardan bazıları:
• Kalp hastalığı ve yüksek tansiyon
• Şeker hastalığı
• Enfeksiyonlar ve bağışıklık sistemi hastalıkları
• Yaşlılarda sık düşme
• Kolon, prostat ve meme gibi bazı kanser türleri
• MS hastalığı
D vitamini çeşitli yollarla alınabilir:
• Günde 3 defa 15-20 dakika güneş ışığına maruz kalmak
• Çeşitli besinleri tüketmek
• Besin takviyeleri almak
Güneş ışığının sağlınız için pek çok faydası vardır. Cildiniz güneş ışığına ya da güneşten gelen ultraviyole B radyasyonuna maruz kaldığında D vitamini üretimi gerçekleşir. Cildinizin ihtiyacı olan D vitamini miktarı çeşitli faktörlere bağlıdır:
• Mevsim: Bu faktör nerede yaşadığınıza bağlıdır. Yıl boyunca çok fazla veya direkt güneş ışığı alınamayan yerlerde yaşıyorsanız D vitamini eksikliği oluşabilir.
• Saat: Güneş ışınlarının en güçlü olduğu saat aralığı sabah 10 ve öğlen 3’tür.
• Bulut yoğunluğu ve hava kirliliği
• Yaşadığınız yer: Akdeniz bölgesi, Karadeniz bölgesine oranlar daha çok ultraviyole ışın alır.
• Ciltteki melanin miktarı: Melanin göz, saç ve ciltteki kahverengi-siyah pigmentlerdir. Melanin sayesinde cilt bronzlaşır. Cildiniz ne kadar koyuysa, yeterli D vitamini almak için o kadar fazla güneş ışığına ihtiyacınız vardır.
D vitamini pek çok besinde kendiliğinden bulunmaz. Bu nedenler bazı yiyeceklere D vitamini eklenir. Yeni besin değerleri tablolarında, yiyeceklerdeki D vitamini miktarı gösterilir.
Özellikle veganlar ve lakoz intoleransı bulunan kişiler D vitamini eksikliği yaşayabilir, bu nedenle takviye almaları gerekebilir. Her besin grubundan sağlıklı yiyecekleri tüketmek her zaman için gereklidir. Bazı besinlerdeki D vitamini oranı aşağıdaki tabloda gösterilmiştir:
Yiyecek | D vitamini miktarı |
Balıkyağı (1 yemek kaşığı) | 1360 |
Somon (pişirilmiş, 100 gram) | 447 |
Ton balığı (100 gram) | 154 |
Portakal suyu (1 bardak) | 137 |
Süt (1 bardak) | 115 |
Yoğurt (200 gram) | 80 |
Ciğer (pişmiş, 100 gram) | 42 |
Yumurta sarısı | 41 |
Mısır gevreği (1 bardak) | 40 |
Peynir (30 gram) | 6 |
Sağlıklı insanlarda günlük ihtiyaç duyulan D vitamini miktarı yaşa göre değişiklik gösterir. Ancak doktorunuz, kan değerlerinize göre D vitamini miktarını artırmayı ya da azaltmayı önerebilir.
Osteoporoz hastalığınız varsa kan değerlerinize bakılarak vücudunuzdaki D vitamini miktarı incelenir. Bu sonuçlara göre önerilen D vitamini takviyesi kişiden kişiye farklılık gösterir. İleri yaştaki pek çok insan için gereken D vitamini miktarı günlük 800 ila 2000 birim arasında değişir.
Yaş | Önerilen günlük birim | Üst sınır miktarı |
0-6 ay | 400 | 1000 |
6-12 ay | 400 | 1500 |
1-3 yaş | 600 | 2500 |
4-8 yaş | 600 | 3000 |
9-70 yaş | 600 | 4000 |
70+ yaş | 800 | 4000 |
14-50 yaş kadınlar (hamile/emziren) | 600 | 4000 |
Bazı hastalıklar D vitamini eksikliğine yol açabilir:
• Kistik fibroz, Crohn’s hastalığı ve çölyak hastalığı: Bu hastalıklarda bağırsaklarda, takviye olarak alınan D vitamini emilimi gerçekleşemez.
• Kilo verme ameliyatları: Kilo verme ameliyatları midenin boyutunu azaltırken bağırsakların çeşitli besinleri, vitaminleri ve mineralleri kullanmasını zorlaştırır. Bu bireylerin takibi dikkatli yapılmalı ve hayatları boyunca takviyeler ve besinler aracılığıyla D vitamini alması gerekmektedir.
• Obezite: Vücut kitle endeksi 30’un olan kişilerde D vitamini seviyeleri düşük olabilir. Yağ hücreleri D vitamini izole ederek dışarı salınmasını engeller. D vitamini eksikliği obez insanlarda sık görülür. Obezitede normal D vitamini miktarlarını korumak için yüksek dozlarda D vitamini takviyesi alınması gerekir.
• Böbrek ve karaciğer hastalıkları: Bu hastalıklar D vitaminin vücutta kullanılacağı forma getirilmesi için gereken enzimlerin miktarını azaltır. Bu enzimin azlığı vücuttaki aktif D vitamini miktarının yetersiz kalmasına neden olur.
• Yaş: Cildin D vitamini üretebilme kabiliyeti yaş ilerledikçe azalır.
• Hareket: Evde kalan ya da sık dışarı çıkmayan kişiler, yeterli miktarda güneş ışığına maruz kalamadığından D vitamininden yoksun kalır.
• Ten rengi: Ten rengi koyu olan kişiler, açık renk olan kişilere göre daha az D vitamini üretir.
• Anne sütü: Anne sütünde çok az miktarda D vitamini bulunur. Bu nedenle yeni doğanlarda D vitamini eksikliği riski bulunur. Yalnızca anne sütüyle beslenen yeni doğanlarda bu duruma daha sık rastlanır.
Ciddi D vitamini eksikliği, çocuklarda sağlıklı büyümeyi engelleyebilen raşitizm hastalığına, kas ve kemik ağrılarına ve eklem bozukluklarına yol açar.
D vitamini eksikliği yetişkinlerde çok net belirtiler göstermeyebilir. Bazı belirtileri şunlardır:
• Yorgunluk
• Kemik ağrısı
• Kaslarda zayıflık, ağrı ya da kramplar
• Depresyon gibi ruh hali değişimleri
Doktorunuz D vitamini seviyelerinize bakmak için bir kan testi ister. En sık yapılan test 25-hidroksi vitamin D testidir.
D vitamini eksikliği tedavisinde ulaşılmak istenen amaç, vücuttaki D vitamini seviyesini yeterli seviyeye ulaştırmaktır. Bol miktarda D vitamini içeren besinleri tüketebilir, güneş ışığı ve D vitamini takviyeleri alabilirsiniz.
D vitamininin D2 ve D3 şeklinde iki formu bulunur. D2 bitkilerden elde edilirken, D3 hayvansal ürünlerde bulunur. D2 reçeteyle satın alınabilir, ancak D3 için reçeteye ihtiyaç yoktur. D3, D2’den daha kolay emilir ve etkisi daha uzun sürelidir.
Evet, takviyeleri gerekenden fazla kullanırsanız, ihtiyacınız olandan fazla D vitamini almış olursunuz. Ancak aynı durum güneş ışınları için geçerli değildir. D vitamini zehirlenmesi, nadir de olsa hiperkalsemiye yol açabilir ve vücuttaki kalsiyum oranını gereğinden fazla artırır. Bazı belirtileri şunlar olabilir:
• Bulantı
• Su içme ve idrara çıkmada artış
• İştahsızlık
• Kabızlık
• Halsizlik
• Sersemlik
• Ataksi (kelimeleri karıştırmaya ve tökezlemeye yol açan nörolojik bir rahatsızlık)
Öncelikle doktorunuza danışmadan önerilen D vitamini miktarından daha fazlasını almayın.
Doktorunuz, D vitamini değerlerinize bakarak almanız gereken miktarı size önerir. Bunun için yapabileceğiniz bazı şeyler:
D vitamini içeren besinleri tüketin: Günlük beslenmenizde yeterli miktarda D vitamini olduğundan emin olun. Beslenmenizi farklı yiyecek gruplarıyla çeşitlendirin.
Yeterli miktarda güneş ışığı alın: Haftada 2-3 gün 10-15 dakika yüzünüze, kollarınıza, bacaklarınıza güneş ışığı gelmesi, D vitamini ihtiyacınızı karşılamaya yetebilir. İleri yaştaysanız, cilt renginiz koyuysa ya da kuzey bölgelerinde yaşıyorsanız, daha uzun süre güneş ışığına maruz kalmanız gerekebilir.
Güneş kremi kullanmak ciltte D vitamini üretilmesini engeller. Ancak çok fazla güneş ışığı cilt kanserine yakalanma riskinizi artırır ve cildi yaşlandırır.