Klasik müziğin başkenti, sanatsal yönüyle gezginlerin beğenisini kazanıyor. Ancak şehirde mimari detaylarındaki zenginlik nedeniyle mutlaka görülmesi gereken birçok yapı ve birbirinden çarpıcı koleksiyonlara ev sahipliği yapan müzeler de bulunuyor. İşte bunların en önemlileri:
yüzyılda inşa edilen saray, müzeye dönüştürülmüş bölümleriyle gezginlerin ilgisini çekiyor. Marie Antoinette’in doğum yeri olan ihtişamlı yapıda, Kraliçe Elizabeth’in şahsi eşyalarını ve Habsburg Hanedanı döneminden kalma birbirinden zarif nesneleri yakından inceleyebilirsiniz.
yüzyıldan kalma saray, bir av köşkü olarak inşa edilmiş ancak sonradan imparatorluk konutuna dönüştürülmüş. Kudretli yapı, Barok stili bahçelerinin güzelliği sayesinde Viyana’nın en popüler cazibe merkezleri arasında anılıyor.
Çan kulesinden enfes kent manzarasının tadını çıkartabileceğiniz katedral, yılında inşa edilmiş. Osmanlı kuşatmaları esnasında sığınak olarak kullanılan Gotik yapının içerisinde, yazılı kaynaklardan ve değerli taşlardan oluşan gayet gösterişli bir koleksiyon sergileniyor.
Sanat tutkunlarının Viyana gezilecek yerler listelerine dâhil ettikleri cazibe merkezlerinin başında gelen Belvedere Sarayı, Barok stili ile göz kamaştırıyor. yüzyıldan kalma iki yapıdan oluşan saray kompleksinin Alp tarzı bahçeleri de güzellikleriyle ziyaretçilerin hayranlığını kazanıyor.
Klasik müzikten hoşlanıyorsanız, Viyana seyahatiniz sırasında zamanınızın bir kısmını zarif mimariye sahip bu yapıya ayırabilirsiniz. Yıl boyunca Avusturya Ulusal Operası’nın canlı performanslarına sahne olan binanın en dikkat çekici bölümlerini Büyük Merdiven, Schwind Fuayesi ve Çay Salonu oluşturuyor.
yüzyılın son çeyreğinde inşa edilen Neo-Gotik tarzdaki belediye binası, tüm kudreti ile Friedrich-Schmidt-Platz’a gelen gezginleri selamlıyor. Viyana Şehir Kütüphanesi’ni bünyesinde barındıran bina, mayıs ayında Life Ball isimli festivale ev sahipliği yapıyor. Noel zamanı ise ön kısmındaki alana büyük bir pazar ile buz pateni pisti kuruluyor.
Kraliyet Sarayı’na oldukça yakın konumdaki Müzeler Bölgesi, şehirde tatil yapan sanatseverlerden yoğun ilgi görüyor. Dünyanın en büyük sekizinci kültürel alanında, farklı yaş gruplarına hitap eden bir dizi müze ve etkinlik salonu bulunuyor. Zengin içerikten azami ölçüde yararlanmak isteyen gezginler, genelde bu bölgeye bir tam gün ayırmayı tercih ediyor.
Freidensreich Hundertwasser ve Joseph Krawina’nın ortak çalışması sonucu kente kazandırılan yapı, sıra dışı mimari detaylarıyla gezginleri kendisine çekmeyi başarıyor. 53 dairenin bulunduğu bina, halen konut olarak kullanılıyor. Ancak bu durum, fotoğraf çekmek için uygun açı yakalamaya çalışan gezginlerin önünde toplanmasına engel oluşturmuyor.
LinkedinFlipboardE-postaLinki KopyalaYazı Tipi