Dökme Demir Güveç Tenceresi - Düz - Ø mm - KırmızıSKU: SMTFKRKapasite: 3,40 Litre
* Resim Orijinalinden Biraz Farklı Olabilir.
SKU: SMTFKR
Kapasite: 3,40 Litre
Tasarım:
Kalite
Yönergeler
NOT
Henüz bir inceleme gönderilmedi. Lütfen fikrinizi paylaşmaktan ve ilk incelemeyi yazmaktan çekinmeyin
Yorum Ekleyin
* Resim Orijinalinden Biraz Farklı Olabilir.
SKU: SMTFKR
Kapasite: 3,40 Litre
Tasarım:
Kalite
Yönergeler
NOT
stewpan is the translation of "güveç." into English. Sample translated sentence: Ve güveç getirdim. ↔ And I made a casserole.
Add exampleAdd
Ve güveç getirdim.
And I made a casserole.
OpenSubtitlesv3
Güveç lezzetli kokuyor.
The stew smells delicious.
Tatoeba
Kimchi güveciymiş, hay lanet!
Kimchi stew, my ass!
OpenSubtitlesv3
Güveç bıraktı.
She dropped off a casserole.
OpenSubtitlesv3
Karım kırmızı et yiyemeyeceğimi söylüyor, bu yüzden sığır güvecimi gizlice veriyorlar.
My wife says I cannot have red meat, so they sneak in my beef stew.
OpenSubtitlesv3
Mord' Sith' lerin işkenceye alışkın olmaları iyi bir şey aslında çünkü bu güveci yemek tam bir işkence olacak
It' s a good thing Mord' Sith are used to torture because that' s exactly what eating this stew will be
opensubtitles2
Karidesli güveç, yarı fiyatına.
Shrimp casserole, half price.
OpenSubtitlesv3
Bu güveç, benim imzam ve sanat şaheserim seafoodplus.info
It will be my Terrine Die Brandung und Der Rasen my surf and turf terrine
opensubtitles2
güveç yaptım.
I made a casserole.
OpenSubtitlesv3
Yaptığım güveçleri sevdiğini sanıyordum.
I thought you liked my stew.
OpenSubtitlesv3
Tom bütün güveci yedi mi?
Did Tom eat all the stew?
tatoeba
Akşam yemeği için kalmaya ne dersiniz? Ben büyük bir kap güveç yapıyorum.
How about staying for dinner? I'm making a big pot of stew.
Tatoeba
Bir tane büyük baharatlı balık güveç ve baharatlı fener balığı buğulama
A large spicy fish stew and steamed spicy angler fish
OpenSubtitlesv3
Des Moines'den sorgu yargıcıyla arpa güveci yaptığımız zamanı hatırlıyor musun?
Remember the time we made barley stew with that coroner from Des Moines?
OpenSubtitlesv3
Kuzu güveci efendim.
Lamb stew, sir.
OpenSubtitlesv3
Birkaç gün önce yaptığımız güveci yiyoruz.
I've been eating the stew that we made a few days ago.
Tatoeba
Güveçte ton.
Tuna casserole.
OpenSubtitlesv3
Makarna güvecini yemek için sabırsızlanıyorum.
I can't wait to have baked pasta.
OpenSubtitlesv3
Ton balığı ve güveç bir harikaydı.
the tuna and cream casserole was beautiful.
OpenSubtitlesv3
Bu da demektir ki yarın Ton Balığı Güveci günü.
And that means tomorrow is Tuna Casserole Day.
OpenSubtitlesv3
Güveçte et, patates püresi, dondurmalı muz?
Some pot roast, mashed potatoes, banana split?
OpenSubtitlesv3
Çin usulü güveç pilavı getirdim.
I brought Chinese pot rice
OpenSubtitlesv3
Altını çizmek istediğim konu, aslında, dürüstlüğün güveci bir bütün halinde dağılmadan tutmasını sağlamasıdır.
What I'm going to focus on, though, here is the ingredient that I think really makes the whole stew stick together, and that is honesty.
OpenSubtitlesv3
Yoksa bu güveç kokusu mu?
Is that a casserole I smell?
OpenSubtitlesv3
Büyükannenin güveciyle karşılaştırılamaz.
It can't compare with your grandmother's cassoulet.
OpenSubtitlesv3
Güveç, et ve sebzeleri pişirmek için üretilen, topraktan yapılmış özel bir yemek pişirme kabıdır. Isıya dayanıklı olmasıyla da bilinen güveç, küçük ve büyük boylarda sunulur. Bu kapta pişirilen yemeklere ise güveç tarifleri denir. Peki, güveçte hangi yemekler yapılır? İşte, sofralarınızı ziyafete dönüştürecek 14 nefis güveç tarifi:
Malzemeler;
Yapılışı: Mantarları temizleyip saplarını çıkartın. Sarımsakları ezin baharat sarımsak ve zeytinyağı ile harmanlayın. Ardından mantarların içlerine birer parça tereyağı ve bir küp kaşar peynir koyarak fırına verin. derece fırında, dakika kadar pişirin.