Would Ve Used To Farkı

Türkçe&#;de eskiden o çok konuşurdu,  o çok iyi futbol oynardı gibi geçmişte yapılan eylemli işleri anlatır fakat şu an için bilginiz olmayan durumlarda would kullanılır.  Would ile ilgili örnekler yaparak would kullanımı hakkında bilgi sahibi olacaksınız. Would ile used to arasındaki farklılık nelerdir? sorusunun da cevabını alacaksınız.

Would nasıl kullanılır? Would ile used to arasındaki fark nedir?

Would bir yardımcı fiildir. Would ile ilgili bilinmesi gereken ve &#;used to&#; kalıbından ayıran en önemli şey, şu an ile ilgili bir mesaj içermiyor olmasıdır. Halbuki used to geçmişte yapılmış ama günümüzde yapılmayan eylem ve durumları bildiriyordu.  Would sadece eylem içeren cümlelerde kullanıldığını unutmayalım.

Would 2 farklı şekilde kullanılır.

1. Would, anılar için kullanılır.

Geçmişte yapılan sürekli bir iş anlatılır. Fakat o iş günümüzde tekrarlanıyor mu tekrarlanmıyor mu hakkında bilgimiz yok. Used to ile ayrıldığı noktalardan biride budur. Örneklere geçelim.

• Merve would speak a lot. ( Merve çok konuşurdu.) Geçmişte Merve çok konuşurdu ama Mervenin şu an ile ilgili hala çok konuştuğu ile ilgili bir bilgi yoktur.
• He would play football all the time ( O sürekli futbol oynardı. Geçmişte yaşanan tek bir değil, devamlı yaptığında would kullanılır) Şu an ile ilgili bir mesaj içermiyor.

2. Would, şu anın hayali için kullanılır.

Örneklerle daha iyi anlatabiliriz. Örneğin size birisi, cebinizde milyonun olsa ne yapardınız? diye bir soru sordu. Siz de bir tatil hayali kurdunuz ve  &#;I would leave Turkey. &#;( Türkiye&#;den ayrılırdım.).

Bir arkadaşınız size kız arkadaşı ile ilgili tartışmasını anlattı ve sizden yardım istedi. Sizde, Senin yerinde olsaydım , &#;I would apologise&#;. (Özür dilerim.)

Evde elektrik sigortası değişecek  ve elektirik hakkında bilgili Ahmet diye bir arkadaşınız var. Şimdi düşünüyorsunuz, &#;Ahmet burda olsaydı bunu yapardı&#; , &#;Ahmet would fix this.&#;

3. Would, geçmişin geleceği hakında kullanılır

Örneğin şehir dışındaki arkadaşınız Ali partinize katılacaktı ve yakın arkadaşı Veli partiye geldi ve ona Ali nerede diye sorsunuz? Veli&#;de katılacaktı ama otobüsü kaçırdı.  &#;He would join (katılacaktı), but he missed the bus. (ama otobüsü kaçırdı.)&#;

Would ile used to arasındaki fark nedir?

&#;Would&#; yardımcı  iken, &#;Used to&#; bir yardımcı değildir. Did yardımcı ile kullanılır.

Geçmişte eylemlerde her ikiside kullanılır. &#;Used to&#; ile eylem geçmişte bittiğini biliyorken, &#;would&#; ile  geçmişte yapılan eylemin günümüzde devam edip etmediği bilinmez.

Örneğin;

Ben eskiden gym&#;e giderdim. &#;I used to go to gym&#;. Ama şu anda gitmiyorum anlamını karşıdaki kişi anlar.

Eğer bu cümleyi would ile kurarsak, &#;I would go to gym&#; karşıdaki kişi sizin eskiden gittiğinizi anlar ama şu an için de gidip gitmediğinizi anlamaz.

Örneğin;

Şu anda sigara içtiğinizi bilen bir kişiye ve konuşma esnasında eskiden içmediğinizi söyleyeceksiniz. &#;I didn&#;t use to smoke&#;.

Used to ile ilgili bilgi için aşağıdaki linki tıklayınız.

Ayrıca bakınız

“Used to” konu anlatımı ile hem olumlu, hem olumsuz hem de soru hallerinin nasıl kullanıldığını sizler için özetledik.

USED TO Kullanımı

Geçmişte sürekli olarak yapılan ama artık yapılmayan eylemleri ya da alışkanlıkları ifade ederken used to kalıbını kullanıyoruz.

Formül;

Özne+ used to + fiil

Örnekler;

When he was an alcoholic, he used to beg for a drink.
(O bir alkol bağımlısıyken, içki için yalvarırdı.)

The poor people in the village used to rely on his benevolence.
(Köydeki fakir insanlar onun yardımlarına güvenirdi.)

My family used to live in that old house once upon a time.
(Ailem bir zamanlar o eski evde kalırdı. = Şimdi başka evde kalıyor.)

I used to grind my teeth when I got angry during my childhood.
(Çocukluğumda, sinirlendiğimde dişlerimi gıcırdatırdım.= Ancak şimdi yapmıyorum.)

I used to play basketball. (I don&#;t play anymore.)
(Eskiden basketbol oynardım. (Yani artık oynamıyorum.)

He used to smoke a lot. (He doesn&#;t smoke now/anymore.)
(Eskiden çok sigara içerdi.(Şimdi/Artık içmiyor.)

Used to kalıbı ile kurulan cümleleri olumsuz cümleye çevirmek için ‘used to’ ifadesinden önce didn&#;t, olumsuz ve soru cümlelerini yaparken ‘used to’ ifadesindeki ‘d’ harfi çıkarılır.

Örnekler;

She didn&#;t use to smoke, but she does now.
(Eskiden sigara içmezdi, ama şimdi içiyor.)

Ayşe and her friend didn&#;t use to talk with each other.
(Ayşe ve arkadaşı birbirleri ile konuşmazdı.)

She didn&#;t use to eat apples.
(O elma yemezdi.)

She didn&#;t use to live in İstanbul 10 years ago.
(10 yıl önce İstanbul’da yaşamıyordu.)

Örnekler;

Did you use to smoke when you were very young?
(Çok gençken sigara içer miydin?)

Did you use to drink milk a lot?
(Eskiden çok süt içer miydin?)

Where did you use to live?
(Nerede yaşıyordun?)

Did he use to prepare breakfast?
(O kahvaltı hazırlar mıydı?)

BE USED TO (Alışık Olmak)

Bu yapı “ used to + V1” aksine “alışkanlık” ifade eder. Yani, şuanda yapıldığını gösterir. Kendisinden sonra mutlaka isim alır.

Formül;

Özne + be used to + Ving

Örnekler;

I was used to waiting for hours to see my doctor.
(Doktorumu görmek için saatlerce beklemeye alışıktım.)

I am used to getting up early.
(Ben erken kalkmaya alıştım.)

Some students aren&#;t used to the snow and ice in Sivas.
(Bazı öğrenciler Sivas’taki fırtına ve kara alışkın değiller.)

Women in Anatolia are used to getting up early every day.
(Anadolu’daki kadınlar her gün erken kalkmaya alışkınlar.)

Are you used to driving your car fast?
(Arabanızı hızlı sürmeye alışık mısınız?)

I&#;m used to running fast.
(Hızlı koşmaya alışkınım.)

GET USED TO (Alışmak)

Yeni yeni alışılmaya başlayan olaylarda kullanılır. Bir şeye alışmak eylemini ifade eder.

Formül;

Özne + get used to + Ving

Örnekler;

He is getting used to learning how to drive a car.
(Araba sürmesini gittikçe öğreniyor.)

They are getting used to learning how to reply to my questions in English.
(İngilizce sorularıma cevap vermeye gittikçe alışıyorlar.)

You will get used to the noise soon.
(Kısa süre sonra bu gürültüye alışacaksın.)

I never got used to shaking hands with people all the time when I lived there.
(Orada yaşarken durmadan insanlarla el sıkışmaya alışamadım.)

I&#;m getting used to smoking nowadays owing to stress and strains in my business life.
(İş hayatındaki stres ve gerginlikler yüzünden son zamanlarda sigara içmeye alışıyorum.)

Used to kalıbı ingilizcenin en kolay en zevkli gramer konularından biridir. İngilizceyi en ince ayrıntısına kadar öğrenmek ve kendinizi dil konusunda daha fazla geliştirmek için “Cambly” burada&#;

Cambly sayesinde kendinize özel eğitim programı oluşturabilir, yabancı eğitmenler ile karşılıklı diyalog halinde olarak içinizdeki konuşma korkusunu yenebilir ve bu sürede kendinizde gördüğünüz eksiklikleri kaydedilen ingilizce ders videolarınız ile tekrar tekrar izleyip telafi edebilirsiniz. O zaman Cambly de ana dili ingilizce olan eğitmenlerle dilinizi geliştirme deneyimini yaşamak için hemen ‘blog’ kodu ile ücretsiz deneme dersinizi almaya başlayın.

Yılın en büyük indirimiyle bugün öğrenmeye başla! %60 indirim kodu: 60bcc

• I used to like chocolate a lot when I was a child. ( Ben küçükken çikolatayı çok severdim.)
• She used to love pop music, but now she listens to rock music all the time. (O küçükken pop müzik severdi, şimdiyse sürekli rock müzik dinler.)

• There used to be a cinema in our village when I was a child( Ben çocukken köyümüzde sinema vardı.)
• There was a cinema in our village when I was a child. (( Ben çocukken köyümüzde sinema vardı)

• I didn't use to eat meat when i was studying in college,because I was a vegetarian. ( Ben üniversitede okurken et yemezdim,çünkü vejeteryandım.)
• I used to not eat meat when I was studying in college, because I was a vegetarian. (( Ben üniversitede okurken et yemezdim,çünkü vejeteryandım.)

• She used to play basketball. ( Eskiden basketbol oynardı.)
• She played basketball 10 years ago. (10 sene önce basketbol oynardı.)
• e) "Used to" geçmişte yapılmış olan bir tek olayı ifade ederken kullanılmaz.
• My sister used to wear a school uniform √ ( Kız kardeşim okul üniforması giyerdi.)
• My sister used to wear wore a minidress on her bestfriend's wedding. (Kız kardeşim en iyi arkadaşının düğününde mini bir elbise giydi.)

• I used to buy my students cute sticker. √ (Öğrencilerime sevimli stickerlar alırdım.)
• -Durum bildiren fiillerle sadece "used to" kullanılır.
• They would be used to be very happy . (Çok mutlu olurlardı.)
• She would have used to have lots of clothes when she was a teenager. ( O genç kızken bir sürü kıyafeti vardı.)

• I'm used to drinking coffee when I wake up. ( Uyandığımda kahve içmeye alışığım.)
• I used to drink coffee a lot until 2 years, but I drink very little now. ( 2 sene önceye kadar çok fazla kahve içerdim ama artık çok az içiyorum.)