ya darr ne demek / Ed-Darr ne demek? Allah'ın isimlerinden Ed Darr esmasının faziletleri nelerdir? - Pratik Bilgiler

Ya Darr Ne Demek

ya darr ne demek

El-darr Ne Demek?

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır.Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.

DARR

Dilediği kuluna zarar veren; O'nun takdiri olmadan kimseye zarar verilemeyen.

Elem verici şeyler yaratan anlamında Allah'ın isimlerinden biri. Zıddı, en-Nâfi'dir.

Menfaatleri ve mazarratları yaratan, ancak Allah'tır. Bütün olaylar sebeplerle meydana geliyorsa da, sebepler yok olanı var edemez. Onlar ancak insanların elinde birer tutamak ve Hak'tan bir isteme vesikası olmak üzere yaratılmıştır. İnsanın menfaat ve zararlarına hâkim ve rakipsiz müessir ancak Allah'tır. O, insanlara, menfaat ve zararları ayırd edici kuvvet vermiştir. Yani insanlar akıl ve ilimle hayır veya şerri birbirinden ayırabilirler. Dünya imtihan yeridir ve zâhirde kötü olarak görünen, aslında iyi olabilir veya bunun tersi de mümkündür. Bunun sırrını ancak Allah bilir.

Sözlükte "darre" zarar vermek demektir. Zarar da aynı şekliyle dilimize geçmiştir: ed-Dararü. İsm-i fâil olan ed-dârr, meselâ "durrin" şeklinde şu âyette geçmekte ve Allah'ın kullarına zarar vericiliği sıfatını açıklamaktadır: "Allah sana bir zarar isabet ettirecek olsa, o zararı O'ndan başka hiçbir kimse kaldıramaz. Eğer sana bir hayır (nimet) da dokundurursa, işte o, her şeye hakkıyle Kadir'dir. " (el-En'am, 6/17). Diğer âyetlerde de, Allah'ın bir zarar vermeyi dilemesini hiçbir şeyin önleyemeyeceği; yine bir hayrını da hiç bir şeyin engelleyemeyeceği açıklanmaktadır. Dönekler, Allah'a hiçbir zarar veremez. (Ali İmran, 3/) Sapıklık, Allah'ı bırakıp kendisine bir zarar veya fayda vermeyen şeye tapan kimsenindir.(el-Hacc, 22/12) Ehl-i Kitap, müslümanlara bir iyilik dokunduğu zaman, bu onların kötüsüne gider; bir kötülük dokununca da buna sevinirler. (Ali İmrân 3/). İnsanlar kendilerine bir zarar dokunduktan sonra Allah onlara rahmet ettiği zaman hemen âyetler hakkında hileye saparlar (Yunus, 10/21) Allah insana uğradığı zarardan sonra tekrar nimetler tattırdığında, o, kötülükler başımdan gitti diye sevinir. İnsan çok sevinen, çok öğünen bir mahluktur (er-Ra'd 11/10). İnsanlara zarar verenlere, Allah'ın hükümlerine karşı gelenlere Allah'ın zarar vermesi haktır.

Şâmil İA

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir