Başkan Süleyman Arslan, "Yaşlılarımızı önemsetecek ve onların sorunlarını dikkate alacak bir kanunun öncelikle çıkarılması gerektiğini, gündem olması gerektiğini düşünüyor ve teklif ediyoruz." dedi.
TİHEK tarafından düzenlenen basın toplantısında konuşan Arslan, "60 Yaş Üstü Yaşlıların Yaşlılık Algısı ve Kendi Sorunlarına Bakışı" konulu kamuoyu araştırmasının sonuçlarını açıkladı.
Arslan, Birleşmiş Milletler’in, 15 Haziran’ı "Dünya Yaşlı İstismarı Farkındalık Günü" olarak belirlediğini anımsatarak, bu kapsamda yaşlılara yönelik şiddet, ihmal, istismarın etki ve sonuçları konusunda insanların bilgilendirilmesinin amaçlandığını söyledi.
Anayasanın devlete yaşlılarla ilgili görevler yüklediğine işaret eden TİHEK Başkanı, "TİHEK, bir ulusal insan hakları kurumu olarak yaşlılarımızın maddi ve manevi hazinelerimiz olduğundan hareketle, onların statüsünün öne çıkarılması için gereken tüm adımların atılmasında kendini sorumlu tutmaktadır. Bir insan hakları meselesi olarak yaşlı hakları, kadim kültürümüzle birlikte değerlendirilen öncelikli ve özel bir konudur. Çünkü kültürümüzde yaşlılar, kök değerlerimizin gelecek nesillere taşıyıcısı, gençlerimizin yol göstericisi, akıl danışmanı ve bereket kaynağıdır." diye konuştu.
Kovid’un yaşlı bireylere etkisi hakkında da değerlendirmelerde bulunan Arslan, dünyada hakları ihlal edilen en önemli kesimlerden birinin yaşlılar olduğunu söyledi.
Yaşlıları korumak üzere dünyada uluslararası bir sözleşme, Türkiye’de ise yaşlılara yönelik özel bir kanun bulunmadığına dikkat çeken Arslan, Türkiye’deki farklı kanunlardaki kısmi düzenlemelerin de yetersiz kaldığını belirtti.
TİHEK Başkanı Süleyman Arslan, şunları kaydetti:
"Yaptığımız çalışmanın bir tespiti olarak, ülkemizde yaşlılara yönelik özel bir kanunun çıkarılması son derece önem arz etmektedir. Dünyaya da bir öncülük yapmamız gerekir. Yaşlı hakları konusunda bir uluslararası sözleşmenin özellikle de bu dönemde hazırlanması ve ülkemizin öncülüğünde tüm dünyanın onayına sunulması son derece önemli bir husustur. Biz bu gerçekten hareketle kurumumuz bünyesinde ’Yaşlı Hakları Çalışma Grubu’ oluşturduk. Çalışma grubumuz ileriki çalışmalara ışık tutması amacıyla öncelikle yaşlıların kendilerini nasıl algıladığını, kendi sorunlarına karşı nasıl yaklaştıklarını anlamak üzere bir kamuoyu araştırması yaptırdı."
Arslan, 1- 14 Mart tarihlerinde yaptırdıkları, "60 Yaş Üstü Yaşlıların Yaşlılık Algısı ve Kendi Sorunlarına Bakışı" araştırmasıyla yaşlıların algı ve düşüncelerini ölçmeye çalıştıklarını söyledi.
Türkiye’nin 30’u büyükşehir olmak üzere 71 ilini kapsayan ve çoklu tarama modelinin kullanıldığı çalışma kapsamında, 60 yaş üstü 5 bin kişiye anket yapıldığını belirten Arslan, kişilere 50 soru yöneltildiğini ifade etti.
TİHEK Başkanı Süleyman Arslan, Kovid nedeniyle çalışmaya yaşlı ve huzur evlerinde yaşayan bireylerin dahil edilmediğini, çalışmanın tamamen sokakta gerçekleştirildiğini dile getirdi.
"Gelirdeki azalma, yaşlının rol ve statüsünü olumsuz etkilemekte"
Anket kapsamında elde edilen bazı tespitleri aktaran Arslan, şunları söyledi:
"Gelirdeki azalma aynı zamanda yaşlının rol ve statüsünü, aile içi ilişkilerini olumsuz yönde etkilemektedir. Bu nedenle erken emekli olan bazı yaşlıların yeni bir iş bulma yolunu tercih ettikleri bilinmektedir. Ayrıca yaşlının gelirindeki azalma yaşanılan ülkenin ekonomik durumuna ve yaşlılara yönelik sosyal politikalarına göre değişebilmektedir. Yaşlının geçimini sağlamaya yönelik ailede destek olan birisinin ölümü durumunda ise gelirin azalması nedeniyle kendi geçimlerini sağlamakta sorun yaşamaları da söz konusu olabilmektedir."
Süleyman Arslan, ankette yer alan yaşlı ihmali ve istismarı alanında araştırma yapmanın zorluğuna işaret ederek, "Aile içinde yaşananların yaşlılar ya da yakınları tarafından gizlenmek istenmesi, birisine söylenmesi durumunda daha fazla istismara maruz kalacağı korkusu ya da utanma duygusu, vakaların tespitini ve araştırma verilerinin elde edilmesini güçleştirmektedir." dedi.
Süleyman Arslan, anket sonuçlarına göre, yaşlıların genellikle hayattan kopmak istemediklerini, kendi iradeleriyle hayatlarını sevk ve idare etmek istediklerini söyledi.
Arslan, yaşlıların sınırlandırılmak istemediklerini de belirterek, "Yaşlılar, bir yaştan sonra kendisini bırakıyor’ diyoruz ama öyle değil. Yaşlılar da fikirlerinin alınmasını, toplumsal yapının belirlenmesinde fikirlerinin sorulmasını istiyorlar." ifadesini kullandı.
Anketteki "Yaşımdan dolayı dışlanmıyorum" önermesine verilen yanıtları değerlendiren Arslan, "İnsan hakları bağlamında düşündüğümüz zaman yüzde bir bile ’toplumdan dışlanıyorum’ diyorsa bu büyük bir rakamdır. Kaldı ki yaşlılar, yüzde ’leri bulan oranda, ’biz toplumdan dışlanıyoruz’ algısı yaşıyorlarsa, bu konunun değerlendirilmesi, yaşlıları toplum içinde tutacak çözümlerin geliştirilmesi gerekiyor. Bunu önemsediğimizi belirtmemiz lazım." diye konuştu.
"Yaşlıların sorunları, bütün siyasi partilerin gündeminde olmalı"
"Siyaset kurumu, yaşlıları koruyor ve toplumdan dışlanmalarına karşın etkin önlemler alıyor" önermesine "Hiç katılmıyorum" diyenlerin yüzde 21, "Katılmıyorum" diyenlerin yüzde 33 ve "Ne katılıyorum ne katılmıyorum" diyenlerin yüzde 14 oranında olduğunu kaydeden Arslan, "Buradan ne anlıyoruz. Yaşlılar kendi sorunlarıyla fazla ilgilenilmediğini düşünüyorlar. Bu anlamıyla siyaset kurumu, yaşlı nüfus üzerine siyasi-politik duruşuna çeki düzen vermelidir. Yaşlıların sorunları, iktidar ve muhalefetiyle bütün siyasi partilerin gündeminde olması gerekir." değerlendirmesinde bulundu.
Arslan, yaşlılara yönelik özel bir kanunun çıkarılması gerektiğini vurgulayarak, "Her kesimin bir kanunu var. Canlı varlıkların yanında çevre kanunu yapılıyor, hayvanlarla ilgili kanunlar çıkarılıyor ama yaşlılarımızı önemsetecek ve onların sorunlarını dikkate alacak bir kanunun öncelikle çıkarılması gerektiğini, gündem olması gerektiğini düşünüyor ve teklif ediyoruz." dedi.
Anket sonuçlarından bazıları şöyle:
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı aktif ve sağlıklı yaşlanma vizyon ve politika hedefleri çerçevesinde başlattığı Yaşlılara Yönelik Dijital ve Finansal Okuryazarlık Eğitimleri kapsamında yaşlıya güvenli internet kullanımı, internet ve telefon üzerinden yapılan dolandırıcılık, internet alışverişinde dikkat edilmesi gerekilenler gibi konularda eğitimler verdi
Dijitalleşmenin günlük hayat içerisinde giderek yaygınlaştığı günümüzde, yaşlıların ihtiyaç duyacağı teknolojik yaklaşımları tanımaları, öğrenmeleri ve kullanmaları her zamankinden daha büyük önem arz ediyor. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü bu kapsamda yaşanan güncel ve teknolojik gelişmelerle her türlü ihtiyacın çevrimiçi yollarla sağlanmasıyla beraber Yaşlılarda Dijital ve Finansal Okuryazarlık eğitimleri çalışmalarına hız verdi.
Bakanlık önce yaşlıların finansal ve dijital okuryazarlığının artırılması amacıyla cep telefonu ve bilgisayar kullanımı ile genel anlamda dijital ve finansal okuryazarlık yetkinliklerinin ölçülmesi için anket çalışması yaptı.
Bölgesel temsiliyet dikkate alınarak Ankara, İstanbul, İzmir, Antalya, Malatya, Samsun ve Gaziantep illerindeki toplam yaşlıyla Şubat tarihinde yapılan çalışma sonucunda cep telefonu olan ve kullanmayı bilen yaşlıların oranının, tüm illerde yüksek oranda olduğu tespit edildi. Bilgisayar kullanımı bilgisinin ise tüm illerde düşük oranda olduğu ortaya çıktı.
Cep telefonu ve genel dijital finansal kategorisinde en yüksek oranda olumlu cevap veren il Antalya, bilgisayar kullanımında olumlu cevap veren il İzmir olurken, olumsuz cevapların en yüksek oranda olduğu il Gaziantep oldu.
Anket sonucunda cep telefonundan ve bilgisayardan alışveriş, bankacılık, fatura ödeme gibi işlemlerin bilinme oranı ile genel dijital ve finansal bilgi kategorisindeki e-devlet şifresi, HES kodu alma, e-nabız, hastane randevu sistemlerini kullanabilme bilgisinin tüm illerde düşük oranda olduğu belirlendi.
Mal varlığını ve borçlarını bilme, maaşını kendisi çekebilme, bağlı olduğu sosyal güvence sistemi bilgisinin ise tüm illerde yüksek olduğu tespit edildi.
Daha sonra ankette alınan cevaplara göre eğitim ihtiyaç analizi yapılarak, yaşlıların dijital ve finansal okuryazarlık yetkinliklerine yönelik eğitim programlarının içeriği hazırlandı.
Eğitimler ilk olarak pilot il seçilen İstanbul’daki 5 huzurevinde Kasım ’de başladı. Daha sonra geliştirilen programlarla Nisan tarihinde hız verilen eğitimler kapsamında bugüne kadar 34 ildeki huzurevi ve çeşitli merkezlerde toplam yaşlıya Dijital ve Finansal Okuryazarlık Eğitimi verildi.
Eğitimlerde yaşlılar dijital ve finansal okuryazarlık çerçevesinin alt başlıklarında birikimin değerlendirilmesi, güvenli internet kullanımı, internet ve telefon üzerinden yapılan dolandırıcılık, internet alışverişinde dikkat edilmesi gerekilenler, kredi kartı kullanma ve kredi kullanma gibi hususlarda bilgilendirildi.
Kuruluş sakinlerinin gönüllü olarak katıldığı eğitimlerin yıl boyunca yaygınlaştırılarak sürdürülmesi planlanıyor.