İngilizce Öğren
İngilizce Öğren/ İpuçları
Alper Onur
Mayıs 12,
20 dakikalık okuma
İngilizce diyalog örnekleri ile hem konuşma hem de dinleme becerilerimizi geliştirebiliriz. Dünya üzerinde milyardan fazla insanın konuştuğu bir dili öğrenmek hiç de fena bir fikir değil. Senin de hedeflerin arasında İngilizce öğrenmek varsa, basit İngilizce diyaloglara göz gezdirerek giriş yapabilirsin.
Kolayca İngilizce öğrenmeyi planlıyorsan, sadece İngilizce diyaloglara bakman yetmez. İngilizce konuşma, dinleme, yazma ve okuma becerilerini aynı anda kazandıracak işin uzmanı eğitmenlerden destek alman gerekir.
Dünyada 1 milyondan fazla kullanıcı tarafından online İngilizce eğitimi için tercih edilen Open English, tüm detaylarıyla İngilizce eğitimi sunmak için tasarlanmış bir platformu evine, iş yerine, seyahatlerine, kısacası sen nereye istersen oraya getiriyor.
Open English ile ana dili İngilizce olan eğitmenlerin canlı derslerine 7/24 katılabilir, interaktif videolara sınırsız kere erişebilir ve İngilizce konuşma sınıflarında pratik yapabilirsin. Yan tarafta yer alan formu doldurarak İngilizce öğrenmede ilk adımı atabilirsin.
Şimdi basit İngilizce diyaloglar ile devam ediyoruz.
İngilizce öğrenirken bolca pratik yapmamız en önemli detay. Unutma, bir şeyi ne kadar tekrar edersek öğrenmemiz o kadar kolay oluyor. İngilizcede de aynı, gün içinde ne kadar çok kullanırsan o kadar hızlı öğreniyorsun.
İngilizce konuşma pratiği yaparken önce İngilizce tanışma diyaloglarına bir göz atmak iyi bir fikir. Böylece kendi başıımıza pratik yaparak İngilizce konuşmamızı geliştirebiliriz. Şimdi İngilizce selamlaşma kelimeleriyle konuya başlayalım.
İngilizcede selamlaşma için kullanabileceğin birçok kelime ve cümle var. Şimdi birisiyle karşılaştığında ya da ilk kez tanışırken kullanabileceğin İngilizce selamlaşma kelimelerine ve tanışma cümlelerine tablo üzerinden bakalım.
İngilizce selamlaşma kelimeleri ve cümleleri | |
Türkçe | İngilizce |
Merhaba | Hello |
Nasılsınız | How do you do? |
Ne haber? | What’s up? |
Ne var, ne yok? | What’s the news? |
Hayatın(ız) nasıl gidiyor? | How is your life going? |
Seni (sizi) görmek güzel. | It’s good to see you. |
Günaydın | Good morning |
Tünaydın | Good afternoon |
İyi akşamlar | Good evening |
İyi geceler | Good night |
Tanıştığım(ız)a memnun oldum. | Nice to meet you. |
Görüşmeyeli uzun zaman oldu. | It’s been a long time since we met. |
Görüşmeyeli nasılsın(ız)? | How have you been? |
Çok iyiyim. Teşekkür ederim. | I’m very good. Thank you. |
Ben iyiyim. Sen (siz) nasılsın(ız)? | I’m fine. How about you? |
İngilizce diyalog kurarken kullanabileceğimiz selamlaşma ifadeleri bu şekilde. Bunların dışında bir de yakın arkadaşlarımız arasında kullanabileceğimiz İngilizce selamlaşma kalıpları var. Samimi olduğumuz ya da samimiyet kurmak istediğimiz insanlarla İngilizce konuşma diyalogları kurarken bu ifadeleri de tercih edebiliriz.
Hip hop argosundan konuşma diline geçmiş bu ifade, İngilizcede gayrı resme bir selamlaşma ifadesi. Biraz kaba bir ifade olduğunu belirtelim. Çok samimi olduğumuz ortamlarda İngilizce selamlaşma ifadesi olarak kullanabiliriz.
Amerika kırsalında kullanılan bu İngilizce selamlaşma kelimesi, “How do you do?” kalıbının kısaltılmış versiyonu olarak düşünebiliriz. İngilizce konuşma diyalogları kurarken pek önermiyoruz; çünkü biraz kaba durabilir.
Fakat Amerika ve Kanada’nın kırsal bölgelerinde daha samimi bir iletişim için bu tarz İngilizce selamlaşma kelimelerini kullanabilirsin. Tamamen sana kalmış!
Samimi olduğumuz ortamlarda İngilizce diyalog başlatmak adına “Hey” ve “Hiya” ifadesini kullanabiliyoruz. “Selam”, “Geldim.” anlamını veriyoruz ama unutma, resmi ortamlarda bu selamlaşma kelimesi biraz kaba durur.
İngilizce konuşma diyalogları başlatmak istiyorsak ve samimi bir ortama giriş yaptıysak, bu ifadelerle iletişim başlatabiliriz. Türkçesiyle “İyi misin?” anlamı veriyor. Bu soru bize sorulmuşsa, “I’m fine. And you?” şeklinde iletişimi devam ettirebiliriz.
İngilizce diyalogları tamamlarken kullanabileceğimiz vedalaşma kelimeleri ve cümlelerine geçelim. İngilizce diyalogları aşağıdaki vedalaşma ifadeleri ile sona erdirebiliyoruz.
İngilizce vedalaşma kelimeleri ve cümleleri | |
Türkçe | İngilizce |
Hoşça kal | Good bye |
Seni görmek güzeldi | It was nice to see you |
Benim için bir zevkti | It was a pleasure for me |
Sonra görüşürüz | See you later |
İyi günler | Good day / Have a nice day! |
Kendine iyi bak | Take care of yourself |
Tekrar görüşmek üzere | See you again |
Bunların dışında daha samimi ortamlarda İngilizce diyalog kurarken kullanabileceğimiz gayri resmi cümleler de var. Nedir bunlar?
İngilizce konuşma diyaloglarında eğer karşımızdakilerle samimiysek “See you later” ifadesi kısaltıp “Later” diyebiliriz. Bu şekilde de aynı anlama gelir fakat resmi ortamlarda bu uslüp iyi bir intiba bırakmaz.
“Ben çıkıyorum” diyerek İngilizce konuşmaya ya da bulunduğun ortama veda edebilirsin, fakat bunun biraz kaba bir tabir olduğunu unutma. Yani resmi ortamlarda kullanman hoş karşılanmaz. Fakat arkadaş ortamında “Hadi, ben kaçtım.” anlamını vermek için kullanabilirsin.
İngilizce diyaloglarda kullanabileceğin daha birçok selamlaşma ve vedalaşma ifadesi var. İngilizce selamlaşma kelimeleri ve tanışma cümlelerinde pratik yapmak istersen Open English’i şimdi kullanmaya başlayabilirsin. Dünyanın dört bir yanından öğrencilerin bir arada geldiği konuşma sınıflarında eğitmen gözetiminde İngilizce konuşmanı şimdi geliştirmeye başlayabilirsin!
İngilizce diyaloglarda kullanabileceğimiz birçok kavram öğrendik. Şimdi örnek İngilizce tanışma diyalogları ile bilgilerimizi pekiştirelim. Öğrendiklerinle sen de arkadaşlarınla ya da kendi kendine İngilizce diyaloglar kurabilirsin. Kesinlikle İngilizceni geliştirecektir!
İngilizcenin en çok yararlı olduğu noktalardan biri de profesyonel hayat. Çünkü İngilizce bilgisi kariyer yolculuğunda seni her zaman 1 adım öne geçiriyor.
Open English’te iş İngilizcesi konulu özel ders içerikleri olduğunu biliyor muydun? Böylece her yönüyle İngilizce öğrenirken kariyerine uygun İngilizce diyalog ve terimleri hızlıca öğrenebilirsin.
İş dünyasında İngilizce tanışma diyaloglarında nasıl konuşmalıyız? Bu noktada bilmen gereken bazı şeyler var. Not almak istiyorsan:
İş yerinde İngilizce konuşma diyaloglarında kullanabileceğimiz ve sıkça karşılaşacağımız bazı kelime ve kalıplar var. Şimdi onlara bakalım:
İşteyken Kullanabileceğimiz İngilizce Kelimeler | |
İngilizce | Türkçe |
Dear | Sayın |
CV (Curriculum Vitae) / Resume | Öz geçmiş |
Interview | İş görüşmesi / Mülakat |
Hire | Ücretle vererek tutmak |
Assessment | Değerlendirme |
Salary | Aylık ücret |
Gross salary | Brüt aylık ücret |
Subject | Konu |
Shift | Mesai |
Work | İş yapmak / çalışmak / iş |
Job | İş / görev / meslek |
Proficiency | Yeterlilik / beceriklilik |
Deadline | İş teslim süresi |
Collegue | İş arkadaşı |
Boss | Patron |
Manager | Müdür |
White-collar worker | Beyaz yakalı çalışan |
Blue-collar worker | Mavi yakalı çalışan |
Department | Departman / Bölüm |
Office | Ofis |
Employer | İş veren |
Employee | Çalışan, işçi, eleman |
Personnel | Personel |
Staff | Kadro |
Trainee | Stajyer |
Recruit (a personnel) | (Personel) temin etmek / almak |
Resign | İstifa etmek |
Promotion | Terfi |
Sick leave | Hastalık izni |
Retire | Emekli olmak |
İş İngilizcesinde öğrenebileceğin daha binlerce kelime ve kalıp var. İş yerindeki sohbetlerin için İngilizce konuşma diyalog becerini geliştirmek ve yeni kelimeler öğrenmek istiyorsan, Open English’e şimdi kaydol!
İş dünyasında hangi İngilizce tanışma cümlelerini kullanabiliriz? İş mülakatlarında İngilizce konuşma diyalogları nasıl olmalı? Şimdi bu sorulara cevap veren 2 örnek İngilizce diyalogu inceleyelim.
HR (Mr. Wells): Hello Ms. Yıldız, it is a pleasure to meet you. First of all, tell me a bit about yourself. (Merhaba Yıldız Hanım, tanıştığımıza memnun oldum. Öncelikle bana biraz kendinizden bahsedin.)
Candidate (Ms. Yıldız): Good Morning Mr. Wells. It is a pleasure for me, too! I studied computer engineering at Boğaziçi University. Since I wanted to be an computer engineer throughout my whole life, I planned all my educational goals to this purpose. (Günaydın Bay Wells. Benim için de bir zevk! Boğaziçi Üniversitesinde bilgisayar mühendisliği okudum. Hayatım boyunca bilgisayar mühendisi olmak istediğim için tüm eğitim hedeflerimi bu amaca göre planladım.)
HR (Mr. Wells): Excellent! Lets hear a little more about you. What are your strengths? (Mükemmel! Sizin hakkınızda biraz daha fazla şey duyalım. Kuvvetli yönleriniz nelerdir?)
Candidate (Ms. Yıldız): I am a diciplined, fast learner and easily adaptable. Moreover, I am open to innovations. I am also successful in problem solving. (Disiplinli, hızlı öğrenen ve kolay adapte olabilen biriyim. Üstelik yeniliklere açığım. Problem çözmede de başarılıyım.)
HR (Mr. Wells): Do you think that you have any weakness?
Candidate (Ms. Yıldız): I get very excited when speaking in public. I think this is my biggest weakness. Therefore, I cannot say that I am successful in oral presentations. (Topluluk önünde konuşurken çok heyecanlanıyorum. Sanırım bu benim en büyük güçsüzlüğüm. O nedenle sözlü sunumlarda başarılı olduğumu söyleyemem. )
HR (Mr. Wells): Why we should hire you?
Candidate (Ms. Yıldız): I know your company is innovative and forward-thinking. These traits fit my personality very well. I have been dreaming of working with your company for a long time. You can be sure that I will use all my talent here. (Şirketinizin yenilikçi ve ileri görüşlü olduğunu biliyorum. Bu özellikler kişiliğime çok uyuyor. Uzun zamandır şirketinizle çalışmayı hayal ediyordum. Tüm yeteneğimi burada kullanacağımdan emin olabilirsiniz.)
HR (Mr. Wells): What is your ideal work enviroment? (İdeal çalışma ortamınız nedir?)
Candidate (Ms. Yıldız): First of all, an environment with high internet speed! Joking apart, a free-minden working environment that is far from standards, where I can determine the working hours myself if there are no emergencies, is ideal for me. (Öncelikle internet hızının yüksek olduğu bir ortam! Şaka bir yana, standartlardan uzak, acil bir durum olmadığında çalışma saatlerini kendim belirleyebileceğim özgür bir çalışma ortamı benim için idealdir.)
HR (Mr. Wells): This is wonderful Ms. Yıldız! It was the perfect job interview. We will choose among our candidates within 3 days, after which we will inform you of our decision. Take care of yourself. (Harika Ms. Yıldız! Mükemmel bir iş görüşmesiydi. 3 gün içinde adaylarımız arasından seçim yapacağız ve kararımızı size bildireceğiz. Kendine dikkat edin.)
Candidate (Ms. Yıldız): Thank you very much, Mr. Wells. Hope we work together! Have a nice day. (Çok teşekkür ederim, Mr. Wells. Umarım birlikte çalışırız! İyi günler dilerim.)
Günlük İş Dünyasından Örnek İngilizce Diyalog
Employee (Merve): Good morning Mr. Waters, may I have your time for a moment, please? (Günaydın Bay Waters, 1 dakikanızı alabilir miyim, lütfen?)
CEO (Mrs. Waters): Sure Merve, what it the subject? (Tabii ki Merve, konu nedir?)
Employee (Merve): As digital marketing, we want to design a new advertising campaign. We would like to make a short presentation on this subject. (Dijital pazarlama olarak yeni bir reklam kampanyası tasarlamak istiyoruz. Bu konuda size kısa bir sunum yapmak istiyoruz.)
CEO (Mrs. Waters): Really? Excellent. But we have to watch it with whole departments. Lets set up a meeting for this. (Gerçekten mi? Mükemmel. Fakat bunu tüm departmanla beraber izlemeliyiz. Bunun için bir toplantı düzenleyelim.)
Employee (Merve): But before showing it to all departments, we thought it would be a good idea to get your feedback. So we can revise the video. (Ancak tüm departmanlara göstermeden önce, geri bildirimlerinizi almanın iyi bir fikir olacağını düşündük. Böylece videoyu revize edebiliriz.)
CEO (Mrs. Waters): Not needed, Merve! I am full of confidence with you. Let’s watch it together and get feedbacks from everyone. (Gerek yok Merve! Size güvenim tam. Hep birlikte izleyelim ve herkesten geri dönüş alalım.)
Employee (Merve): As you wish, boss! (Nasıl istersen, patron!)
CEO (Mrs. Waters): Boss? Ha-ha! I should put this to business card. (Patron? Ha ha! Bunu kartvizitime eklemeliyim.)
Employee (Merve): The design team will be delighted! Anyway, Ill let you know when the meeting time is set, Mr. Waters. (Tasarım ekibi çok sevinecek! Her neyse, toplantı zamanı geldiğinde size haber veririm Bay Waters.)
İngilizce diyaloglar ve İngilizce selamlaşma kelimelerinin en çok işimize yaradığı bölüme geldik: Seyahatler! Yurt dışında seyahate çıkmayı planlıyorsan, temel seviyede İngilizce bilmen gerekir. Çünkü İngilizce en yaygın konuşulan dil!
Şimdi yurt dışı seyahatlerinde karşına çıkabilecek İngilizce kelimelere bakalım. Sonrada bu kelimeleri örnek İngilizce diyaloglarda kullanalım.
Otel rezervasyonlarında hangi İngilizce kelimeler sıkça karşına çıkıyor? Beraber bakalım.
Otel Rezervasyonlarında Karşına Çıkabilecek Kelimeler | |
İngilizce | Türkçe |
Reservation | Rezervasyon |
Make a reservation | Rezervasyon yapmak |
Booking a room | Oda kiralamak |
Hotel | Otel |
Hostel | Hostel |
Single room | Tek kişilik oda |
Double room | Çift kişilik oda |
Shared room | Paylaşımlı oda |
Key card | Anahtar kart (Otel odaları için) |
Deposit | Depozito |
Room number | Oda numarası |
Morning call / Wake up call | Uyandırma servisi |
Check-in / Check-out (a hotel) | Otele giriş / çıkış |
Late charge | Otelden geç çıkış ödemesi |
Complimentary | Ücretsiz |
Room service | Oda servisi |
City view | Şehir manzarası |
Ocean view | Okyanus manzarası |
Sea view | Deniz manzarası |
Swimming pool | Yüzme havuzu |
Airport shuttle | Havalimanı servisi |
Breakfast buffet | Açık büfe kahvaltı |
Fitness room | Egzersiz yapma alanı |
Pets allowed / Pet-friendly | Evcil hayvan kabul edilir / Evcil hayvan dostu |
Business center | Toplantılar için uygun iş merkezi |
Manager | Müdür |
Receptionist | Resepsiyonist |
Bellboy / Porter | Bavulları taşıyan otel çalışanı |
Housekeeper | Oda temizlikçisi |
Tip | Bahşiş |
Örnek İngilizce konuşma diyaloglarından devam edelim. Otel rezervasyonu yaparken nasıl bir İngilizce diyalog kurmalıyız?
Customer (Müşteri): Hello, I am calling to book a double room between Friday 17th and Sunday 19th of June. (Merhaba, 17 Haziran Cuma ile 19 Haziran Pazar arasında çift kişilik oda rezervasyonu yapmak için arıyorum.)
Customer service (Müşteri servisi): Hello, I am Angie from ABC Hotels. Of course! Let’s check it our right now. May I have your first name so that I can address you properly? (Merhaba, ben ABC Otelleri’nden Angie. Tabii ki! Hemen şimdi kontrol edelim. Size düzgün bir şekilde hitap edebilmem için adınızı alabilir miyim?)
Customer (Burcu Demir): My name is Burcu Demir. I can see from your website that you rooms with both ocean and city views. (Benim adım Burcu Demir. Hem okyanus hem de şehir manzaralı odalarınızın olduğunu web sitenizden görebiliyorum.)
Customer service: Of course Mrs. Demir, those rooms are available for the date you mentioned. May I know how many people will you be? (Tabii ki Bayan Demir, o odalar bahsettiğiniz tarih için müsait. Kaç kişi olacağınızı öğrenebilir miyim?)
Customer (Burcu Demir): We are a couple with an 8 year old boy. So we need a big room with a king bed and a single bed. (Biz 8 yaşında bir erkek çocuğu olan bir çiftiz. Bu yüzden bir kral yatak ve bir tek kişilik yatak içeren büyük bir odaya ihtiyacımız var.)
Customer service: Certainly! The price of the room that meets your expectations will be around USD for one night.
Customer (Burcu Demir): What are your services for this room?
Customer service: You may use airport shuttle, fitness room and breakfast buffet with no charge, Mrs. Demir. Do you with a credit or debit card? Or may you want to pay when you check-in to the hotel? You will just pay only 15 USD for deposit.
Customer (Burcu Demir): Perfect! Let’s do the last payment option. Have a good day, Angie.
Customer service: You welcome Mrs. Demir. I am going to mail you details. We will be excited to see your family in our hotel. Have a great day!
Uçak biletini yerli bir firmadan alırken sorun yoktur. Peki, yurt dışından yabancı bir firmadan uçak bileti almak istiyorsak, Türkçe ile iletişim kuran satış temsilcisi bulma şansımız nedir? Biraz zor. O nedenle şimdi sana yurt dışı için uçak bileti alırken ve yabancı havalimanlarında karşına çıkabilecek İngilizce kelimelerden bahsedeceğiz.
Yurt dışına seyahat etmeyi planlıyorsan ayrıca havalimanında seni İngilizce diyaloglar bekliyor, demektir. Özellikle vize alarak bir yere gideceksen, pasaport polisi sana sorular soracaktır.
Havalimanlı için İngilizce Kelimeler | |
İngilizce | Türkçe |
Flight | Uçuş |
Flight ticket9 | Uçak bileti |
Check-in (for a flight) | Bilet ve bagaj işlemlerinin tümü |
Aisle seat | Koridor kenarı koltuk |
Window seat | Cam kenarı koltuk |
Emergency exit seat | Acil çıkış koltuğu |
Boarding pass | Biniş kartı |
Boarding time | Uçağa biniş zamanı |
Cancelled / Canceled | İptal edildi |
Domestic departures | Yurt içi kalkışlar |
Domestic arrivals | Yurt içi varışlar |
International departures | Uluslararası kalkışlar |
International arrivals | Uluslararası varışlar |
Customs | Gümrük |
Departure time | Kalkış zamanı |
Immigration counter | Göçmen gişesi |
Baggage | Bagaj |
Baggage claim check / area | Bagaj teslim alanı |
Security check | Güvenlik kontrolü |
Passport | Pasaport |
Visa | Vize |
Havalimanındayken örnek İngilizce diyaloglar hakkında bilgi sahibi olmak çok işimize yarıyor. Çünkü dünyanın birçok yerinde güvenlik memurları soruları İngilizce soruyor ve bu sorular çoğunlukla aynı oluyor.
Passport Officer: Good evening, sir. May I see your passport, please? (İyi akşamlar, efendim. Pasaportunuzu görebilir miyim, lütfen?)
Traveler: Good evening, here is my passport. (İyi akşamlar, pasaportum burada.)
Passport Officer: Where have you traveled from? (Nereden seyahat ettiniz?)
Traveler: I am coming from Ankara, Turkey. (Ankara, Türkiye’den geliyorum.)
Passport Officer: What is your purpose for the visit? (Ziyaret amacınız nedir?)
Traveler: I am on a holiday. My travel purpose is a touristic visit. (Tatildeyim. Seyahat amacım turistik bir gezi.)
Passport Officer: How many days you will stay? (Kaç gün kalacaksınız?)
Traveler: I will stay 4 days. (4 gün kalacağım.)
Passport Officer: Where will you stay? (Nerede kalacaksınız?)
Traveler: I will stay at ABCD Hotel. (ABCD Oteli’nde kalacağım.)
Passport Officer: Thanks, sir. Enjoy your stay in our city! (Teşekkürler, efendim. Şehrimizde konaklamanın tadını çıkarın!)
Traveler: Thanks, I will. Take care of yourself. (Teşekkürler, tadını çıkaracağım. Kendinize iyi bakın.)
Kategori: Diğer Yazar: Birol Güven Yayınevi: Alfa Yayınları
Tanıtım Bülteni
Birol Güven TV’de anlatamadıklarını yazıyor!Ortaya karışık yaşadığımız,Türk usulü hayatımızın keskin bir gözlemcisi seafoodplus.infoun dikiz aynası. O hep bize bizi anlattı. Mutfaktaki gizli kamera, salondaki ayna gibiydi. Türk tipi sitcomların mimarı, bu defa "özelimizi" anlatıyor: ilişkilerdeki komik hallerimizi, gizli kafa içi seslerimizi ve "Yatak odası diyalogları"nı.Akıcı, keyifli ve komik, biraz da yol gösteren, "okunası" bir kitap.Mümin SekmanYatak Odasi Diyaloglari
Unlu yapimci Birol Guven,
yeni kitabinda evli ciftlerin
monotonlasan cinsel yasamini
komik bir dille anlatiyor.
"Yatak Odasi Diyaloglari"
adini verdigi kitabinda,
"Mutsuz bir iliskinin nedeni,
mutsuz bir cinsellik mi,
yoksa mutsuz bir cinsellik,
mutsuz bir iliskinin sonucu mu?"
sorularina da yanit arayan Birol Guven,
gercek tartismanin da
gercek uzlasmanin da
yasandigi asil yer olarak gordugu
yatak odalarini
mutlulugun anahtari olarak sunuyor.
iste kitaptan ornekler:
- Sevismeye bizim kadar uzun zaman
ayiran baska bir cift yoktur
- Evet, 3 dakika
- Ama 2 saat 3 dakika.
2 saat ikna, 3 dakika sevisme
* * *
- Ben yatakta durustluk isterim
- O zaman acik konusayim
Romantik gecelerdekiler haric
hepsi taklitti !
* * *
- Ozur dilerim ama
once banyoya girmem lazim
- Yataga gelirken makyajini siliyorsun,
kirpigini cikariyorsun,
saclarini cikariyorsun,
lenslerini cikariyorsun ve
tamamen baska bir kadin oluyorsun.
Kendimi kandirilmis hissediyorum. ..
* * *
- Benimle el ele tutusmadan,
elini omzuma atmadan,
yanagima kucuk opucukler kondurmadan
ve butun bunlari diger insanlarin onunde
yapmadan ruhum sana ait degildir
- Ruhun senin olsun ,
ben zaten bedenini istiyorum
* * *
- Bende hic giris ve gelisme bolumleri yoktur.
Sadece sonuc vardir
* * *
- Erkek icin cinsellik sicak suya karistirilip
hemen icilen nescafedir,
Kadin icin ise cinsellik
kisik ateste yavas yavas pisirilecek
kopuklu bir Turk kahvesidir.. .
* * *
HURRiYET - guncel