Yavuz Turgul (d. 5 Nisan , İstanbul), Türk sinema filmi yönetmeni, senarist ve gazetecidir.
Senaryosunu yazdığı Tosun Paşa, Davaro, Çiçek Abbas, Fahriye Abla, Züğürt Ağa filmleri geniş kitlelerin beğenisini kazandı. yılında Fahriye Abla filmi ile yönetmenliğe başladı. Karakterüzerineyoğunlaşan,Türkiye’ningeçirdiği değişimleriaktaran,mizahlahüznübirarada barındıran filmler çekti.[1] On yıl arayla çektiği Muhsin Bey () ve Eşkıya () filmlerinin gerek özellikleri gerek elde ettiği gişe başarısı, sonrasında izleyici kaybına uğrayan Türk sineması için bir umut olarak görüldü ve Türk sinemasının geleceğine ilişkin tartışmalar başlattı.[1][2]
Bölüm şarks: Ben Gibi Bakmaz
Oylamay ve yorumlamay unutmayn lütfen.
Attğm duyurular bildirim olarak alabilmek için beni takip edin lütfen<3
***
Bahar Ylmaz'dan
Dakikalar içerisinde üçümüz Yavuz'un arabasnda hareket haline geçmiştik. Hiçbir şeye kolay kolay ikna olmayan ben Barş'n en ufak sözüne nasl tav olabiliyordum, hâlâ anlamş değildim.
Hepimiz sessizliğe gömülmüşken araba hzla hareket etmeye devam ediyor ve bize pencerenin ardndan bulank ama hoş bir görüntü sunuyordu.
Barş, arabaya bindiğimizden beri çenesinin altna elini koyup camdan dşary seyretmeye başlamşt. Yavuz ise sakince yolu takip ediyor, arada aynalar kontrol ederek arabay sürmeye devam ediyordu.
lk kez Yavuz'un arabasna binmiştim. Öyle ahm şahm bir arabas yoktu. Orta halli herkesin alabileceği bir arabayd. Benim bakşlarm arada bir onlara çarpyor sonra tekrar yolu izlemeye koyuluyordu. Barş ile beraber arka koltukta oturuyorduk.
Sk sk üzerime taklan gözlerden haberdardm. Fakat bazen baz şeyleri bilip susmamz ve bilmiyormuş gibi davranp akşna brakmamz gerekiyordu. Defalarca söylediğim gibi artk geleceğimle ilgili plan yapmyor sadece akşna brakyordum.
Arka koltuğun bir köşesinde ben oturuyordum, bir köşesinde Barş oturuyordu. Derin bir nefes alp dşary seyretmeye devam ettiğimde koluma dokunan parmaklarla irkildim. O kadar dalmştm ki bu ufack dokunuş beni korkutmuştu.
Bakşlarm ufak parmaklarn sahibine, Barş'a, çevirdim. Gülümsediğimde gözlerime bakt. Ona her gülümsediğimde gözlerime bakard önce. Sanki gülümsemenin gözlerime vurup vurmadğna bakyor gibiydi.
Bilmesi gereken ama daha önce dillendirmediğim şey ise ona her zaman en içten şekilde gülümsediğimdi.
Gözlerine baktm bende. Ardndan ellerimi kaldrp sordum. "Bir şey mi oldu?"
Babasna bir bakş attğnda onun da bakşlarnn biz de olduğunu gördü. Ardndan bakşlarn bana çevirdi. Yutkunarak ellerini kaldrd ve kalbimin bir anlk buz kesmesine sebep olacak o soruyu sordu.
"Duymak nasl bir şey?"
Arabann bir anda teklediğini hissettim. Ellerimi Barş'a sarp onu skca tuttum. Emniyet kemeri takl olsa da beklemediğim için korkmuştum. Hzl hzl çarpan kalbimle Yavuz'a baktm. Dikiz aynasndan Barş'a bakan gözlerini bana çevirdi. "Özür dilerim. Bir anda oldu."
Başm hafifçe sallayp Barş' serbest braktm. Barş ise hâlâ beklenti dolu gözleriyle bana bakt. Ona bir zamanlar hiçbir şey duymak istemediğimi söylesem çok üzülür müydü? Kulaklarmn yok olmasn istediğimi söylesem, bu hayatta sahip olmay en çok istediği şeyi bir aralar hiç istemediğimi söylesem bana krlr myd?
Ona cevap vermediğimde ayn soruyu tekrar sordu. "Duymak nasl bir şey Bahar?"
Yutkunarak ellerimi kaldrdm ve sorusunu cevapladm. "Bazen çok güzel olabiliyor. Bazen ise," diyerek devam edeceğim srada durdum. O bir çocuktu ve yanlş bir şey söylememem gerekiyordu. "Aslnda her zaman güzel oluyor."
"Biliyor musun, ben bir aralar duyabiliyordum Bahar. Eğer o zamanlar yanmda olsaydn en çok senin ve babamn baterisinin sesini duymak isterdim," dediğinde gözlerine baktm. Gülümsedi. Durumuna alşmş olsa da tekrardan duymay istiyordu.
Bu da demek oluyordu ki bir aralar sahip olduğu bir cihaz vard. Peki bu cihaza ne olmuştu?
Bozuntuya vermemek için bende gülümsedim. "Tanştğmz günden beri bu hayatta en merak ettiğim şey senin sesin. Eminim doğada var olan her sesten daha güzel bir sesin vardr," dediğimde gülümsemesi genişledi. Utanarak, bakşlarn ve kzaran yanaklarn benden kaçrd. Parmaklaryla oynayarak dşarya bakmaya başlad.
Onun bu masum hallerine baylmyorum desem yeryüzündeki en büyük günah işlemiş olurdum.
Hafifçe güldüm onun tatl ve masum hallerine. Dşary seyretmeye başlayacağm srada dikiz aynasndaki zeytin yeşil gözlere denk düştüm.
Zeytin rengindeki gözlerine rağmen zeytin sevmemesi ve benim zeytinin her halini çok sevmem aklma seyrettiğim dizilerden birindeki teoriyi getiriyordu.
Zeytin teorisi
Barş sayesinde gülümsemek için gerilmiş olan dudaklarmla dikiz aynasndan Yavuz'a da gülümsedim. O da bana minnet dolu bir gülümseme gönderip önüne döndüğünde derin bir nefes alp dşary seyretmeye koyuldum.
Yaklaşk on dakika sonra araba durdu. Yavuz kapsn açarak arabadan indiğinde ben de önce kendi emniyet kemerimi ardndan da Barş'nkini açtm. Yavuz da bunun için inmiş olmalyd ki Barş'n tarafndaki kapy açmşt. Ona gülümseyip geriye çekildim. O da Barş'a uzand ve onu dşar çkard. Ben de kucağma Barş'n çantasn alp arabadan indim ve kapy kapattm.
Bakşlarmla çevreme göz gezdirdim. Büyük ve güzel bir okula benziyordu. Anlaşlan yeni yaplmşt. Etraftaki birkaç veliyle göz göze gelsem bile Barş'n boyunda eğilip onunla konuşmaya çalşan Yavuz'un yanna geçtim hemen.
Yavuz, ona birkaç şey öğütlerken Barş her seferinde bkknlkla nefes alyordu. Artk sklmş olmal ki ellerini kaldrp babasn susturdu ve kendi konuştu.
"Baba bunu her seferimde söylemek zorunda msn? Tamam yabanclardan sakz, çikolata, gofret, kek almayacağm. Abur cuburu fazla kaçrmayacağm, koşup terlemeyeceğim. Beni götürmek isteyen yabanclarla gitmeyeceğim. Dizlerine tekme atp koşarak kaçacağm," diyerek ellerini indirdiğinde Yavuz gülümsedi ve ellerini kaldrd.
"Aferin öğrenmişsin," dediğinde güldüm. Fazla takntl bir babayd. Güvenlikli bir eğitim merkezinde Barş'a kim ne yapabilirdi ki?
Barş'n yanna geçip onu yanağndan öpüp sarldm. "yi dersler yakşklm," dediğimde gülümsedi. Elimdeki çantay srtna taktm ve saçlarn okşadm. "Eminim bugün çok güzel bir gün geçireceksin."
"Çkşta da gelir misin Bahar?" dediğinde gülümseyip ellerimi hareketlendirdim.
"Neden olmasn?"
Gülümseyerek bana sarldğnda Yavuz da doğrulmuştu. Göz göze geldik. Oğlunun tavrlar karşsnda bocaladğn anlayabiliyordum. Belki de samimiyetimize şaşknd. Ama ben çoktan Barş'a alşmştm. Bu küçük afacan benim arkadaşmd.
Tpk babas gibi
"Ay Yavuz Bey de buradaymş! Barşcğm!" diyen crtlak ses sayesinde Yavuz ile olan uzun soluklu bakşmamz bölünmüştü. Arkama baktğmda kzl boyal olan saçyla benden ksa bir kadn buraya doğru geliyordu. Yüzünde ise itici bir gülümseme gördüğümde kaşlarm çattm. Belki de yüzündeki gülümseme diğer insanlara göre itici olmayabilirdi ama bana çok itici gelmişti.
Yavuz'un telefonu çaldğnda bana doğru bir bakş att. "Bu çok önemli Bahar. ki dakika konuşup geliyorum, Barş'a göz kulak ol lütfen," dediğinde başm salladm. Söylediklerini sadece ben duymuştum.
Barş bana sarlmay brakp o kadnla göz göze geldiğinde yüzünü buruşturdu. Kadn ona doğru elini uzatt ve bir adm atp "Ne yapyorsun Barşcğm? Gel bakaym yanma," diyerek muhtemelen sevimli olduğunu düşündüğü bir tonda crlad. Barş irkilip hzla bacaklarma sarld ve arkama geçti. Bir anda yaptğ hareket dolaysyla irkilmiş olmalyd.
"Ne yapyorsunuz hanmefendi?" diyerek onu terslediğimde mavi ama lens olduğu belli olan gözleriyle bana bakt. "Tavrlarnzla Barş' korkuttuğunuzun farknda msnz?"
Komik bir şey söylemişim gibi kocaman bir kahkaha att bana bakarak. Şiddete karşydm ama şu kahkahadan sonra ağznn üstüne bir tane yapştrasm gelmişti. Yüksek desibelli kahkahasnn ardndan yüzümü buruşturdum.
"Ay ne olacak ayol çocuk zaten duymuyor? Gören de duyuyor sanacak," diyerek itici bir şekilde tekrar kahkaha att.
Söyledikleriyle kaşlarm daha da çattm ve direkt savunmaya geçtim. "Terbiyenizi taknn, üslubunuza dikkat edin. Ne biçim konuşuyorsunuz siz?"
O da arkas dönük bir şekilde bizden uzakta telefonla konuşan Yavuz'a bir bakş att. Ardndan yüzündeki gülümsemeyi silip konuştu. "Sen kimsin be? Sana ne? Nasl konuşursam konuşurum. Annesi misin sanki? Ne karşyorsun?"
Resmen elim ayağm titremeye başlamşt. Barş'n elini avuçlarm arasna kaydrdğn hissettim. Hafifçe elimi skt. Bu beni biraz rahatlatsa da ağzm açacaktm bir kere.
"Asl siz kimsiniz? Barş'n annesi olmamam benimle bu şekilde konuşmanz gerektiği anlamna gelmez. Benimle de Barş'la da düzgün konuşacaksnz. Kim oluyorsunuz siz?"
"Barş'n öğretmeniyim tatlm," dedi tekrar ayn gülümsemeyle. Ardndan Yavuz'a bakarak iç çekti. "Geleceği de bilemem artk."
Yutkundum. Şamar oğlanna çevirmemek için zor tutuyorum kendimi. Bahar tut kendini kzm, tut yoksa katil alacaksn.
"Ne biçim öğretmensiniz siz? Öğrencilerinize ve onlarn velilerine bu şekilde mi davranyorsunuz?"
Barş'n velisi olmayabilirdim ama olabilirdim de. Yine de bizimle böyle konuşacağ anlamna gelmiyordu.
Tekrar crlad. "Sana ne be! Sen ne karşyorsun?"
"Barş, şu an sizden korkup benim arkama saklanarak elimi tutuyorsa ben her şeye karşrm," dedim Barş'n elimi tutan elini göstererek. "Lütfen biraz uzaklaşr msnz?"
"Ay zaten sizin için gelmedim," diyerek hâlâ telefonla konuşan Yavuz'a bakt. "Yavuz Beyciğim gelsin, onunla konuşacağm tatlm. Sizinle ilgilenmiyorum yani," diyerek devam etti. Bakşlarn bir anlk arkama saklanan Barş'a kaydrp tekrar gözlerime bakt. "Hele şu küçük fareyle hiç ilgilenmiyorum. Derslerimi bile düzgün dinlemiyor. Hem seni de Yavuz'un yannda da bir daha görmeyeyim. O benim, ayağn denk al!"
LA HAWLA WA LA QUWWATA ILLA BILLAH!
Sinirlenince Demba Ba'ya dönesim geliyordu.
Derin bir nefes alp ayn onun gibi itici bir şekilde gülümsedim. "Yavuz Beyciğin gelemiyor tatlm," dedim ve bir an da gülümsemem silindi. "Barş hakknda bu şekilde konuşmaya devam eden ağzn ikiye bölerim senin."
Hiç kimse Barş ile bu şekilde konuşamazd, hiç kimse.
Bakşlar arkama kayd bir an. Ardndan gerileyip konuştu. "Ne biçim konuşuyorsunuz siz ya? Ne demek Yavuz Bey benim? Sen benim velim hakknda nasl böyle konuşursun?" diye bir anda bağrarak konuşmaya başladğnda şaşkna döndüm. "Bir de beni velimle tehdit ediyor! Neymiş yok efendim bir daha beni Yavuz Bey'in yannda görmeyecekmiş. Sen kimsin acaba?"
Söylediği her şeyi bir anda benim üzerime attğnda şaşknlğm ciddi anlamda ikiye katlanmşt. Dirseğime temas eden elle arkama baktm. Yavuz, kaşlar çatk bir şekilde karşmzdaki kadna bakt. "Ne oluyor Işk Hanm? Ne bağryorsunuz Bahar'a?"
"Ay benim adm Işk değil Işl Yavuz Beyciğim," diyen Işl kars benim iyice asabm bozmaya başlamşt.
"Peki Işk Hanm," diyerek tekrar ismini yanlş söyledi Yavuz. "Bahar'a neden bağrdğnz öğrenebilir miyim?"
"Yavuz," diyerek konuşacağm srada dirseğimdeki elini belime dokundurdu hafifçe. Şu an belimde var olan tikim bile kadnn söyledikleri karşsnda donmuş ve Yavuz'un dokunuşuna tepki vermemişti.
"Dur bakalm Bahar. Anlatsn Işk Hanm, derdi neymiş öğrenelim bakalm," diyerek her zamanki gibi kibarlkla konuştuğunda sustum. Bana dönünce yumuşayan bakşlarn tekrar Işl karsna çevirdi. fadesizce ona bakmaya başlad.
Uf senin şeklini şemalini yeriz, diyen iç sesimi Yavuz'un sarhoş herifi tokatladğ gibi tokatlamak istedim.
"Bu kadn sizi kafalamaya çalşyor," dediğinde benden artk günah gitmişti. Üstüne doğru bir adm atacağmda Barş skca elimi tuttu. Beklemediğim şey ise Yavuz'un elini belime sararak beni geriye çekişiydi. Srtm hafifçe göğsüne değdi. Nefesim kesildiğinde konuşamadm. Ama o benim yerime konuştu.
"Öncelikle terbiyenizi taknn ve üslubunuza dikkat edin. Bu nasl bir konuşma şekli? Ayrca kafalamak ne demek? Kendinize gelin. Onunla bu şekilde konuşamazsnz."
"Laflar söyleyen o ve suçlu olan benim öyle mi?" dedi pişkin pişkin hele de o laflar söyleyen kendisiyken. Anlaşlan uydurduğu yalana ve attğ iftiraya önce kendi inanmşt.
Yavuz bir an da "Söylediklerinize inanmyorum ama diyelim ki öyle dedi. Bu sizi ne kadar ilgilendirir?" dediğinde arsz kadnda olan bakşlarm ona çevirdim. O ise bana bakmyor kaşlar çatk bir şekilde o kadn izliyordu. Sözleriyle birlikte yine ortaya ve neredeyse ağzmda atan kalbimle derin bir iç çektim. Şaşkndm ama içimde bambaşka bir his daha oluşmaya başlamşt ve bu beni korkutmuyor değildi.
Işl kars bile şoka uğramşt. Surat yavaş yavaş kzarmaya başlamşt. "Yavuz Bey ben-"
Konuşmaya devam edeceğinde Yavuz sözünü sertçe kesti. "Söylediklerinizin herhangi bir açklamas olamaz hanmefendi. Şu kadarck mesafeden söylediklerinizi duymadğm sanyorsanz yanlyorsunuz. Söylediklerinizin her bir harfini duydum. Telefonda konuştuğum kişi çok önemli biri olmasayd emin olun daha erken gelirdim buraya," dedi ve farknda olmadan belimdeki elini sklaştrd.
Barş'a bir bakş attğmda kaşlar çatk bir şekilde Işl karsna baktğn gördüm. Az önce deli gibi sinirliyken bu iki erkek beni nasl sakinleştirebilmişti anlamş değildim. Ama içimde bir yerde hâlâ bu kadnn üzerine atlama isteği vard.
Hafifçe elini skp braktğmda bana döndü Barş'n bakşlar. Ben, gülümseyen suratna ufak bir gülümseme gönderirken Yavuz konuşmaya devam ediyordu.
"Bence biz ne yapalm biliyor musunuz? Sizinle ve bu eğitim merkeziyle ilişiğimizi keselim. Çünkü ben oğlumun böyle bir yerde ve sizin gibi birinden eğitim görmesini istemiyorum. Bu ayn aidatn getirmiştim ancak görüyorum ki buna hiç gerek yokmuş. Birkaç gün içerisinde tüm ilişiğimizi koparmak için geleceğimden hiç şüpheniz olmasn," diyerek bize döndü. Derin bir nefes ald. "Hadi Bahar, daha fazla burada durmamza gerek yok."
Beni ve elimden tutan Barş' arabaya yönlendirdi. Bizim için arka kapy açt. Barş'n çantasn çkarp koltuğa koydu ardndan ise onu oturtup kemerini bağlad.
Ben de oturacağm srada konuştu. "stersen öne oturabilirsin," dediğinde gözlerine baktm. Ardndan dudaklarm birbirine bastrp başm salladm ve ön koltuğa geçtim.
Canmza minnet
Koltuğa oturup kemerimi bağladm. Dudaklarm birbirine bastrp onu bekledim. O da birkaç saniye nefeslendi. Ardndan ileri de hâlâ bizi izleyen Işl karsna doğru işaret parmağn uzatt ve konuştu.
"Sizi şikâyet edeceğimden hiç şüpheniz olmasn Işk Hanm. Velilerine böyle davranan çocuklara nasl davranyordur? Orasn artk Allah bilir," dedi ve arabaya bindi. Hzla arabay çalştrd ve okuldan uzaklaştk. Sessizdik.
Ben, dudaklarm birbirine bastrmşken Yavuz söylenmeye devam ediyordu. "Kadna bak ya sen? Neymiş beni kafalamaya çalşyormuş? Bak bak laflara bak! Ulan ben senin söylediğin laflar duymadm sanki, terbiyesiz kadn! Ya hem sana ne arkadaşm sana ne? Kafalayacaksa beni kafalayacak! Seni mi kafalayacak sanki? Sen ne karşyorsun?" diyerek avuç içiyle direksiyona yön vermeye devam ederken aynay kontrol etti.
"Sanki sana sorduk. Kadn bak sen ya? Allah'n delisi! Ama dert bir değil ki? Ne Mevsim'i biter ne Berrin'i ne de Işl'. Nedir benim bu çektiğim ya? Bir günyüzü göremedim yemin ediyorum. Vallahi başm dertten kurtulsun kurban kesmeyeni dünya âlem Tövbe tövbe! Ağzm bozduruyorlar benim, Allah'm sen affet."
Şaşknca onu izlemeye devam ediyordum. Bir an kaşlarmn çatldğn hissettim. Mevsim ve Berrin kimdi?
"Aman ya," diyerek vites attğnda dudaklarm srdm. "Tüküreyim böyle işe," diye eklediğinde gülmemek için burnumu tuttum. Boğazmdan garip bir gülme sesi çkt. Bakşlar sanki benim burada olduğumun farkna yeni varmşçasna bana döndü.
Pişmanlkla gözlerini yumdu ve açt. Aynalar kontrol ederek yola bakmaya devam etti. Krmz şkta durmuştuk. "Kusura bakma ya senin de başn şişirdim," diyerek bana bir bakş att. "Ama haklym yani o kim ki seninle böyle konuşabiliyor?"
Gülerek konuştum bir an da. "Yavuz sen çok tatlsn ya"
Sçtn aşk bahçemAferin.
Söylediklerimle ben bile şaşkna uğrarken Yavuz, hafifçe dudaklar aralanmş bir şekilde bana bakt. "T-tatl mym? Ben mi?"
Bakşlarm kaçrdm. Bir şey yapyorsun bari devamn getir salak kz!
Dudaklarm birbirine bastrp trafik lambasna bakmaya başladm. "H-hm."
"Ya," diyerek önüne döndüğünü hissettim. Kendi kendine mrldand. "Tatl mym ki ben?"
Ona bakmadan hafifçe gülümsedim. Yeşil şk yanmşt ama Yavuz arabay harekete geçirmemişti.
"Yavuz şk," dediğimde bana bir bakş att.
"Anma şu terbiyesiz kadnn adn Bahar. Bak yemin ediyorum geliyorlar bana böyle sağdan soldan. Sinirlenmeye başlyorum," dediğinde güldüm.
Trafik lambasn gösterdim. "Yavuz, yeşil şk yand."
"Haaa, tamam ya pardon." diyerek kendine geldi ve arabay sürmeye devam etti. Onun bu halleriyle sol göğsümde ve karnmda bir ağr hissederek yola baktm. Bu kadar çok vakit geçirirsek olacağ buydu işte. Taşikardi geçiriyorum şu an sakin kalmam lazm. Sakin ol Bahar sakin
Bir şey yok, bir şey yok, bir şey yok, bir şey yok!
Arka taraftan uzanp koluma dokunan Barş ile kendime gelip ona döndüm. Uslu bir şekilde oturuyorken ellerini hareket ettirdi. "Ne oldu Bahar? Neden okulda kalmadm? Hem Işk öğretmenim sana bağryor gibiydi. Ne dedi sana?"
Bak işte babasnn oğlu olduğu buradan belliydi. Kulağmda o kadnn sözleri çnlad. 'Ayol benim adm Işk değil, Işl Yavuz Beyciğim!'
Iy beyler yesin seni!Yavuz hariç!
"Önemli bir şey demedi yakşklm sen takma bunlar," dedim ellerimle. "Benden öğrenmiş gibi olma ama bundan sonra o okula gitmeyebilirsin."
Sözlerimle birlikte adeta gözleri parlad. Babasna doğru baktğnda onun onaylamasn bekledi. Yavuz yola baktğndan konuşmalarmz takip edememişti.
"Ona belki bir ihtimal artk o okula gitmeyeceğini söyledim Yavuz," dedim dudaklarm srarak. Belki de söylememem gerekiyordu. Sonuçta bana düşen bir şey değildi. "Kusura bakma bir an da sorunca söyledim."
Bana ve Barş'a bir bakş att. Ardndan başn sallad. "Sorun değil iyi yaptn."
Onun başn sallayarak onayladğn gören Barş adeta havalara uçmuştu. Sevinçle elini bir o yana bir bu yana sallamaya başladğnda gülümsedim. Kulağnda olmasa da zihninde çalan müzik asla durmayacakt.
Yavuz, ona bakarak güldü. "Kime çekti bu çocuk hiç anlamyorum."
Barş o mükemmel dansnn ardndan ellerini kaldrarak konuştu. "Bana verdiğin sözü bugün gerçekleştirsek olur mu Bahar?" dediğinde krmz şkta duran Yavuz bana bakt.
"Ne sözü?" dedi anlamazca.
Dudaklarm slatp ona bakarak konuştum. "Barş'a hamburger yeme sözü vermiştim," dediğimde bana bakt.
"Oğluma o sağlksz şeyi yemek için söz mü verdin Bahar? Ciddi misin?"
Sözleriyle mahcup olup soğuk parmaklarmla ensemi kaşdm. "Özür dilerim. Gittiğimiz kafenin menüsünde gördüğünde söz vermiş bulundum," dedim mahcupça.
Derin bir nefes verdiğinde yutkundum. Sanrm verdiğim söz için birazck pişman olmuştum. Yavuz, Barş'n bu tür şeyler yemesine çok karşyd. Yeşil şk yannca sessiz kald ve başn yola doğru çevirdi.
Benden bir cevap bekleyen Barş'a dönüp hafifçe gülümsedim. "Belki başka bir zamana ama şimdi olmaz," dediğimde yüzü düştü. Hafifçe başn sallayp pencereye döndü ve yolu seyretmeye başlad. Ben de birkaç saniye içinde tpk onun pencereye dönüp dşary seyretmeye başladm. Arabann içine bir durgunluk yaylmşt. Bir tarafta habersiz söz verdiğim bir adam varken diğer tarafta sözümü tutamadğm bir çocuk vard.
Derin bir nefesle başm cama yasladm ve yorgun gözlerimi kapattm. Kulağma arabann asfalt yolda ilerleyen sesi geliyordu. Kaç dakika geçti bilmiyorum ama bir süre sonra arabann durduğunu hissedip gözlerimi araladm. Evin önüne gelmiştik. Bakşlarm Barş'a kaydğnda onun uyumuş olduğunu gördüm.
"Bahar," diye mrldanan Yavuz'a döndüm.
"Efendim," dedi ben de onun gibi mrldanarak. Neden böyle konuştuğumuz hakknda bir fikrim yoktu. Sadece ortam bozmak istemiş ve ona ayn onun gibi cevap vermiştim.
"Yarn bize gelsene," dediğinde şaşknca baktm ona.
"Ne?"
Ensesini kaşyarak bakşlarn kaçrd. "Evde her şey var. Hamburgeri evde kendimiz yapar yeriz. Barş'a dşardan bir şeyler yedirip vücudunun dengesini bozmak istemiyorum, zaten zayf bir çocuk."
"Yavuz seni anlayabiliyorum," diyerek ona anlayşla baktm. "Sen çok iyi ve ilgili bir babasn ama onu her şeyden saknamazsn. Baksana nasl içinde kalmş dşarda hamburger yemek."
"Evde yesek ne olacak ki?" diye sordu masumca.
"Evde de yenir tabii ama her şeyi de evde yemezsin Yavuz. Arada bir ona karbonhidrat yedirirsen de bir şey olmaz ki. Haftann yedi gününde her öğün protein yedirerek onun sağlkl büyümesini sağlayamazsn. Bu çocuğun karbonhidrata da ihtiyac var yağa da."
"Öyle mi diyorsun?" diyerek bakşlarn arkada mşl mşl uyuyan Barş'a kaydrd. "Çok zayf değil mi?"
"Yaştlarna göre fazla zayf kalmş evet," dediğimde bana bakt.
"Ben kötü bir baba m olmaya başladm acaba?" dediğinde gözlerimi büyüttüm.
"Saçmalama," dedim onu uyararak. "Sen gördüğüm en iyi ve en ilgili babasn."
Gülümsediğinde gülümsedim ve tekrar konuştum. "Hadi inelim artk. Yoksa Barş biraz daha böyle kalrsa boynu tutulacak," dediğimde yüzümü incelemeye başlad yavaşça. "Bir şey mi var?" dedim yüzüme dokunarak. "Niye öyle bakyorsun?"
"Bahar," dedi.
"Hm?"
"Bu mahalleye iyi ki geldin Bahar. Hatta iyi ki tekrar dönmüşsün," dedi ve gülümsedi. "Eğer dönmeseydin senin gibi biriyle tanşmadğm için çok üzülürdüm. Keşke hiç gitmeseymişsin de biz daha önce tanşmş olsaymşz."
"Nasl biriyim ki ben?" dedim dudaklarm srarak.
Bahar biz şu an cilve mi yapyoruz hayatm?
Sanrm öyle oluyor, sus.
Elini saçlarmn kenarndan çkan tutama uzatp kulağmn arkasna koyduğunda huylandm ama belli etmedim. Elini hemen çekmedi. Saçm hafifçe okşad, ortamn enerjisi bir anda artmaya başlamşt ancak her şeyin bir sonu vard.
Bir anda tklanana camla irkildim. Yavuz da elini hzla çekip doğruldu yutkunarak. Ben de bakşlarm cama çevirdiğimde Osman abiyi görüp yutkundum.
"Ulan Osman," diye mrldanan Yavuz'u duymazlktan gelerek arabadan indim. Osman abiye bakarak gülümsedim sahtece.
"Naslsn Osman abi? Keyfin yerinde mi?" dediğimde gülümsedi. Masumca sorduğum sorular cevaplad.
"yiyim abicim sen naslsn?" dediği srada Yavuz da arabadan indi. "Siz ne yapyorsunuz arabada?"
Arabaya baktğmda içerinin görünmediğini fark ettim. Derin bir nefes aldm. "Ne yapalm ya Yavuz'a karbonhidratn yararlarn falan anlatyordum," diyerek Yavuz'a döndüm. "Değil mi Yavuz?"
O da hemen başn sallayarak beni onaylad. "Evet, evet tam da öyle oldu," dedi ve Osman abiye bakarak konuştu. "Osman, Barş uyuyor onu alp eve geçsene abi."
Osman abi itiraz etmeden arkaya yönelip Barş' çkard ve kucağna alarak eve yöneldi. Yavuz da Barş'n çantasn alarak arabay kilitledi. Ben ise öylece orada bekliyordum. Yavuz'a dönerek ona görüşürüz diyeceğim srada o konuştu.
"Bahar?"
"Efendim Yavuz?" diye cevap verdim bende.
"Biraz un alaym, kendi hamburgerimizi evde kendimiz yaparz olmaz m?" dediğinde kaşlarm kaldrarak ona baktm. Gözlerini kaçrd. "Yani dşarda yemeyelim. Kim bilir kaç yağda çevire çevire yapyorlar onlar. Evde her şey var. Bize gelsen birlikte yapardk. Yine bir ara gider dşarda yaparz ama yarn evde yapalm lütfen."
Onun sözleriyle kaşmn kenarn kaşyarak ona baktm. "Sen ciddisin yani?"
"Hhm," deyip başn sallad.
Ben de dudaklarm bükerek başm salladm ona bakarak. "Tamamdr varm ben, yapalm."
"Kzmadn değil mi dşarda yemiyoruz diye?"
"Yok ya ne kzacağm ne haddime," diyerek elimi havaya savurdum öylesine.
"O zaman yarn bize gel."
"Tamam saat kaçta?"
Bahar sen de ne meraklymşsn ha Ne sandn?
"Öğle yemeği için olsun işte ne zaman gelmek istersen gel. Sonuçta ekmeğinden köftesine her şeyi kendimiz yapacağz," dediğinde başm salladm. Vedalaşarak ayrldk, o kendi evine gireceği srada arkasndan seslendim.
"Yavuz?"
"Efendim?" dedi arkasn dönüp bana bakarak.
ki de bir gözümün önüne düşen saçm tekrar kulağmn arkasna koyarken konuştum. "Getirmemi istediğin bir şey var m?"
Gülümsedi güzel yüzüyle. Göz kenarlarnda, gülümseyince çkan krşklklar buradan bile fark ettim. Dudaklarn aralayp konuştu. "Kendini getirsen yeter."
Kendimle birlikte kalbimi de getireceğimi bilmeden ayn yola bir adm daha atyorduk.
***
Herkese merhabaaa
Bölüm nasld?
Iş(k)l karsn bir daha görmeyiz artk. Yavuzcum seni bazen yiyesim geliyor.
Bunlar biraz daha konuşurdu ama Osmiş geldi whdjwhzjsn
Bu arada italik yazlar yani Bahar'n iç sesi benim qgzjqhjshqjsbqj Kendimi koymazsam yapamyorum eksik hissediyorum resmen ahxjshxjsnznns
Bahar?
Yavuz?
Barş?
Osman?
Işk?
Bölüm?
Gidişat?
Oylarnz veriyor musunuz?
Öyleyse sevgilerle
Memati