Akustik Dinleme İle Su Kaçak Tespit cihazı, Elektro akustik yöntemle su kaçağı tespit cihazları borularda kaçak tespiti denildiğinde kullanıcının dinleme ve tecrübesi çok önem kazanır. AQUAPHON® sisteminin, süregelen mikrofon ve ölçüm teknoloji kalitesi, akıllı analiz fonksiyonları ve sonuçların ekranda pratik görsel sunumu bunu en iyi şekilde destekler.
En iyi Akustik Dinleme İle Su Kaçak Tespit
Bu en ileri sistem; konforlu, kablosuz kolay kullanım, çok yönlü, sağlam ve ergonomik tasarımı sunar. AQUAPHON® sistem kaçakların hem ön tespit hem de noktasal tespitinde kazı öncesinde kendinizden emin olmanız için idealdir. Her tür zorlu kaçak tespitiniz için uygun olup kaçakları tespit etmenizde emin ve güvenilir şekilde size yardımcı olur.
Akustik dinleme ile su kaçak tespit
Aquaphon A Akustik Dinleme İle Su Kaçak Tespit
Hizmetleri Görüntüle
Aquaphon A Akustik Dinleme İle Su Kaçak Tespit Cihazının Tanıtım Video linki
Only logged in customers who have purchased this product may leave a review.
Titreşim Ölçer
Titreşim ölçer, makine durumunu izleme, ürün testi ve kalite güvencesi için üretimde kullanılır. Pek çok makine bakım teknisyeni, frekansı analiz etmek için titreşim ölçerleri ses ölçüm cihazları ile birlikte kullanır. Bunun haricinde, titreşim ölçer, bina, yol ve köprü gibi yapıların titreşimini ölçmek için inşaat mühendisliğinde de kullanılabilir. Özel olarak geliştirilmiş titreşim ölçerler, insan vücudu titreşimlerini ölçebilir. Her titreşim ölçer titreşim ivmesi, titreşim hızı ve/veya titreşim yer değiştirme gibi parametrelerden birini ya da birden fazlasını ölçer.
Titreşim ölçer genelde ölçümleri kaydetmek için hafızası bulunan taşınabilir bir cihazdır. Çoğu modelde titreşim ölçüm verilerini toplayan ve kaydeden dahili data logger bulunur. Bu sayede titreşim ölçüm verileri yüksek bir hassasiyet ile elde edilebilir.
Çoğu titreşim ölçerde üretici kalibrasyon sertifikası mevcuttur. Ek bir ücret ile ISO kalibrasyon sertifikası ayrı bir aksesuar olarak satın alınabilir. Titreşim ölçeri bir dizi dahili kalite güvence aracına ekleyen şirketlere ISO kalibrasyon sertifikası gerekebilir. ISO sertifikalı bir kalibrasyon laboratuvarı tarafından verilen kalibrasyon sertifikası, satın alan şirketin iletişim bilgileri ve cihaza özel ölçüm test değerleri ile kişiselleştirilir. Bu nedenle, bir laboratuvardan alınan ISO kalibrasyon sertifikası iade hakkından muaftır.
Sorularınız için lütfen [email protected] adresinden ya da 11 47 nolu telefon numarasından bizimle iletişime geçiniz.
Backto Cengiz KUZU'sHomePage
Patlatma İşlerinde Ortaya Çıkan Çevresel Etkiler
1. GİRİŞ
2. SİSMİK ENERJİ
3. PATLATMA TİTREŞİMLERİNİ ETKİLEYEN DEĞİŞKENLER
4. FİZİKİ YAPILAR HASAR KRİTERLERİ
5. FİZİKİ YAPILARDA DİĞER NEDENLERDEN KAYNAKLANAN HASARLAR
6. TİTREŞİMLERİN ÖLÇÜLMESİ
1. GİRİŞ
Madenciliğin temel işlemlerinden olan patlatma işi, yine bir madencilik faaliyeti olan taş ocaklarındaki kırma taş (agrega)amaçlı üretimin de vazgeçilmez temel bir işlemidir. Patlatma kaynaklı başlıca olumsuz çevre etkileri ise; yer sarsıntıları, hava şoku, taş savrulması, toz oluşumu gibi etkilerdir. Konunun önemi, doğrudan can ve mal güvenliği ile ilgili olmasından kaynaklanmaktadır. Bu çalışmada, patlatma kaynaklı yer sarsıntısının yapılar üzerinde olan etkisi incelenmektedir.
Patlatma esnasında çeşitli enerji tipleri açığa çıkar. Bunlar faydalı enerji ve faydasız enerji olarak iki ana bölümde toplanabilirler (Şekil 1). Bunlardan ilk gurupta yer alan, şok enerji ve bunun yarattığı şok basıncı ile gaz enerjisi ve gaz basıncı patlatma çalışmalarında yapılan işi gerçekleştiren enerjilerdir. Bunların toplam faydalı enerji içinde dağılımı sırasıyla % 15 ve % 85 oranlarındadır. İkinci gurupta yer alan enerji türleri ise patlatmanın amacı olan kaya parçalanmasına yardımcı olmayan ısı, ışık, ses ve sismik enerji gibi patlatma prosesindeki kayıp enerji türleridirler (Konya, ).
2. SİSMİK ENERJİ
Sismik kelimesi yunanca sallama anlamına gelen "seismos" dan kaynaklanmaktadır. Sismik enerjinin taşınması dalga hareketi ile olmakta ve sismik dalgalar aracılığı ile taşınmaktadır. Sismik enerji ve sismik dalga kavramlarıyla en çok depremler bağlamında karşılaşılmaktadır. İnsan kaynaklı sismik enerji ve dalga kavramları ise, özellikle yurdumuz madenciliğinde son yıllarda giderek artan sıklıkta duyulmaya başlanmıştır. Dünya ölçeğinde ise bu konudaki ciddi çalışmalar, otuzlu yıllar başında yapılmaya başlamış olup bu konuya karşılık gelen araştırmalar içinde bulunulan zaman dilimine göre yüksek teknoloji gerektiren türden araştırmalar olmuştur. Yurdumuzda da bu yönde, henüz tatmin edici seviyede olmamakla birlikte çalışmalar başlatılmış bulunmaktadır. Burada, yer içinde patlama kaynaklı enerji yayılmasının anlaşılabilmesi için, dalga özellikleri ile ilgili olarak elastik gövde modeli örneği üzerinde konuşulacaktır. Şekil 2' de sunulan elastik gövde modelinde, uygulanan kuvvetlerin etkileri sonucunda belirli miktarlarda deformasyon oluşur. Modeldeki noktalar denge pozisyonlarını bozarak başlangıç pozisyonları etrafında salınırlar ve bir taraftan kendi denge pozisyonları etrafında salınırlarken, diğer taraftan ise oluşan bu salınımlar noktadan noktaya bir dalga hareketi şeklinde yayılırlar. Özetle burada, devamlı olarak deplasman veya deformasyon türünde bir zorlama olmamakta, fakat iki farklı hareket ile iki farklı enerji tipi,keza iki farklı hız (dalga hızı>parçacık hızı) söz konusu olmaktadır. Bunlar;
Patlatma olayında da benzer bir mekanizma söz konusudur. Kayaya uygulanan ve onun dayanımını ve elastik sınırlarını aşan bir enerji durumunda, kaya parçalanmakta ve bu enerji devam eden parçalanma sonucu giderek tüketilmekte, enerji seviyesinin kayanın dayanımının altına düşmesi ile kırılma olayı sona ermektedir. Bundan sonra kalan enerji, elastik limitlerin altında ve ancak deformasyona yetebilecek büyüklüktedir. Bu deformasyon da kaya yapısı içinde bir parçacıktan diğerine iletilerek uzaklığa bağlı olarak enerjinin tamamen sönümlenmesine kadar azalan bir şekilde devam etmektedir. Bu ise sismik dalganın yaptığı işin ta kendisi olmaktadır.
Ancak, doğadaki sismik dalga yayılmasında; homojen, yani anizotropi ve süreksizlikten arınmış ortamları bulabilmek olanak dışıdır. Bu durum dalga yayılması esnasında enerji kayıplarına neden olup, sismik dalga yayılmasını etkileyen başlıca özellikler aşağıdaki gibidir (Atlas,);
Burada, patlatma kaynaklı sarsıntılar başlığı altında sıkça gündeme gelen, boyuna, enine ve yüzey dalgaları gibi bazı dalga tipleri kısaca gözden geçirilecektir. Bu anılan dalgalar belirli bir kaynaktan çıktıktan sonra yer içinde yansıma, kırılma, saçılma gibi olaylar ile yollarına devam ederler. Genellikle yer içinde yol aldıkları konuma göre gövde (cisim) ve yüzey dalgaları olmak üzere iki gurupta toplanırlar (Şekil 3):
Gövde dalgaları:
Bu gruptaki dalgalar kaya kütlesinin içinde yol alan dalgalardır. Basınç (compressional/longitudinal/primary) ve kesme (shear/transverse/secondery) dalgaları olmak üzere iki farklı şekildedirler:
P ve S dalgalarının farklı formasyonlarda hızlarının kestirimi için, söz konusu formasyonun elastik sabitlerine bağlı olarak aşağıdaki formüller kullanılabilir. Bazı ortamlar için anılan sismik dalga türlerine ait hız değerleri ise Çizelge 1’ de sunulmaktadır.
Yüzey Dalgaları:
Bu dalgalar, gövde dalgalarının formasyon sınırları veya süreksizliklerle karşılaşmalarını takiben oluşurlar. Yani homojen ortamlarda yüzey dalgası oluşumu söz konusu değildir (Kulhanek, ). Yüzey dalgaları kaya kütlesi ve tabakalarının dış yüzeyleri boyunca yayılırlar ve iç kısımlarına dalmazlar. Dalga hareketi, yaklaşık bir dalga boyu derinlikte sıfıra düşer. Yüzey dalgaları gövde dalgalarından daha büyük olmakla beraber onlardan daha yavaştırlar. Patlatma sonucu oluşan titreşimler açısından, daha büyük enerji taşıyıcısı olduklarından daha büyük titreşime sebep olurlar. Burada yüzey dalgalarından Rayleigh ve Love dalgaları üzerinde durulacaktır. Nitekim titreşimlerin zararı açısından Rayleigh dalgası en önemli dalgadır. Çünkü bu dalga yüzeyden hareket etmekte ve genliği ulaştıkları mesafeye göre P ve S dalgalarına göre daha geç sönmektedir (Hoek ve Bray, ). Rayleigh dalgalarında, parçacık hareketi, dalga yayınım yönündeki dik düzlemde olmak üzere, saat yönünün tersi bir eliptik yörüngede gerçekleşir. Love dalgasında, düşey doğrultuda parçacık hareketi gözlenmez. Parçacık hareketi yatay düzlemde ve dalga yayınım yönüne dik olarak gerçekleşir. Bundan dolayı düşey sensörlerlove dalgası kaydedemezler. Sismogramlarda Q dalgaları, R dalgalarına göre hız farkından dolayı bir miktar daha evvel izlenmektedir.
Buraya kadar da vurgulandığı üzere, patlatma kaynaklı titreşimler bir kayıp enerji türü olan sismik enerji nedeniyle oluşmaktadır ve dikkat edilmesi gereken noktalar aşağıda tekrar özet olarak sunulmaktadır:
3. PATLATMA TİTREŞİMLERİNİ ETKİLEYEN DEĞİŞKENLER
Şekil 5' deki patlatma işlemine ait genel çerçeveden de anlaşılacağı üzere, titreşimler; patlatma olayının parçalanma, pasa ötelenmesi, yığın profilivd. sonuçları gibi doğrudan patlatmanın performansı ile ilgili olan bir bir göstergesidir. Burada, patlatma işinin sorgulanmasında incelenen parametre ve değişkenler, titreşim konusunun sorgulanmasında da belirleyici olmaktadır;
4. FİZİKİ YAPILAR HASAR KRİTERLERİ
Şimdiye kadar yapılan çeşitli araştırmalar sonucu; patlatmalar ile oluşan yer sarsıntılarının (titreşimlerin) geometrik ve jeolojik şartlardaki değişimler nedeniyle,elasto-dinamik eşitlikler ile çözülemeyeceği sonucuna varmışlardır. Bu nedenle en güvenilir çözümlerin,önkestirimlerin, gerçek atımların gözlenmesi sonucu elde edilebileceği, yani ampirik bir yol izlemenin daha yararlı olacağı ve ölçekli mesafe-parçacık hızı arası ilişkinin tercih edilmesi gereği öne sürülmektedir. Bu yol, birçok araştırmacı tarafından da izlenmiş ve sonuçta patlatma kaynaklı titreşimlerin kestiriminde uygulanan başlıca yol olmuştur.
Değerlendirmede kullanılan yolların kronolojik özeti:
Patlatma kaynaklı titreşimler konusunda, günümüze kadar yapılmış bulunan önemli bazı çalışmalar aşağıda özetlenmektedir:
< g güvenli bölge
- g riskli bölge
> g hasar bölgesi
olarak tanımlanmıştır (Thonen ve Windes, ; Konya, ).
ER < 3 güvenli bölge
ER = 3 - 6 riskli bölge
ER > 6 hasar bölgesi
değerlerine göre bir hasar tesbit kriteri kullanılmıştır. Burada; a, ivme (ft/sn) ve f, dalga frekansı (Hz) olup, ER, enerji oranı hız boyutunda olup, ER = 1 değeri in./ sn' lik parçacık hızını göstermektedir (Crandell, ; Konya, ; Atlas, ).
Buraya kadar olan kısımda ( arası dönemde) hasar oluşturma kriterleri, deplasman ve ivme üzerine kurgulandırılır iken, özellikle ' lardan sonra parçacık hızı üzerine bir kurgulandırma terciih edilmeye başlamıştır. Buna göre:
< in./ sn. hasar yok
in. / sn. ince çatlaklar
in. / sn çatlak oluşumu
in / sn. ciddi çatlaklar
şeklinde olup, hasar sınıflandırması için önerilmiştir (Langefors ve Arkadaşları, ; Konya, ; Atlas, ).
<2 in./ sn. hasar yok, güvenli
2 - 4 in. / sn. riskli
> 4 in. / sn. hasar var
bir hasar sınıflandırması üzerinde durmuştur (Edwards ve Northwood, ; Atlas, ).
< in./sn. tanımlama: hasar yok, güvenli bölge
- in./sn. tanımlama: sıva çatlakları ( in./sn.), hasar eşiğii eski çatlakların açılması, yeni çatlak oluşumu, gevşek bağlı parçaların ayrılması
- in./sn. tanımlama: küçük hasarlar ( in./sn.), sıva düşmesi, cam, çerçeve hasarı, tuğla duvarda ince çatlak oluşumu yapı zayıflaması yok
> in./sn. tanımlama: büyük hasarlar ( in./sn.), büyük hasarlar, tuğla duvarda büyük çatlak oluşumu, taşıyıcı duvar hasarı yapı zayıflaması var
Burada, çeşitli araştırmacıların sonuçlarının parçacık hızı temel alındığındaki durum özet olarak, Şekil 6 ile gösterilmektedir (Atlas, ).
OSMRE Prosedürleri:
Bu bölümde; OSMRE, USBM tarafından yayınlanan değerlendirme yolları, içeriklerinin benzerlikleri açısından bir arada ele alınacak ve bu esnada ölçekli mesafe, ölçekli mesafe - parçacık hızı ilişkisinin parçacık hızı kestiriminde kullanılması ve parçacık hızı - frekans ilişkisi üzerinde durulacaktır.
Ölçekli mesafe (scaleddistance -DS-) adı verilen uygulama ile patlatma kaynaklı titreşimlerin bağlı olduğu, mesafe ve minimum 8 ms gecikme aralığı ön şartı sağlanmak üzere, bir anda patlatılan patlayıcı madde miktarı değişkenlerinin kombine etkisi olarak boyutsuz bir ölçek kullanılmaktadır. Bu uygulama, daha sonra de OSM (US Office of SurfaceMining) tarafından da ele alınmış ve nasıl kullanılabileceği açıklanmıştır. Ölçekli mesafe olarak ifade edilen bu yeni kavram;
şeklinde bir ifade olup, burada;
D: atım yapılan yer ile en yakın yerleşim arasındaki eğik mesafe (ft),
W: minimum 8 ms gecikme aralığı ön şartı sağlanmak üzere, bir anda patlatılan patlayıcı madde miktarı, lb, olarak alınmaktadır.
Burada OSMRE tarafından önerilen 4 farklı yol üzerinde durulacaktır:
5. FİZİKİ YAPILARDA DİĞER NEDENLERDEN KAYNAKLANAN HASARLAR
Fiziki yapılar üzerinde, patlatma dışı etkiler nedeniyle de bazı hasarlar oluşabilmektedir. Yakın çevrede gerçekleştirilmekte olan patlatma çalışmalarının varlığı halinde ise, bu hasarlar, kolayca patlatma çalışmalarıyla ilişkilendirilebilmekte ve şikayetlere neden olabilmektedir. Esasen, tavan ve duvarlardaki çatlaklar ile ilgili 40’ dan fazla neden sayılabilmektedir (Çizelge 3). Şikayetler; gerçek hasara bağlı olabildiği gibi, endişe, korku ve bilgisizlikten de kaynaklanabilmektedir. Bunun yanında kötü niyetlilerin çıkar sağlamaya yönelik şikayetlerine de rastlamak mümkün olabilmektedir. Fiziki yapı etkilenmeleri dışında, fiziki yapılar içinde bulunan insanların da patlatma kaynaklı sarsıntılar karşısında tepkileri söz konusu olmaktadır. Bu tepkiler için baz alınan değerlerin, bina hasar kriterlerindeki değerlerden düşük olması ise, patlamalar karşısında insanların huzursuzluğunun ayrıca bir nedeni olmaktadır. Farklı araştırmacıların yaptığı, titreşimler karşısındaki insan tepkileri RI ’ de derlenmiş olup, bu özet bilgi Şekil 9’ da sunulmaktadır. Yine bu çalışmanın finalinde belirtildiği gibi, patlatma titreşimlerinin in./sn.’ lik seviyesi (1 saniye süreli titreşimler), bu titreşimlerle karşılaşan %95’ lik kitleye göre açıkça fark edilebilir ve aynı zamanda tolere edilebilir bulunmaktadır.
6. TİTREŞİMLERİN ÖLÇÜLMESİ
Patlatma kaynaklı titreşimlerin yanında diğer kaynaklı titreşimler de söz konusu olabilmektedir. Bu titreşimlerin ender olarak patlatma kaynaklı titreşimlere karışabilmesi olasılık dahilinde ise de, genelde ayrı olarak ölçülmesi ihtiyacı doğmakta ve ölçülerek değerlendirilmektedir. Yerleşim bölgeleri civarında oluşması söz konusu olabilecek kaynaklar ve bunların ölçümüne ilişkin gösterim şekil 10’ da sunulmaktadır. Şekil 10 ve Şekil 11’ den de izleneceği gibi izleme işleminde kullanılan cihazlar ile bu çalışmanın kapsamı dışında tutulan fakat konu ile çok yakından ilişkili olan hava şoku ölçümleri de yapılabilmektedir. Bilindiği gibi sismik enerjinin yanında, Bölüm 1’ de de değinildiği gibi patlatma sonucunda, bir diğer kayıp enerji çeşidi olan ses enerjisi ortaya çıkmakta ve bunun ürünü olarak yüksek gürültü şeklinde duyulabilen ses dalgaları oluşmaktadır (20–Hz;"noise"). Yine bu arada insan kulağının işitemeyeceği gürültüler de oluşur (<20 Hz;"concussion”). Burada sözü edilen her iki grup genel olarak “airblast” hava şoku olarak adlandırılmaktadır ve bu olay bir bakıma enerjinin atmosferde taşınması olayıdır. Burada patlama sonucu ortaya çıkan ve patlatmaya -yani kaya kırmaya- yardımcı olmayan patlama sonucu oluşan gazların yüzeye ulaşan çatlaklar veya sıkılamanın dışarıya fırlaması sonucu atmosfere ulaşması, kaya kütlesinin ayna yönünde ve basamak üstü yönünde ileriye atımı ve yer titreşimleri gibi hallerde meydana gelebilen bir kayıp enerji söz konusudur. Esasen, havanın, fiziksel olarak hacım değişmelerine karşı koyan, fakat şekil değişmesine direnç göstermeyen bir akışkan olduğu düşünülecek olursa, ses dalgalarının temelde basınç dalgası türünde oldukları anlaşılır. Söz konusu aletlerle patlatma sonucu oluşan hava şokunun, Linear “L” veya, “A” ağırlıklı skala kullanılmasına göre farklı mikrofonlar kullanarak sırası ile “fiziksel yapılar” veya “insan kulağı” üzerindeki etkilerinin ölçülmesi söz konusu olmaktadır.
Patlatma kaynaklı titreşimlerin kayıt edilmesinde kullanılan sismografın ana prensibi, deprem kaynaklı yer sarsıntılarının kaydedildiği bir sismografın (“verticalpendulummovingcoilseismometer” tipinde, Şekil 12) çalışma prensibi ile benzeşmektedir. Geniş anlamı ile bir sismografı “izleme yapılan yerde sismik dalgaların yarattığı yer sarsıntısını zamana bağlı olarak kaydeden bir cihaz” olarak tanımlayabiliriz. Bir sismografın çekirdeğini ise, sismometre adı da verilen ve sismik hareketi elektriksel bir değere oranlayabilen sismometre adı verilen elemanı oluşturmaktadır. Bu çalışmada kullanılan ve adına jeofonyada “jeofonsensör” adı da verilen bu sismometrenin ve de sismografın yapısal özellikleri Şekil 13 A-F’ de sunulmaktadır. Buradaki jeofonlarınvarolan konumları, yatay uygulamalar için olup, düşeydeki ölçümler (duvar yüzeyinde) için düşey ve enine jeofonların yerlerinin değiştirilmesi gerekmektedir.
Titreşim izleme cihazı, INSTANTEL firmasını MiniMatePlus adıyla anılan bir tasarımıdır (Şekil 13A). Cihaz, sahip olduğu sekiz adet kanal vasıtası ile yer sarsıntıları, ivme, hava şoku, VOD ve straingaugebazlı ölçmeler gibi diğer bazı olayları izleyebilmektedir. Bu proje kapsamında kullanılan cihazın sadece dört kanalı açık olup bu kanallar da boyuna, enine ve düşey jeofonlar ile hava şoku için kullanılan mikrofon tarafından kullanılmaktadır. Cihazın jeofonları, bu çalışmada kullanılan ve şekil 13 B’ de görüldüğü üzere harici tipte olabileceği gibi, dahili tipte olup, şekil 13 A’ da görülen MiniMatePlus titreşim izleme cihazı içine de entegre edilebilmektedir. Cihaza ait ölçme ile ilgili teknik bilgilerin özeti çizelge 4’ de sunulmaktadır. Yapılan ölçüm ve kayıt sonrası, elde edilen verilerin analizi için BlastWare III adı verilen bir yazılımdan faydalanılmaktadır. Ölçümler PC kontrollü veya sadece MiniMatePlus kontrollü olarak yapılabilmektedir. PC bağlantısı ise, COM 1 veya COM 2 seri ara yüzeylerinden biri ile gerçekleştirilmektedir. Verilerin PC ortamında analizinde, ölçümlerin 27 farklı standarda (USBM; OSMR; DIN; SwissMining Standart; BritishStandart;vd.’ ne göre irdelenmesi yapılmakta (Şekil 14 A) ve ayrıca hakim frekansın ve genelde olayın titreşim frekansları bakımından, frekans domeninde değerlendirilebilinmesi için FFT (FastFourrierAnalysis) analizi de (Şekil 14 B) yapılabilmektedir.
backto Cengiz KUZU'sHomePage