Yıl sonu okul kapanış töreninde öğretmen ya da müdür tarafından yapılacak konuşma metni, sene sonu okul töreni konuşma metni, yıl sonu konuşması, sene sonu için yapılan tören için hazırlanmış başlangıç konuşma metnidir. seafoodplus.info
Sayın Kaymakamım, Sayın Garnizon Komutanım
Sayın Belediye Başkanım, Sayın Milli Eğitim Müdürüm
Sayın Basın Mensupları, Değerli Misafirler,
Sevgili öğrenciler
Eğitim Öğretim yılı sene sonu kapanış programına hoş geldiniz.
Biz öğretmenler, gelişmenize etki eden faktörlerin, en etkilisiyiz. Bunun bilincinde olarak, birlikte çalıştığımız süre içinde, sizlere; en iyiyi, en doğruyu ve en güzelini vermeye çalıştık. Sizinle yorulup, yine sizin tatlı bakışlarınızla dinlendik.
Her insanın bir değer olduğu inancı içinde yeteneklerinizi ortaya çıkarıp, geliştirmeye gayret ettik. Çünkü bireylerin gizli kalan yetenekleri toplum için ziyan ve israftır. Esas olan, bireyin kabiliyetine göre yön verip, üretkenliğini sağlamaktır. Bu inançla eğer, hayatınıza bir pencere açıp, temelinize birkaç damla su, ufkunuza bir tutam ışık olduysak, ne mutlu bize…
Bir yaşam merdivenine tırmanmaya başladığınız andan itibaren sizin için yeni bir hayat başlamaktadır. Geleceğinize bir ışık tutar umuduyla son bir ders olarak, bazı tavsiyelerde bulunmak istiyorum.
Tüm yaşam sürecinin içinde sürekli okuyun, kendinizi çağın gerisinde bırakmayın. İlmin en doğru yol olduğu bilinci içinde olun. Kendiniz ve başkalarıyla yarışın. Kendi mutluluğunuzla yetinmeyip, toplumun mutluluğu için de çalışın. Birbirinizi sevin ve paylaşmayı bilin. Araştırıcı ve yaratıcı olun. Fikirlerinizi demokratik zeminlerde tartışın. Başkalarının fikirlerine saygılı olun. Kendinize güvenin, güvensizlik insanları başarısız kılar. Vatanınızı ve milletinizi sevip, yükselmesi için çalışın. Annenize, babanıza ve büyüklerinize karşı, saygılı olun.
Sizleri, bu duygularla birer çiçek tohumu olarak ülkemin ve dünyanın tüm semalarına serpiyorum. Düştüğünüz her yerde sevgiyi, saygıyı, kardeşliği ve barışı yeşertiniz. Sizleri güzel ve yararlı işlerde görmek, emeğimizin semeresi olacaktır. Tüm yaşamınızın değerli ailelerinizle birlikte, sağlıklı, başarılı ve mutlu geçmesini diliyor, hepinizi ayrı ayrı öpüyoruz. Sizleri çok seviyoruz.
Konuşmamı ulu önder Atatürk’ün birkaç sözüyle bitirmek istiyorum.
- Büyük işler, önemli girişimler, ancak ortak çalışma ile sağlanır.
- Zafer, “ zafer bizimdir “ diyebilenin; başarı, “ başarıya ulaşacağım “ diye başlayanın ve “ başardım “ diyebilendir.
- İlköğretim davası, insan olma, millet olma davasıdır.
Hepinize iyi seyirler diliyor, saygılar sunuyorum.
Yerel Haberler kategorisinde bulunan hiçbir habere herhangi bir editoryal müdahalede bulunulmamıştır. Anadolu Ajansı, İhlas Haber Ajansı, Demirören Haber Ajansı tarafından hazırlanan tüm İzmir Haberleri, otomatik olarak servis edildiği şekilde bu sayfada yer almaktadır. İzmir Haberleri bölümünde yer alan haberlerin tamamının hukuki muhatabı haberi servis eden ajanslardır.
Pendil-Dolayoba’da Eğitim veren Özel Velibaba Sevgi Tomurcukları Ana Okulu yıl sonu müsameresi göz kamaştırdı.
Eğitim Öğretim yılının sonlarına yaklaşırken tüm okullar yıl sonu gösterisi hazırladı. Özel Velibaba Sevgi Tomurcukları Anaokulu da bir yılı düzenlediği gösteriyle taçlandırdı. Düzenlenen gösteriye minik öğrencilerin velileri katılım sağladı.
Minik öğrencilerin performanslarıyla devleştiği gösteri saygı duruşu ve İstiklal marşının okunması ile başladı.
Açılış konuşmasını Okul Kurucusu Zeynep Yeneroğlu yaptı. Yeneroğlu konuşmasında, "Yıl boyunca öğrencilerimize eğitim, öğretim anlamında ve başlayacakları okullarda zorluk çekmemeleri için çeşitli etkinliklerin yanı sıra sorumluluk hassasiyeti öğretmenin mutluluğu içerisindeyiz. Değerli katılımcılar çocuklarımızın sergileyecekleri kareografilere lütfen oyun olarak görmeyin. Yavrularımız en zor görevleri ve rolleri sorumluluk anlayışı içerisinde hassasiyetle hazırlandılar” dedi.
Yeneroğlu konuşması sonunda Bu Eğitim Öğretim yılı içerisinde ve sergilenecek gösteri için emeği geçen meslektaşlarına teşekkür etti.
Minik yürekler sahnede kendilerine öğretilen rolleri hatasız ve eksiksiz yerine getirirken solandan sık sık alkışlar aldı.
Yavrularını sahnede gören veliler ise duygusal anlar yaşadı.
Hoş geldiniz,
Bana konuşma fırsatı sunan Sayın Zuhal Hanıma ve beni cesaretlendiren sevgili eşime çok teşekkür etmek isterim.
PaulaCoelho’nun Zahir adlı eserinde şöyle bir soru sorulur, “Neden tren raylarının arası ,5 cm dir?” İlerleyen bölümlerde ise bunu açıklar. Günümüzden bin sene önce tek ulaşım vasıtası atlar ve at arabaları idi. At arabaları kullandıkça patikalar ve onlara bağlı yollar oluşmaya başladı. Teknoloji ilerleyince tren icat edildi fakat kullanılabilmesi için raylara ihtiyacı vardı ve mecburen raylar mevcut at arabası yollarına döşendi ve trenin boyutları da bu raylara göre imal edildi. Teknoloji daha da gelişince ile uzay mekikler ortaya çıktı. Fakat bir sorun vardı, mekiklerin üretildiği fabrika ile fırlatma üssü arasındaki mesafeyi trenlerle aşmak durumunda kalındı ve bu nedenle boyutları trene uyumlu halde imal edildi. yıl önceki at arabası günümüzün uzay mekiğinin boyutlarını belirliyordu.
Bizler içinde altın çağ diye adlandırılan yaş arası eğitimin aynı bu örnekteki gibi geleceğimizi şekillendirdiği bilinciyle, oğlumuz 3 yaşına gelince eğitim yuvası aramaya başladık. Bunun altını özellikle çizmek istiyorum biz “kreş değil eğitimi yuvası” arıyorduk. Biz de herkes gibi biz de göz bebeğimiz olan çocuklarımızı emanet edeceğimiz okulun; güvenli bir ortamda, çocuklarımızın dilinden anlayan güler yüzlü öğretmenlerin ve mutlu çocukların olduğu bir okul olmasını istiyorduk.
Karşımıza çok şükür ki,Özel Yaratıcı Anaokulu çıktı. Okulun bahçesinden içeri girer girmez huzur ve tecrübenin kokusunu hissedebildik. Sayın Zuhal Hanım ile tanıştık. Bize geçmişinden, tecrübelerinden, projelerinden ve hayallerinden bahsetti. Şu an geri dönüm baktığımda sözünü ettiği tüm projelerini yerine getirdiğini görüyorum.
Çocuklarımız Yaratıcı Anaokuluna TIRTIL olarak içlerinde büyük bir potansiyelle seafoodplus.info yıl sonra aldıkları eğitim ve arkadaşlarıyla olan ilişkileri sayesinde yavaş yavaş kendilerini ifade etmeye, kendi ayakları üzerinde durmaya başlarlar. Kendi enerjilerini kendileri üreten yıldız olurlar ve STAR adını alırlar. Bir sene sonra artık bilgi deryasına atılma zamanı gelmiştir. Bu deryada ise iki temel ilke vardır. Birisi “rekabet” diğeri ise “yardımlaşmadır”. Zuhal Hanım’ın bize defalarca söylediği “ çocuğunuz her alanda birinci olamaz. Kendine has ilgi alanı vardır ve bu alanda en iyisidir” sözü ile hem öğrencileri hem öğretmenleri, hem de biz velileri çok rahatlattı. Bu sayede çocuklarımız rekabeti rahatlıkla işbirliğine çevirdiler. İşte aynı denizdeki yunus gibi denizdeki teknelerle yarışabilecek kadar cüretkâr ama oradan düşecek bir insanı da kurtarabilecek kadar yardımsever olarak DOLPHİNE adını alırlar. Son sene ise tırtılın kelebeğe dönüşümü iyice belirginleşir, BUTTERFLY olarak kanatları gözükmeye başlar. Bu iki kanatın birisi öğretim diğeri ise eğitimdir. Birazdan bahsedeceğim özellikler sadece oğlumun değil tüm yaratıcı çocuklarının özellikleridir.
Öğrenim olarak okuldan mezun olurken;
Asıl önemli olan ise eğitim kanadıdır. Sizin çocuğunuzu size anlatmış gibi olacağım ama biraz bahsetmek istiyorum.
Yaratıcı çocuğu;
Çocuklarımıza bu değerleri kazandıran değerli Kurucumuz Zuhal hanıma, Müdürümüz Gülin Hanıma, ilk göz ağrımız Sena öğretmene, Seda öğretmene, Berfu Öğretmene, Aylin Teachera, İrem Öğretmene, İnci Öğretmene, Gülsüm Öğretmene, Deney Öğretmenimize, Drama Hocamıza, Sanat ve Spor Hocalarımıza ve burada ismini sayamadığım tüm öğretmenlerimize ve tüm Yaratıcı çalışanlarına çok teşekkür ederim.
Diğer bir önemli nokta ise kelebeklerimiz bu kazanımlar ile hangi ilkeye göre uçacaklar?
Ülkemizi aydınlatan ve değişmez ilkeleri ile bizleri insanlık seviyesine çıkartan MUSTAFA KEMAL ATAÜRK sevgisini çocuklarımızın minicik kalplerinde gördükçe, bilgisini akıllarında ve ilgisini gözlerindeki ışıkta gördükçe, kaybolmuş olan umutlarım tekrar tekrar yeşeriyor. Bu nedenle siz değerli velilere ve Yaratıcı Ailesine büyük bir teşekkür etmek istiyorum.
Atatürk’ün bahsettiği “muasır medeniyetler seviyesinin üzerine” biz çıkamadık ama aldıkları eğitimin sayesinde çocuklarımızın çıkacağına inancım tamdır.
Konuşmamı sonlandırırken izninizle Abraham Lincoln ’ün yıl önce oğlunun öğretmenine yazdığı mektuptan birkaç paragraf okumak isterim.
Öğrenci odaklı eğitim üç bileşenden oluşur. Birincisi okuldur zemini teşkil eder. İkincisi okulda çalışanlar yani öğretmenlerdir ve ana aktörlerdir. Üçüncüsü ise velilerdir ve destek elemanı görevini görürler. İşte bu yapıda herhangi bir bileşende bir sorun olursa sistem yavaş yavaş çöker. Bu nedenle okuyacağım mektup sadece öğretmenlere değil, biz velilere de hitap etmekte.
Oğlumun Öğretmenine;
Biliyorum, öğrenmesi gerek, tüm insanların adil ve dürüst olmadığını.
Fakat şunu da öğret ona,
Her alçağa karşı bir kahraman, bir lider vardır. Her düşmana karşı gerçek bir dost olduğunu da öğret ona,
Kendi fikirlerine inanmasını öğret, herkes ona, yanlış olduğunu söylese bile, ilkeleri üzerinde, korkusuzca yürüyebilmesini….
Tüm insanları dinlemesini öğret ona, fakat, tüm dinlediklerini, gerçeğin eleğinden geçirmesini ve sadece iyi olanları almasını da öğret.
Eğer yapabilirsen, gözyaşlarında hiçbir utanç olmadığını ve üzüldüğünde dahi nasıl gülümseyebileceğini öğret ona.
Ona nazik davran, ama her an onu kucaklama, çünkü ancak ateş çeliği saflaştırır.
Bırak sabırsız olacak kadar cesarete, cesur olacak kadar da sabra sahip olsun.
Ona, her zaman kendine karşı derin bir inanç taşımasını da öğret, böylece tüm insanlığa karşı da derin bir inanç taşıyacaktır.
Bu, büyük taleptir.
Ne kadarını yapabilirsin bir bak…
O ne kadar iyi, küçük bir insan….
O, Benim oğlum.
Teşekkür eder, Saygılar sunarım.
Baha PAKKAN