Yılmaz Özdil, Sözcü TVnin ardından Sözcü gazetesinden de ayrıldı. Sosyal medyadan açıklama yapan Özdil, Sözcü gazetesinde buraya kadar dedi.
Sözcü TV Genel Müdürlüğü görevinden istifa eden Yılmaz Özdil, Sözcü gazetesinden de ayrıldığını duyurdu.
Sosyal medya hesabından açıklama yapan Özdil, Sözcü gazetesinde buraya kadar. Uğruna mücadele ettiğimiz insanlar tarafından taşlanmayı göze alarak, kalemin namusunu savunmak için elimden geleni yaptım. Kariyerimi ortaya koyarak doğru bildiğimi dosdoğru anlattım, anlatmayı beceremediğimi hayat mutlaka anlatacak. Hoşçakalın dedi.
Akşenerden destek
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Özdile destek verdi. Twitterdan açıklama yapan Akşener, Elbet bu da geçer yahu Dürüstlüğün, tarafsızlığın ve hakkaniyetin değeri elbet bir gün anlaşılır. Yolunuz açık olsun Yılmaz Bey dedi.
Sözcü TVden de 7 Martta ayrıldı
Yılmaz Özdil, 1 Martta yayın hayatına başlayan Sözcü TV’nin genel müdürlüğünden de 7 Martta ayrılmıştı.
Sözcü gazetesinde 7 Martta yayınlanan Çok muhabbet tez ayrılık başlıklı yazısında Özdil, Değerli patronumuz Burak Akbaya söz verdiğim şekilde kurucu görevimi tamamladım. Anadolu imbiğinden damıtılarak süzülmüş kulağa küpe lafımızdır… Çok muhabbet, tez ayrılık, bırakmayı bilmek lazım demişti.
CHP yönetimini hedef aldı
CHP yönetimini suçlayan Özdil, şöyle yazmıştı: Görevden derhal uzaklaştırılmam için, bir saniye bile görevde kalmamam için, CHP yönetiminin adını kullanarak, aleyhime kampanya başlatılmasına üzülmedim desem, yalan olur. CHPnin parasına yazık kardeşim. Çünkü, bu kadar dolambaçlı yollar deneyeceklerine, direkt bana telefon etselerdi, kurucu görevim dışında bir niyetim olmadığını, Sözcü televizyonunda çalışma odamın bile olmadığını, genel müdür, genel yönetmen, genel koordinatör gibi herhangi bir sıfatımın olmadığını kendilerine zaten söylerdim.
Kılıçdaroğlu ile telefonda görüştü
Daha sonra sosyal medya hesabından yaptığı açıklamayla CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlunun kendisini aradığını duyuran Özdil, Cumhurbaşkanı adayımız sayın Kemal Kılıçdaroğlu lütfedip telefon etti, CHP ve medya üzerine konuştuk, kendisine yürekten teşekkür ederim. Neler konuştuğumuzu şu anda anlatacak bir televizyon ekranına sahip değilim. Bir gün anlatabilme imkânım olduğunda cümleten anlatırım demişti.
Meral Akşener Masadan kalkmadı, kaldırıldı çıkışı tartışılmıştı
İYİ Parti lideri Meral Akşenerin 3 Martta yaptığı açıklamaların ardından Altılı Masada yaşanan kriz sırasında Yılmaz Özdilin, Sokağa çıktığınızda, gençlere baktığınızda iki adayın seçimi kazanma ihtimali var ve kamuoyu onları istiyor. Meral Akşener bunu dile getirdiği için Masa tarafından dışlandı. Ayrılmak zorunda kaldı. CHPli bir gazeteci olarak söylüyorum Meral Akşener Masayı dağıttı demek bir gazetecilik ahlaksızlığıdır sözleri tartışma yaratmıştı.
Yılmaz Özdil, yazılarının içeriğinin yanı sıra kopyala-yapıştır maharetleriyle tekrar tekrar yayımladığı köşe yazılarında bir koyundan post çıkarmasıyla da dikkat çeken bir yazar. Özdil, son dönemde eski yazılarından birini kolaycılığa kaçarak tekrar okuyucularına sunma alışkanlığını, herhangi bir notla bu hususu açıklamadan, sürdürmüş. Hatta son dönemde bu huyunu iyice abartmış.
Hakkında gazeteler arası transfer ücreti için 5 milyon dolar gibi astronomik bir tutar dile getirilen Yılmaz Özdilin 8 Mayıs 7 Haziran tarihleri arasında Sözcü Gazetesinde yayımlanan 22 köşe yazısının 15i eski yazıların kozmetik değişikliklerle tekrar yayımlanmış versiyonu (Okurlarından cerrahi operasyon nedeniyle izin istediği yazısı kapsam dışı bırakılmıştır).
Her ne kadar Yılmaz Özdilin bol enter kullanılmış yazılarına alışılmış olunsa da; CTRL+C ve CTRL+V kombinasyonunu azaltması, ya da okurlarına eski tarihli yazısını tekrar okutturduğunu bir notla aktarması gerektiği kanaatindeyiz
Yılmaz Özdilin köşe yazılarında kronik hâle gelen eski yazılardan uyarlama kopyala-yapıştır örneklerden son 1 aylık süreçte tespit ettiklerimiz şu şekilde:
Görülebileceği üzere, Yılmaz Özdil, aynı yazıya farklı başlık atma ve aynı yazıyı yeniymiş gibi yutturma konusunda maharetini ispatlamış bir isim.
seafoodplus.infoda daha önceleri Yılmaz Özdilin tekrar yazılarından örnekleri ayrı yazılar halinde aktarmıştık. Ancak, tekrar yazıları alışkanlık halinde ardı sıra gelmeyi sürdürmesi ve meramımızın anlaşıldığını düşündüğümemiz sebebiyle arkasını getirmemiştik. Farklı yazılarda aktarmak yerine Yılmaz Özdilin kopyala/yapıştır yazılarını tek bir yazıda derlemenin daha yerinde olacağını düşündük.
Şimdi, seafoodplus.infoda daha önce yayımlanmış olan örnekleri sıralayalım
Sözcü Gazetesinde 2 Eylül günü yayınlanan Sözcü başlıklı yazısı, Hürriyet Gazetesinde 22 Eylül tarihinde yayınlanan Türk kahvesi başlıklı yazısının ve ve hatta biraz daha geriye gidecek olursak yine Hürriyet Gazetesinde 19 Kasım tarihinde yayınlanan yazısının ufak değişikliklerle tekrar ısıtılarak sunulmuş halinden başka bir şey değil.
Yılmaz Özdil, 27 Ağustos tarihinde Sözcü Gazetesinde yayımlanan Gözyaşlarıdır o yağan… başlıklı köşe yazısında, 1 Haziran tarihinde Hürriyet Gazetesinde yayımlanan Tukaş başlıklı köşe yazısını kopyalayıp yapıştırmıştı.
Özdilin Sözcüde 1 Şubat tarihinde yayımlanan Türk Tabipler Birliği başlıklı yazısı Sabahta 15 Mart günü yayımlanan Doktor başlıklı yazısının devrim cümle ile sunulmuş hâliydi.
Yılmaz Özdilin 30 Ağustos tarihinde Sözcü Gazetesinde yayımlanan 30 Ağustos tarihli köşe yazısı, daha önce Hürriyet Gazetesinde yayımlanan İstiklal Savaşı filan yok, hepsi dümen başlıklı 4 Aralık tarihli köşe yazısı ile 9 Eylül başlıklı 9 Eylül tarihli köşe yazısının büyük ölçüde tekrarıydı.
Köşe yazarlığı yaptığı 3 farklı gazetede Almanya Şansölyesi Angela Merkelle ilgili metni ufak değişikliklerle kullanma hünerini sergilemişti:
Diğer tespitler de şu şekildeydi:
Yılmaz Özdilin kelimesi kelimesine tekrar tekrar yayımladığı yazılarıyla kabak tadı verdiği örneklerden sadece bazılarını aktardık. Özdilin geçmişten yazılarını herhangi bir şekilde tekrar olduğunu belirtmeden okurlarına yutturmaya çalıştığı örneklere rastladığınızda işbu yazının güncellenmesi için bizimle paylaşabilirsiniz
* Son günlerdeki tekrarlara ilişkin tespiti için Ekşi Sözlükten sikt i redde teşekkürlerimizle
Yayınlanma: 01 Haziran
Havalimanını yıkıyorlar, alkışlıyor.
Fabrikasını peşkeş çekiyorlar, halay çekiyor.
Madenini yağmalıyorlar, seviniyor.
Toprağını satıyorlar, mutlu.
Memleket istila edilmiş, memnun.
Ekmek askıda, boş baklava, dünkü poğaça, sebze çıkma, ayçiçek yağı bardakla, karpuz dilimle, mazot 25 lira, çeyrek altın alabildiği parayla anca bir kilo hıyar alabiliyor Dış güçlerin oyunu diyor.
★
Yüreği insan sevgisiyle dolu Mevlana bile başa çıkamamış bunlarla, “cahille sohbet etmek zordur bilene” demiş, “cahilin yanında kitap gibi sessiz ol” diye nasihat etmiş.
İmam-ı Azam iyiniyetle denemiş ama çaresiz kalmış, “cahillerle yaptığım bütün tartışmaları kaybettim” demiş.
Hacı Bayram Veli, tasavvuf felsefesini filan bir kenara bırakmış, lafı hiç eğip bükmeden gayet net ifade etmiş, “cahilden sakınınız.”
Atasözü bile var zaten
“Cahile söz anlatmak, deveye hendek atlatmaktan zordur” denir.
Anadolu imbiğinden süzülen benim canım Aşık Veysel gönül gözüyle uyarır, “cahil insan, gül ise de koklama” der, kulağa küpedir.
Ömer Hayyam'a göre “kör cehalet çirkefleştirir insanları.”
Platon'a göre, “kötülüklerin köküdür.”
Konfüçyüs'e göre, “aklın gecesidir ama, ay'sız yıldız'sız gecedir.”
Montaigne'e göre, “en büyük cezaevi, cahil insanın kafasının içidir.”
Goethe'ye göre, “eyleme geçmiş cehaletten daha korkunç bir şey yoktur.”
Bernard Shaw, hazin bir benzetmeyle izah eder, “hiçbir şey bilmiyor, her şeyi bildiğini sanıyor, bu açıkça siyasi bir kariyere işarettir” der.
Einsten daha hazin özetler, “cehalet ne güzel, her şeyi biliyorsun” der.
Mustafa Kemal Atatürk ise, farklı bir tarif yapar
“Biz cahil dediğimiz zaman, mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz; bizim kastettiğimiz, hakikati bilmektir, toplumun düşmanı cehalettir, en büyük savaş, cehalete karşı yapılan savaştır.”
★
E, netice?
★
Rusya savaşıyor.
Enflasyonu yüzde
Ukrayna savaşıyor.
Enflasyon yüzde
★
Bizde yüzde
★
Çünkü
Cehaletle savaşıyor Türkiye.
Ve, cahilden daha yıkıcı bir kitle imha silahı icat edilmedi henüz.
Uzun yıllardır Sözcü'de yazılarıyla yer alan Yılmaz Özdil beklenmedik bir şekilde gazeteye veda etti. Önce yeni kurulan Sözcü TV'ye veda eden Yılmaz Özdil sonrasında da Sözcü gazetesine veda etti.
Yılmaz Özdil sosyal medya hesabından bir paylaşım yaparak ayrılığıyla ilgili şu notu paylaştı;
“Sözcü gazetesinde buraya kadar… Uğruna mücadele ettiğimiz insanlar tarafından taşlanmayı göze alarak, kalemin namusunu savunmak için elimden geleni yaptım, kariyerimi ortaya koyarak doğru bildiğimi dosdoğru anlattım, anlatmayı beceremediğimi hayat mutlaka anlatacak, hoşçakalın.”
MEDYADAN İKİ TEKLİF
Sözcü'ye veda eden Yılmaz Özdil'e İYİ Parti'ye yakınlığıyla bilinen Yeniçağ gazetesi ve Ulusalcı kimliğiyle bilinen Ulusalpost'dan teklif geldi.
Bugün manşetten açık çağrıda bulunan Yeniçağ gazetesi, “Doğru söyleyen 9 köyden kovulurmuş, Yılmaz Özdil Sözcü Gazetesi’nden istifa etti. Korkma Yılmaz, arkanda dağ gibi Yeniçağ var. Yeniçağ senin ve ekibinin evi sayılır. Özgün ve bağımsız haberlerin merkezinde her zaman Yılmaz Özdil'e yer var” ifadelerine yer verdi.
Öte yandan Ulusalpost'tan yapılan paylaşımda ise şu ifadelere yer verildi; Yılmaz Özdil susamaz. UlusalPost yönetimini kendisine devretmeye hazırız. İstediği ismi yazar ve editör yapabilir. Tüm yetki kendisinde olacak. Asla yayın çizgisine karışmayacağız. Böylesi bir dönemde Yılmaz Özdil susamaz
YOUTUBE KANALI KUR ÇAĞRILARI
Sosyal medyada Yılmaz Özdil'in çok sayıda okuru ise Özdil'in youtube kanalı kurması çağrısında bulundular.
yılmaz özdilsözcüSözcü TV