zaman, görüş farklılığı yalnız dış görünüşte değil, kişilik ve şahsi önemde de ortaya çıkar. Büyük ihtimalle, kendisine âşık olan erkeğe acı çektiren kadın, ona aldırmayan bir başka erkeğin karşısında, daima iyi huylu olmuştur, örneğin Swann'a karşı son derece zalim olan Odette, büyükamcamın kibar, tatlı "pembeli hanım"ıydı; yine büyük ihtimalle, kendisine âşık olan erkek tarafından her kararı, sanki kılık değiştirmiş bir tanrıymışçasına, korkuyla tahmin edilmeye çalışılan kadın, ona âşık olmayan birinin nazarında, üzerinde durmaya bile değmeyecek, karşısındakinin her istediğini yapmaya dünden razı bir kadındır, örneğin Saint-Loup'nun metresi, benim gözümde, onca kez bana teklif edilmiş olan "Rachel ne zaman ki Tanrı'nın"dı sadece. Onu Saint-Loup'nun yanında ilk gördüğümde, böyle bir kadının belirli bir gecede ne yaptığını, birine alçak sesle ne dediğini veya niçin ayrılmak istediğini bilmemenin bir işkenceye dönüşebilmesine ne kadar şaşırdığımı hatırlıyordum. Öte yandan, kalbimin
Oğuzhan Koç Bulutlara Esir Olduk Sözleri
Yine yaz bitti
Biz göremeden güneşi
Bulutlara esir olduk
Kararıp gitti, yıllarım bilemeden neşeyi,
Büyük sandıklara koyduk
Gelen olmadı yerine
Kimse sormadı yüreğinde bu koca boşluk niye?
Ah.. inen olmadı daha derine
Ki ben yormadım ben bu rüyayı
Birgün bile gidebileceğine
Yokluğunda yine yüz çevirdim aşka
Güz geçirdim onca yaprağım sarardı soldu
Sonbaharın sonunda bahar yok artık
Yağmuru vurunca derde dert oldu
Rüzgarı vurunca derbeder oldum