Eğer tarifi bir mümkünsüz özlem içindeyseniz!
20 Ocak
Üst üste türkülerimizden bahsedince, burada durmayayım devam edeyim istedim… Bugün de Âşık Gülabi’nin en meşhur bir türküsünü vereyim.
Âşık Gülabi (Gülabi Gültekin), 1 Ocak yılında Çorum'un Sungurlu ilçesinin Çayan köyünde doğar. yaşından sonra saz çalmaya başlar. Saz bilgi ve öğrenimi çocukluk yıllarında Anadolu köylerinde yaygın olarak yerel ozanlarının köy köy gezip köy odalarında dinletiler verdiği döneme denk gelir. Gülabi de Çayan köyüne gelip köy odalarında saz çalan aşıklara ilgi duyar ve saza başlar
Âşık Gülabi’nin en meşhur türküsü ‘’Döngel bir tanem’’dir. En güzel de Selda Bağcan seslendirir. Bu türkü Selda Bağcan’ın yılında çıkardığı ‘’Ben geldim / Sivas’ın yollarına’’ albümünde yer alır.
Eğer bir gurbetteyseniz! Eğer bir hasretteyseniz! Eğer tarifi bir mümkünsüz, anlatılası bir imkânsız özlem içindeyseniz! Eğer bir gidenin ardından bir umutla bekleyenseniz! Gecenin bu vakti demeyin okuyun ve dinleyin derim….
Çünkü; ‘’Döngel bir tanem’’, bir yakarıştır Çünkü; ‘’Döngel bir tanem’’, kafesindeki bir bülbül gibi feryat, figan halinde gidene bir haykırıştır. Çünkü; ‘’Döngel bir tanem’’, bir sevgilinin, bir gidenin; su dibinde mahi gibi, sahralarda ahu gibi, Abdal olup Ya Hu gibi, Yunus olup Mevla gibi çağrılışıdır.
Çünkü; ‘’Döngel bir tanem’’, Âşık Mahzuni Şerif'in ''İşte gidiyorum çeşm-i siyahım'' türküsündeki işte o ''Çeşm-i Siyah''ın; işte o cenneti bırakıp da viran ellere gidenin dönmesi için iki çeşm ile ağlayışıdır
Âşık Gülabi'nin soy ismindeki ''Gülabi'' Farsça bir kelimedir ''Gül'' ve ''Ab'' kelimelerinden meydana gelmiştir. Gül; ''gül''dür, ''ab'' ise su Gülabi; ''Gülsuyu'' demektir İşte ‘’Döngel bir tanem’’, bülbülün güle çatlarcasına bir seher vakti gözyaşı dökmesidir. Ve dökülen gözyaşlarının gülsuyu olup bir öylesine sel olup akıp gitmesidir
Öz ağlamazsa göz ağlamazmış derler… Ancak bu türküde gözlerin yanında öz de ağlıyor…
‘’Döngel bir tanem’’; sadece giden sevgilinin değil, yitip giden iyiliğin, güzelliğin, asaletin, nezaketin, zarafetin, iyi atların, iyi insanların ardından yakılan bir ağıttır, bir feryattır, bir figandır…
Aşık Gülabi, halen İstanbul’da yaşamaktadır Âşık Gülabi (Gülabi Gültekin)’e Allah’tan sağlıklı ve uzun ömür diliyorum…
Osman AYDOĞAN
Selda Bağcan, ‘’Döngel bir tanem’’:
seafoodplus.info?v=i_a1L-3Pdi8
Döngel bir tanem
Güneşe, yıldızlara sorar seni ararım
Yağmura, bulutlara sorar seni ararım
Yorgunum aramaktan, gördüğüme sormaktan
Dön gel bir tanem dön gel
Asırlık şu çınara su içtiğim pınara
Havadaki turnaya sorar seni ararım
Ağaçlar çiçek açtı, ayrılanlar kavuştu
Dön gel bir tanem dön gel
Şehirde varoşlara, caddeye sokaklara
Mecnun misali sana sorar seni ararım
Gözlerim yaşla doldu, sen yine de gelmedin
Dön gel bir tanem dön gel
Gülabi'yi gurbette ağlattın hasretinle
Nerdesin şimdi nerde sorar seni anarım
Dön gel bir tanem dön gel, nedir ki sana engel
Dön gel bir tanem dön gel
I ask the sun, the stars, I call you
I ask the rain, the clouds, I call you
I'm tired of calling, asking whose i see
Come back, my dear, come back
To this centennial plane tree, to this fountain which i drank water
I ask and call you to the crane in the air
Trees bloomed, separated people have been met
Come back, my dear, come back
In the city to the suburbs, to the avenues and streets
I ask and call you like Mecnun
My eyes filled with tears, you didn't come though
Come back, my dear, come back
It's not a sin, you've made me cry on the homesickness
Where are you now? I ask and call you.
Come back, my dear, come back, what is it that hinders you?
Come back, my dear, come back