yüreği ağzına gelmek deyim anlamı / Yüreği ağzına gelmek deyiminin anlamı

Yüreği Ağzına Gelmek Deyim Anlamı

yüreği ağzına gelmek deyim anlamı

Yüreği ağzına gelmek anlamı nedir? , Yüreği ağzına gelmek ne demek ?

  • yürek burkmak : insanın içini acıyla doldurmak, insana çok üzüntü vermek

  • yürek paralamak (veya parçalamak) : çok üzmek

  • yürek soğutmak : sevmediği birinin bir felakete uğramasına sevinmek

  • yürek tüketmek : yüreği tükenmek

  • yürek vermek : yüreklendirmek, cesaretlendirmek

  • yüreğe işlemek : çok derin acı uyandırmak

  • yüreği ağzına gelmek : birdenbire çok korkmak, aşırı korku veya sevinçten fazlasıyla heyecanlanmak, endişelenmek

  • yüreği bayılmak : karnı çok acıkmak

  • yüreği boğazına tıkanmak : sıkılmak, üzülmek, dertlenmek

  • yüreği bozulmak : bunalmak, sıkılmak

  • yüreği burkulmak : çok üzülmek, çok acı duymak

  • yüreği cız etmek (veya cızlamak) : çok acımak, içi sızlamak

  • yüreği çarpmak : kalbi çarpmak veya çalışmak

  • yüreği daralmak : sıkılmak, bunalmak, içi daralmak

  • yüreği dayanmamak : acısına katlanamamak, çok acı duymak

  • yüreği ezilmek : üzülmek, acı duymak

  • yüreği ferahlamak (veya hafiflemek) : kaygıdan kurtulmak

  • yüreği götürmemek : dayanmamak, katlanamamak

  • yüreği göz göz olmak : dert, acı ve sıkıntıdan içi kabarmak, aşırı dertlenmek

  • yüreği hop etmek (veya hoplamak veya oynamak) : birdenbire korkup heyecanlanmak

  • yüreği kabarmak : içi sıkıntı ile dolup derin soluk alma gereğini duymak

  • yüreği kaldırmamak : dayanamamak, katlanamamak

  • yüreği kalkmak : heyecanlanmak

  • yüreği kan ağlamak : derinden acı duymak, çok üzülmek

  • yüreği kanamak : aşırı üzüntüden sarsılmak

  • yüreği kararmak : içine karamsarlık ve sıkıntı çökmek

  • yüreği katılmak : ağlamaktan veya soğuktan nefesi tutulmak

  • yüreği kaynamak : içinde şüphe ve endişe uyanmak

  • yüreği parçalanmak : çok acımak

  • yüreği parça parça olmak : pek çok acımak

  • yüreği parlamak : coşmak, heyecanlanmak

  • yüreği rahatlamak : üzüntü ve kaygısı azalmak, kalmamak

  • yüreği serinlemek : üzüntüsü bir dereceye kadar azalmak

  • yüreği sıkılmak : içi sıkılmak

  • yüreği sıkışmak (veya tıkanmak) : kalp atışları düzensiz olmak, sıkıntı duymak

  • yüreği sızlamak : çok acımak, çok üzülmek

  • yüreği soğumak : düşmanın bir felakete uğramasına sevinmek

  • yüreği şişmek : can sıkıcı şeyler dinlemekten bunalmak

  • yüreği titremek : duygulanmak, endişe, korku duymak

  • yüreği tükenmek : bir şeyi anlatmak için çok yorulmak

  • yüreği ürpermek : çok korkmak

  • yüreği yağ bağlamak : istenilen bir şeyin olmasından ferahlık duymak

  • yüreği yanmak : çok acımak

  • yüreği yarılmak : çok korkmak

  • yüreği yerinden oynamak : birdenbire heyecanlanmak veya korkmak

  • yüreğinden geçmek : düşünmek

  • yüreğinden gelmek : bir şeyi isteyerek, severek yapmak

  • yüreğine (bir şey) çökmek : derinden ızdırap duymak

  • yüreğine dokunmak : üzülmek

  • yüreğine inmek : kötü bir olay dolayısıyla fazlaca etkilenmek

  • yüreğine kar yağmak : kıskançlık duyarak üzülmek

  • yüreğine kurt düşmek : şüphelenmek, içine kurt düşmek

  • yüreğine saplanmak : aşırı derecede acı duymak, içine oturmak

  • yüreğine sinmek : içine sinmek

  • yüreğine su serpmek : bir kimseyi kaygı sebebinin ortadan kalkmasıyla veya yeniden umut verecek bir haberle ferahlatmak

  • yüreğini açmak : kalbini açmak, derdini dökmek, içini dökmek, senli benli konuşmak ve davranmak

  • yüreğini ateş almak : aşırı üzülmek, fazla üzüntüden içi yanmak

  • yüreğini boşaltmak (veya dökmek) : derdini, üzüntüsünü anlatarak hafiflemek

  • yüreğini dağlamak : acıyla ve özlemle içi yanmak, acıyla kıvranmak

  • yüreğini eritmek (veya sızlatmak) : çok üzmek

  • yüreğini hoplatmak (veya oynatmak veya kaldırmak) : heyecanlandırmak

  • yüreğini kaplamak : endişe ve üzüntü duymak

  • yüreğini kemirmek : içini kemirmek, tedirgin olmak

  • yüreğini pek tutmak : kendini korkuya kaptırmamak

  • yüreğini serinletmek : üzüntüsünü azaltmak

  • yüreğini tüketmek : bir şeyi anlayıncaya kadar anlatanı çok yormak

  • yüreğinin başı sızlamak : yüreği sızlamak

  • yüreğinin yağı (veya yağları) erimek : çok üzülmek

  • yürekten çağırmak : aşırı derecede arzu etmek, istemek

  • Yüreği ağzına gelmek
     
    * Çok korkmak.

    * Birden bire çok korkmak, kalbi yerinden fırlayacakmış gibi hızlı hızlı atmak.

    * Ansızın, beklenmedik bir durum karşısında kalarak çok korkmak, endişelenmek.

    Örnek: Karanlık ve ıssız sokakta yürürken bir çığlık duydu, yüreği ağzına geldi o an.

    Örnek 2: Çıngırağın her çekilişinde ikisinin de heyecandan yürekleri ağızlarına geliyor.” (M. Yesari)

    Örnek 3: Evde sessizlik hakimken birden telefonun çalması yüreğimi ağzıma getirdi.


    DEYİM NEDİR?

    Deyim, dil biliminde, kavramları, durumları hoşa giden bir anlatımla ya da özel bir yapı ya da söz dizimi içinde belirten ve çoğunlukla gerçek anlamlarından ayrı anlamlara gelen sözcüklerden oluşan kalıplaşmış sözcük topluluğu ya da cümledir. İki veya daha çok sözcükten kurulu bir çeşit dil ifadesi olan deyimler, duygu ve düşünceleri dikkati çekecek biçimde anlatan ad, önad, belirteç, yalın ve birleşik eylem görünüşlü dilsel yapılardır. Ya tam bir tümcedirler ya da bir söz öbeğidirler.

    Diğer bir deyişle Deyim; Genellikle gerçek anlamından uzaklaşmış birden çok sözcükten oluşan, bir kavramı ya da durumu karşılayan kalıplaşmış sözcük gruplarına “deyim” denir.

    "Yüreği ağzına gelmek" deyiminin anlamı nedir?

    Beycan.NETDeyimlerİletişimSitemap

    • Birden bire çok korkmak, kalbi yerinden fırlayacakmış gibi hızlı hızlı atmak.
    • "Karanlık ve ıssız sokakta yürürken bir çığlık duydu, yüreği ağzına geldi o an."

    Yüreği ağzına gelmek deyimine benzer deyimler


    "Acısı içine çökmek" deyimi ve açıklaması

    • Bir şey için çok derin bir üzüntü duymak, bir şeyin acısını çok içinde duyumsamak.
    [Acısı içine çökmek]

    "Adı çıkmak dokuza, inmez sekize" deyimi ve açıklaması

    • Bir kimsenin adı bir kez iyi ya da bir kez kötü tanındıktan sonra, bu genel kanı kolay kolay değişmez, kişi bir konu ünlendi mi o ün sürüp gider.
    [Adı çıkmak dokuza, inmez sekize]

    "Akıllara durgunluk vermek" deyimi ve açıklaması

    • Çok şaşılacak bir şey olmak.
    • "Bir görmeliydin o olayı, akıllara durgunluk verecek bir olaydı."
    [Akıllara durgunluk vermek]

    "Aklı başından gitmek" deyimi ve açıklaması

    • Bayılmak.
    • Çok sevinçten ya da çok korkudan ne yapacağını şaşırmak.
    • Çok korkudan veya çok sevinçten ne yapacağını şaşırmak.
    • Kafası çok yorulmuş olduğundan iyi düşünememek.
    • "Annemi öyle evin ortasında baygın görünce aklım başımdan gitti."
    [Aklı başından gitmek]

    "Altından girip üstünden çıkmak" deyimi ve açıklaması

    • Bir serveti, bir parayı, bir kaynağı gereksiz yere, düşüncesizce, sorumsuzca harcayıp kısa zamanda bitirmek.
    • "Bir ayda o kadar paranın altından girip üstünden çıktı."
    [Altından girip üstünden çıkmak]

    "Anasının nikâhını istemek" deyimi ve açıklaması

    • Bir şeye değerinden çok para istemek, olmayacak bir istekte bulunmak.
    • "Senin istekli olduğunu duydu adam, şimdi gidersen anasının nikâhını isteyecek o eve."
    • Satacağı nesne için değerinin çok üstünde para istemek.
    [Anasının nikâhını istemek]

    "Başından atmak" deyimi ve açıklaması

    • Gereksiz görülen bir bağlılığa, bir ilişkiye son vermemek; bir istekte bulunan kişiyi yanından uzaklaştırmak.
    • Yapılması zor bir işi yapmaktan kendini kurtarmak ya da o işi bir başkasına yüklemek.
    • "Kısa zamanda o işi başından atmasını becerdi."
    [Başından atmak]

    "Beyin yıkamak" deyimi ve açıklaması

    • Kişiyi kendi görüş ve düşüncelerinden ayırıp başka bir görüş ve düşünceyi benimser duruma getirmek.
    • Bir insanı, kendine özgü düşünce ve dünya görüşüne yabancılaştırmak, başka yönlerde düşünür ve davranır duruma getirmek.
    • "Batılılar ülke insanımızın beynini yıkamaya devam ediyorlar."
    [Beyin yıkamak]

    "Evdeki hesap çarşıya uymamak" deyimi ve açıklaması

    • Önceden tasarlanan, düşünülen bir iş umulduğu gibi gitmemek, başka bir yönde gelişmek.
    • "O kadar uğraştık ama evdeki hesap çarşıya uymadı, bu paraya istediğimiz gibi bir ev bulamadık."
    [Evdeki hesap çarşıya uymamak]

    "Kelle götürür gibi" deyimi ve açıklaması

    • Gerekli olmayan bir acelecilikle, bir şey ulaştıracakmış gibi çok hızlı koşarak.
    [Kelle götürür gibi]

    "Tabanları kaldırmak" deyimi ve açıklaması

    • Çok hızlı yürümeye ya da çok hızlı koşarak kaçmaya başlamak.
    • "Polislerin geldiğini görünce tabanları kaldırdı."
    [Tabanları kaldırmak]

    "Yüreği küt küt atmak" deyimi ve açıklaması

    • Korku ve heyecandan yüreği hızlı hızlı çarpmak.
    [Yüreği küt küt atmak]

    Yüreği Ağzına Gelmek Deyiminin Anlamı Nedir?

    Deyimler, bir olayı veya durumu anlatmak için kullanılan sözcük veya cümlelerdir. Deyimlerin anlamı, genellikle bir metafor, benzetme veya bir hikaye gibi bir anlatımla ifade edilir. Deyimler, dilin zenginliğini ve kültürel birikimini yansıtmaktadır. Deyimler genellikle yerleşik ve sık kullanılırlar ve sözlüklerde veya deyimler sözlüğünde sıklıkla bulunabilir. Durum böyleyken deyimlerin anlamları ile ilgili bilgi sahibi olunması gereklidir. Zira kimse bir deyimi yanlış kullanmak istemez. Yüreği ağzına gelmek deyiminin anlamı da bu noktada sıklıkla araştırılır.

    YÜREĞİ AĞZINA GELMEK DEYİMİ ANLAMI NE DEMEK?

    Yüreği ağzına gelmek deyiminin açıklaması ve doğru kullanımı ile ilgili Türk Dil Kurumu (TDK) tarafından bilgi paylaşılmıştır. Bu deyimin açıklaması ile ilgili bilgi edindikten sonra deyimi gerek cümle içerisinde gerek günlük hayatta rahatlıkla kullanabilirsiniz.

    YÜREĞİ AĞZINA GELMEK DEYİMİ AÇIKLAMASI

     Birden bire çok korkmak, kalbi yerinden fırlayacakmış gibi hızlı hızlı atmak. “Karanlık ve ıssız sokakta yürürken bir çığlık duydu, yüreği ağzına geldi o an.”

     

    nest...

    batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir