yüzdeki kılcal damarlar için bitkisel çözüm / Ciltteki Kızarıklık Problemine Dair Her Şey | BIODERMA

Yüzdeki Kılcal Damarlar Için Bitkisel Çözüm

yüzdeki kılcal damarlar için bitkisel çözüm

Ciltteki Kızarıklık Problemine Dair Her Şey

Cildin yapısında normalin dışında bir nedenden kaynaklanan cilt semptomlarıdır. Yanma hissi olsun ya da olmasın kızarıklık geçici ya da kalıcı olarak görülebilir.

Bazı içsel ve dışsal faktörlerin durumu kötüleştirdiği bilinmektedir :

  • Hava ve sıcaklık değişimleri (sıcak-soğuk);
  • Sıcak ve baharatlı yiyecekler, sigara ve alkol vb. içmek vb.

Gül hastalığı ve gül hastalığının başka bir versiyonu olan kuperoz, çoğunlukla yüzde kızarıklığın ve görünür kılcal damarların ortaya çıkmasıyla kendini belli eder. Ancak sebepler sadece bunlar değildir. Genişleyen kan damarlarına neden olan bazı dermatolojik hastalıklar da kuperozu uyarır ve bu kızarıklık görünümünün nedeninin anlaşılabilmesi için altında yatan nedenlerin de araştırılması gerekmektedir. Ek olarak, bazı ilaç kullanımlarının da damarların genişlemesine neden olabileceği veya mevcut olan kılcal damar görünümünü artırabildiği bilinmektedir. Bu nedenle, öncelikle olarak uzman bir dematoloğa danışılması gerekmektedir.

Kuperoz, kılcal damarlarının genişlemesidir. 

Yüzeyde bulunan damar ağı, yüzdeki kırmızımsı doğrusal çizgilerden oluşan bir "kılcal sistem" oluşturur. Bu ağa etki eden bazı faktörler, kişiye ve kişinin cilt tipine, yaşa, iç veya dış etkenlere ya da sıcaklık değişimlerine bağlı olarak değişebilir. Cilt yüzeyindeki kılcal damarlar genişlemeye ve bu damarların renkleri parlak kırmızıdan mora hatta mavimsiliğe bile dönebilmektedir.


Özellikle yüz bölgesinde farklı alanlar da bu durumdan etkilenmektedir. Bazen sadece burun delikleri etkilenir, bazen de elmacık kemikleri ve yanaklar Bakıldığında  elmacık kemikleri ve yanak bölgesinin en çok etkilenen alanlar olduğu görülmektedir. Bununla birlikte, tüm yüz de etkilenebilir.
Kılcal kan damarların çıplak gözle görülmesi zor olduğu ve kızarıklık görünümünün daha baskın olduğu durumlarda ise bu duruma eritroz denir.

Kuperoz, merkezi kırmızı bir noktadan etrafa yayılan yıldız şekilli vasküler bir ağ olarak kendini belli eder.

Çoğu durumda kuperoz altta yatan herhangi bir hastalık ile ilişkili değildir. Gül hastalığının bir formu olup yavaş ve aşamalı olarak ortaya çıkar.

Kuperoz ortaya çıkmadan önce kızarıklıklar oluşabilir. Gül hastalığının diğer belirtileri eritroz ve muhtemelen kırmızı papüller (küçük lekeler) veya kabarcıklardır. 

  • Hava ve sıcaklık değişimleri büyük rol oynar. 
  • Aynı zamanda güneşin zararlı ışınlarına maruz kalmak da ana sebepler arasındadır.

Kuperozdan kimler etkilenir?

Açık tenli cilde sahip kişiler daha fazla etkilendiği bilinmektedir.

Gül hastalığının belirtileri nelerdir?

Gül hastalığı, sadece yüzü, özellikle burun, yanak bölgesi, alın ve çeneyi etkileyen yaygın bir dermatolojik rahatsızlıktır. Gözler de etkilenebilir (oküler gül hastalığı) ancak bu daha nadir rastlanan bir durumdur. 

Gül hastalığı akne değildir. Gözle görülebilen bu cilt problemi genellikle psikolojik olarak da oldukça zorludur. Çünkü cilt tonu eşitsizliğine neden olur ve kişinin yaşam kalitesini ve psikolojisi de negatif yönde etkilemektedir.

Üç farklı form şeklinde, üç semptom tipi bulunmaktadır:

1/ Papülopüstüler Form

Kuperozdan bağımsız olarak yüzde kızarıklık görünümüyle birlikte ortaya çıkar (yanak ve burun bölgelerinde küçük genişlemiş kılcal damarlar). Yüzde hızlı yayılan sıcaklık hissi ile de kendini gösterebilir.

2/ Eritroz

Eritroz, sadece yüz bölgesinde bulunan akneye benzeyen (kırmızı lekeler ve küçük püstüller, ancak komedon harici) kızarıklıkların alevlenmesi ile meydana gelir.

3/ Hipertrofik Form

Burun bölgesinde büyük ve engebeli bir görünümle kendini belli eder. Çok daha nadirdir ve neredeyse sadece erkekleri etkiler. Buna rinofima denir ve birçok insanın düşündüğünün aksine alkol tüketimiyle ilişkili değildir. Tüm bu belirtiler, genellikle önemli ölçüde rahatsız hissine ve yaşam kalitesinin bozulmasına neden olur.

Gül hastalığının sebepleri nelerdir?

Gül hastalığından kimler etkilenir?

Gül hastalığı, erkeklere oranla kadınlarda üç kat daha fazla görünmektedir ve yapılan araştırmalar sonuucnda açık tenli insanların daha çok etkilendiği görülmektedir. 
Semptomlar genellikle 30 yaşla birlikte daha fazla görülmektedir. Üst yaş sınırı ise 50 yaş seyrindedir.
Gül hastalığının sık görülen bir özelliği, hassas ciltlerde ortaya çıkmasıdır.

  • Durulama gerektirmeyen temizleyici

    Hassas CiltlerNormal cilt

    Misel Teknolojisi

    Sensibio H2O

    Hassas ciltler için durulama gerektirmeyen misel temizleme suyu

    Kimin için?

    Yetişkinler, Gençler

  • Durulanan günlük temizleyici

    Hassas Ciltler

    D.A.F.™ Patenti

    Sensibio Foaming Gel

    Hassas ve nem kaybı yaşayan ciltlere özel durulanan misel temizleme jeli

    Kimin için?

    Yetişkinler, Gençler

  • Kızarıklık Eğilimli Ciltler

    Rosactiv™ Patenti

    Sensibio AR BB Cream

    Kızarıklığa eğilimli hassas ciltlerin kızarık görünümünü azaltmaya ve cilt tonunu eşitlemeye yardımcı BB krem

    Kimin için?

    Yetişkinler, Gençler

  • Kızarıklık Eğilimli Ciltler

    Rosactiv™ Patenti

    Sensibio AR

    Kızarıklık sorunu olan hassas ciltler için kızarıklığın giderilmesine yardımcı, yatıştırıcı ve nemlendirici bakım kremi

    Kimin için?

    Yetişkinler, Gençler

    Diyalog Gazetesi - Kıbrıs&#;ta Haberin Merkezi

     Yüzü besleyen, cilde oksijen ve kan taşıyan kılcal damarların genleşerek patlamasıyla belirgin hale gelmesi, görünüş olarak aynada sizi rahatsız ederken, başka kişilerin yüzünüze daha dikkatli bakmasına neden olur. Bir hastalık değildir. Cildi savunmak için damarların verdiği tepkidir. Bu damarlar adeta cilde bir şemsiye görevi görür. Özellikle sıcak iklimde yaşayan kişilerde sıklıkla görülür. Hassas cilt yapısına ve açık tene sahip kişilerde oluşma olasılığı daha yüksektir. Bazen çocuklarda bile rastlanabilir. Yüzde ilk başta morarma olarak başlar. Daha sonra kırmızı benekler varmış gibi görülse de asıl şekli örümcek ağı gibidir. Oysaki bu kırmızılıklar 0,1 mm ila 1 mm çapları arasında değişen kılcal damarlardır.

    Yüzdeki kılcal damarlar neden oluşur?

    Yüzdeki kılcal damarlar nasıl yok edilir yada yüzdeki kılcal damarlara ne iyi gelir konusuna girmeden önce yüzdeki kılcal damarlar neden oluşur ilk olarak bunu inceleyelim. Kılcal damar nasıl geçer;

    Yüzdeki kılcal damar tedavisi

    •    Yüzdeki kılcal damalar genetiğe bağlı nedenlerle ortaya çıkabilir.
    •    Ultraviole ışınlarınla birlikte sıcağa saatlerce maruz kalındığında kılcal damarlar genleşerek çatlar. Bu çatlamalar cildin ağır hasar almasını önler. Buraya kan akışı hızlı hale geldiğinden vücut kendi kendine savunma mekanizması oluşturur. Hemen etkisi ortaya çıkmasa da 40’lı yaşlarda kendini gösterebilir.
    •    Döküm ocakları, pide veya ekmek fırını gibi direkt olarak sıcağa maruz kalınan mesleklerde bulunan kişilerde, uzun zaman bu sıcak ortamda olmanın yakıcı etkisi yine kılcal damarların zarar görmesine neden olur. Bir süre sonra tedavi edilemez hale gelebilir. Mutlaka çalışma ortamının değiştirilmesi gereklidir.
    •    Sıcak ve havalandırma koşulları yeterli olmayan spor salonlarında yapılan egzersizler sırasında da oluşabilir.
    •    Bazı metabolik hastalıkların belirtisi ve süreci sırasında ortaya çıkabilir. Bu hastalıklara arasında sayılabilecekler ise; diyabet, hipotroidi, guatrdır.
    •    Yüzde bulunan akneler ve sivilcelerin yüzeye çıkması sırasında kılcal damarlar zorlanır. Oluştuktan sonra ise yüzde ağrı, acı ve zonklamaya neden olur. Bu durum da kılcal damarları etkiler.
    •    Yüze uygulanan peelingin bilinçsizce sert hareketlerle yapılması kılcal damarları harekete geçirir. Cilt yüzeyinde tahriş görülürken, cildin daha alt katmanlarına bu zararın inmemesi için kılcal damarlar devreye girer.
    •    Burun estetiği ya da yüzde herhangi bir cerrahi işlem sonrasında gelişebilir.
    •    Aşırı östrojen varlığı ya da bu yönde kullanılan ilaçlar kılcal damarlarda genleşmeye neden olur.
    •    Kortizonlu kremler kılcal damarları olumsuz yönde harekete geçirir.
    •    Cilt tipinize uygun ürün kullanmamak, damarlanmayı oluşturan sebepler arasındadır.
    •    Yüze ağda ve ip uygulanması, cildi çekiştireceğinden ve ayrıca ağdanın sıcaklığı, cilt üzerindeki damarların savunma mekanizması olarak çalışmasını sağlar.
    •    Yüze alınan darbeler bazen kalıcı olarak yüzde kılcal damar çatlaklarına neden olabilir. Bunun nedeni ise aniden bu kılcalların patlayıp, kendilerini tamir edememeleridir.
    •    Cildinize her türlü ağır gelebilecek olan kozmetik kremler, maskeler, makyaj malzemeleri, özellikle ten makyajında kullanılan fondötenler, pudralar ve kapatıcılar derinlemesine etki eder. Cildin hassas yapısının bozulmasının önüne geçmek için yine kılcal damarlar devreye girer.
    •    Bazı romatizma çeşitleri yüzdeki kılcal damarları etkileyebilir.
    •    Rozacea denilen, yetişkinlerde görülen, sivilce ve iltihaplı kabarcıklardan oluşan hastalık sonucunda damarların genleşip belirgin hale kaçınılmazdır. Yüzde başlayıp, kulaklara ve göğüs kafesine doğru inebilir.
    •    Alkollü içecekler tüketildiğinde genelde yüzden başlayan bir sıcaklama hissedilir. Kan akışının hızlandığı ise tüm vücutta hissedilir. Sürekli çok alkol kullanan kişilerde ise her gün bu durum meydana geldiğinden bir süre sonra yüzdeki kılcal damarlarda belirginleşme görülür.

    Yüzdeki kılcal damarlar nasıl tedavi edilir?

    Yüzdeki kılcal damarları kozmetik ürünlerle yok etmek mümkün değildir. Cildin alt tabakalarında ve damar sistemindeki bir aksama olduğu için daha profesyonel yöntemlerden yararlanılır. Doktor kontrolünde ve uzman kişilerce yapılması gerekir. Aksi takdirde yüzde estetik müdahalelere ihtiyaç duyulabilecek sonuçlar doğabilir.
    En etkili kılcal damarları giderme yöntemi lazerle yapılandır. Varislere yapılan buz ve elektrik akımı verme yöntemleri ile sonuç alınamamıştır. Lazer uygulandığında zarar görmüş ve belirginleşmiş damardan geçen kan belirli bir sıcaklığa kadar ısıtılır. Damar yapısı bozularak, vücut içinde kendi kendine kaybolur. Zaten yüzeyde bulunan bir damar işlevini yitirmiştir. İkinci ya da üçüncü seanstan sonra fark edilir bir şekilde yok oldukları görülür. Lazer tedavisinin kaç seans olacağı ise damarların verdiği tepki ve yüzde ne kadar yaygın olduğuna bağlıdır. Kış aylarında yapılması tavsiye edilir.
    Radyofrekans yönteminde ise yüksek frekansta ses dalgası vererek damarın kaybolması sağlanır. Damar tamamen hasara uğrar ve kendi kendine kapanır. Bir daha kan akışı olmaz. Her mevsim uygulanabilir. Başka bir yere hasar yapmaz. Tek seansta sorun giderilebilir.

     Yüzdeki kılcal damarlara bitkisel tedavi yöntemi

    Bitkisel tedaviler küçük alanlarda etkili olup, çok yaygın hale gelmiş kılcal damarlar da etki göstermez. Damarlanmalar başladıktan sonra kullanmak ise, daha fazla yaygınlaşmayı engeller. Yüzdeki kılcal damarlar nasıl azalır yada yüzdeki kılcal damarlar nasıl giderilir diyenlere etkili kılcal damarları yok eden bitkisel yöntemler sırası ile;

    Kılcal damarları yok eden bitkisel çay

    2 tatlı kaşığı toz zerdeçal ile 1,5 çay bardağı su kısık ateşte karıştırılarak cezve içinde dakika pişirilir. Ilındıktan sonra üzeri kapaklı olan bir kaba alınıp, buzdolabı saklanır. Sabahları 1 bardak ılık ballı süt içine yarım çay kaşığı zerdeçal karışımı eklenip, içilir. Düzenli bir şekilde tüketildiğinde damarlardaki yaygınlaşmayı durdurup, eski oluşumların daha az görülür hale geldiği hissedilir. Sütün içine katacağınız bal miktarını ise kendi damak tadınıza göre ayarlayabilirsiniz.
    Yüzdeki kılcal damarlara iyi gelen maskeler ve öneriler

    3 yemek kaşığı beyaz kile, kek veya macun kıvamına gelinceye kadar su eklenir. Kil yüze termik etki yaratıp, gözenekleri açarak, maske içeriğindeki malzemelerin derinlemesine etki etmesini sağlar. Yarım patates rendesi, rendenin ince tarafında hazırlanır. Eğer mevsiminde ise karışımın içine tane taze bademde konulabilir. Bademler rondodan geçirilip, iyice ezilmiş halde olmalıdır. 2 tatlı kaşığı kantaron yağı da eklenerek, karışım homojen hale getirilir. Kantaron yağı damar çeperi güçlendirir ve damarların büzüşmesine yardımcı olur. Karışım göz çevresi hariç, tümüyle yüzünüze uygulanır. Sürüp 15 dakika bekledikten sonra, soğuk su ile durulayın. Yüzünüzü temizledikten sonra mutlaka nemlendirici kullanın. 10 günde bir akşam saatlerinde uygulayın. Bu maske de dikkat edilecek bir husus ise; bekleme süresi sonunda maske yüzünüzde tamamen donacaktır. Maskeyi cildinizden çıkarırken zarar vermemesi için, önce bir miktar su ile yumuşatılmalıdır.

    10 adet at kestanesi ve bir miktar saf sızma zeytinyağı karıştırılarak yapılan kür ise damarların görünümünü neredeyse yok eder. Öncelikle atkestanesi kabukları soyulur. Bunu yaparken biraz zorlanabilirsiniz. Rendenin ince olan tarafıyla atkestaneleri rendelenir. Bunlar alınarak ağzı kapalı şekilde saklanabilecek cam bir kavanoza konulur. Üzerini parmak geçecek şekilde zeytinyağını eklenir. 21 gün güneşte bekletilir. 21 gün sonra başka bir kaba karışımı alarak üzerine 10 damla limon sıkılır. İyice karıştırın. Karışımı yaparken mutlaka tahta kaşık kullanın. Akşamları kılcal damarların üzerine sürerek kurumasını sağlayın. Sabah ise ılık su ile durulayın.

    Atkestanesi kabuğundan un yaparak, tatlı badem yağı ile karıştırmak daha kolay yapılabilen bir kürdür. Birebir ölçü olarak karıştırılır. Temizlenmiş cilde sürülüp, 20 dakika bekletilir. Ilık su ile yıkayarak durulanır.

    Cilde tonik olarak kullanılan gül suyu ise cildi güçlendirdiğinden, dış etkilere karşı daha dayanıklı hale getirir. Ancak içten gelen hastalıklarda bir etki göstermez.

    Yorumunuz Onaylanmak Üzere Gönderildi


    nest...

    batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir