kaynağı değiştir]
Yusuf doğduğunda Yakup oldukça yaşlıydı. Ağabeylerinden çok küçük olan Yusuf'a özel bir düşkünlüğü vardı. Yusuf'a upuzun, rengarenk bir kaftan yaptırmıştı. Ağabeyleri Yusuf'u çok kıskanıyorlardı. Bu nedenle ona kötü davranıyorlardı. Yusuf on yedi yaşına girdi. Ağabeyleri ile birlikte babasının sürülerini güdüyor, ağabeylerinin yaptıklarını babasına anlatıyordu.
Yusuf bir gün bir rüya gördü. Rüyasında kardeşleri ile birlikte tarlada demet bağlıyordu. Birden Yusuf'un demeti ayağa dikildi ve kardeşlerinin demetleri Yusuf'unkinin önünde eğildiler. Yusuf bu rüyayı anlattığında kardeşleri ondan daha çok nefret ettiler.
Yusuf bir rüya daha gördü. Bu rüyasında Güneş, Ay ve on bir yıldız önünde eğildiler. Bu rüyayı anlattığında babası onu "Ben, annen, kardeşlerin gelip önünde yere mi eğileceğiz yani?" diyerek azarladı.[6]
İslamiyete göre ise rüyasını anlattığında babası rüyasını kardeşlerine anlatmamasını çünkü onların onu kıskanıp kötü bir şeyler yapmasından korktuğunu söyledi. Çünkü rüyası Allah tarafından ona peygamberlik verileceğini işaret ediyordu.[7]