Zafer Dershaneleri

ankara'nın piyasa dersanesi

prensiplerinden ödün vermeyen, aşmış yayınları ve de öğretmenleri olan, ögrenciden daha hırslı felsefesiyle bazen oha dedirten, manyak paralarla manyak ögretmen transferleri yapan, sahibinin oglunu bir trafik kazasında kaybettikten sonra onun adına bırs verdigi, hayatımı, gelecegimi kurtarmamı saglayan ve ögretmenleriyle özlenen dershane.

denemelerinin uzaktan yakından alakası olmasa bu kadar basarılı olamazdı dedirten dersane.

ali demir isimli bir kişiye seafoodplus.infoi tatlı ve iyi bir amcadır (oğlunu trafik kazasında kaybetmiştir,başı sağolsun) ama müdiresi biraz fazla idealisttir. öyle ki öğrencilerine taktı mı takar. mesela beni onlarca kez psikolojik danışmanlarına yollamıştı "derdin ne senin ha dostum lanet olsun" şeklinde. danışmanlar size ders çalıştırabilmenin çeşitli yollarını denerler (o da olmazsa veli çağırırlar boncuk boncuk ağlayarak):
-canım bak mesela kimya konularına bakalım, hangi konuyu seversin kimyadan
-hiç sevmem
-e bi tane söylesen, sadece ona çalışsan mesela
-istemem,sevmedim
-peki matematiğe bakalım mı
-bakmayalım^*

ziya gökalp tarafındaki binası köy okulu gibi olan, 24 kişilik sınıflarda ders veren, günümüzde tercih edilmeyen dersanelerden biridir.

(bkz: zafer sineması)

96 ve 97 senelerinde rehber öğretmen olarak çalışırken, iki kalpsiz tarafından kirletilip babasız yavrularımla kapının önüne konduğum dersabi dakkaay du bi dakkaa

coook uzun yıllar once okkes adında bır matematık hocası vardı kı zafer dershanesıyle ozdeslesmısdı.kafama tebesır fırlatmasıyla hatırlarım hep

(bkz: antalya zafer dershanesi)

iki yil boyunca bunyesinde ogrenci olarak yer aldigim dersane, yi gruplardan birinde degilseniz cekilmezdir, zira bolum baskanlari haricinde iyi hocalari bulunmaz. bolum baskanlari da iyi gruplara nasip olur. iki yil boyunca baski ve zorlamalarla bize gelen iki hocayi degistirmistik adimiz eskiya'ya cikmisti. ha bi de yasasin !