Yüce kitabımız Kuranı Kerim surelerinden Tebbet Suresi anlamı, Tebbet Suresi meali, Tebbet Suresi fazileti bu sayfada derledik. İşte Tebbet Suresi tefsiri , Tebbet suresi okunuşu ve anlamı ile Tebbet suresi hakkında tüm detaylar.
Tebbet, kurusun manasına bedduadır. Ebu Leheb hakkında inmiştir. Zira o, eziyet etmek kasdıyla Resûlullahın yoluna gizlice diken koymuş, bu işte kendisine karısı da yardım etmişti. Ayrıca Mesed veya Leheb sûresi olarak adlandırılan bu sûre, Fâtiha sûresinden sonra Mekkede inmiş olup 5 Ayettir.
Ebu Leheb, Peygamber Efendimizin öz amcasıydı. Fakat ne yazık ki, en büyük düşmanı da oydu. Ebû Leheb, karısını da kışkırtmış. Adeta onun beynini yıkamıştı ki, o dahi kocası gibi azılı bir düşman olmuştu Peygamberimize. Öyle ki, gerdanlıklarını satıyor, Hz. Muhammede düşmanlık yapacak adamlar tutuyordu. Hz. Muhammede düşmanlık yapanlara paralar yağdırıyordu. Arkasıyla çalı çırpı topluyor. Peygamberimizin geçtiği yollara dökerek o Allâh sevgilisine eziyet ediyordu.
Hiçbir peygamber düşmanı Kuranda bu kafir gibi açık adıyla zikredilmemiştir. İşte bu sûre bu gerçeği dile getirmektedir.
Huzurlu bir gece geçirmek istiyorsan Kurândan âyetler, sûreler okumalısın. Gece uykunda rahat ve korkusuz bir gece geçirmek istiyorsan, Allâh (C.C.) kitabından, Resûlün (A.S.) hadislerinden emniyet iksirleri almalısın. Her âyette, hastalıklara şifa, her sûrede sıkıntılara devâ olan hayat, huzur iksirleri vardır,.
Her çeşit hastalıklara okunan sûrelerden biri de “Tebbet Sûresi”dir. Okunan bir hastaya 7 kere bu sûre ilave edilir. Okunur.
Nazar değen kimseye okunurken Tebbet Sûresi dahi 3 kere okunan sûrelere ilave edilir.
“Tebbet Sûresi, haksız yere düşmanlık yapan zalime karşı (düşmana karşı) () bin defa okunursa, düşman helak olur.
Yani, düşmanına galip gelirsin. Davanı kazanırsın. Sen haklı olduğun için davanda sen haklı çıkarsın demek olur.
Tebbet Suresi Arapça Yazılışı
Tebbet Suresi Okunuşu
Bismillahirrahmânirrahîm.
1- Tebbet yedâ ebî lehebin ve tebb
2- Mâ eğnâ anhü mâlühû ve mâ keseb
3- Seyeslâ nâren zâte leheb
4- Vemraetühû hammâletelhatab
5- Fî cî dihâ hablün min mesed
Tebbet Suresi Dinle
Tebbet Suresi Meali
Rahmân ve Rahîm olan Allahın ismiyle.
1- Ebu Lehebin iki eline yuh oldu, kendine de yuh
2- Ona ne malı fayda verdi, ne de kazandığı.
3- O, bir alevli ateşe yaslanacak.
4- Karısı da odun hamalı olacak!
5- Gerdanında fitillisinden bir ip olduğu halde.
Mevdudi Tebbet Suresi Tefsiri
1. Bu şahsın asıl ismi Abdul Uzza idi. Ebu Leheb denmesinin nedeni, yüzünün kırmızıya yakın buğday renkli olmasındandı. Leheb kıvılcım manasındadır. Ebu Leheb, kıvılcım gibi parlak yüzlü anlamı taşır. Burada bu lâkab ile zikredilmesinin birkaç nedeni vardı: Birincisi, O isminden çok lâkabı ile tanınıyordu. İkincisi, onun ismi Abdul Uzza (yani Uzzanın kulu) idi. Bu ise, bir müşrik ismiydi. Kuran onu bu isimle zikretmek istememiştir. Üçüncüsü, bu surede onun akıbeti de açıklandığı için lâkab ile anılması daha uygun düşmektedir.
Tebbet yedâ Ebi Lehebin manası bazı müfessirlere göre, Ebu Lehebin elleri kırılsın şeklindedir. Tebbetin manası için, ölsün, helâk olsun veya helâk olmuş anlamları verilmiştir. Aslında bu kelime bir lanetleme değil, onun akıbetini önceden haber vermektir. Yani gelecekte olacak olay, mazî sigasıyla şimdi beyan edilmiştir. Bu olayın vuku bulması o kadar kesindir ki vukubulmuş gibi anlatılmaktadır. Gerçekten de birkaç sene sonra surenin bildirdiği gibi olay gerçekleşmiştir. Elin kırılmasından kasıt, elin cismanî olarak kırılması değildir. Bunun anlamı, bir şahsın, başarmak için herşeyini ortaya döktüğü maksadını gerçekleştirmede başarısız kalmasıdır.
Gerçekten de Ebu Leheb Rasulullahı yenebilmek için varını yoğunu ortaya dökmüştü. Bu surenin nüzulundan sonra 7,8 sene geçmeden vuku bulan Bedir savaşında, İslam düşmanlığında Ebu Lehebin arkadaşları olan Kureyşin pek çok ileri gelen reisinin öldürüldüğü haberi Mekkeye ulaştığında Ebu Leheb o kadar üzüldü ki ancak 7 gün yaşayabildi. Ayrıca, ölümü de çok ibret vericidir. Ebu Leheb, çiçek hastalığına benzer bir hastalığa yakalandı. Evdeki yakınları bile, bulaşmasından korkarak ona dokunmuyorlardı. Ölümünden sonra üç gün boyunca kimse ona yanaşmadı. Cesedi çürüyerek kokmaya yüz tuttu. Bunun üzerine herkes oğullarını kınamaya başladı. Bir rivayete göre oğulları bazı zencilere ücret vererek cesedini kaldırtmış ve yine ücretle defnettirmişlerdi. Diğer bir rivayete göre, bir hendek kazdırtmışlar ve babalarının cesedini içine sopayla iterek toprakla kapatmışlardı. Ebu Lehebin en köklü yenilgisi ise, İslam aleyhinde herşeyini ortaya döktüğü halde çocuğunun bile İslamı kabul etmesidir. Önce kızı Derre hicret ederek Medineye gelmiş ve İslamı kabul etmiştir. Mekke fethinden sonra da iki oğlu Utbe ve Muattab, Hz. Abbas vesilesiyle Rasulullahın huzuruna gelerek iman ve biat etmişlerdir.
2. Ebu Leheb çok cimri ve servetperest bir adamdı. İbn Esir, cahiliye döneminde bir defasında Kabenin hazinesinden iki altın ceylan heykelini çalmakla itham edildiğinden sözeder. Bu heykeller daha sonra bir başkasından çıkmasına rağmen, bu itham, Mekkelilerin Ebu Leheb hakkında nasıl düşündüklerini göstermektedir. Onun serveti hakkında Kadı Reşid b. Zübeyr, ez-Zuhâî vet Tuhafta şöyle yazıyor: O, Kureyşin, bir kantar altın sahibi olan dört kişisinden biriydi. (Bir kantar okkadır). Ebu Lehebin servet sevgisi şu olaydan da anlaşılabilir: Dininin ölüm kalım savaşı olan Bedir savaşına Kureyşin bütün ileri gelen reisleri gittiği halde O, kendi yerine As b. Hişamı gönderdi ve: Bana borcun olan 4 bin dirhemin karşılığı olarak benim yerime gidiyorsun dedi. Böylece, iflas eden ve borcunu ödeyecek durumda olmayan Astan parasını geri alabilmek için bir yol bulmuştu.
makesebai bazı müfessirler kazanç anlamında almışlardır. Yani kazanç sağladığı malını kesbettiğini anlamışlardır. Diğer bazı müfessirler bunu evlât olarak kabul etmişlerdir. Çünkü Rasulullah: İnsanın oğlu da bir kesbtir, buyurmuştur. (Ebu Davud, İbn Ebi Hatim).
Bu iki mana da Ebu Lehebin sonunun nasıl olduğu ile ilgilidir. Çünkü hastalığa yakalandığında ne malı ve ne de evlâdı Ona bir yarar sağlayamamış ve Onu ölüme terketmişlerdir. Oğulları, cenazesini bile şerefle defnetmeye fırsat bulamamışlardır. Böylece Kuranın Ebu Leheble ilgili olarak verdiği haberin birkaç sene içinde nasıl gerçekleştiğini herkes görmüştür.
3. Bu kadının ismi Ardiya idi. Ümmü Cemil, Onun lâkabıydı. Ebu Süfyanın kardeşi olan bu kadın Rasulullaha düşmanlıkta kocasından geri kalmıyordu. Hz. Ebubekirin kızı Esma şöyle beyan eder: Bu sure nazil olduktan sonra Ümmü Cemil çok kızgın bir vaziyette Rasulullahı aramaya çıktı. Elleri taşla doluydu. Aynı zamanda, Rasulullah aleyhindeki kendi hiciv şiirlerini de okumaktaydı. Harem-i Şerife geldi. Rasulullah orada Hz. Ebubekir ile oturuyordu. Hz. Ebubekir: Ya Rasulallah o geliyor. Korkarım size karşı bir terbiyesizlik yapacak dedi. Rasulullah: Beni göremez dedi. Aynen öyle oldu. Rasulullah orada olduğu halde onu göremedi. Ebubekire, Dostun, duyduğuma göre beni hicvetmiş dedi. Ebubekir: Bu Evin Rabbine yemin ederim ki o seni hicvetmedi dedi. Bunun üzerine kadın geri döndü. (İbn Ebi Hatim, Siret-i İbn Hişam, Bezzar da İbn Abbastan bunun benzeri bir olay nakletmiştir). Hz. Ebubekirin bu cevabının anlamı, onu hicvedenin Rasulullah değil, Allah (c.c.) olmasıdır.
4. Buradaki hammaletel hatab kelimesi, odun toplayan kadın anlamındadır. Müfessirler bu konuda pek çok mana beyan etmişlerdir. İbn Abbas, İbn Zeyd, Dahhak ve Rubeyye b. Ans diyorlar ki: Geceleri dikenli ağaç dalları getirerek Rasulullahın kapısının önüne bırakan bu kadına, yaptığı hareketten dolayı odun toplayan kadın denmiştir. Katade, İkrime, Hasan Basrî, Mücahid ve Süfyan Sevrî de diyorlar ki: O kadın fesat çıkarmak için lâf taşırdı. Onun içn, Arapça ıstılahına uygun olarak ona odun toplayan kadın denmiştir. Araplar fesat ateşini körükleyen bu tip kişiler için odun toplayan kişi derler. Said b. Cübeyr diyor ki: Bir kimsenin kendi günahlarını taşımasına, fulânun yahtebu ala zehrîhî (Falan şahıs sırtında odun taşımaktadır) denir. Dolayısıyla hammaletel hatabın manası da günahını taşıyan kadın olur.
5. Burada cid kelimesi gerdan için kullanılmıştır. Çünkü Ümmü Cemil, boynuna mücevher gerdanlık takardı ve şöyle derdi: Lat ve Uzzaya yemin ederim ki bu gerdanlığı satarak gelirini Muhammede karşı kullanacağım.
Bu nedenle Cid kelimesi burada istihza olarak kullanılmıştır. Yani gerdanlık takıp gururlandığı gerdanı cehennemde iple bağlı olacaktır. Bu ifade Kuranın diğer yerlerinde de örnekleri görüldüğü gibi istihza içindir. Onları yakıcı bir azabla müjdele gibi.
Gerdanına bağlanacak olan ip için hablun min mesed ifadesi kullanılmıştır. Yani o ip mesed cinsinden olacaktır. Lugatçılar ve müfessirler bunun çeşitli anlamlarını beyan etmişlerdir. Bir kavle göre, sağlam yapılı bir iptir. İkinci kavle göre, hurma kabuğundan yapılmış ip için kullanılmıştır. Üçüncü kavle göre, hurma yapraklarından yapılmış iptir. Veya devenin derisinden ya da kıllarından yapılmış iptir. Başka bir kavle göre de demir tellerden yapılmış bir iptir.
Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) yolculuğa çıktığı zaman şöyle buyururdu: Her kim bu sureyi okursa, onunla ebu leheb’in arasının cehennemde biraraya gelmemesi ümit olunur.(1)
Rivayet Edildi ki:
Uykusunda korkan, yatmadan önce 3 kere okursa, bu derdinden kurtulur.
Düşmanı mağlup etmek için kere okunur.
Tebbet Suresi Türkçe Okunuşu
Bismillahirahmanirrahim
Tebbet yedâ ebî lehebin ve tebb. Mâ eğnâ anhü mâlühû ve mâ keseb. Sayeslâ nâren zâte leheb. Vemraetühû hammâletelhateb. Fî cî dihâ hablün min mesed.
Tebbet Suresi Tükçe Anlamı
Râhman ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla
Ebû Leheb’in elleri kurusun, kurudu da! Malı ve kazandığı kendisine fayda vermedi. Alevli Ateşe Yaslanacaktır. Karısı da, boynunda bir ip olduğu halde ona odun taşıyacaktır.
Kaynak: Sürelerin Fazileti(Arif Pamuk)
Tebbet Suresi Türkçe Okunuşu
Bismillahirrahmânirrahîm. Tebbet yedâ ebî lehebin ve tebb, mâ eğnâ anhü mâlühû ve mâ keseb, seyeslâ nâren zâte leheb, vemraetühû hammâletelhatab, fî cî dihâ hablün min mesed.
Tebbet Suresi Türkçe Meali (Diyanet)
Ebû Leheb'in elleri kurusun. Zaten kurudu. Ona ne malı fayda verdi, ne de kazandığı. O, bir alevli ateşe girecektir, Boynunda bükülmüş hurma liflerinden bir ip olduğu halde sırtında odun taşıyarak karısı da (o ateşe girecektir).
Tebbet Suresi Arapça Yazılışı
Tebbet Suresi Konusu
Tebbet Suresi mucize olarak isimlendiriliyor. Konusu Ebu Leheb'dir. Ebu Leheb'in yaptıklarından sonra elinin kuruduğu anlatılıyor. Ona malının da fayda sağlanmadığı anlatılıyor. Genel anlamda konu Ebu Leheb üzerinde geçiyor.
Tebbet Suresi Anlamı ve Önemi
Tebbet Suresi anlamı Türkçe mealiyle anlaşılabilir. Ebu Leheb'in iki eli kurusun! Kurudu seafoodplus.infoı ve kazandıkları ona fayda vermedi. O, alevli bir ateşte yanacak. Odun taşıyıcı olarak karısı da (ateşe girecek). Ve boynunda hurma lifinden bükülmüş bir ip olduğu halde. Esas anlatılmak istenen Ebu Leheb üzerinden malına ve gücüne güvenenlerin sonunun kötü olduğudur. Bu olay bizzat yaşandığından çok önemli bir yere sahip olduğu aktarılmıştır.
Tebbet Suresi Kaç Ayet ve Sayfa Ne Zaman İndirilmiştir?
Tebbet Suresi toplam 5 ayetten oluşuyor. sayfada yer alır. Ebu Leheb henüz ölmeden nazil olduğu kaynaklarda alır. Bazı kaynaklar Ebu Leheb öldükten sonra nazil olduğunu işaret eder.
Tebbet Suresi Kaçıncı Sayfa ve Cüz İçerisinde Yer Alıyor?
Tebbet Suresi Kur'anın sayfasına bakılarak bulunabilir. Kur'anın son cüzü olan cüz içerisinde bulunuyor.
Tebbet Suresi Okumanın Fazileti ve Faydaları
Kahrolsun, kurusun anlamlarına gelen surenin birçok fazileti belirtiliyor. 7 kez okunması halinde her türlü hastalıktan kurtulmaya yardımcıdır. Nazar değen kişiler için okunabilir. Zalim düşmana karış kez okunduğunda düşmanın helak olacağı belirtiliyor. Faydaları arasında şifa olduğu aktarılıyor. Kişinin her türlü zarardan ve hastalıktan korunmasına fayda sağladığı ifade ediliyor.
Tebbet Suresi Abdestsiz Okunur mu?
Kur'anda bulunan her sure abdest alınarak okunursa daha hayırlı olduğu belirtilir. Ancak eğer ki imkan bulunmuyorsa, Tebbet Suresi abdest alınmadan okunabiliyor. Okunmaması gereken bazı alanlar haricinde her alanda dua olarak okunabilir.
Tebbet Suresi Hikmeti ve Sırları
Tebbet Suresinin hikmetleri alimler tarafından aktarılır. Ebu Leheb henüz ölmeden bu surenin nazil olduğu belirtilir. Direkt olarak Ebu Leheb ve karısının ellerinin kuruyacağını belirttiği için birçok sırra mazhar olmuştur.
Tebbet Suresi Ne İçin Ne Zaman Neden ve Nasıl Okunur?
Tebbet Suresi, hastalık durumlarında okunabilir. Bunun yanında herhangi bir okuma zamanı yoktur. Her vakit namazdan sonra okunabilir. Kişi isterse sessiz isterse sesli biçimde Tebbet Suresi okuyabilir.
Tebbet Suresi Nasıl Ezberlenir?
Tebbet Suresi 5 ayettir. Kısa olarak bilinen bu surenin ezberlenmesi çok zor değildir. Tebbet Suresinin her bir ayeti 5 kez okunursa ezberleme yapılabilir. Eğer 5 kez okunduğunda ezberlenmesi na mümkünse o zaman bütün olarak 11 kez okunması tavsiye edilmiştir.
Tebbet Suresi Ne Anlatıyor?
Ebu Leheb'in Hazreti Muhammed'e karşı düşmanlığı anlatılıyor. Allah, Ebu Leheb'i kınayarak sureye başlamış ve bu tür kişilerin her daim var olacağını ifade etmiştir. Surede Ebu Leheb'in ellerinin kuruyacağı ve kuruduğu belirtilmiştir.
Tebbet Suresi Özellikleri
Tebbet Suresinin manası 'Kurusun ve Kahrolsun' olarak belirtilir. Sure toplamda 5 ayetten meydana gelir. Sure numarası 'dir. Toplam kelimesi 29 olan Tebbet Suresinin, harf sayısı 81'dir. Bu sure hem Ebu Leheb hem de karısının cehenneme gideceğini belirtiyor.
Tebbet Suresi Şifa İçin Okunur mu?
Tebbet Suresi, alimlerin şifa için okunması gereken sureler tavsiyeleri arasında yer alıyor. Birçok alim surenin okunma maksadının şifa almak için okunduğunu belirtirler. Bununla beraber Tebbet Suresi, Allah'ın yardım etmesi maksadıyla okunur.
Tebbet Suresi Uzun Bağışlama Duası
Okunan tüm surelerden sonra bağışlama duası okunabilir. Tebbet Suresi okuduktan sonra uzun bağışlama duası yapılabilir.
'Allah'ım sen alemlerin alimisin. Ne dersen o olur. Dediğin her şey anında olur. Peygamberine karşı çıkan Ebu Leheb ve karısına ders verdin. İnsanlar için bunun ders olmasını sağladın. Ey Allah'ım bizleri affet. Bizleri peygamberin Hazreti Muhammed'in yolundan ayırma. Bize onun hayırlı ümmeti olma şerefini ihsan eyle. Ey yüceler yücesi. Sen koruyan, gözeten ve şifa verensin. Hastalıklarımıza, sıkıntılarımıza şifa ver ya Rabbi!'
Tebbet Suresi Üzerinde Taşımak
Kur'an-ı Kerim içerisinde yer alan sureler, kişinin temiz kalması suretiyle üzerinde taşınması değerlidir. Buna herhangi bir durum engel değildir. Ancak belirtildiği gibi taşınan şeyin Allah'ın hikmetli sözü olduğu unutulmaması gerekiyor. Alimler, Tebbet Suresi taşıyan kişi bunu Allah rızası için yapıyorsa tüm faydalarını alacağını belirtmişlerdir.
Tebbet Suresi Ne Zaman Okunmalı?
Tebbet Suresi her vakit okunabilen surelerin başında gelir. Namaz sonrasında veya günlük rutin işler yapıldığında, akla gelen her vakitte okunabilir. Tebbet Suresi okuma vakti gece veya sabah olabilir. Öğlen ya da ikindi vakitlerinde okunabilir. Bunun için tek şart insanın halis niyetidir. Hastalıkta, sağlıkta, zor zamanda, dar durumda her daim okunabilir. Abdest alarak okunursa hikmetleri katbekat artar.
Okumak İsteyenler için Namaz Sureleri
İhlas Suresi
Felak ve Nas Suresi
İnşirah Suresi
Yasin Suresi
Bakara Suresi
Ayetel Kürsi
Kadir Suresi
Fil Suresi
Fetih Suresi
Kevser Suresi
Kur'an-ı Kerim'in altmış sekizinci suresi olan Kalem suresi, Mekke döneminin başlarında inmiştir. İniş sırasına göre 2. suredir ve 52 ayetten oluşur. Adını, ilk ayetinde geçen “elKalem” kelimesinden almıştır. Nun suresi olarak da anılır. Birçok İslami kaynakta, Nun ve Kalem suresi duası faziletleri, anlamı, sırları ve meali ile ilgili önemli bilgiler yer alır..
Günümüzde genellikle sınavdan önce okunacak başarı duası olarak bilinir. Bu yüzden Kalem suresi okunuşu bilmek önemlidir. Kalem suresi okunuşu gün içerisinde ve sınavdan önce başarı için yapılmalıdır. Bu surenin fazileti, faydaları ve yararları olduğuna inanılır. Ezberlemek ve dinlemek isteyenler için Kalem suresi anlamı (meali), Arapça yazılışı, Türkçe okunuşu, fazileti, hikmeti ve dinle seçeneği hakkında bilgiler içeriğimizde bulunuyor:
KALEM SURESİ ARAPÇA OKUNUŞU
Bismillahirrahmanirrahim
KALEM SURESİ YAZILIŞI
KALEM SURESİ DİNLE
KALEM SURESİ TÜRKÇE ANLAMI (DİYANET MEALİ)
Rahman ve Rahim Olan Allah'ın Adıyla
KALEM SURESİ NUZÜL
Kalem suresi mushaftaki sıralamada altmış sekizinci, iniş sırasına göre ikinci sûredir. Alak sûresinden sonra, Müzzemmil sûresinden önce Mekke’de inmiştir. âyetten âyete kadar olan kısmının Medine’de indiği yönünde bir rivayet bulunmakla beraber (bk. Şevkânî, V, ) âyetlerin üslûp ve içeriğinden bunların da Mekke’de indiği anlaşılmaktadır.
KALEM SURESİ KONUSU NEDİR?
Muhammed aleyhisselâmın Allah tarafından gönderilmiş gerçek bir elçi olduğu, yüksek şahsiyeti ve Mekkeli müşriklerin onun getirdiği mesaj konusunda yaymaya çalıştıkları tereddütler, müşriklerdeki şahsiyet bozuklukları, nimete karşı nankörlüğün sonucunu açıklamak amacıyla anlatılan “bahçe sahipleri kıssası”, âhiretin sıkıntılı ve dehşetli halleri, Allah’ın müminler için hazırlamış olduğu ödüller ve kâfirlere vereceği cezalar, sûrenin başlıca konularıdır. Ayrıca Hz. Peygamber’e metânetli olması, Yûnus peygamberin yaptığı gibi sabırsızlık göstermemesi tavsiye edilmektedir.
KALEM SURESİ FAZİLETİ
Kalem suresini üç bölümde ele almak mümkündür. Birinci bölümde (âyet ) ilk olarak kaleme ve yazıya yemin edilir. Sûrenin başındaki nûn hurûf-ı mukattaadan biridir. Bu harfin “hokka, mürekkep, balık” gibi anlamlara geldiği ve rahmân isminin son harfi, dolayısıyla bir ismin rumuzu olduğu ifade edilmekle birlikte (Fahreddin er-Râzî, XXX, 77) sûre başlarındaki diğer harfler gibi o da müteşâbihtir. Öte yandan kaleme ve yazıya yemin edilmesi Kur’an’ın okuma yazmaya verdiği öneme işaret eder. Bu bölümde inkârcılar tarafından Hz. Peygamber’e yöneltilen iftiralara cevap verilerek onu aşağılamak ve gözden düşürmek isteyenlerin iddiasının aksine Resûlullah’ın mecnun olmadığı ve yüksek bir ahlâka sahip bulunduğu vurgulanır; kimin çarpılmış, akıldan yoksun kalmış olduğunu yakında herkesin göreceği belirtilir.
Sûrenin ikinci bölümünde (âyet ) başkalarını çekiştirme, insanlar arasında söz götürüp getirme, iyiliğin amansız düşmanı olma, saldırganlık ve kabalık gibi ahlâkî zaaflara dikkat çekilir (âyet ). Bu âyetlerin, Hz. Peygamber’e düşmanlığı ile tanınan Velîd b. Mugīre ve Ahnes b. Şerîk gibi Kureyş kabilesinin ileri gelenleri hakkında nâzil olduğu nakledilmektedir (Süyûtî, s. ). İnsanların onur ve şahsiyetini hedef alan, dolayısıyla ferdî ve içtimaî ahlâkı zedeleyen bu davranışların zikredilmesiyle bir taraftan adı geçen kişilerin karakterleri yerilirken diğer taraftan müminlerin bu niteliklerden uzak durmaları konusunda uyarıldıkları anlaşılmaktadır. Bu bölümde ayrıca, kendilerine verilen nimetlere karşı nankörlükleri yüzünden bu nimetlerden mahrum bırakılan kişilerle ilgili bir kıssaya yer verilerek (âyet ) nimetle şımarmanın, iyiliğe engel olmanın ve başkalarının haklarına tecavüz etmenin sonucu anlatılır, mal ve evlâdın aslında bir imtihan vesilesi olduğu vurgulanır. Bu âyetlerde insanların sadece yoklukla değil nimetle sınanmalarının da ilâhî bir kanun olduğuna işaret edilmektedir. Daha sonra inkârcılara ardarda yöneltilen çarpıcı sorularla (âyet ) onların üstünlük iddiaları reddedilir ve inançlarının hiçbir temelinin olmadığı belirtilir. Âhirette kendilerini bekleyen korkunç son hatırlatılarak kıyamet sahnelerinden biri etkileyici bir üslûpla tasvir edilir.
Üçüncü bölümde (âyet ) nüzûl sırasına göre ilk defa bir peygamber kıssasına yer verilerek Hz. Yûnus’un yaşadığı tecrübe aktarılır. Resûlullah’ın mâruz kaldığı sıkıntılara karşı sabretmesi istenir; bu şekilde hem kendisi hem de ona inananlar teselli edilir. Burada, kâfirlerin Kur’an’ı işittikleri zaman Hz. Peygamber’i neredeyse gözleriyle devireceklerini ifade eden âyetin Kureyş’ten bir grubun Resûlullah’a bakıp, “Ne onun gibisini ne de getirdiği delillerin benzerini gördük” demek suretiyle ona nazar değdirmek istemeleri üzerine nâzil olduğu nakledilmektedir (Vâhidî, s. ). Nitekim Hasan-ı Basrî nazara karşı bu âyetin okunmasını tavsiye etmiştir (Zemahşerî, IV, ; Fahreddin er-Râzî, XXX, ). Sûre Kur’an’ın insanlar için bir uyarı olduğunu ifade eden âyetle sona erer.
Bazı tefsirlerde Hz. Peygamber’den nakledilen, “Kalem suresini okuyan kişiye Allah ahlâkını güzelleştirdiği kimselerin sevabını verir” (meselâ bk. Zemahşerî, IV, ) meâlindeki hadisin sahih olmadığı belirtilmektedir (Muhammed et-Trablusî, I, ).
KALEM SURESİ TEFSİRİ (KUR’AN YOLU)
Kalem suresinin başında bulunan “nûn” harfi, “hurûf-ı mukattaa”dan olup bu tür harflerin ilk inenidir. Bakara sûresinin ilk âyetinde bunlar hakkında geniş bilgi verilmiştir.
Mekke müşrikleri şair, kâhin ve sihirbazların cinlerden bilgi ve ilham aldıklarına inanırlardı. Hz. Peygamber’in de onlar gibi cinlerin etkisi altına girdiğine ve söylediklerinin ona cinler tarafından telkin edildiğine inandıkları için ona şair, kâhin, sihirbaz ve mecnun diyorlardı (krş. Hicr 15/6; Tûr 52/; Müddessir 74/24 ve bu sûrenin âyeti). Bu sebeple Allah Teâlâ kaleme ve kalem ehlinin yazdığı satırlara yemin ederek onun, iddia edildiği gibi mecnun olmadığını, aksine Allah’ın lutfuna yani peygamberlik gibi bir şerefe erdiğini ifade buyurdu (Şevkânî, V, ).
Elmalılı buradaki bir anlam inceliğine dikkat çekerken özetle şunları söyler: “(Yazanların) yazdıklarına” diye çevrilen cümledeki fiilin kalıbı, yazanların, gerçekte kalemler değil, akıl ve idrak sahibi varlıklar olduğunu gösterir. İfadenin akışı dikkate alındığında burada kalemden maksadın da bu nesnenin kendisi değil onun yazdıkları olduğu anlaşılmaktadır. Şu halde kalem ve yazılardan, akıl ve anlamlar âlemini, bunlardan da onları beşer aklına yazan ilk kalemi, bundan da onun sahibi olan rabbü’l-âlemîni anlamak gerekir. Öte yandan bu fiilin, “yazmakta oldukları ve yazacakları” anlamlarını birlikte anlattığı da gözden kaçırılmamalıdır (VIII, ). “Kalemden maksat vahyi yazan kalem, yazdıklarından maksat Kur’an’dır” diyenler de olmuştur; ancak âyeti genel anlamda değerlendirmek daha doğru olur. Burada kalem ile simgelenen yazının, insanın düşünce, tecrübe ve kavrayışlarının kayıtlar aracılığıyla bireyden bireye, kuşaktan kuşağa ve bir kültür çevresinden diğerine aktarılmasında önemli bir etken; bilginin yazılıp korunmasında, ilim ve irfanın gelişmesinde, dolayısıyla toplumların aydınlanmasında vazgeçilmez bir araç olduğuna işaret vardır. Kur’an-ı Kerîm’in ilk inen sûresine (Alak) “oku!” buyruğuyla başlandığı gibi ikinci inen bu sûrenin ilk âyetinde de Allah Teâlâ tarafından yazı aracı olan kaleme ve kalem ehlinin onunla yazdıkları üzerine yemin edilmiş olup bu durum, İslâm’ın okuma yazmaya, bilime ve yazılı kültüre verdiği önemi göstermesi açısından oldukça anlamlıdır. Özellikle Hicaz Bölgesi Araplarının ilk defa Kur’an ile birlikte yazılı kültüre geçmelerinde –başka âmiller yanında– bu gibi âyetlerin teşvik edici bir role sahip olduğu söylenebilir.
Hz. Peygamber’e verilen “bitip tükenmeyen ödül”, dünyada peygamberlik görevini yerine getirirken her türlü engellere karşı yanında bulduğu Allah’ın yardımı, âhirette ise Allah’ın ona lutfedeceği müstesna mükâfatlardır (İbn Âşûr, XXIX, ). 4. âyetteki “üstün ahlâk” ise Hz. Peygamber’in sahip olduğu Kur’an ahlâkıdır. Nitekim Hz. Âişe bir soru münasebetiyle Hz. Peygamber’in ahlâkının Kur’an ahlâkı olduğunu belirtmiş (Müslim, “Müsâfirîn”, ); kendisi de güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildiğini ifade buyurmuşlardır (Muvatta’, “Hüsnü’l-huluk”, 8). Bu açıklamalar, Hz. Peygamber’in, müşriklerin iddia ettiği gibi mecnun değil, aksine Allah’ın lutfuna mazhar olmuş yüksek bir şahsiyete ve üstün bir ahlâka sahip, her yönüyle mükemmel, insanlık için örnek bir önder ve güvenilir bir rehber olduğunu gösterir. âyetler ise Hz. Peygamber’e mecnun diyenlere karşı bir cevap ve uyarı içermektedir. Burada inkârcıların, hak ettikleri cezaya çarptırıldıkları zaman Hz. Peygamber’i mi yoksa kendilerini mi cin çarpmış olduğunu görecekleri sert bir üslûpla ifade edilmiştir. Nitekim Bedir Savaşı’nda müslümanlardan beklemedikleri darbeyi yiyince cin çarpmışa dönmüşler ve neye uğradıklarını bilememişlerdir. 7. âyet, önceki âyetlerin gerekçesini anlatmaktadır; buna göre inkârcılar hem dünyada hem de âhirette kendilerine fayda sağlayacak ve mutlu kılacak olan Allah’ın dininden ve O’nun yolundan saptıkları için asıl mecnun kendileridir.
KALEM SURESİ NE ZAMAN İNMİŞTİR?
KALEM SURESİ KAÇ AYET?
KALEM SURESİ KAÇINCI SAYFA VE CÜZDE YER ALIYOR?
KALEM (NUN) SURESİ KONUSU NEYİ ANLATIYOR?
Kalem Suresi Allah-u Teâlâ’nın kalem ve yazdıklarına yemin etmesiyle başlamaktadır. İkinci ayette ise, İslam düşmanlarının mecnun ve deli diyerek peygamberle alay etmeleri karşısında, Allah Resul-ünün (s.a.a) Allah tarafından övülmesiyle mecnun olmadığına işaret edilmektedir. Bu surenin başka bir ayetinde ise “imhal” konusuna, yani kâfir ve sitemkârlara “onların daha fazla zararı ile sonuçlanan mühlet verme” konusundan söz edilmekte ve daha sonra günah, fesat ve Allah’tan gaflet etmelerinden dolayı Ashabe’l Cennet’in (buradaki manası bahçe sahipleri) başına gelen belayı ve hikâyesini nakletmektedir. Kalem Suresi'nin sonunda da nazar ayeti olarak meşhur olan ve göz değmesini def eden “ve in yekad” ayetine değinilmektedir.
KALEM SURESİNE NEDEN BU İSİM VERİLMİŞTİR?
KALEM SURESİ NE ZAMAN OKUNMALI?
Kalem suresi, zaman ve mekân ayırt etmeksizin okunacak sureler arasındadır. Kalem suresi, sınavdan önce okunacak başarı duası olarak da bilinmektedir. Bu yüzden, sınavlardan önce zihin açıklığı ve başarı için Kalem suresi okunabilir. Kötülük ve şerden korunmak için de Kalem suresine başvurulur.
Kem göz ve nazardan korunmak isteyenler de Kalem suresini gün içerisinde okuyabilir.
KALEM SURESİ NE İÇİN OKUNUR, NEYE İYİ GELİR?
Kalem suresinin ne amaçlı okunabileceklerine dair bazı dini kaynaklarda belirtilenler şunlardır:
Zalimin zulmüne karşılık ve kötülükleri engellemek için Kalem suresi okunabilir.
Şerden korunmak için 10 defa Kalem suresi okunabilir.
Başarılı bir sınav sonucu için zihin açıklığı üzerine Kalem suresinin ilk 5 ayeti okunmalıdır.
Kalem suresi sınava girecek öğrencinin kalemine ya da 7 kez okunduğu zaman Allah'ın izni başarı sağlanabilir.
Yara ve çıbanlara karşı toplamda 7 defa okunabilir. Kalem suresinin ayetleri 1 kere okunmalı, ayeti de 7 kere tekrarlanmalıdır.
KALEM SURESİ 51 VE AYET NE İÇİN OKUNUR?
Kalem Suresi, 51 ve ayet-i kerimeler, Nazar ayeti olarak meşhurdur. Birçok insan, bu ayet-i kerimenin yazılı olduğu tabloları satın alarak ev ve işyerlerine asmaktadır. Zira bu ayet-i kerimenin nazarı defedeceğine inanılmaktadır. Buna karşılık Üstat Şehit Mutahhari, nazarı kabul etmekle birlikte bu ayet-i kerimenin ev ve işyerlerine asılmasının, nazarla bir ilgisi olmadığı görüşünü savunmaktadır.
KALEM SURESİ 4. AYET NEYİ ANLATIR?
Ve şüphe yok ki sen, pek büyük bir ahlâka sâhipsin elbette. (Kalem Suresi / 4)
Bu ayet-i kerimenin tefsirinde şöyle bir açıklamada bulunulmuştur: Bu ayet-i kerime gerçi Peygamber Efendimizin (s.a.a) güzel ahlakına değiniyor olsa da daha çok onun toplumsal ahlakının güzelliğine işaret etmektedir. Örnek verecek olursak sırasıyla bazılarını şöyle sayabiliriz: İnsanlarla olan ilişkilerde güzel ahlak, hak yolunda sağlam durmak, insanlardan gelecek olan eziyetlere ve tehlikelere karşı sabırlı olarak af ve bağışta bulunmak, eli açıklık, müdara etmek, tevazu ve diğer birçok örnek. Allame Tabatabai, el-Mizan Tefsirinde 6. cildin sonlarında Peygamber Efendimizin (s.a.a) ahlaki, ruhi ve cismi özellikleri hakkında rivayet naklederek, açıklamaya çalışmıştır. Cenabet dışında hiçbir şey Peygamber Efendimizin (s.a.a) Kuran okumasına mani olmuyordu.
KALEM (NUN) SURESİ NASIL KOLAY EZBERLENİR?
Kur’an-ı Kerim’de yer alan bütün surelerin kolay ezberlenmesi için bol bol tekrar yapılması gereklidir. Nun ve Kalem suresi ezberlemek isteyen bir kişi, her ayeti en az üç kere okumalı ve sesli bir şekilde tekrar yapması yeterlidir.
KALEM SURESİ ABDESTSİZ OKUNUR MU?
Vakıa suresi, ayette “Temizlenmiş olanlardan başkası ona el süremez.” şeklinde emredilir. Bu nedenle, cünüp olan ya da abdestsiz birisinin Kur’an-ı Kerim’e el süremeyeceği gibi herhangi bir ayeti de okuyamaz.
Özetle, abdesti olmayan birisi, Kur’an-ı Kerim’e el dokundurmadan ezberinden bildiği ayet ve sureleri okuyabilir. Bu caizdir; ancak abdestsiz olan birisi Kur’an’a dokunarak Nun ve Kalem suresini okuyamaz. Ayet el-Kürsi, Fatiha ve İhlas gibi ayet ve sureleri okumak isteyen kimse, bunları dua niyetiyle okursa caizdir. (Elmalılı Hamdi YAZAR, Tefsir, Vakıa ayet in izahı; Celal Yıldırım, İslam fıkhı, IV/)
Keza, başörtüsü olmadan da Kalem suresi okunabilir; ancak Kur'an'a saygıdan dolayı başörtülü olmak daha iyidir.
KALEM SURESİ ADETLİYKEN OKUNUR MU?
EZBERLEMENİZ İÇİN DİĞER DUALAR VE SURELER