Zeki Müren Aşkın Gözyaşları Sözleri

Şarkıcının Eskimeyen Dost albümünde yer alan bu eser bir Selami Şahin bestesidir. Hayatından kimse gitmemiş insanı bile dinlerken hüzünlendirebilecek bir şarkıdır. Acizliğin, çaresizliğin masumca dile gelişi

"Gitme sana muhtacım, gözümde nursun başımda tacım, muhtacım beni öldür öyle git, yaşamak için senin sevgine muhtacım"

"Çoktan unuturdum ben seni çoktanah bu şarkıların gözü kör olsun"

"Ne mektup geliyor ne haber sendensöyle de bileyim bıktın mı bendenher akşam güneşin battığı yerdengözlerin doğuyor gecelerime "

"Seni nasıl sevdim biliyor musun?kulların tanrıyı sevdiği gibisana hasret kaldım, sarılamadımbülbülün gülüne hasreti gibi"

"Ağlamaolma mahzungülerek bak yarınasanma ki güzelliğin o ipek saçlarına dökülen akla biterböyle bir kara sevda kara toprakla biter"

"Elbet bir gün buluşacağız bu böyle yarım kalmayacak"

7. Sorma Ne Haldeyim 

"Gün ağarınca boynum bükülürdalarım uzaklara gönlüm sıkılırsorma ne haldeyimsorma kederdeyimsorma yangınlardayım zaman zamansorma utanırımsorma söyleyememsorma nöbetlerdeyim başım dumanah bu yangın beni öldürüyor yavaş yavaşkor kor ateşler yanıyor içimdeaşkı beni kül ediyor"

"Mevsimlerden ilkbaharkengönüllere aşk dolarkensevenler hep es ararkenneden benden kaçıverdin

seni sordum yıldızlaraseni sordum yalnızlaraseni sordum kuşlarauçan kuşlara"

Zeki Müren'in en sevilen ve en meşhur olmuş şarkılarından biri olan Şimdi Uzaklardasın, sanatçının "Eskimeyen Dost" albümünde yer alan bir başka muazzam eserdir. Bir diğer adı ayrılık valsi olan bu şarkı suzinak makamındandır.

"hiç ayrılamam derken kavuşmak hayal oldu."

"Yağmur olsan toprağınım Rüzgâr olsan yaprağınım Irmak olsan bir dalınım Seviyorum işte var mı diyeceğin?"

"Gelirsin bir gün diye bekledim, sana kandımkavuşmak ümidiyle, beyhude oyalandımhasretin ateşini bağrıma basıp yandımyalanmış hep sözlerin, ah ne yazıkben aldandım, ben inandım"

"Gönül penceresinden ansızın bakıp geçtinbir yangının külünü yeniden yakıp geçtin madem ki son şarkının kırık bir güftesiydinneden yarım bıraktın neden bırakıp geçtinbir yangının külünü yeniden yakıp geçtin "

"Bulamazsın, bulamazsın benim gibi sevenibulamazsın bulamazsın; seni mutlu edeni"

"Sevemez kimse seni benim sevdiğim kadar sevgilim sen olmasan yaşamak neye yarar"

"Gözlerinin içine başka hayal girmesinbana ait çizgiler dikkat et silinmesin"

"Ben seni unutmak için sevmedim gülmen ayrılık demekmiş bilmedim bekledim sabah akşam yollarını ölmek istedim bir türlü ölmedim"

"Aşkın kanununu yazsam neredenKimi ümitleri yel alır giderKimi benim gibi sever gönüldenKimi senin gibi el olur gider"

"Aşkın hasret çölüyüm ben, bir gözyaşı gölüyüm ben,Yaşayan bir ölüyüm ben, yanımda sen olmayınca,"

"Seninle aşkımız eski bir romanyanmış sayfaları, külüdür kalansevgilim, her şeyim sendin bir zamanne yazık sonunda ele karıştın"

"Kimsesizlerin kimsesiziyim, kimsesizim yalnızların yalnızıyım, yalnızım dertlilerin dertlisiyim, dertliyim aşıkların aşkıyım, aşıkım ismim mesut göbek adım bahtiyar yıllarca hep böyle bildiniz siz mesut bahtiyardan şarkılar dinlediniz"

Radi Dikici'nin kaleme ald&#;&#;&#; yeni kitab&#; "Zeki Müren" Remzi Kitabevi etiketiyle okurla bulu&#;tu. Oda TV'de yer alan yaz&#;ya göre, neredeyse tümü ilk kez gün &#;&#;&#;&#;&#;na ç&#;kan foto&#;raf ve belgeler Dikici'nin çal&#;&#;mas&#;yla ilk kez yay&#;mland&#;.

'UHREV&#; B&#;R A&#;K YA&#;ADIM'
Zeki Müren'in, kendisine sorulan “Hiç â&#;&#;k oldunuz mu?” sorusuna, "Evet â&#;&#;k oldum. Bir kez. 61 y&#;l&#;nda ba&#;layan uhrevi bir a&#;k" diye cevap vermesi nedeniyle ilk ve tek a&#;k&#; olarak kabul edilen o isim bir subayd&#; Dikici'nin çal&#;&#;mas&#;nda o subay&#;n bilinmeyen öyküsü Müren'in severleriyle bulu&#;tu

&#;&#;TE K&#;TAPTAN ÖNEML&#; SATIR BA&#;LARI
&#;&#;te Dikici'nin kitab&#;ndaki "O Bir Kez A&#;kla Kavruldu" ba&#;l&#;kl&#; o bölümden öne ç&#;kan k&#;s&#;mlar:
"Onun çocuklu&#;undan beri bir ideali vard&#;. Subay olacakt&#;. Ama farkl&#; bir dalda. Ailesi güneyden &#;stanbul’a göçmü&#;tü. Büyüdükçe idealine do&#;ru yürümeye devam etti. Her basama&#;&#; rahatl&#;kla atlay&#;p geçti. Önce Hava Harp Okulu’na girmek istiyordu. Ba&#;ard&#;. Ama bu da yeterli de&#;ildi. Uçmak istiyordu. O görev için seçilenler aras&#;nda olmak oldukça zordu. Tüm yap&#;lan testler sonunda pilot olmas&#; uygun bulundu. &#;dealine kavu&#;mu&#;tu. Sonraki e&#;itimlerde de çok ba&#;ar&#;l&#; idi.

Uzun boyluydu. Aç&#;kças&#; çok da yak&#;&#;&#;kl&#;yd&#;. K&#;z arkada&#;&#; bulmakta hiç zorlanmam&#;&#;t&#;. Ad&#; da görev ald&#;&#;&#; yerlerdeki han&#;mlarla yapt&#;&#;&#; kaçamaklar nedeniyle çapk&#;na ç&#;km&#;&#;t&#;. Ama o çok dikkatliydi. Asla bu konuda dikkat çekici bir yanl&#;&#;l&#;k yapmam&#;&#;t&#;. Aksi halde mesle&#;inden olabilirdi.

Art&#;k üste&#;men rütbesine ula&#;m&#;&#;t&#;. Ailesi içinde zaman zaman onun evlili&#;i konu&#;uluyordu. Ailesi ona evlenmesi için baz&#; yak&#;n ailelerin k&#;zlar&#;n&#; tan&#;&#;t&#;r&#;yordu ama o, â&#;&#;k olaca&#;&#; birini bulmadan evlenmek istemiyordu. &#;stanbul’a oldukça yak&#;n bir yerde görev alm&#;&#;t&#;. Hafta sonlar&#;nda ailesinin yan&#;na geliyordu. &#;yi bir ailenin evlad&#;, son derece düzgün bir insand&#;.

Bir zaaf&#; daha vard&#;. Zeki Müren’in sesine â&#;&#;kt&#;.

() Zeki Müren’in sesine â&#;&#;k oldu&#;u için, Zeki Müren’le tan&#;&#;mak onda bir saplant&#; haline gelmi&#;tir. Bunun için her &#;eyi yapmaya raz&#;d&#;r. Ama Zeki Müren’e ula&#;man&#;n mümkün olmad&#;&#;&#;n&#; da anlam&#;&#;t&#;r. Vazgeçmez. Ara&#;t&#;r&#;r. Sonunda bir arkada&#;&#; ona Zeki Müren’in her ak&#;am Cihangir Saunas&#;’na gitti&#;ini haber verir.

O hafta sonunda &#;stanbul’a gelince saat sular&#;nda saunaya gider. Ortam gerçekten farkl&#;d&#;r. &#;stanbul’un kalburüstü insanlar&#; saunadad&#;r. Ama aralar&#;nda Zeki Müren yoktur. Bir saat kadar oyalan&#;r. Onu göremeyince tam giyinmi&#; ç&#;karken Zeki Müren ç&#;kagelir. O da tekrar soyunarak Zeki Müren’in yan&#;na gider. Kendisini tan&#;t&#;r. S&#;rf onunla tan&#;&#;mak için saunaya geldi&#;inden bahseder. Ama Zeki Müren onu görür görmez o kadar be&#;enir ki, an&#;nda â&#;&#;k olur. Ancak böyle bir &#;ey Kür&#;at Bey’in akl&#;n&#;n kö&#;esinden geçmedi&#;i için, o çok sevdi&#;i sanatç&#;yla bir araya geldi&#;i için mutludur. Ertesi cumartesi için yine sözle&#;irler. Zeki Bey, Kür&#;at Bey’in de kendisine â&#;&#;k oldu&#;una emindir. Bu nedenle ilk defa kural&#;n&#; bozarak onu eve davet eder. Aralar&#;nda o s&#;ralar herhangi bir ili&#;ki söz konusu de&#;ildir. Farkl&#; duygular vard&#;r ama birbirlerine &#;imdilik platonik anlamda ba&#;l&#; gibidirler.

BA&#;LANGIÇTA PLATON&#;KT&#;

Berrin Han&#;m bu büyük a&#;k&#;n &#;ahididir: “Bu çok büyük bir a&#;kt&#;. O Kür&#;at Bey’i, Kür&#;at Bey de onu sevdi. Temelde ve ba&#;lang&#;çta platonikti. Geceleri gazinodan ç&#;k&#;nca ya&#;mur çamur demiyorlard&#;. &#;ki sevgili gibi sabahlara kadar dola&#;&#;p geç saatte eve geliyorlard&#;. Kür&#;at Bey o hafta gelememi&#;se, Zeki Bey ç&#;ld&#;racak gibi oluyordu. Gece yar&#;s&#; arabaya binip yola ç&#;k&#;yor, Kür&#;at Bey’in birli&#;inin oldu&#;u kasabaya gidiyorduk. Kaç kez oraya gittik hat&#;rlam&#;yorum. Sonunda ben orada bir ev kiralad&#;m. Ama evi kiralamak bir sorunu da beraberinde getirmi&#;ti: Zeki Bey’in görüldü&#;ünde tan&#;nmamas&#; mümkün de&#;ildi. Peki eve nas&#;l girecekti o zaman? Sonunda çözümü yine kendisi buldu. Siyah kad&#;n çar&#;af&#; ald&#;k. Evde ilk defa çar&#;af&#; giyip özellikle k&#;r&#;tarak yürüyerek, ‘Ayol benden daha iyi kad&#;n m&#; olur,’ deyince gülmekten yerlere yatt&#;k. O, çar&#;af&#; giyip araban&#;n arkas&#;na geçiyordu. Kasabaya giri&#; için tenha saatleri seçiyorduk ve Zeki Bey’i arka koltu&#;a yat&#;r&#;p üstünü örtüyorduk. Sonra Kür&#;at Bey geliyordu.

&#;&#;in enteresan taraf&#;, hafta sonunda Kür&#;at Bey &#;stanbul’a gelecekse Zeki Bey adeta deliriyordu. Her dakika saatine bak&#;yor, ‘Bak hâlâ gelmedi, acaba ba&#;&#;na bir &#;ey mi geldi, acaba hayat&#;nda bir kad&#;n var da beni mi kand&#;r&#;yor,’ diye evde dört dönüyordu. O y&#;llar benim için de zor geçti. Birçok &#;eyi idare etmekten çok yoruluyordum. Cumartesi günleri kâbustu. Çünkü söz verdi&#;i halde Kür&#;at Bey gelmezse onu sahneye ç&#;karmak baya&#;&#; zor oluyordu. Tabii ç&#;kard&#;. Ama ç&#;kana kadar anam&#;zdan emdi&#;imiz sütü burnumuzdan getirirdi. ()

BÜYÜK B&#;R SARHO&#;LUK &#;Ç&#;NDE YA&#;ADIM
&#;imdi Zeki Müren’in bu a&#;k hakk&#;nda anlatt&#;klar&#;n&#; kendisinden dinleyelim.

Mete Akyol’la Hafta Milliyet gazetesi için y&#;l&#;nda bir söyle&#;i yapar. Bu söyle&#;i 7 gün süreyle gazetede yay&#;nlan&#;r. Üçüncü gününde Mete Akyol &#;öyle bir soru sorar:

“‘Peki sizce kara sevda nedir? Zeki Bey?… Hani s&#;r&#;ls&#;klam tabir edilir ya… Hiç böylesine â&#;&#;k oldunuz mu? S&#;r&#;ls&#;klam?’

… Zeki Müren, bu sorumuz üzerine çok a&#;&#;r biçimde ilerlemeye ba&#;lad&#; (y&#;l say&#;m&#; yapar). An&#;lar&#;n&#;n aras&#;nda ve… Gitti gitti y&#;l&#;na gelince durdu.

‘Ben sekiz sene, ’den ’e kadar, büyük bir sarho&#;luk içinde bir a&#;k ya&#;ad&#;m. Allah bana bir daha öyle a&#;k nasip etmesin. Çünkü bu kalbim dayanamaz a&#;k&#;n öylesine. O günlere dönüyorum, dü&#;ünüyorum da… O nas&#;l bir çileymi&#;. Ac&#;l&#; bir yemek gibi. Yeme&#;in ac&#;l&#;s&#;n&#; bilmiyorum ama, a&#;k&#;n ac&#;s&#;n&#; tatt&#;m, a&#;k&#;n ac&#;s&#;n&#; çok iyi biliyorum. Dü&#;ünemiyorum, hayatta öylesine bir a&#;ka ikinci kez katlanabilece&#;imi. Onun için, â&#;&#;k olmak için de&#;il, olmamak için Tanr&#;’ya yalvar&#;yorum. Çünkü a&#;k&#;n ya&#;&#; yok. Hem sonra insan çiçe&#;i de sevmeli, güzel renkli kelebe&#;i de sevmeli, güzel kanaryay&#; da sevmeli, güzel bir denizi de güne&#;li bir günü de sevmeli, belki ya&#;murlu bir günde de yaratan varl&#;&#;&#; sevmeli. Yani Yunus Emre’nin felsefesine tap&#;yorum.’

‘&#;ayet söz etmek istemiyorsan&#;z o sekiz y&#;ll&#;k sevginizi unutabilirim. Fakat biraz daha aç&#;klaman&#;zda özel bir sak&#;nca yoksa acaba bu sevginizi biraz daha…’

‘Asla… Neden sak&#;nca olsun. Aç&#;klayay&#;m. Güzel bir sevgiydi. &#;ark&#;lar&#;m&#;, &#;iirlerimi yaln&#;z onun için dü&#;ünüyordum. Sonra çok uzaklara Kanada’ya gittiler. Ailece gittiler. Gözden uzak olursa gönülden de &#;rak olur sözüne yeni yeni inan&#;yorum. O yoklu&#;un etkisinden kolay kolay kurtulamad&#;m. Beni bir hayli etkilemi&#;ti. Sahnede duygulan&#;p, gözya&#;&#; dökerek okudu&#;um konserleri hat&#;rl&#;yorum da… Duygular&#;m yine canlan&#;yor, tüylerim yine diken diken oluyor ama, o günler her &#;ark&#;mda onu görüyordum. Dü&#;ününüz… Kar&#;&#;n&#;zda on bin ki&#;i var ve siz sadece bir ki&#;i için okuyorsunuz, sadece o bir ki&#;iyi dü&#;ünerek, çökerek okuyorsunuz. Amma on bin ki&#;iyle aran&#;zda elektrik olay&#; do&#;uyor, o on bin ki&#;i de sizle birlikte oluyor, o bir ki&#;iye söylenen &#;ark&#;y&#; sizin ad&#;n&#;za onun için alk&#;&#;l&#;yor. Alk&#;&#;lanan sanki ben de&#;ildim de hayalimdeki o varl&#;k idi… O olaydan sonra bestelerim yava&#;lad&#;, azald&#;… O günlerdeki bestelerimin güzelli&#;ine tekrar varamad&#;m…’”

"MALUM SORU"YU SORMAK
Mete Akyol’u gazetesi esas&#;nda tek bir amaçla göndermi&#;tir Bod­rum’a… Cinselli&#;iyle ilgili o “malum” tek kelimeyi a&#;z&#;ndan almak için. Bunu sormas&#; için ona aç&#;k çek vermi&#;lerdir.

Söyle&#;inin sonuna sonradan ekledi&#;i bölümde Mete Akyol &#;öyle anlat&#;yor:

“Sorum dedi&#;ime bakmay&#;n… Asl&#;nda o soru benim de&#;il o günlerdeki yöneticilerindi. Bana, ‘ Bak a&#;abey, randevunu ne güzel ald&#;n ve röportaj sürenizi de Zeki Bey’le birlikte ne güzel on be&#; günlük süreye yayd&#;n&#;z, planlad&#;n&#;z’ dediler… ‘Senin özellikle bu soruyu sorman&#;, ona bugüne kadar kimsenin soramad&#;&#;&#; soruyu sorman&#; özellikle rica ediyoruz… Bu soruyu bir araya s&#;k&#;&#;t&#;r…’

Onun çok sevdi&#;i Bardac&#;k koyunda her gün ö&#;leden sonra belirli bir saatte bulu&#;uyorduk ve… ben sorular&#;m&#; soruyordum o anlat&#;yordu… Ve bir noktaya geliyorduk ben o ‘malum’ sorumu soram&#;yordum, do&#;al olarak o da ‘malum’ konuda hiçbir &#;ey anlatm&#;yordu.

Çok zor geldi bana, o ‘malum’ soruyu sormak…

…S&#;k&#;larak konu&#;tu&#;umu, iki kelime aras&#;nda özür diledi&#;imi, kem küm etti&#;imi ve yüzümün me&#;er k&#;pk&#;rm&#;z&#; oldu&#;unu görünce, sormaya çabalad&#;&#;&#;m soruyu, sormama gerek kalmadan anlad&#; Zeki Müren. ‘&#;stanbul’daki arkada&#;lar&#;n&#;z cinsel tercihim konusunda görü&#;lerimi de merak ediyorlar galiba, de&#;il mi Mete Bey,’ dedi. Ertesi gün bulu&#;tu&#;umuzda oldukça uzun bir aç&#;klamada bulundu.”

O uzun aç&#;klaman&#;n iki cümlesi tüm anlatt&#;klar&#;n&#; özetlemektedir:

“‘Asl&#;nda dört duvar aras&#;nda kalan ve topluma, insanl&#;&#;a zarar getirmeyen insan özellikleri, menfi olarak ele&#;tirece&#;i yerde özel hayata sayg&#; duyulup, normal olarak kabul edilmelidir… Dört duvar aras&#;nda kalan özellikler ki bunlar Tanr&#;’n&#;n çizdi&#;i kader ve yarat&#;c&#;l&#;kla ilgilidir, ki&#;inin yaln&#;z ve yaln&#;z kendisini ilgilendirir.’”

Mete Akyol’un ald&#;&#;&#; cevap bundan ibarettir. Zeki Müren, ad&#; gibi üstün zekâs&#;yla, asl&#;nda Mete Akyol’a her &#;eyi aç&#;klam&#;&#;t&#;r. Ama o günün &#;artlar&#; içinde Mete Akyol’un veya herhangi ba&#;ka bir kimsenin bilemeyece&#;i ayr&#;nt&#;lar vard&#;r. Bunlar olmadan, Zeki Müren’in ifadesinin çözülebilmesi imkâns&#;z olmu&#;tur. ()

Zeki Müren’in Kür&#;at Bey’le ’ten sonra devam eden dostluk ve arkada&#;l&#;&#;&#;yla ilgili konular&#; teyzesi Berrin Han&#;m’&#;n kay&#;tlar&#;ndan aktaran Ümran Han&#;m, &#;öyle devam ediyor:

“Teyzemden dinlediklerimi size aktard&#;m. Kür&#;at Bey zihnimde hep canl&#; kalm&#;&#;t&#; ve merak ediyordum.

Bir ak&#;am Zeki Bey saunaya gitti&#;inde bir misafirimiz geldi. Teyzem kollar&#;n&#; açarak, ‘Kür&#;at’c&#;&#;&#;m, seni özledik, nerelerde kald&#;n,’ diye sorunca, ‘O kadar çok ülkeye uçuyorum ki, &#;stanbul’da kald&#;&#;&#;m zamanlar çok az oluyor. Kusura bakma,’ dedi. Kim oldu&#;unu anlam&#;&#;t&#;m. Arkada&#; olarak dostluklar&#; devam ediyordu. Teyzemle baz&#; an&#;lar&#;n&#; payla&#;t&#;lar. Zeki Bey saunadan gelip Kür&#;at Bey’i görünce adeta yüzü ayd&#;nland&#;. O, her zaman duygusal yan&#;n&#; gizlerdi. Ama bu sefer gözya&#;&#;n&#; tutamam&#;&#;t&#;. Her ikisi de ayr&#; hayat kurmu&#;lard&#;. Anlad&#;&#;&#;m kadar&#;yla platonik a&#;klar&#; devam ediyordu.

H&#;Ç HED&#;YE KABUL ETMED&#;

Teyzemin yine anlatt&#;&#;&#;na göre, Kür&#;at Bey o kadar onurluydu ki, Zeki Bey’den en küçük bir hediye dahi almad&#;. Hatta bir seferinde Zeki Bey onun için iki tak&#;m elbise diktirdi&#;inde aralar&#;nda resmen kavga oldu. ‘Sen nas&#;l benim iznim olmadan böyle bir &#;ey yapars&#;n. Asla kabul etmem,’ diye ba&#;&#;r&#;yordu. O elbiseleri asla giymedi.

Benim oldu&#;um dönemlerde bile Kür&#;at Bey’in, i&#;i müsait oldu&#;u zaman, Zeki Bey’in her konserine gelip, kendisin göstermeden onu izledi&#;ini biliyorum. Zeki Bey’i sözünü sak&#;nmadan kritik edebilen tek ki&#;iydi. Zeki Bey ona daima büyük sayg&#; gösterdi. Hatta ondan çekinirdi.

Çok kere dost olarak ziyaret etti&#;i benim bulundu&#;um dönemlerde, gelmeden önce haber verirdi. Zeki Bey o s&#;rada hayat&#;nda bir ba&#;kas&#; varsa, ki daima vard&#;, Kür&#;at Bey duymas&#;n diye telefonlar&#;n fi&#;lerini çektirirdi. Olur olmaz bir saatte bunlardan biri telefon ederse Kür&#;at Bey eskiden oldu&#;u gibi telefonu açar, ‘Kimsin sen?’ diye sorabilirdi. Bu yüzden o geldi&#;inde telefonlar çal&#;&#;mazd&#;.

Kür&#;at Bey bizim hayat&#;m&#;zda her türlü ayr&#;cal&#;&#;a sahipti. Zeki Müren öldü&#;ünde kasas&#;nda hiçbir &#;ey ç&#;kmam&#;&#;. Sadece Kür&#;at Bey’e yazd&#;&#;&#; a&#;k mektuplar&#;. Kür&#;at Bey, ne olur ne olmaz diye, Zeki Bey ya&#;arken ona yazd&#;&#;&#; tüm mektuplar&#; iade etmi&#;ti.”

Zeki Müren, onunla yap&#;lan TRT belgeselinde, “Hiç â&#;&#;k oldunuz mu?” sorusuna &#;öyle cevap verir: “Musikiye â&#;&#;k&#;m gibi klasik bir cevap vermeyece&#;im. &#;nsan â&#;&#;k oluyor. Evet â&#;&#;k oldum. Bir kez. 61 y&#;l&#;nda ba&#;layan uhrevi bir a&#;k. Çok büyük duygu. A&#;k &#;evk veriyor. A&#;k&#;n kendisi hastal&#;k. Menfaate dayanmayan temiz hislerle dolu günler ve y&#;llar. Ondan sonra yine hâlâ ya&#;&#;yorum… (Gözleri ya&#;ar&#;r ve devam edemez) …Galiba bu konuyu kapatal&#;m.”

Bir ba&#;ka söyle&#;ide ayn&#; soruya &#;u cevab&#; veriyor Zeki Müren: “Sevmek ya&#;amak demek. &#;nsan&#;n dünyaya geldi&#;ine &#;s&#;nmak demek. En güzeli candan sevebilmek. Gönülden sevebilmek ve de gerçek sevebilmek…”

ALNINDAN ÖPEREK VEDA ETT&#;
Zeki Müren 24 Eylül Sal&#; günü vefat etmi&#;tir. Gömülmeden bir gece önce Bursa morgunda bir ziyaretçisi vard&#;r. Kür&#;at Bey ve o&#;lu. Kür&#;at Bey, ayn&#; meslekte çal&#;&#;an hostes bir arkada&#;&#;yla evlenmi&#; ve ondan bir o&#;lu olmu&#;tur.

Uzun uzun sevgili arkada&#;&#;na bakar. Gözya&#;&#;n&#; o&#;luna belli etmemeye çal&#;&#;&#;r. Aln&#;ndan öperek ona veda eder.

Zeki Müren’in kendi hakk&#;ndaki söylediklerini yazarak bu konuyu sona erdirelim:

'Bana &#;imdiye kadar çok kad&#;n â&#;&#;k oldu, çok da erkek… Bir noktay&#; aç&#;klamak istiyorum. E&#;cinsel demek, ille pasif demek de&#;ildir. E&#;cinsel aktiflik de yapar. Kad&#;nla da yatar, bir erke&#;e erkeklik de yapar. E&#;cinsel demek yatakta kad&#;nl&#;k görevini yapan de&#;ildir; bir erkekle yatan erkek de e&#;cinseldir… Ama bu bir çe&#;nidir. Ben hep derim, kimseye zarar&#; olmad&#;&#;&#;, sadece dört duvar aras&#;nda kald&#;&#;&#; sürece, Taksim parklar&#;na dü&#;medi&#;i sürece, herkesin özel bir hayat&#; vard&#;r.'

Zeki Müren’in ya&#;ad&#;&#;&#; sürece hep yak&#;n dostlar&#;, arkada&#;lar&#; ve sevgilileri oldu. O içgüdüsel dürtüyle böyle ya&#;&#;yordu. Ba&#;ka seçim &#;ans&#; yoktu. Keyfince kendi bildi&#;i gibi ya&#;ad&#;. Ama bir &#;eyi aç&#;kça ifade edebilirim; onun asla bir kad&#;n arkada&#;&#; olmad&#;."

ANASAYFAYA DÖNMEK &#;Ç&#;N TIKLAYINIZ