Ülkemizde 2. el ürün alım-satımı oldukça aktif olarak yapılmaktadır. Özellikle son yıllarda fotoğrafçılık dünyasında 2. el ürün pazarı büyük bir hızla büyümektedir. Sıfır ürün fiyatlarının kullanılmış olan ürünlere göre çok daha yüksek olması doğal olarak bu pazarı canlandırmakta ve tercih sebebi yapmaktadır. Bu ürünlerin 2. el olarak tercih edilmesinde ki en büyük sebep dayanıklı olmalarıdır.
Peki kullanıcılar 2. el DSLR veya objektif alırken nelere dikkat etmeleri gerektiğini biliyorlar mı? 2. el makine yada objektif alırken mağdur olmamak için hangi noktalara dikkat edilmelidir? İşte bu yazımızda Türk Nikon olarak size, 2. el alışverişte kötü sürprizler ile karşılaşmamak için dikkat etmeniz gereken noktaları göstermeye çalışacağız.
Öncelikle burada bahsedilen hususlar da dikkat edilmesi gerekenler, marka ve modellere göre değişiklik gösterebilir. Ancak genel hatlarıyla aynıdır.
1-) Makinenin Kozmetik Durumu
Öncelikle almayı düşündüğünüz makinenin dış görünümüne dikkatlice bakmalısınız. Gövde üzerinde olabilecek çizik, çatlak, kırık vb. hususlar mutlaka kontrol edilmelidir.
2-) Perde (Shutter) Sayısı
Perde (shutter) sayısı 2. el makine alırken bakılması gereken en önemli unsurlardandır. DSLR fotoğraf makinelerinde bir perde mekanizması vardır ve her fotoğraf çekildiğinde bu mekanizma açılıp kapanır. Doğal olarak belirli bir süre sonra bu perde ve buna bağlı diğer mekanik parçalar eskimeye başlar. Örneğin Nikon, D modeli için perde ömrü biçmiştir. Ancak bu demek değildir ki Nikon D perdeye gelince bozulacaktır. perde sayısında da bozulabilir, perde sayısında da. Teknoloji biraz şans işidir ve ayrıca perde ömrü, sizin makineye nasıl baktığınıza bağlı olarak değişebilir. Kısaca perde ömrü 2. el DSLR alırken dikkat edilmesi gereken önemli bir unsurdur ancak bir numaralı kıstasınız olmamalıdır.
3-) Vizörden Bakıldığı Zaman Tüm Yazılar Okunabilir Olmalıdır
Vizör içerisindeki çeşitli bilgilendirici yazıların çalışıyor olmasına dikkat edilmelidir.
4-) Makinenin Ayna Sistemini Kontrol Edin
DSLR makinenin içerisindeki ayna mekanizmasının kırık yada hasarlı olmamasına dikkat edilmelidir.
5-) Makine Üstündeki Bütün Tuşları ve Tekerlekleri Kontrol Edin
Makine üzerinde en çok kullanılan bölüm, tuşlar ve sayısı modellere göre değişebilen tekerleklerdir. Makinenin, tuşları ve tekerlekleri tek tek kontrol edilmelidir. İçine kaçan, dönmeyen veya sıkışan tuş veya tekerlek olup olmadığına dikkat edilmelidir.
6-) Back Focus ve Hot Pixel Sorunlarını Kontrol Edin
Makinede olabilecek back focus ve hot pixel gibi sorunlar kontrol edilmelidir.
7-) Fotoğraf Makinesinin Sensörünü Toz Durumuna Karşı Kontrol Edin
Yapacağınız ufak bir test ile makinenin sensöründe toz olup olmadığı kontrol edilmelidir. Ancak toz durumunun temizlenebilir olduğu unutulmamalıdır.
8- ) Makine ile Objektifin Bağlantı Noktasını Kontrol Edin
Objektifi makineye taktığınız bayonet kısmı kontrol edilmelidir. Mümkünse yanınızda bir objektif götürüp sorun olup olmadığı deneyerek kontrol edilmelidir.
9-) LCD Ekranda Ölü Piksel Sorunu Olup Olmadığını Kontrol Edin
Makine üzerindeki Lcd ekranda ölü piksel olup olmadığı kontrol etmelidir ( Nasıl kontrol edileceğine ilişkin ayrı bir yazımız çok yakında )
) Gövde Üstündeki Vidaları Kontrol Edin
Makinenin daha önce herhangi bir neden ile, içinin açılıp açılmadığını öğrenmek için gövde üzerindeki vidaların üstünde aşınma olup olmadığı kontrol edilmelidir.
) Makine Üzerinde Dahili Flaş Varsa Kontrol Edin
Makine üzerinde dahili flaş varsa, mutlaka patlatılarak kontrol edilmelidir.
) Makinenin Askılarını Kontrol Edin ;
Makinenin, güvenerek boynumuza astığımız askılıkları, mutlaka kontrol edilmelidir. Yıpranmamış olması önemlidir.
“2. el DSLR alırken nelere dikkat etmemiz gerektiğini yukarıdaki 12 madde ile öğrenmiş olduk. Peki 2. el objektif (lens) alırken nelere dikkat etmeniz gerektiğini biliyor musunuz?”
1-) Objektifin Kozmetiğini Kontrol Edin
Objektifin gövdesi üzerinde ezik, çizik, kırık vb. bozulmaların olup olmadığı kontrol edilmelidir. Ayrıca en önemli noktalardan bir tanesi olan, ön ve arka cam elementlerde çizik olup olmadığı özellikle dikkat edilmelidir.
2-) Objektifin İçinde Mantar Oluşumu Olup Olmadığını Kontrol Edin
Almayı düşündüğünüz objektifin içinde mantar oluşumu olup olmadığı kontrol edilmelidir.
3-) Objektifin İçinde Toz Olmamasına Dikkat Edin
Çok aşırı olmadığı sürece problem olmasa da, mutlaka lensin içinde toz olup olmadığı kontrol edilmelidir.
4-) Obejktifin İçindeki Diyafram Yapraklarını Kontrol Edin
Diyafram yapraklarında yağlanma, takılma, yıpranma vb. hususlar mutlaka ve mutlaka kontrol edilmelidir.
5-) Objektifin Üzerinde Varsa Tuşları Kontrol Edin
Her objektifte olmamakla birlikte, alacağınız objektifte mevcutsa mutlaka tuşlar kontrol edilmelidir.
6-) Objektifin Zoom Ve Netleme Halkasını Kontrol Edin
Zoom ve netleme halkasında zorlanma, takılma vb. sorunların olup olmadığı kontrol edilmelidir.
7-) Otomatik Netleme ve Odak Sorunlarını Kontrol Edin
Objektifi mutlaka makinenize takarak otomatik netleme ve ön-arka odak sorunlarına karşı kontrol edilmelidir.
8 -) Objektif Üzerindeki Vidaları Kontrol Edin
Objektif üstündeki vidalar, objektifin daha önce tamir görüp görmediğine karşı kontrol edilmelidir.
Son olarak hepsinden önemli madde olarak seafoodplus.info alışverişte güvenilir kişilerden alışveriş yapmaya çalışın. Ülkemizde veya yurt dışında kullanılan 2. el alışveriş sitelerinde, mutlaka satıcıların referanslarını inceleyin. İmkanınız olursa ürünleri elden almaya çalışın. İçinize sinmeyen hiçbir ürünü kesinlikle satın almayın. Ayrıca teknolojik ekipmanların şans işi olduğunu unutmayın. Başkasında olmayan bir sorun sizde olabilir.
Siz de deneyimlerinizi bizle paylaşabilir veya paylaşılan deneyimlerden yararlanabilirsiniz.
(bkz: aramaya üşenmedim mamafih bulamadım) her boka söyleyecek lafı olan sözlükçülerin bu konuda sessiz kalmış olması beni şaşırttı doğrusu. şu sıralar benim, belki daha sonraları da başkalarının ihtiyacı olabilecek tavsiyelerdir. aklimda nikon d var. neden d derseniz çok amatörce yaptığım kiyaslamalar sonucu bu karara vardım. fotograf olayina cok hakim değilim ama dslr görürsem de bomba diye karakola götürmem. simdi bu makinenin sifiri civari ama vıcık vıcık hergün kullanmayacağım için bulursam temiz ikinci elini almayı düşünüyorum. sarı sitede 'e de var civarında olanlar da var. misal içime sinen bir tanesini almaya karar versem nelere dikkat etmem gerekiyor hiç bilmiyorum. shutter için çok absürd bir sayıda değilse önemi yok diyen de var shutter sayısı düşürülebiliyor diyen de. yanlış bir mantık olabilir ama araç kmsi gibi bir ilişki kurdum bu duruma. misal adam 39 bin shutter yazmış ama ben bunu bir türlü çok mu az mı diye yorumlayamıyorum. sonra efendim ölü piksel olayı var. şehirlerarası bir alışverişte buna nasıl önem alabilirim. gözden kaçıp sonradan farkedilebilecek bir durum ortaya çıkabilir mi? ya da bunların haricin marka farketmeksizin dslrlerde başka ne gibi problemler ortaya çıkabilir bunlardan da bihaberim.
pesin edit: bu entryi yazıp kenara atmıştım bir şeyler eklerim diye. o arada entryi yazdigimi unuttum ve ikinci el d aldım.
parayi lense gomun. makine teknolojisi cok hizli gelisiyor, ve makineler hizli deger kaybediyor, ama lensler teknolojik olarak yerinde sayiyor ve deger kaybetmiyor.
full frame bir makine alıp çekim önceliğinize göre parayı lenslere harcamanızı tavsiye ederim.
kendimce bir iki şey ekleyeceğim başlıktır.
1- örtücü sayısı (shutter count): bu gerçekten de araç kilometresi gibi bir şey. örtücü vuruş sayısı alt düzey kameralarda 'i, üst düzey kameralarda ise 'i esas alarak tasarlanır. tek başına gösterge değildir ama makinanın ölçülebilir tek değeri olduğu için başlangıç için esas alınabilir. bir kamera vuruş yapmış ve temiz, yapmış ama çok kötü kullanılmış olabilir. ayrıca vuruş sayısı video çekimi süresini göstermez. her video çekimi tek vuruş sayılır. örneğin benim canon d kameramın vuruş sayısı hala 'in altındadır ama bunun toplam tanesi falan fotoğraf için olup gerisi video çekimidir.
bu noktada bir şehir efsanesini düzeltelim: "video çekimi sensörü yorar". aslında evet ve hayır denebilir. sensör video çekiminde sürekli açık ve voltaj altında olduğu için bir tür yorgunluktan bahsedilebilir ama unutulmamalı ki her bir fotoğraf çekimi aslında sensöre anlık bir şok yaşatır. yani her örtücü vuruşunda sensör üzerindeki sensellerde voltaj şoku yaşanır. sürekli video çekiminde bu şok söz konusu olmayıp sadece ısınma söz konusudur. burada yine kullanım esas alınmalı denebilir. yıllarca sadece video çin kullandığım panasonic gh4'te tek sorun yokken canon d üzeri bir sürü takılı piksel (stuck pixel) var. sensör kalitesi olsa gerek. bu takılı pikseller ancak ve ancak ne yaptığını bilen biri tarafından ve raw testiyle görülebilir. kısacası daha az kullandığım kamerada sensör yorulması denebilecek sorunları görüyorken benimle kıta kıta gezen ve iki katı kullandığım kamerada tık yok.
2- toz: kamera ne kadar eskiyse ve ne kadar çok kullanıldıysa o kadar toza maruz kalmış sayılabilir. bazı kameralarda bu korkunç sorun demektir çünkü tozun temizlenmesi için tüm kameranın sensöre kadar sökülmesi ve bilen ellerce temizlenmesi gereklidir.
toz bazen ayna üzerinde (çok büyük sorun değildir), görsel
bazen sensör koruyucu cam üzerinde (bazen büyük sorundur ama genelde halledilebilir) görsel
bazen de taa sensöre kadar gitmiş olabilir (çok büyük sorundur). görsel
bazen de sadece ayna üstündeki fresnel lenste yer alır ve bakaçtan bakınca görünür ve rahatsız eder ama sensördeki görüntüye girmez. görsel
toz testi için tercihen beyaz lens kapağı ya da gövde kapağı yöntemi uygulanabilir. kamera ya çok uzak ya da en yakın odak noktasına alınarak değişik örtücü hızlarında fotoğraflar çekilir ve bunlar bilgisayarda incelenir. sabit toz çok küçükse idare der, hatta yazılım bunu fark edip düzeltir ama iri toz parçası belli netlik durumlarında sorun yaratır ve her zaman yazılım üzerinde düzeltme iyti sonuç vermez. bir bilene danışın ve pratikte deneyerek bulsun size.
bakaç yani vizör içinde toz da sorundur ve görüntüye odaklanmanızı engeller ve can sıkar. bakaç tozu, kamera gökyüzüne ya da düze zemine doğrultularak ve lensli ve lenssiz olarak test edilebilir. bazı tozlar bakacın sökülmesi ile temizlenebilir ama bazıları fresnel'in altında yer alıyor olabilir.
ek: toz, aynı zamanda lens için de çok önemli bir sorundur. olması gerekenin altı fiyatta bir lens görürseniz toz testi yapmadan almayın. temizlemesi bilen için sorun olmasa da görüntünün ortasında bulanık bir benek alıcı için can sıkıcı bir durum yaratabilir.
3-gövde çizikleri ve vuruklar: aslında kozmetik kusurlar oldukları için performansı etkilemezler. ama vuruş sayısıyla beraber değerlendirildiğinde bir kameranın ne kadar hırpalanmış olduğunu gösterirler. düğün vb türünde ortamlarda kullanılan kameralarda çok görülürler çünkü kullanan birden fazla kamera ve lens taşır ve birini gözüne dayamışken diğer boşta sallanıp sağa sola çarpabilir. kamera altında tripod yuvası çevresi çizikleri ve performansa etki yapmasa da kameraya gösterilmiş özenin göstergesidir.
bu sorunları siyah fısfıs boya ya da fırçayla sürülmüş metal boyasıyla kapatabiiliyorlar ve bu nedenle kameraların alt kenarları, tripod çevresi ve bakaç üstü (flaş kızağı çevresi) incelenmelidir.
4- yazılım: bazı menü seçenekleri bazı modellerde sorunlu olabiliyor. bunun için kamerayı araştırıp bu olası sorunları öğrenip alacağınız modeli incelerken bakabilirsiniz. bazı modeller bazı lens modelleri ile sorun yaratabiliyor. örneğin fiziksel olarak takılmasında sorun olmasa da güçlü bir otomatik lensin gövdeden güç çekişi daha alt düzey bir kamera için sorun olabiliyor.
ek olarak söyleyeyim: bugüne dek almak isteyen bir arkadaş için incelerken canon modellerinin uygun olanlarının hepsinde her zaman magic lantern çalıştırdım. bir sd kart üzerinde çalıştırdığım bu yazılım size kameranın normalde olamayan özelliklerine ulaşmanızı sağlar. ayrıca ml üzerinden yapılan ısı ve vuruş sayısı ölçümleri daha doğrudur ama vuruş sayısı sonradan değiştirilmiş bir kamera üzerinde bunu deneyerek aradaki farkı görmüş değilim. yine de ml çalıştırmak her zaman tercihimdir. bu yazılımın kendi test özellikler biraz kullanıldıktan sonra kendiliğinden kapanma vb türünden hemen görülemeyecek sorunlar için yardımcı oluyor. kamerayı biraz zorlamanız lazım ki saatler içinde ortaya çıkabilecek bir sorun dakikalar içinde görülebilsin.
örneğim kodek patlatma dediğim bir test vardır. vimeo vb üzerinde yer alan bazı test videolarına kamerayı tutup video çekimi yaparsınız ve kameranın belli bir süre sonra kilitlendiğini görürsünüz. bu süre kameraların kıyaslanması için güzel bir ölçüttür ama yine bilen biri tarafından yapılmalı. ayrıca bu test türü ile sd ya da cf kart ünitesinin sorunlu olup olmadığını da anlayabilirsiniz. bazı kameralarda takıp çıkarma yüzünden bu kart yuvaları sorunlu ya da dengesiz oluyor. tamiri mümkün ama uzun iş ve hemen ortaya çıkmaz ve işin kötüsü kartı bozup emeklerinizin boşa gitmesine yol açabilir.
daha anlatacak çok şey var ama her zaman en doğrusu kamerayı alırken yanınızda kameradan anlayan deneyimli birinin olmasıdır. burada satıcı konumunda olan mağaza ya da servis gibi yerleri kastetmiyorum. hilecidirler de demiyorum ama işin içinde çıkarı olan kişilerin değil, sizin çıkarınızı koruyacak kişilerin görüşlerini alın.
en iyi kamera testi, kamerayı birkaç gün kullanmanıza izin verecek ve iade etmenizi kabul edecek türden bir satıcıdan almaktır ama güven nedeniyle zor iş.
farkındaysanız garanti konusuna girmedim çünkü hem bunu anlatmaya gerek yok hem de bugüne dek garantiye gönderilip de kullanıcı hatası diye yine size yıkılan durumlar dışında firmanın sorumluluğu kabul ettiği durum sayısının çok az olduğunu gördüm. kameralar yoğun çalışan elektronik aletlerdir ve bir yere çarpma sonucu bile iç hasar alabilirler. bu durumda firma sizin belirttiğiniz sorunu neredeyse otomatikman "darbe almış" şeklinde yorumlayabiliyor. yurtdışında bu durum daha iyi. ayrıca yurtdışında getirilen kameralar için zaten garanti söz konusu değil.
umarım işinize yarar.
basit bir şekilde bahsedecek olursam;
kozmetik;
çizik, kırık, vurma, çarpma gibi hasarların kontrolü yapılmalı.
perde ömrü kontrolü;
profesyonel dslr'lerde perde ömrü bin üzerinde, yarı profesyonellerde bin üzerinde, giriş seviyesinde 50 bin gibi bir durum beklenir.
testi yapan siteler;
[seafoodplus.info ]
eos ınfo
otomatik netleme;
öncelikle en uzak yere ardından en yakın yere netleyerek hızlıca tekrarlayın.
ölü piksel kontrolü;
kameranızı parlak bir alana doğrultun ve canlı görünümü açın, çektiğiniz fotoğrafı tamamen yakınlaştırdığınızda görüntü hareket etse dahi ölü piksel aynı noktada görünecektir.
test için;
[seafoodplus.info ]
[seafoodplus.info ] (burada renk uyumu, gama ve gölge testi de yapılabilir.)
sıkışmış piksel kontrolü;
program- diyafram öncelikli çekim modu ayarıyla live view açarak kamerayı götürdüğünüzde, bağımsız hareket etmeyen piksel sıkışmış piksel olabilir.
öğrenmenin yolu;
ıso ile çektiğiniz fotoğrafları tamamen yakınlaştırın, hep aynı yerde artı görüyorsanız bu sıkışmış pikseldir.
lens temizliği;
f22 değeriyle çekmiş olduğunuz beyaz görüntüyü bilgisayardan incelediğinizde görmüş olduğunuz kusurlar lens temizliğiniz hakkında bilgi verecektir.
tabii ki hiçbir yöntem makine hakkında tam anlamıyla doğru sonucu vermeyecektir, makineyle belli bir süre vakit geçirmeden anlayamayacağımız çok şey var.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Bu üç kavram makinelerin ve fotoğrafçılığın en temel üç kavramıdır. Yakalayacağınız fotoğraf karelerinin kalitelerini belirleyeceğiniz değerlerdir. Diyafram; fotoğrafını çekeceğiniz nesneden objektife yansıyacak olan ışığın yoğunluğunu belirler. İngilizcede "açıklık" kelimesine tekabül eder. Yani diyafram ne kadar açık olursa, o kadar çok ışık alacaktır. Makine üzerindeki diyafram değeri küçüldükçe diyafram açıklığı büyür ve daha fazla ışık alır.
Enstantene; görüntünün, ışığın sensör üzerine ne kadar süre boyunca alınacağıdır. Açılıp kapanan bir sistemdir. Enstantene değerleri, açılıp kapanma hızlarını ifade eder. Değer yükseldikçe açılıp kapanma hızı artacak ve ışığı daha kısa sürede yakalayacaktır.
ISO ise sensörlerin üzerine yansıyacak olan ışığa duyarlılığı ifade eder. Yani ISO değeri arttıkça, ışığa daha duyarlı olacaktır. Karanlık ortamlarda diyafram ve enstantenenin yetersiz kalması durumlarında ISO değeri artırılarak ışık duyarlığı açılmış olur ve aydınlık görüntü elde edilmeye çalışılır.