Yedi Meşaleciler, bilinen ilk Cumhuriyet Dönemi edebiyat topluluğudur. Bu grup, kendi isimleri ile bir kitap çıkarmış ve tüm eserlerini Yedi Meşale isimli bu kitapta toplamışlardır. Edebiyata ve özellikle şiire yeni bir soluk getirmeyi amaçlayan Yedi Meşalecilerin ömrü ise ne yazık ki çok sürmemiştir ve kurulmalarından kısa bir süre, bu grup ortadan kalkmıştır.
YEDİ MEŞALECİLER KİMDİR?
Beş Hececilere tepki olarak ortaya çıkan Yedi Meşaleciler, Cumhuriyet Dönemi edebiyat topluluklarından bir tanesidir. Ayrıca bilinen ilk Cumhuriyet Dönemi edebiyat topluluğu da bu gruptur. Yedi Meşaleciler, yılında ortaya çıkan Yedi Meşale adlı dergi ile isimlerini almışlardır. Bu grup genel olarak şiir ve öykü yazmıştır.
Yedi Meşaleciler, tepki olarak ortaya çıktıkları Beş Hececileri oldukça sert bir şekilde eleştirmişlerdir. Onlara göre Beş Hececiler, sığ bir topluluk olup, edebiyatın ve özellikle şiirin önemini kavrayamamışlardır. Yedi Meşalecilerin izlediği edebiyattaki ilkeleri genel olarak canlılık, samimilik ve devamlı yeniliktir. Peki Yedi Meşaleciler kimdir? Yedi Meşaleciler grubu şu isimlerden oluşmaktadır:
Bu grubun üyelerini eserlerini Yedi Meşale isimli bir kitapta toplamışlardır. Bu kitap 7 bölümden oluşmaktadır ve her bir bölüm ayrı bir yazara aittir.
YEDİ MEŞALECİLER GENEL ÖZELLİKLERİ
Yedi Meşalecilerin genel özelliklerinin başında "sanat, sanat içindir" anlayışını benimseyen ilk Cumhuriyet Dönemi edebiyat grubu olmaları gelmektedir. Ayrıca Yedi Meşalecilerin ilk oldukları bir diğer alan ise Cumhuriyet Dönemi'nde bir beyanname ile ilke ve görüşlerini açıklayan ilk edebi grup olmaları gelmektedir. Yedi Meşaleciler, batı şiirini örnek almıştır. Yedi Meşaleciler genel özelliklerini maddeler halinde sıralamak gerekirse;
YEDİ MEŞALECİLER ESERLERİ
Yedi Meşaleciler grubu, kısa süreli ömürlerine rağmen tarihimize birçok eser bırakmıştır. Yedi Meşaleciler eserlerine örnek vermek gerekirse;
Evler, bir nara benzer,
Nar tanesi, sofalar,
Akşam, yol gibi gezer;
Sükûn, su gibi odalar.
Odada bir pancurun
Sofadadır güneşi;
Dizilir ince ince, alnına bir soğuk ter!
Gâvur mahallesidir evimin yukarısı,
Rüzgârın salladığı bir çan durmadan öter.
Bu ses aynı şekilde uzayacak yarın da!
Bazan bir ışık gezer, tamam gece yarısı,
Karşıdaki bir evin pencere camlarında
Şimdi gözyaşlarımla karanlığı delerim;
Bana hatırlatıyor uzun uzun her akşam
Simsiyah servileri bembeyaz perdelerim!
Korkudan büzülürüm usulca bir kenara;
Yatmak için yerimden azıcık kımıldasam,
Gölgem bir hırsız gibi tırmanır duvara.
Altın rengi gözleri yanan bir semaverdi
Ilık bir çay kokusu akardı saçlarından.
Yanmanın lezzetini onda hissettiğim bir an
Ve yazın sevgisini bana önce o verdi.
Yaz gibi iri olgun meyveleri severdi,
Bir çocuk gibi şendi ve gülerdi her zaman
Bir mevsim gözlerinden içime doldu cihan
Ve güzel yaz günleri ne çabuk geçiverdi.
Artık donuk bir cam var mavi gökler yerinde.
Güneşi benden çalan o sıcak bakışlardır,
Ve yazı o götürdü mutlak beraberinde.
En güzel rüyaların bile bir sonu vardır:
Bir bahar rüzgârından alarak bir sabah hız
Mevsimlerin ömrünü yaşamıştı aşkımız.
Onu şimdi kaybettim ve şimdi sonbahardır.
Çözülen bir demetten indiler birer birer,
Bırak, yorgun başları bu taşlarda uyusun.
Tutuşmuş ruhlarına bir damla gözyaşı sun,
Bir sebile döküldü bembeyaz güvercinler…
Nihayetsiz çöllerin üstünden hep beraber
Geçerken bulmadılar ne bir ot ne bir yosun,
Ürkmeden su içsinler yavaşça, susun, susun!
Bir sebile döküldü bembeyaz güvercinler…
En son şarkılarını dağıtarak rüzgâra,
Beyaz boyunlarını uzattılar taslara…
Bir damla suya hasret gideceklermiş meğer.
Şimdi bomboş sebilden selviler bir şey sorar,
Hatırlatır uzayan dem çekişleri rüzgâr
Mermer basamaklarda uçuşur beyaz tüyler.
YEDİ MEŞALECİLER ŞİİRDE HANGİ ÖLÇÜYÜ KULLANMIŞLARDIR?
Yedi Meşaleciler genel olarak şiirde hece ölçüsünü kullanmışlardır. Lakin Beş Hececilerin aksine, bu ölçüyü geliştirmeyi ve zenginleştirmeyi hedeflemişlerdir. Bunun içinde şiirde betimleme ve imgeleme tekniklerinden oldukça yararlanmışlardır.
YEDİ MEŞALECİLER HANGİ AKIMDAN ETKİLENMİŞTİR?
Yedi Meşaleciler, Beş Hececilere tepki olarak ortaya çıkmıştır. Lakin onlar gibi sade bir şekilde şiir yazmaktansa betimlemelerden ve imgelerden yararlanmışlardır. Bu nedenle Yedi Meşaleciler üzerinde Fransız sembolizm akımının oldukça etkili olduğu söylenebilmektedir.
Yedi Meşaleciler
Fransız Edebiyatı'nı örnek almışlardır ve edebiyatta "samimilik,canlılık ve devamlı yenilik" ilkesini benimsemişlerdir. Türk şiirinde yeni ufuklar açmak hedefiyle yola çıkan Yedi Meşaleciler'den hikaye yazan sadece Kenan Hulusi Koray'dır.
Hatırımda yanlış kalmadıysa Yedi Meşale adını Sabri Esat ileri sürdü ve bu isim kabul edildi…” Yedi Meşaleciler sanat hakkındaki düşüncelerini Yedi Meşale isimli kitaplarının önsözünde açıklamışlardır.
Yedi Meşalecilerin Özellikleri:
Yedi sanatçıdan Kenan Hulusi (Koray) sadece öykü yazmıştır. Yedi Meşaleciler, Beş Hececiler'e tepki olarak ortaya çıkmışlar, Beş Hececiler'in şiirini sığ bulduklarını söylemişlerdir. Edebiyat dünyasında bir tıkanıklık olduğundan yakınıyor, Türk şiirine yeni ufuklar açmayı hedeflediklerini belirtiyorlardı.
Beş hececiler şu sanatçılardan oluşmuştur:
*Şiirlerini çarpıcı imge ve benzetmelerle zenginleştiren Yedi Meşalecilerin şiirleri tablo niteliği gösterir. *İç dünyalarına ve eşyaya izlenimci bir ressam gibi bakarlar. *Ölçü olarak hece ölçüsünü kullanmışlardır. 7+7 duraklı hece ölçüsünü kullanmayı tercih etmişlerdir.
Yazı İşleri Müdürlüğünü Yusuf Ziya'nın yaptığı Meşale dergisinin Temmuzunda yayımlanan ilk sayısında.
Ağaç, 'da sanat-fikir-aksiyon alt başlığıyla yayımlanmaya başlayan aylık dergidir. Sahibi ve başyazarı Necip Fazıl Kısakürek'tir. Milli, ruhçu, Anadolucu sanat anlayışını benimseyen dergi Ankara'da 14 Mart 'da yayına başlamış, İstanbul'da 29 Ağustos 'da sona ermiştir.
Sabri Esat çeviri ve deneme yazarı olmakta karar kılmış, Psikoloji profesörü olmuştur. Yaşar Nabi , iki şiir kitabı yayınlasa da daha çok başka türlerde eserler vermiş Varlık dergisini çıkararak daha çok dergici olarak tanınmıştır..
Varlık Dergisi, 15 Temmuz `te Yaşar Nabi Nayır tarafından yayımlanmaya başlayan aylık sanat ve edebiyat dergisidir. İlk dergide sahibi Sabri Esat Siyavuşgil görünüyordu.
Varlık dergisi şeklinde dergi küçük harf ile yazılır. Gazete büyük harf ile yazılır çünkü o kalıplaşmıştır. Ama 'Varlık dergisi' o şekilde yazılmaz.
Bizim Türküler Şiiri - Günerkan Aydoğmuş
Grup, bundan sonra Yedi Meşaleciler olarak anıldı. Daha sonra çıkardıkları Meşale dergisini sekiz sayı sürdürebildiler. Dergi, yeni alfabeye geçiş dönemindeki zorluklar nedeniyle kapandı. Cevdet Kudret, bu dergide yayınlanan şiirlerini Birinci Perde adlı kitabında topladı ().
Yaşar Nabi Nayır'ın Eserleri. ŞİİR: Kahramanlar ()
Bu kadro Şerif Aktaş'ta “asıl kahraman veya birinci derecedeki kahraman; hasım veya karşı güç; arzu edilen ve korku duyulan nesne; yönlendirici; alıcı; yardımcı”[11] olarak verilmektedir.
Ömer Seyfettin
Norm KarakterlerNorm karakterler, romanda, birinci derecedeki kahramanlardan sonra ferdi planda en çok boyutlu olan ve en fazla derinliğe sahip olan kahramanlardır (Stevick, ). Bu karakterler dramatik aksiyonu sağlayan değerleri, başkişi nezdinde tematik güce olan katkılarıyla da ön plana çıkarlar.
Tip ile karakterin en önemli farkı temsil gücünde görülür; çünkü tip, toplumsal boyutu ile karşımıza çıkar ve ait olduğu sosyal durum, olay veya olgu onun üzerinden işlenir. Oysa karakter birey olarak ele alınır; çelişkileri, acıları, mutlulukları, çıkmazları sadece kendisine aittir ve kendisiyle sınırlandırılmıştır.
Tip ile karakterin en önemli farkı temsil gücünde görülür; çünkü tip, toplumsal boyutu ile karşımıza çıkar ve ait olduğu sosyal durum, olay veya olgu onun üzerinden işlenir. Oysa karakter birey olarak ele alınır; çelişkileri, acıları, mutlulukları, çıkmazları sadece kendisine aittir ve kendisiyle sınırlandırılmıştır.
Tip: Başka kişilerde de bulunan ortak özellikleri üstünde barındıran, temsil ettiği grubun niteliğini belirgin bir şekilde yansıtan roman kahramanı tiptir. Karakter: Tip özelliği göstermeyip kahramanın kendine özgü davranışları ile başka özellikteki kişilerden ayrılan, çok yönlü davranış gösteren roman kişisidir.
Çatışma? 1. Aynı anda ortaya çıkan birbirine karşıt ya da eşit derecede çekici dilek ve isteklerin bireyde yarattığı ruhsal durum.