93 harbi kadın kahramanları / Türk kadınının cesaret ve kahramanlığının simgesi: Nene Hatun

93 Harbi Kadın Kahramanları

93 harbi kadın kahramanları

Nene Hatun ( ) 93 Harbi olarak da anılan Osmanlı-Rus Savaşı sırasında, Erzurum'daki Aziziye Tabyası'nın savunulmasında kahramanca çalışarak adını tarihe yazdıran Türk kadınıdır. Osmanlı-Rus Savaşı esnasında geçmişe ismini kazıyan efsanevi bir kadındır. Nene Hatun Türk kadınının başarısını,hırsını, çabasını ve bağışlayıcılığını, millete olan sevgisini sembolize eden kurtuluş savaşının en büyük kahramanlarındandır.
Aziziye savunmasına 20 yaşlarında genç bir gelinken, küçük yaştaki oğlunu ve 3 aylık kızını evde bırakarak katılmıştır.
’de Erzurum’da doğduğu sanılır, ’te Erzurum’da öldü. Erzurum civarındaki Aziziye Tabyası Savaşında yaralandı ve Türkiye’de büyük bir ün kazandı.

 

Nene Hatun, yirmi yaşlarında bir gelin iken, Erzurum civarındaki Aziziye Tabyası Ruslar tarafından işgal edilmişti. Orada bulunan Türk askerleri öldürülmüş, sadece bir tanesi canını kurtararak Erzurum Cephesi komutanı Ahmet Muhtar Paşaya bu kara haberi getirmişti. Ahmet Muhtar Paşa, bu durumu öğrenir öğrenmez, hemen halktan yardım istedi. Erzurumlular, yaşlarına, kadın erkek olmalarına bakmadan silaha sarıldılar. Ellerine tüfek, tırpan, satır, sopa, balta ne geçirdilerse, Paşa'nın bayrağı altında toplandılar. Nene Hatun da bu kafileye gönüllü olarak hemen katıldı. Bir avuç Erzurumlu, Aziziye Tabyası'nın demir kapısını kırarak içeri girdi. ’den fazla Rus askerini sopa, bıçak, tüfekle etkisiz hale getirdi. İçlerinden çoğu şehit düştü, bir kısmı da yaralandı. Nene Hatun da yaralılar arasındaydı.

Ölüm tarihinden bir sene önce Nene Hatunu görmeye gelen NATO Başkomutanı’na, “Ben o zaman icap eden şeyi yapmıştım. bugün de icap ederse aynı şeyi yaparım” sözlerini söylemiştir ve bu sayede Amerikan generalin hayranlığını kazanmıştı.

Türk Büyükleri / Türk Büyükleri Kısaca / Türk Büyükleri Resim Galerisi /  Atatürk / Atilla Han / Cengiz Han / Alparslan  / Osmanlı Padişahları

 

Bilim İnsanları / Ünlü Yazarlar / Ünlü Ressamlar / Ünlü Müzisyenler / Türk Büyükleri / Türk Bilim İnsanları / Ünlü Matematikçiler / Ünlü Fizikçiler

kaynağı değiştir]

Nene Hatun ’de Erzurum'un Çeperli köyünde dünyaya geldi. Babasının adı Hüseyin, annesinin adı Zeliha'dır.[3]

Aziziye savunması sırasında 20 yaşında olan Nene Hatun, köyünden Mehmet Efendi ile evli idi.[kaynak belirtilmeli] Rus ordusunun Pasinler'i işgal edip Erzurum'a doğru ilerlemesi üzerine düşman işgali altında kalma endişesinden ötürü bir çokları gibi eşi ile birlikte Erzurum'a göç ettiler. Ruslar'ın Deveboynu savaşından sonra Erzurum'un varoşlarındaki tabyaları da işgal etmesi üzerine Nene Hatun, 3 aylık oğlunu evde bırakarak şehrin savunmasına katıldı ve yararlılık gösterdi.

Nene Hatun ve ailesi savaştan sonra Erzurum'a yerleşti. Erzurum'da Eminkurbu Mahallesinde Kına Sokağındaki otuz beş numaralı evde ikamet etti.[4] 'te çıkan Soyadı Kanunu'yla Kırkgöz soyadını aldı.[5]

Nene Hatun'un dördü erkek (Yusuf, Nazım, Abdurrahman ve Musa), ikisi kız (Asime ve Nevriye) altı çocuğu olmuştur. Oğullarından ikisi I. Dünya Savaşı’nda öldü.[6][7][8]

Cumhuriyet gazetesinin İstanbul muhabiri gazeteci İsmail Habib Sevük’ün yılında Erzurum’da Nene Hatun ve diğer 93 Harbi gazileriyle yaptığı röportajla Türkiye’ye tanıtıldı.[9]

Geçim sıkıntısı çeken Nene Hatun, yılında ulusal kadın kahramanlardan Nâme Hanım ile birlikte cumhurbaşkanına bir dilekçe yazarak yardım istemiştir.[10]

Nene Hatun, yılından itibaren Aziziye Anıtı yapılması çalışmaları sırasında yeniden gündeme geldi. 9. Kolordu Komutanı Korgeneral Refik Koraltan ve karargahı Erzurum’da bulunan Üçüncü Ordu’nun Komutanı Nurettin Baransel Paşa, dönemin belediye başkanı, Erzurum valisi ile TBMM’nin Nene Hatun’a sahip çıkmıştır.[9] yılında 30 Ağustos Zaferi kutlamalarında kendisine “3. Ordunun Nenesi” unvanı verildi.[2]Türk Kadınlar Birliği’nin girişimi ile Türkiye’de ilk defa Anneler Günü’nün kutlandığı yılında Birlik kendisine “Yılın Anası” unvanı verdi.[1][11]

Nene Hatun, zatürre teşhisiyle tedavi gördüğü Erzurum Numune Hastanesi’nde 22 Mayıs günü 98 yaşında hayatını kaybetti. Cenazesi, resmi törenle Aziziye Şehitliği’ne defnedilmiştir.[3]

Hakkındaki eserler[değiştir

T&#;rk kadınının kahramanlık simgesi: Nene Hatun

Erzurum kent merkezine 25 kilometre mesafede yer alan Çeperli köyünde doğan Nene Hatun, 16 yaşındayken Erzurumlu Mehmed Efendi ile evlenerek Erzurum Taşmescit Mahallesi'ne gelin gitti.

Nene Hatun, Osmanlı-Rus savaşına 22 yaşında gencecik bir anne olmasına rağmen "Bu bebeği bana Allah verdi, ona Allah bakar." diyerek bebeğini beşikte bırakıp Erzurum halkıyla cepheye koştu.

Genç yaşta gösterdiği büyük kahramanlıkla gönüllerde taht kuran ve Türk kadınının kahramanlığının simgesi olan Nene Hatun'un bugün de dillerden düşmeyen bu cesareti nesilden nesle aktarılıyor.

Dönemin NATO Orduları Başkomutanı Amerikalı General Matthew Ridgway'in Erzurum'da Nene Hatun'u cesaretinden dolayı ziyaret ederek elini öpmesi, kahraman Türk kadınının vatanı için tüm fedakarlığı yapabileceğini gösteren Nene Hatun isminin çok daha fazla tanınıp bilinmesini sağladı.

Cumhuriyet döneminde "Kırkgöz" soyadını alan Nene Hatun'un 4'ü erkek, 2'si kız 6 çocuğu dünyaya geldi.

İlk çocuğu Nazım'ı ve sonradan doğan iki oğlunu 1. Dünya Savaşı'nda şehit veren Nene Hatun, yakalandığı soğuk algınlığı ve zatürre nedeniyle kaldırıldığı Numune Hastanesinde 22 Mayıs 'te vefat etti.

"Yılın annesi" seçildi

Hayatının son günlerinde 8 Mayıs 'te "yılın annesi" seçilen kahraman Türk kadını Nene Hatun, vefatının yılında saygı ve minnetle anılıyor.

Türk halkının kahramanlığını anlatarak övündüğü ve cesareti her nesle ulaşan Nene Hatun'un mezarı, Erzurum'da kahramanca mücadele ettiği Aziziye Tabyaları'nda bulunuyor.

Osmanlı tarihinin en önemli savaşlarından Osmanlı-Rus savaşı, Osmanlı açısından büyük bir mağlubiyetle sonuçlanmıştı.

Söz konusu dönemde Rus ordusunun baskınla aldığı kent merkezi yakınındaki Aziziye Tabyaları, Erzurum halkının da yardımıyla yapılan karşı baskınla Ruslardan geri alınmıştı.

"Türkler kahraman olarak yaratılmışlardır"

Erzurum Teknik Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Küçükuğurlu, Osmanlı tarihinin en önemli savaşlarından "93 Harbi"nin Osmanlı açısından mağlubiyetle sonuçlandığını söyledi.

Bu savaştaki en önemli başarının Erzurum'daki Aziziye zaferi olduğunu ifade eden Küçükuğurlu, "Bu zafer, asker ile halkın birlikte kazandıkları önemli zaferdir. Diğer taraftan bu zafer bir bakıma kadın ve çocukların zaferidir. Nitekim zaferden sonra Erzurumlulara bizzat teşekkür eden dönemin padişahı Sultan 2. Abdülhamit, 12 Kasım tarihinde 'Haysiyetli ve Onurlu Erzurum Ahalisine Telgraf' başlığıyla bir telgraf göndererek halkın onurlu duruşunu takdir etti." diye konuştu.

Küçükuğurlu, "Aziziye" denilince akla gelen ilk ismin Nene Hatun olduğunu belirterek, Eylül 'de Erzurum ve çevresinde incelemelerde bulunan NATO Orduları Başkomutanı Amerikalı General Ridgway'in Erzurum'da Nene Hatun'u ziyaret ederek elini öptüğünü dile getirdi.

Prof. Dr. Küçükuğurlu, Ridgway'in bu ziyaretinden yaklaşık bir yıl sonra ABD'de Saturday Evening Post gazetesinde yazdığı makalede Nene Hatun hakkında şu görüşleri yazdığını aktardı:

" Eylül ayında o sırada 97 yaşında bulunan dermansız ihtiyar bir kadıncağızı ziyaret maksadıyla buradan çok uzaklarda mütevazı bir eve gitmiştim. Kasım ayında Nene henüz birkaç aylık çocuğunun annesi, 22 yaşında genç bir kadındı. Rusya ile Türkiye harp halinde idiler. Bir Rus piyade alayı Erzurum'u henüz kuşatmamıştı. Şehirde bulunan az sayıda Türk kuvvetleri son bir gayretle tutunmaya çalışıyorlardı. Şehir sakinleri Türk kumandanına gitmişler ve ileri gelenleri vasıtasıyla şehirde bulunan kadın erkek genç ihtiyar herkesin istilacıları imha etmek için bir gece baskını konusunda kendisine yardıma hazır olduklarını söylemişlerdi. Komşuları, Nene Hatun'a bu işe katılmamasını söylediler çünkü onun yeri bebeğinin yanıydı. Nene, 'hayır' diye cevap vermişti. 'Bu bebeği bana Allah verdi, ona Allah bakar. Ben de onu Allah'a emanet edip sizinle baskına iştirak edeceğim.' O gece erkekler kadınlar ve hatta çocuklar tırpan, bıçak ve sopalarla silahlanıp Rus kuvvetlerine hücum etmek için askere katıldılar. Taarruz muvaffak oldu ve Rus alayı imha edildi."

Küçükuğurlu, Ridgway'in Nene Hatun'u ziyaretinden sonra "Birçok millet kahramanlarını sadece kahramanlık sanatı olan ordularının içinde arar ve ancak böylelikle bulur. Türklerde ise hakiki kahramanlar akla gelmeyen mütevazı köşelerin iddiasız sakinleridir çünkü onlar kahramanlık iddiasında da değillerdir. Buna ihtiyaçları da yoktur çünkü kahraman olarak yaratılmışlardır. Nene Hatun'un elini bu hisle öpüyor ve onu tanımış olmaktan iftihar ediyorum." ifadelerini kullandığının kayıtlara geçtiğini belirtti.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir