adana tabibler odası / ADANA TABİPLER ODASI İLKOKULU

Adana Tabibler Odası

adana tabibler odası

Üzerindeki baskılara son verilmesini ve kendileri aleyhine açılan davaların kapatılmasını isteyen Adana Tabipler Odası il binası önünde basın açıklaması yaptı. Başkan Uzm. Dr. Selahattin Menteş “Bu baskı dolu ve karanlık günleri, dayanışma ve önlüğümüzün beyazıyla aşacağız.”

HABER: CANSU ERSOY

ADANA (BÖLGE)-Üzerlerinde kurulan baskılara son verilmesini talep eden Adana Tabipler Odası, baskılara karşı ses yükselterek basın açıklaması yaptı. Türk Tabipler Birliği(TTB) adına ortak basın açıklamasını Adana Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Selahattin Menteş yaptı. Açıklamaya DİSK, KESK, Adana Barosu, Adana Eczacı Odası, Adana Veteriner Hekimler Odası, Emek Partisi, TMMOB’a bağlı oda başkanları ile hekimler de katılım göstererek destek verdi.

“TTB SAĞLIĞI BİR RANT GÖRENLERİN HER ZAMAN TEPKİSİNİ ÇEKMİŞTİR”

Bu yıl Türk Tabipleri Birliğinin Kuruluş yılı olduğunu hatırlatarak söze başlayan Adana Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Selahattin Menteş, “TTB bu coğrafyada kurulduğundan bu yana iyi hekimlik değerlerinin simgesi olmuştur. Herhangi bir iktidara yaslanmayı her zaman reddetmiş; eleştirel/bilimsel/etik aklı en büyük dayanak yapmıştır. TTB özelleştirmelere, şehir hastaneleri adı altında kamu hastanelerinin sermayedarlara satılmasına, niteliksiz/tabela üniversitesi eğitimlerine karşı çıkmıştır. Basamaklı sağlık sistemini yok eden teknoloji tekellerine teslim edilmeye çalışılan sağlık sistemiyle, emeğimizin sömürülmesiyle, doğanın yok edilmesiyle, en yoğununu yaşadığımız, hayatın her alanına sindirilmeye çalışılan şiddetle mücadele etmiştir ve etmeye devam edecektir. Tam da bu nedenlerle TTB sağlığı bir rant görenlerin her zaman tepkisini çekmiştir” diye vurguladı.

Toplumun sağlıklı olabilmesinin, ancak sağlığa bütünlüklü yaklaşımla mümkün olduğunun altını çizen Uzm. Dr. Menteş, bunun için bireylerin ve toplumun, ekonomik-siyasal-ekolojik-sosyal-fiziksel-biyolojik iyilik halinin tam olması gerektiğini söyledi.

“MEZUNİYET ÖNCESİ VE SONRASI TIP EĞİTİMİ YENİDEN NİTELİKLİ HALE GETİRİLMELİDİR”

Uzm. Dr. Menteş, “Tüm sağlık çalışanlarının insanca yaşayabileceği, emeklerinin karşılığını alacağı geliri ve çalışma koşulları sağlanmalıdır. Sağlık sisteminde sağlık ile ilgili gerekli her türlü işlem, tüm nüfus için parasız olmalıdır. Sağlık sisteminin temelini birinci basamak sağlık hizmetleri oluşturmalı, basamaklı bir sağlık sistemi modeline geçilmelidir. Mezuniyet öncesi ve sonrası tıp eğitimi yeniden nitelikli hale getirilmelidir. Bilim ve teknoloji kâr amacıyla değil; mevcut ve gelecekteki toplumsal ihtiyaca göre kullanılıp geliştirilmelidir” diye bildirdi.

YAŞASIN DAYANIŞMA YAŞASIN TTB

Hekimliğin yüzyıllardan beri gelen mesleki bağımsızlık, mesleki özerklik ve meslek hakkının gaspına karşı durulması gerektiğine sözlerinde yer veren Uzm. Dr. Menteş, konuşmasını şu şekilde devam ettirdi:

“İşte bugün TTB yukarıda saydığımız söylemleri yüzünden her zaman iktidarların hedefi olmuştur. Bugün yaşananlarda bundan kaynaklıdır. TTB etkisiz hale getirilmeye ve hatta kapatılmaya çalışılmaktadır. Hekimler örgütsüzleştirilmeye, özel sermayenin ve iktidarların yemi haline getirilmeye çalışılmaktadır. Demokrasilerde önemli olan toplumun sorumluluk verdiklerini en güçlü katılım yöntemleriyle seçebilmesi ve denetleyebilmesidir. Ancak ne yazık ki son dönem birçok örnekte mevcut iktidar anlayışının en büyük sorununun seçilmişlerle ve denetlenmekle olduğunu görüyoruz. Demokratik ülkelerde en geniş yetkilerle donatılan, mesleki bağımsızlıkları güvence altına alınan meslek örgütleri ne yazık ki totaliter rejimlerde yetkileri kısıtlanan, mesleki ve mali özerklikleri daraltılan, halkın ve meslektaşlarının yararına tutum aldıklarında iktidarlar tarafından hedef haline getirilen bir anlayışla karşılaşmaktadırlar.”

YAŞASIN ÖRGÜTLÜ MÜCADELEMİZ!

Uzm. Dr. Menteş, TTB’nin en büyük dayanağının toplum ve hekimler olduğunu belirtti ve konuşmasını şöyle sonlandırdı:

“TTB bu güç ve sorumlulukla üzerinde oluşturulmaya çalışılan algılarla; linç kampanyalarıyla; baskılarla dün olduğu gibi yarın da mücadele edecek birikim ve inanca sahiptir. TTB üzerinde yaratılmaya çalışılan algılara karşı çıkıyor ve TTB’nin bu ülkenin yüz akı olduğunu haykırıyoruz. Buradan TTB üzerindeki baskılara son verilmesini istiyoruz. Açılan davalar derhal kapatılmalıdır. Bu baskı dolu ve karanlık günleri, dayanışma ve önlüğümüzün beyazıyla aşacağız.”

Haber Puanlaması

ADANA / ÇUKUROVA - Adana Tabipler Odası İlkokulu

  • Derslik Sayısı

    26

  • Öğretmen Sayısı

    41

  • Öğrenci Sayısı

Adres:
Mahfesığmaz Mahallesi Sokak Çukurova/ADANA Okulumuz İl merkezindedir. http//seafoodplus.info adanatabiplerodasiilkokulu seafoodplus.info


Telefon
()


e-Posta Göndermek İçin Tıklayın

Adana Tabip Odası

SAĞLIK ÇALIŞANLARI, ÇALIŞMADI

DR. ÖKTEN, ŞİDDETİN SEBEPLERİ CİDDİYETLE GÖZDEN GEÇİRİLMELİ

Hekim ve sağlık çalışanlarına uygulanan şiddet ve Gaziantep’te öldürülen Dr. Ersin Arslan’ın öldürülmesinin üzerinden bir yıl geçmesine rağmen herhangi bir çözüm üretilmemesi sebebiyle TTB, SES, DEV SAĞLIK İŞ, TDB, HAYAD, THD, Türk Ebeler Derneği, TÜM RAD DER, TMRT DER, SHUD, Türk Psikologlar Derneği, SÖZSEN, Sağlık Hizmetleri Sınıfı Çalışanları Derneği yönetici ve üyeleri ile asistan hekimler destek vererek bir günlük iş bıraktı.

YETKİLİLER TEHLİKELİ GİDİŞİ SADECE SEYRETTİ

Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Poliklinikler önünde toplanan sağlık çalışanları sloganlar atarak basın açıklaması yaptı. Dr. Ersin Arslan’ın öldürülmesinin üzerinden 1 yıl geçti. Şiddet daha da arttı. Sağlık Bakanlığı ve yöneticilerin bu tehlikeli gidişi sadece seyretmekle yetindiklerini belirten Adana-Osmaniye Tabip Odası Başkanı Dr. Ali İhsan Ökten,”TTB olarak önerdiğimiz TBMM Sağlıkta Şiddeti Araştırma Komisyonu nihayet kuruldu ancak geçen bunca zamanda hala bir rapor oluşturup açıklayamadı. Bakanlık sağlıkta şiddetin artmadığını iddia etmekte ama sadece basın-yayın organlarına baktığımızda bile hemen her gün yeni bir şiddet olayının yaşandığını görmekteyiz. Ne yazık ki uygulanan sağlık politikaları sebebiyle hasta-hekim ilişkisi zedelenmiş, şiddet de buna bağlı olarak artmıştır. TTB olarak önerdiğimiz yasal düzenlemeler yapılması önerimiz de halen hayata geçirilmiş değil. Ancak taleplerimizin takipçisiyiz. Yine sağlıkta şiddeti görünür kılmak, sağlıkta şiddetin önlenmesi yönünde adımlar atılmasını sağlamak üzere, Dr. Ersin Arslan’ın öldürüldüğü gün olan 17 Nisan’ın ‘Uluslararası Sağlık Çalışanlarına Yönelik Şiddeti Önleme Günü’ olarak belirlenmesi için Dünya Sağlık Örgütü’ne başvurduk” şeklinde konuştu.

AKIL DIŞI SAĞLIK SİSTEMİ VAR

Edirne’de ilacını bulamayan kanserli bir hasta sorununun çözümü için Çevre ve Şehircilik Bakanı’ndan yardım istemesine bakan tarafından dilenci muamelesi yapılmasını esefle karşılayıp, kınadıklarını ifade eden Dr. Ökten,”Halkımızı dilenci yerine koyan AKP Hükümeti, on yıldır uyguladığı politikalarla sağlık çalışanlarını da hedef tahtasına çevirdi. Ortada sağlık çalışanları ve hastaları, hasta yakınlarını karşı karşıya getiren akıl dışı bir sağlık sistemi var.

 

Sağlık Bakanı değişti, sağlık sisteminde düzelme denecek hiçbir adım atılmadığı gibi atılma niyeti de yok. Ödeme güvencesini tamamen yitirmiş, çalışanları birbirine düşüren, sağlıkta kaliteyi düşüren performans uygulaması var! Gittikçe ağırlaşan iş yükü ve angarya, 7/24 esnek, kuralsız ve baskı altında çalıştırılma var! Birlik Hastaneleri arasında dama taşı gibi dolaşma, işyeri güvencesinin tamamen ortadan kalkması, görev tanımı dışında “sağlıkçı her işi yapabilir mantığı” ile çalıştırılma var! Özel sektörde güvencesiz, parasını alamadan, kölelik koşullarında çalışma var! Siyasetçiler, yöneticiler tarafından küçük düşürülme, hedef gösterilme var! Tüm bunların sonucunda bozuk bir sağlık sistemi, tedavi olamayan hastalar, çalışanlara yönelmiş öfke ve şiddet var! Dr. Ersin Arslan’ın ölümünden bu yana bir yıl geçti ancak sağlıkta şiddet olanca hızıyla devam ediyor. Hasta bakmaya, ameliyat yapmaya korkar hale geldik. Çünkü acil servislerde, polikliniklerde, yoğun bakımlarda, hastane koridorlarında, aile sağlığı merkezlerinde tehdit ediliyor, saldırıya uğruyor, dövülüyor, bıçaklanıyor, öldürülüyoruz. Sağlık Bakanlığı Sağlıkta Şiddeti Önleme Yasası’nı çıkarmamakta direniyor, TBMM’de kurulan Sağlıkta Şiddeti Araştırma Komisyonu bir yıldır raporunu yaz(a)mıyor; Hükümet seyretmeye devam ediyor! Sağlıkta şiddetin basit bir hasta-sağlık çalışanı anlaşmazlığından kaynaklanmadığını biliyoruz. Sağlık ortamımızı savaş alanına çeviren bu şiddetin on yıldır uygulanan sağlık politikalarından kaynaklandığını biliyoruz. Sorumluları biliyoruz: Sevgisiz, hürmetsiz, değerbilmez sağlık yöneticileri, Sağlık çalışanlarının sırtından ucuz oy avcılığı yapan politikacılar, “Hekimlerin eli hastaların cebinde” diyenler, “Doktor efendi dönemi bitti” diye buyuranlar, Mesleki itibarımızı yok edenler, Kendi başarısızlıklarını gizlemek için bizleri hedef gösterenler, Sağlık çalışanlarını hastalara kırdıranlar, SUÇLU SİZSİNİZ!  Artık yeter,Dr. Ersin Arslan’ın ölüm yıldönümünde, sağlıkta şiddete isyan ediyoruz!Böyle sağlık sistemi olmaz,Bu şiddet sona Ers!n. Bu şartlarda iyi hekimlik, diş hekimliği, hemşirelik, ebelik, teknisyenlik yapamıyoruz. Nitelikli sağlık hizmeti veremiyoruz.

Eğitimimiz sürecinden başlayarak çok çalıştığımız, zor şartlarda hizmet vermeye gayret ettiğimiz hastalarımızdan, hasta yakınlarından şiddet görmeyi kabul edemiyoruz.Bugün öldürülen meslektaşımız Dr. Ersin Arslan’ı anıp Türkiye’de sağlık alanındaki şiddeti, nedenlerini, çözüm önerilerini tartışacağımızdan dolayı acil hastalar, kanser hastaları, diyaliz hastaları ve yatan hastalar dışında sağlık hizmeti sunmuyoruz.Bu eylem ve etkinliklerimizdeki temel amacımız önemli yanlışlar olduğu ortada bulunan Türkiye sağlık ortamına katkı sağlamaktır. Kamu hastanelerinin yöneticileri ve özel hastane sahiplerini şiddete karşı sahici önlemler almaya ve şiddetin sebeplerini ciddiyetle gözden geçirmeye çağırıyoruz. Bugün bütün sağlık çalışanları, bütün sağlık kurumlarının bahçelerinden hep birlikte tek bir yürek olup sesleniyoruz: Böyle sağlık sistemi olmaz.Bu şiddet sona ERS!N

Hekimlerin bir günlük iş bırakacağını bilen vatandaşlar hastanelere gelmeyerek sağlık çalışanlarına destek verdi.

 


 

 

ÇARŞAMBA GÜNÜ HASTA OLMAYIN

SAĞLIK ÇALIŞANLARI ÇARŞAMBA GÜNÜ ÇALIŞMIYOR

Dr. Ersin Arslan’ın bir hasta yakını tarafından öldürülmesinin üzerinden bir yıl geçmesine rağmen sağlıkta şiddetin önüne geçilememesi nedeniyle sağlık çalışanları Dr. Ersin Arslan’ın ölüm yıldönümünde iş bırakarak sağlık hizmeti vermeyecek.alt

ÖFKE VE ŞİDDET VAR

TTB, TDB, SES, DEV SAĞLIK İŞ, THD, Türk Ebeler Derneği, TÜM RAD DER, TMRT, DER,   SHUD, Türk Psikologlar Derneği, SÖZSEN ve Sağlık Hizmetleri Sınıfı Çalışanları Derneği yönetici ve üyeleri Adana Tabip Odasında bir araya gelerek basın açıklaması yaptı. Kurumlar adına metni okuyan Adana-Osmaniye Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Halit Atik,”Tam bir yıl oluyor. Dr. Ersin Arslan Gaziantep’de bir hasta yakını tarafından bıçaklanarak katledildi. Aradan bir yıl geçti, ancak sağlık çalışanları her gün ülkenin dört bir yanında dayak yemeğe devam ediyorlar. Ortada sağlık çalışanları ve hastaları, hasta yakınlarını karşı karşıya getiren akıl dışı bir sağlık sistemi var. Sağlık Bakanı değişti, sağlık sisteminde düzelme denecek hiçbir adım atılmadığı gibi atılma niyeti de yok. Ödeme güvencesini tamamen yitirmiş, çalışanları birbirine düşüren, sağlıkta kaliteyi düşüren performans uygulaması var! Gittikçe ağırlaşan iş yükü ve angarya, 7/24 esnek, kuralsız ve baskı altında çalıştırılma var! Birlik Hastaneleri arasında dama taşı gibi dolaşma, işyeri güvencesinin tamamen ortadan kalkması, görev tanımı dışında “sağlıkçı her işi yapabilir mantığı” ile çalıştırılma var! Özel sektörde güvencesiz, parasını alamadan, kölelik koşullarında çalışma var! Siyasetçiler, yöneticiler tarafından küçük düşürülme, hedef gösterilme var! Tüm bunların sonucunda bozuk bir sağlık sistemi, tedavi olamayan hastalar, çalışanlara yönelmiş öfke ve şiddet var!” diye konuştu.

BU ŞİDDET SONA ERSİN

Böyle sağlık sistemi olamayacağını ifade eden Dr. Atik,”Bu şartlarda iyi hekimlik, diş hekimliği, hemşirelik, ebelik, teknisyenlik yapamıyoruz. Nitelikli sağlık hizmeti veremiyoruz. Eğitimimiz sürecinden başlayarak çok çalıştığımız, zor şartlarda hizmet vermeye gayret ettiğimiz hastalarımızdan, hasta yakınlarından şiddet görmeyi kabul edemiyoruz. 17 Nisan günü öldürülen meslektaşımız Dr. Ersin Arslan’ı anıp Türkiye’de sağlık alanındaki şiddeti, nedenlerini, çözüm önerilerini tartışacağımızdan dolayı acil hastalar, kanser hastaları, diyaliz hastaları ve yatan hastalar dışında sağlık hizmeti sunamayacağız. Sabah saatlerinde hastanelerimizin bahçelerinde toplanıp Dr. Ersin Arslan için saygı duruşlarında bulunacağız. Öğlen saatlerinde illerimizde belirlenen hastanelerin bahçelerinde toplanıp beyaz yürüyüşler ve basın açıklamaları gerçekleştireceğiz. Bu eylem ve etkinliklerimizdeki temel amacımız önemli yanlışlar olduğu ortada bulunan Türkiye sağlık ortamına katkı sağlamaktır. Kamu hastanelerinin yöneticileri ve özel hastane sahiplerini şiddete karşı sahici önlemler almaya ve şiddetin sebeplerini ciddiyetle gözden geçirmeye çağırıyoruz. Yurttaşlarımızı daha iyi bir sağlık sistemi için 17 Nisan gününe Merkezi Hastane Randevu Sistemi’nden randevu almamaya, aldıkları randevuları ertelemeye, eylem ve etkinliklerde sağlık çalışanlarının yanında yer almaya çağırıyoruz. Böyle sağlık sistemi olmaz. Bu şiddet sona ERS!N”

BASIN AÇIKLAMASI

17 NİSAN ÇARŞAMBA
DR. ERSİN ARSLAN'IN ÖLÜM YILDÖNÜMÜNDE

G(ö)REVDEYİZ

Tam bir yıl oluyor.

Dr. Ersin Arslan Gaziantep’de  bir hasta yakını tarafından bıçaklanarak katledildi. Aradan bir yıl geçti, ancak sağlık çalışanları her gün ülkenin dört bir yanında dayak yemeğe devam ediyorlar. Bugün biraz önce fevzipaşa  ASM de Dr. Ümit Keleş arkadaşımız şiddete maruz kaldı.

Ortada sağlık çalışanları ve hastaları, hasta yakınlarını karşı karşıya getiren akıl dışı bir sağlık sistemi var.

Sağlık Bakanı değişti, sağlık sisteminde düzelme denecek hiçbir adım atılmadığı gibi atılma niyeti de yok.

Ödeme güvencesini tamamen yitirmiş, çalışanları birbirine düşüren, sağlıkta kaliteyi düşüren performans uygulaması var!

Gittikçe ağırlaşan iş yükü ve angarya, 7/24 esnek, kuralsız ve baskı altında çalıştırılma var!

Birlik Hastaneleri arasında dama taşı gibi dolaşma, işyeri güvencesinin tamamen ortadan kalkması, görev tanımı dışında “sağlıkçı her işi yapabilir mantığı” ile çalıştırılma var!

Özel sektörde ve kamuda güvencesiz, sözleşmeli koşullarında çalışma var!

Siyasetçiler, yöneticiler tarafından küçük düşürülme, hedef gösterilme var!

Tüm bunların sonucunda bozuk bir sağlık sistemi, tedavi olamayan hastalar, çalışanlara yönelmiş öfke ve şiddet var!

Böyle sağlık sistemi olmaz.

Bu şartlarda iyi hekimlik, diş hekimliği, hemşirelik, ebelik, teknisyenlik yapamıyoruz.

Nitelikli sağlık hizmeti veremiyoruz.

Eğitimimiz sürecinden başlayarak çok çalıştığımız, zor şartlarda hizmet vermeye gayret ettiğimiz hastalarımızdan, hasta yakınlarından şiddet görmeyi kabul edemiyoruz.

17 Nisan günü öldürülen meslektaşımız Dr. Ersin Arslan’ı anıp Türkiye’de sağlık alanındaki şiddeti, nedenlerini, çözüm önerilerini tartışacağımızdan dolayı acil hastalar, kanser hastaları, diyaliz hastaları ve yatan hastalar dışında sağlık hizmeti sunamayacağız.

Sabah saatlerinde hastanelerimizin bahçelerinde toplanıp Dr. Ersin Arslan için saygı duruşlarında bulunacağız. Öğlen saatlerinde illerimizde belirlenen hastanelerin bahçelerinde toplanıp beyaz yürüyüşler ve basın açıklamaları gerçekleştireceğiz.

Bu eylem ve etkinliklerimizdeki temel amacımız önemli yanlışlar olduğu ortada bulunan Türkiye sağlık ortamına katkı sağlamaktır.

Kamu hastanelerinin yöneticileri ve özel hastane sahiplerini şiddete karşı sahici önlemler almaya ve şiddetin sebeplerini ciddiyetle gözden geçirmeye çağırıyoruz. Yurttaşlarımızı daha iyi bir sağlık sistemi için 17 Nisan gününe Merkezi Hastane Randevu Sistemi’nden randevu almamaya, aldıkları randevuları ertelemeye, eylem ve etkinliklerde sağlık çalışanlarının yanında yer almaya çağırıyoruz.

Böyle sağlık sistemi olmaz.

Bu şiddet sona ERS!N.

Dr. Halit ATİK
Adana-Osmaniye Tabip Odası
Genel Sekreter

 

TTB (Türk Tabipleri Birliği)-Adana-Osmaniye Tabip Odası

SES (Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası)-Adana Şubesi

DEV SAĞLIK İŞ (Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası)-Adana Şubesi

TDB (Türk Dişhekimleri Birliği)

HAYAD (Hasta ve Hasta Yakını Hakları Derneği)

THD (Türk Hemşireler Derneği)

Türk Ebeler Derneği

TÜM RAD DER (Tüm Radyoloji Teknisyenleri/Teknikerleri Derneği)

TMRT DER (Türk Medikal Radyoteknoloji Teknisyenleri Derneği)

SHUD (Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği)

Türk Psikologlar Derneği

SÖZSEN (Sağlık Çalışanlarının Sözü Sendikası)

Sağlık Hizmetleri Sınıfı Çalışanları Derneği

 

 

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir