Orucun temel unsuru, yeme, içme ve cinsel ilişkiden uzak durmak, nefsi bunlardan mahrum bırakmak olduğu için, oruçlu iken bunlar ve bu anlama gelecek davranışlar orucu bozar. Peki cünüplük hali olan biri oruç tutar mı? Cünüp iken oruca niyet olur mu?
Cünüp iken tutulan oruç geçerli midir?
Cünüplük oruç tutmaya engel değildir. İster cünüp olmayı gerektiren hâl, oruca başlanmadan gerçekleşmiş olsun, ister ihtilam olma gibi orucu bozmayan bir sebeple oruçlu iken gerçekleşmiş olsun fark etmez. Ancak cünüp olan kişi, bir an önce yıkanıp temizlenmelidir. Cünüp iken üzerinden bir namaz vakti geçmemelidir. Guslün bir namaz vaktinden daha fazla süreyle ertelenmesi günahtır. Çünkü geciktirilirse namaz terk edilmiş olur (İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, III, ).
Cünüp olunduğunda oruç tutulur mu?
Cünüp olarak uyumak, yemek ve içmekte bir sakınca var mıdır? Cünüp olan bir kimse, namaz kılmak ve Kur’an okumak gibi ibadetleri yerine getiremez. Dolayısıyla, ibadetlerini yapmaya engel olan bu durumdan ilk fırsatta guslederek kurtulmaya çalışmalıdır.
Ancak gusletmesi gereken bir kimse ihtiyaç hâlinde, herhangi bir namazın geçmesine sebebiyet vermemek kaydıyla, avret mahallinin temizliğini yaptıktan sonra abdest alarak ya da sadece el ve ağzını yıkayarak uyuyabilir, yiyip içebilir ve başka işlerle meşgul olabilir (Buhârî, Gusül, 27; Müslim, Hayız, 21, 22, 24). Çünkü cünüplük, gusül ve abdest gibi özel bir temizliği gerektirmeyen işlerin yapılmasına engel değildir. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s.), cünüp olmakla müminin necis (maddeten pis) olmayacağını ifade etmiştir (Buhârî, Gusül, 23).
Fakat cünüp birinin namazını kaçıracak şekilde yıkanmayı geciktirmesi haram, elini ağzını yıkamadan yiyip içmesi ise mekruh görülmüştür. Bu itibarla zorunlu bir durum olmadıkça insan hemen boy abdesti almalı ve bir an önce yıkanıp temizlenmelidir.
Oruçlu iken ihtilam olmanın veya cünüp olarak sabahlamanın hükmü nedir?
Oruçlu iken rüyada ihtilam olmak orucu bozmaz, gusletmeyi geciktirerek cünüp olarak sabahlamak da oruca bir zarar vermez (el-Fetâva’l-Hindiyye, I, ). Ancak guslü sabah namazı vaktinin çıkmasına kadar ertelemek günahtır. Çünkü bu durumda namaz terk edilmiş olur (İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, III, ). Nitekim Hz. Peygamberin (s.a.s.) Ramazanda imsaktan sonra sabah namazı vakti içinde yıkandıkları bilinmektedir (Buhârî, Savm, 25).
Oruca niyetlenen bir kadın gün içinde âdet görmeye başlarsa ne yapmalıdır?
Kadınlar ay hâli (hayız) ve lohusalık (nifas) denilen özel hâllerinde namaz kılmazlar, oruç tutmazlar. Daha sonra tutamadıkları oruçlarını kaza ederler.
Oruca niyetlenen bir kadın, gün içerisinde âdet görmeye başlarsa orucunu bozar, temizlenince bu günün orucunu da kaza eder (Merğînânî, el-Hidâye, II, ). İftar vaktine kadar oruçlu gibi davranması doğru değildir. Ancak Ramazanın hassasiyetine riayet ederek başkalarının yanında yiyip içmemesi uygun olur.
İslam dini, herhangi bir ibadet ya da eylem öncesinde temizlik ve arınma önemlidir. Gusül, İslam dini açısından beden ve ruhun arınması anlamına gelir ve birçok durumda farz ya da sünnet bir ibadet olarak kabul edilir. Ramazan ayında oruç tutmak da İslamın en önemli ibadetlerinden biridir. Bu nedenle, oruç tutmak için gerekli olan abdest ya da gusül almak, İslam dini tarafından önerilen bir uygulamadır.
Adet dönemi, İslam dini açısından kadınların hayız hâli olarak adlandırılır ve bu dönemde kadınlar namaz kılmazlar ve oruç tutmazlar. Ancak, adet kanaması bittikten sonra, kadınlar gusül alarak cünüplük durumundan kurtulurlar ve oruç tutmaya devam edebilirler.
Diğer yandan, Diyanet İşleri Başkanlığının açıkladığı bir fetvada, adet kanamasının bittikten sonra gusül abdesti almadan oruç tutmanın sahih olmadığı ifade edilmiştir. Bu nedenle, kadınların adet dönemi sonrasında gusül abdesti almaları ve ardından oruç tutmaları gerekmektedir.
Gusül abdesti alırken dikkat edilmesi gereken bazı kurallar vardır. Öncelikle, gusül abdesti alınırken önce bedenin her yerinin temizlenmesi gerekir. Daha sonra, temizlenen bedenin başından ayaklarına doğru su dökülerek, bedenin her yerinin yıkanması gerekir. Bu işlem sırasında, dilin de temizlenmesi önerilmektedir. Son olarak, gusül abdesti alındıktan sonra temiz bir elbise giyilmeli ve oruç tutulmaya devam edilmelidir.
Diğer yandan, adet dönemi sonrasında gusül abdesti almadan oruç tutmanın sahih olmadığına dair Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından açıklanan fetvanın yanı sıra, bazı İslam alimleri bu konuda farklı görüşlere sahiptir. Bu alimlerin bazıları, adet dönemi sonrasında gusül abdesti almadan oruç tutmanın mümkün olduğunu ve bu durumun orucun sahihliğini etkilemediğini düşünmektedirler.
Ancak, Diyanet İşleri Başkanlığının açıkladığı fetvanın bağlayıcılığı olduğu unutulmamalıdır. Dolayısıyla, kadınların adet dönemi sonrasında gusül abdesti almaları ve ardından oruç tutmaları, İslam dininin önerdiği uygulamalı diğer görüşlere rağmen, Diyanet İşleri Başkanlığının açıkladığı fetva, resmi bir dini otoritenin görüşünü yansıttığından, kadınların adet dönemi sonrasında gusül abdesti alarak oruç tutmaları en uygun uygulamadır.
Adet dönemi sonrasında gusül abdesti alarak oruç tutmak, İslam dininin genel prensiplerine uygun bir davranıştır. Bu nedenle, kadınların adet dönemi sonrasında gusül abdesti almaları ve ardından oruç tutmaları önerilir. Bununla birlikte, İslam dininde temizlik ve hijyen kurallarına uygun davranmak önemlidir. Bu nedenle, kadınların adet dönemi sonrasında gusül abdesti alırken, bedenin her yerini temizlemeleri, suyun her yerine ulaşmasını sağlamaları ve oruç tutmaya devam etmeleri önerilir.
Sonuç olarak, adet dönemi sonrasında gusül abdesti almadan oruç tutmanın sahih olmadığına dair Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından açıklanan bir fetva mevcuttur. Bu nedenle, kadınların adet dönemi sonrasında gusül abdesti almaları ve ardından oruç tutmaları uygun bir davranıştır. İslam dininde temizlik ve hijyen kurallarına uygun davranmak önemlidir. Bu nedenle, kadınların adet dönemi sonrasında gusül abdesti alırken, bedenin her yerini temizlemeleri, suyun her yerine ulaşmasını sağlamaları ve oruç tutmaya devam etmeleri önerilir.