Her kız çocuğu anne karnında iken, oluşan yumurtalık dokusu içerisinde yumurta hücreleri de gelişir. Anne karnında iken yumurta sayısı 7 milyon civarında olan kız çocuğu doğuşta bu sayının 6 milyonunu kaybeder ve 1 milyon yumurta ile doğar.
Bu yumurta hücreleri ergenliğe kadar uykuda bekler. Ergenlik ile birlikte adet döngüleri başlar ve her ay bir yumurta yumurtlanırken, kişiden kişiye değişen miktarda yumurta hücresi de kaybedilir.
Yani sabit sayı ile doğulduğu halde, sonrasındaki tüketim hızındaki farklılık nedeniyle yaşıt kadınların yumurtalıkta kalan yumurta sayısı yani rezervi farklılık gösterir.
Yumurtalık tembelliği yumurtalık dokusu içindeki yumurta sayısının azalmış olması demektir. Yumurtalık içindeki yumurtaların artan yaşla birlikte azalması normal ve fizyolojik bir süreçtir.
Daha önce çocuk sahibi olmuş kadınlarda bile gebe kalabilme yaşından itibaren zorlaşır ve 45 yaşından sonra ise neredeyse imkansızdır. Elbette mucizeler olabilir ancak kayda değer bir şans 45 yaşından itibaren yoktur.
Bu nedenle biz Anatolia Tüp Bebek olarak kadın yaşının 45'in üzerinde olduğu olgularda tüp bebek tedavisi önermemekteyiz.
Yumurtalık rezervi düşüklüğü için risk altında olan kadınlarda (Endometriozis, geçirilmiş yumurtalık cerrahisi veya ailesinde erken menopoz öyküsü olan), yumurtalık rezervi kanda AMH testi veya ultrasonografide antral folikül sayısı ile değerlendirilir. Daha detaylı bilgi için yumurtalık rezervi testleri sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.
Not: AMH testinin güvenilir olması için çalışma koşulları, dolayısıyla yapıldığı laboratuvar çok önemlidir.
Anatolia Tüp Bebek Laboratuvarı, Türk Akreditasyon Kurumu (TÜRKAK) tarafından ISO akreditasyon belgesi ile kalitesi tescillenmiştir. Ayrıca Uluslararası Kalite Uzmanı UK Neqas'ın programını tamamlamış ve Türkiye'de güncel olarak uluslararası tüp bebek laboratuvarı standartlarına uygunluğunu tescilleyen tüp bebek laboratuvarından biri olma özelliğine kavuşmuştur.
AMH testi, adet döngüsünün herhangi bir zamanında, aç/tok olmasına bakılmaksızın yapılabilir. AMH değeri 1 ng/ml altında ise düşük, ng/ml ise alt-normal (sub-optimal), ng/ml ise normal, 4 ng/ml üzerinde ise yüksek over rezervi olarak sınıflandırılabilir.
Yumurtalık rezervi düşüklüğü kendiliğinden gebe kalınamayacağı anlamına gelmez. Ancak bu durumda zaman kaybetmemek önemlidir. Çünkü rezerv düşüklüğü varlığında tüp bebek uygulamalarında dahi rezerv azlığı derecesine göre, canlı doğum oranı azalır.
Yumurtalık tembelliğinin çoğu zaman saptanabilen bir nedeni yoktur. Ancak kadında yaş ilerledikçe, her ay yumurta sayısında azalma olması ve yeni yumurta yapılamaması nedeniyle rezerv azlığı görülme riski artmaktadır. Özellikle 38 ila 40 yaş sonrasında rezerv azlığı çok sık görülmektedir.
Ailede genetik bir yatkınlık olması durumunda da kadında erken yaşta rezerv azlığı görülebilir. Özellikle anne, teyze, anneanne ya da kız kardeşte erken yaşta rezerv azlığı ya da erken menopoz öyküsü varlığı, kadında genç yaşta rezerv azlığı görülme riskini belirgin olarak arttırmaktadır.
Yumurtalığın tamamen alınması veya kist ameliyatı yumurta sayısını azaltacağından rezervi azaltır. Özellikle halk arasında çikolata kisti diye bilinen endometriozis kistlerinin alınması o taraftaki yumurtalık kapasitesini azaltabilir. Bu tür cerrahilerin yetkin cerrahlar tarafından ve normal dokulara maksimum saygı gösterilerek yapılması çok önemlidir.
Çikolata kistleri olarak da bilinen bu durumda, cerrahi yapılmasa bile yumurta sayısı, dolayısıyla yumurtalık rezervi azalabilmektedir.
Endometriozis, Anatolia Tüp Bebek Merkezi'nin özel çalışma alanlarından biridir. Bu konuda merkezimizce yapılan uluslararası alanda yayınlanmış 3 ayrı çalışmamız bulunmaktadır. Endometriozis konusunda yaptığımız çalışmalar, endometriozis belirtileri ve tedavisi ile ilgili daha fazla bilgiye endometriozis sayfamızdan ulaşabilirsiniz.
Yumurtalık fonksiyonuna toksik olması nedeni ile rezervi azaltır ve hatta bazı olgularda kalıcı menopoza neden olabilirler. Böyle bir tedavi öncesi kadın yaşı ve yumurtalık rezervi, gelişecek yumurtalık hasarının belirleyici unsurlarındandır.
Günde 10’dan fazla sigara içiminde yumurtalık rezervi azalmaktadır.
Kromozomal bir problem varlığında da (Turner Sendromu ya da bazı translokasyonlar) yumurtalık rezervinde erken tükenme görülebilir.
Yumurta tembelliği derecesi arttıkça, yani yumurtalıkta kalan yumurta sayısı azaldıkça adetler düzensizleşmeye başlar. İlk bulgu adet aralarının kısalmaya başlamasıdır. Önceleri düzenli ve normal aralıkta ( günde bir) adet olunurken, adet araları kısalmaya yani sık adet görmeye başlanır.
Adet araları ilk günden ilk güne günde bir olmaya başlar ve daha ileriki zamanlarda da adet aralarında açılma görülür. Yani ilk günden ilk güne günde bir adet olur hatta ilaçsız adet görmeme raddesinde düzensizlik görülebilir.
Bir kadın hayatının hiçbir döneminde yeni yumurta hücresi yapamaz. Doğuştan yumurtalığına yerleşmiş olan sabit sayıdaki yumurta hücrelerini ancak kullanabilir. Yani her ay yumurtlama olurken belli sayıda yumurta hücresini kaybeder.
Sayı hiç artamaz aksine her ay bir tüketim vardır. Kadına uygulanacak hiçbir tedavi ile, müdahale ile, prp gibi işlemler ile yeni yumurta üretimini sağlamak mümkün değildir.
Ancak var olan yumurtalar kullanılabilir. Beslenme şeklinin değiştirilmesi, ilave takviye edici gıdalar, vitamin ya da antioksidanların kullanımı da yumurta sayısını arttırmamaktadır.
Yumurtalık tembelliği olan kadında, eğer hafif düzeyde rezerv azlığı varsa adetler çoğunlukla düzenlidir. Bu dönemde kilo aldırma gibi bir durum gözlenmez ve bir farklılık olması beklenmez.
Ancak rezerv azlığı şiddetlendiğinde hatta ilaçsız adet görmeme raddesinde adet düzeni bozuldu ise metabolizma hızı düşebilir ve kilo almaya meyil olabilir.
Yumurtalık tembelliği varlığında tek sorun yumurta sayısında azalma olduğu için, kişide herhangi bir şikayete yol açmaz. Ağrı yapmaz.
Yumurtalık tembelliği, yumurtalık dokusu içindeki yumurta sayısının azalması demektir. Yumurta sayı azalması süreklilik arz eden bir durumdur. Yumurta sayısı her ay azalmaya devam eder.
Hiçbir kadın yeni yumurta hücresi üretemez. Bu nedenle de yumurtalık tembelliği kalıcı bir durumdur ve zamanla da yumurtalık fonksiyonu tükenir ve menopoz gerçekleşir.
Adet görülmeye devam edildiği sürece, yumurtalıklardan hormon üretimi devam ettiği için cinsel istek açısından bir farklılık olmaz. Ancak menopoz gerçekleşti ise bazı kadınlarda cinsel isteksizlik görülebilir.
Yumurta tembelliği olması kendiliğinden gebe kalmaya engel değildir. Eğer kadın düzenli adet görüyor ve düzenli olarak yumurtluyor ise, eşe ya da kendisine ait ilave bir gebe kalamama nedeni yok ise kendiliğinden gebelik elde edilebilir.
Ancak rezerv azlığı yani yumurtalık tembelliği varlığında oyalanmamak önemlidir. Giden yumurta geriye gelmediği, hiçbir ilaç tedavisi ile bir kadına yeni yumurta ürettirilemediği için zaman değerlidir.
Hiç kendiliğinden gebeliği denememiş, ilave bir problemi olmayan, kadın yaşının genç olduğu çiftlerde bir süre kendiliğinden gebelik için beklenebilir. Ancak bir süredir gebe kalınamadı ise, kadın yaşı ileri ise ya da ilave erkeğe ait gebeliği zorlaştıracak bir neden de varsa hızlıca tedavi seçeneklerinden uygun olanı seçmek başarı şansını arttıracaktır.
Rezerv azlığına ilaveten ayda bir adet gören ya da ilaçsız adet görmeyen kadınlarda tüp bebek tedavi şansı bile olamayabilmektedir.
Yumurtalık rezervinin azalması ve dolayısıyla üreme fonksiyonunun kaybı menopoz ile eşdeğer algılanmamalıdır. Kadınlarda üreme ve hormon salgılama fonksiyonlarında 38 yaşından itibaren bir ayrışma başlar.
Üreme fonksiyonu bu yaştan itibaren hızla düşerken hormon salgılama fonksiyonu son adetin görüleceği menopoz yaşına kadar devam eder. O halde adet oluyorum neden çocuk sahibi olamam sorusunun cevabı işte bu fizyolojik değişiklikte yatmaktadır.
Ailesinde erken menopoz olan kadınlarda yumurtalık kapasitesi daha erken tükenir. Bu kadınlarda genetik olarak programlanmış olan menopoz yaşından yaklaşık 10 yıl öncesinden üremede güçlükler yaşanabilir.