adetime daha var ama göğsüm ağrıyor / Adetime 5 gün var gögüslerim ağrıyor hamilemiyim? | Melek Kadınlar Kulübü

Adetime Daha Var Ama Göğsüm Ağrıyor

adetime daha var ama göğsüm ağrıyor

Kasık ve Bel Ağrısı Hamilelik Belirtisi midir?

Gebelik süreci kadın ve erkekteki spermlerin yumurta ile döllenmesi sonucu başlamaktadır. Kadınlar evlendikten sonra hamilelik duygusunu yaşamak ve bir çocuk sahibi olmayı istemektedir. Sağlık problemi yaşamayan anne ve baba adayları, sorunsuz bir şekilde istedikleri an bebek sahibi olabilmektedir. Günümüzde geliştirilen teknolojik yöntemler ile de rahatlıkla çocuk yapılabilmektedir.

Hamile bayanlar, gebe kaldıklarını özellikle hamile kaldıkları günü takip eden 1 ya da 2. Hafta içerisinde anlayabilmektedir. Kadınların hamile olduklarının net olarak tahmin edildiği süreç ise adet kanamalarının kesildiği an itibariyle başlar. Düzenli adet dönemlerine sahip olan kadınların aniden adet görmemesi, gebe kalındığının ilk belirtisidir. Bunun yanında kasık ve bel ağrısı da hamilelik belirtileri arasında söylenebilir. Yaşanabilecek bu belirtiler, farklı bir rahatsızlıktan dolayı yaşanabilir fakat korunmasız bir şekilde ilişkiye girdikten sonra görülebilecek kasık ve bel ağrıları, kadınların gebe kaldığının bir göstergesi olabilir.

Kadınlarda Kasık ve Bel Ağrısının Nedenleri

Başlıca nedenler arasında görülen adet ağrıları, mymlar, yumurtalık kisti ve yumurtlama ağrıları başlıca kasık ağrılarının sebeplerini oluşturmaktadır. Bu durumun teşhisi ise ultrasın ya da ilaçlı bağırsak filmi sonucunda konulabilir. Kasık ağrısının tedavisinden de bahsedecek olursak; bu durum tamamen kasık ağrısının sebebine bağlıdır. Bağırsak ve idrar yolu nedeniyle kasık ağrıları gerçekleşiyorsa tedavisi kolayca yapılabilmektedir. Bunun dışındaki nedenlere bağlı olacak kasık ağrılarında cerrahi müdahalelerde bulunulabilmektedir.

Bel ağrıları ise hareketli kısıtlı kişilerde görülebilmektedir. Bel ağrısında şüphelenilen durumlardan biri olan bel fıtığı, aynı zamanda doktor muayenesinden sonra teşhis edilebilir. Genellikle cinsel ilişki sonrasında yaşanılan bel ağrıları hamilelik belirtileri arasındadır. Bunun dışında kas kökenli ağrılar, stres, fazla kilolar, kireçlenme ve omurga kırıkları da bel ağrılarının diğer sebeplerindendir.

Yumurtlama Ağrısı
Kadınların yumurtalama dönemlerinde kasık ağrıları sıklıkla görülebilmektedir. Genellikle iki adet kanamasının ortasında bulunan dönem yumurtlama dönemidir. Bu ağrı kasıkta kramp şeklinde hafif bir ağrı olarak hissedilir. Metabolizmaya bağlı olarak değişebilen ağrılar ise daha şiddetli olabilmektedir. Adet döneminden iki hafta önce yaşanabilen bu ağrılar, gerekli kontroller yapılarak tekrar ne zaman görülebileceği tespit edilebilir.

Adet Ağrısı
Kasık ve bel çevresinde ağırlıklı olarak hissedilebilmektedir. Kimi kadınlar ağrıyla beraber ağırlık ya da doluluk gibi duygulara da kapılabilmektedir. İlk adet döneminden itibaren adet ağrıları görülebilir. Yaşın ilerlemesi ve çocuk doğumundan sonra adet ağrıları azalmaktadır. Bu ağrıların şiddetlenmesi durumunda doktor tedavisi gerekebilmektedir.

Yumurtalık Kisti
Kadınlarda her ay yumurtalıklardan birinde yumurta kesesi oluşmaktadır. Yumurtlama işleminden sonra bu kesenin içi kanla dolar ve kist oluşur. Oluşan bu kistler 1 ya da 2 ay içerisinde kendiliğinden kaybolabilmektedir. Fakat kistten sıvı sızması durumunda kasık ağrıları görülebilmektedir.

Hamilelik belirtileri arasında bulunan ve daha çok hissedilen kasık ağrılarının nedenlerinden de bahsetmiş olduk. Bunun yanında bel ağrıları da farklı sebeplere dayandırılabilir. Düzenli olarak büyüme gösteren kadın rahmi, karın boşluğunun dik durmasını sağlayan bağların gerilmesine neden olur. Bu kasılmalar birçok kadın tarafından bel ya da karın ağrısı olarak hissedilebilir. Gebeliğin başlangıç dönemlerinde olmasa da, ilerleyen zamanlarda kadınlarda görülecek kilo artışı, vücudun metabolizmasını bozduğundan dolayı bel ağrılarının şiddetlenmesine de neden olabilmektedir. Gebelik öncesi görülen kasık ve bel ağrılarından farklı olarak ortaya çıkan hamilelik belirtileri de bulunmaktadır. Bu belirtiler stres, sürekli uyuma isteği, yorgunluk, el ve ayak şişmesi ve mide bulantısı şeklinde sıralanmaktadır.

Gebelik öncesi görülen belirtilerin tamamı kadınların adet zamanlarındaki hassas belirtiler ile aynı özellikleri taşımaktadır. Bu nedenden dolayı hissedilen her belirti, kadının gebe olduğunu göstermeyebilir. Bunu anlamanın en iyi yöntemi adet kanamalarının kontrol edilmesidir. Yukarıda belirttiğimiz tüm belirtilere rağmen kişi adet kanaması görülmüyorsa gebe kaldığı söylenmez fakat bu belirtilerin yanında adet kanaması da görülmüyor ise, hamile kalındığına işaret edilebilir.

Günümüzde gelişen teknolojilerin kısa bir süre içerisinde gebelik konusunda net bilgiler verdiğini söyleyebiliriz. Bu yüzden hissedilen kasık ve bel ağrıları hakkında detaylı bilgilere sahip olmanız gerekecektir.

Kahverengi Akıntı Hamilelik Belirtisi Mi?

Hamileliğin birden çok belirtisi olabilir. Bu nedenle; hamilelik belirtileri olarak birçok husus merak edilir. Bunlardan bir tanesi de kahverengi akıntıların yaşanmasıdır. Kahverengi akıntıların birçok nedeni vardır.

Hamilelik sürecinin farklı dönemlerinde kahverengi akıntılar görülebilir. Kahverengi akıntılar, genel olarak rahimde kalan ve lekelenme şeklinde dışarı atılan eski bir kan olarak nitelendirilir. Ancak; bu akıntılar sürekli oluyorsa ve yoğun bir şekilde geliyorsa o halde bu durumun ciddiye alınması gerekir. Mutlaka uzman hekime başvurulmalıdır.

Kahverengi akıntılar, hamileliğin en erken ve bilinen belirtilerinden biri olarak kabul görür. Döllenme sonrasında hamileliğin ilk birkaç haftasında embriyonun rahme yerleşmesi sırasında kahverengi akıntı meydana gelir. Hamileliğin ilk zamanlarında kahverengi akıntılar görülüyorsa bu durum sağlıklı bir bebeğin işaretçisidir.

Kahverengi akıntılar, gebeliğin en başlarında görülebilir. Ancak; doğuma yakın zamanlarda da kahverengi akıntılar oluşabilir. Burada önemli olan akıntının sürekliliği ve şiddetidir. Eğer, şiddetli ve bu akıntılar sırasında ağrı ya da sancı hissediliyorsa o halde mutlaka bir uzmana başvurulmalıdır. Zira kahverengi akıntılar kısa sürelidir. Bununla beraber, bu akıntılar az miktarlarda görülür. Bunlar dikkate alınmalı ve doktor kontrolü ihmal edilmemelidir.

Adet Öncesi Kasık Ağrısı Hamilelik Belirtisi Mi?

Adet öncesi kasık ağrıları hemen her kadının yaşadığı şikayetlerden biridir. Aynı zamanda hamileliğin 4. Ve 5. Haftasında belirtiler arasında kasık ağrıları mevcuttur. Bu kasık ağrıları birbirinden farklıdır.

Rahim bir kas dokusudur. Bu kas dokusu iç tarafını çevreleyen yumuşak duvarı atmaya yardımcı olmak için kasılmaya başlar. Prostaglandin denilen hormon, rahmin bu kasılmalarını tetikler.

Bu hormon, adet başlamadan bir iki gün öncesi kanda yüksek seviyelerde seyreder. Bu hormonunun seviyesi yükseldikçe kasık ağrıları ve sancıları da şiddetli olur. Dolayısıyla, adet öncesi yaşanan kasık ağrılarının nedeni budur.

Bel Ağrısı Hamilelik Belirtisi Mi?

Bel ağrılarını birçok nedeni vardır. Miyom varlığı, yumurtalık kisti, adet dönemi sancıları gibi birçok sebepten ötürü bel ağrıları yaşanabilir. Eğer bel ağrısı hamilelik sebebiyle yaşanıyorsa hamilelik takibine başlanır. Böyle bir durumdan şüpheleniliyorsa hamilelik testleri yaptırılır. Ancak; diğer nedenler tespit edilirse bu rahatsızlıklara uygun bir tedaviler uygulanır. Sonuç olarak; bel ağrısı hamilelik belirtisi olarak ortaya çıkabilir. Bunun anlaşılması içinde hamilelik testi yaptırılması gerekir.

Sol Kasık Ağrısının Nedenleri?

Sol kasık ağrıları en yaygın şikayetlerden biridir. Sol kasık ağrılarının en belirgin nedeni; kasık bölgesindeki aşırı zorlanmalardan dolayı meydana gelen küçük yaralanmalardır. Hareket edildiğinde kasık yaralanmaları daha fazla acı ve ağrıya ve bölgenin iltihaplanmasına sebep olabilir.

Bunun yanı sıra; mesane ve böbrekte kalsiyum ve mineraller biriktirip sertleştiğinde oluşan böbrek taşları sol kasık ağrılarına olabilir. Hamilelikte, rahmin hızla genişlemeye başlaması ile ikinci ve üçüncü trimesterlerde nispeten görülebilir.

Hamileliğin İlk Haftaları: Hamileliği İlk 3 Haftasında Neler Oluyor?

Hamileliğin ilk haftaları, biz tam olarak farkında olmasak bile yumurtalıklarda ve rahimde çok hızlı değişimlerin meydana geldiği zamanlardır. Hala kanınızdaki hamilelik hormonları yeterince yükselmediği için ancak 3. ve 4. haftalarda hamile olduğunuzu kesin olarak öğrenebileceksiniz.


Erkeğin spermi ile kadının yumurtasının döllenmesi ile oluşan gebeliğin tam olarak ne zaman oluştuğunu bilmemiz her zaman mümkün olmayabiliyor. Bu yüzden hamilelik hesapları çoğu zaman kafa karıştırıcı gözükebilir. Genelde kullanılan yöntem, gebeliğin son adet tarihinize göre hesaplanmasıdır. Biz de hafta hafta gebelikile ilgili bilgiler verirken bu hesaplama yöntemine göre vücudunuzda ve bebeğinizde gelişen değişimleri açıklayacağız.



Henüz haberinizin olmaması içinizde hiçbir şey olmadığı anlamına gelmez. Bu haftalarda hamileliğinizde tahminen en önemli olaylardan biri başlıyor: Emplantasyon! Yani bebeğiniz, hafta hafta anne karnında bebek gelişimiyolculuğuna başlamak için rahminize yerleşiyor.


Bir kere embriyo rahminize yerleştiğinde, küçük top hücreler ikiye bölünür. Bir parçası embriyoyu ve diğer parçası da plasentayı oluşturacaktır. (Plasenta: Bebeğinizin 7/24 besinlerini alacağı, bebeğin eşi olarak da bilinen, hamilelikte oluşan ve bebekle birlikte rahimden çıkarak görevini tamamlayan bir organdır.) Hamilelik hormonlarıyla beraber değişen metabolizmanız ve rahminiz birlikte çalışarak yeni oluşmaya başlayan embriyoya ve plasentaya oksijen ve besinleri taşıyacak olan sistemi oluşturmaya başlamıştır bile.


Hamileliğin 4. haftasına doğru, vücudunuz meşhur hamilelik hormonlarının ilk damlalarını üretmeye başlayacak. Bu hormonlar, hamileliğinizin ilerleyen haftalarında en belirgin hamilelik belirtilerini de göstermenizden sorumlu olacaklar. Hamilelik hormonu olarak bilinen hCG, aynı zamanda evde yaptığınız hamilelik testinizde artı simgesini görmenizi sağlayacak olan hormondur. Bu haftanın sonunda küçüğünüz yüzlerce mikroskobik hücre tarafından oluşturulmuş olacak.



Bu hafta bebeğiniz rahme yerleşmeye başladığından, yerleşme kanaması olarak bilinen lekelenme türü bir kanama görmeniz tamamen normaldir. Ayrıca kendinizi yorgun hissediyorsanız veya göğüsleriniz büyümeye başladıysa, bunlar da hamileliğinizin erken sinyalleri olarak kabul edilebilir. Yükselmeye başlayan östrojen ve progesteron hormonlarına bağlı olarak da ani ruh hali değişimleri yaşamaya başlayabilirsiniz.


Hamileliğin ilk belirtileri hakkında detaylı bilgi için ilgili yazımıza göz atabilirsiniz:



Artan vücut sıcaklığı: Ovülasyon (yumurtlama) sürecine girerken vücut sıcaklığınız düşer, fakat ovülasyon tamamlandıktan sonra tekrar yükselir. Bu ısı değişiminin nedeni, aylık döngülerinizi düzenleyen östrojen ve progesteron hormonlarıdır. Döllenen yumurta, rahminize yerleşebilmek için belirli bir sıcaklığa ihtiyaç duyar ve hamilelikle birlikte yükselmeye başlayan hormonlar, vücudunuzdaki gerekli ısıyı üretebilmek için çalışmaya devam ederler.

Yumurta akı yoğunluğunda servikal mukoza (akıntı): Geçen hafta rahim mukozanız incelmişti ve bulutumsu bir görüntüye sahipti. Bu hafta ise çok ince, çok esnek ve şeffaf denebilecek ölçüde açık renkli; kısacası spermin yumurtaya doğru gelmesi için tüm yolculuk koşulları mükemmel.

Alt karın ağrısı (mittelschmerz): Her dört kadından biri acı veya alt karın bölgesinde yani yumurtlamanın olan tarafta bir dizi kramp hisseder. Yumurtalıklardan serbest bırakılan ve rahmen doğru yolculuğuna başlayan döllenmiş yumurta, bu hafif krampların sebebidir.


Halsizlik, yorgunluk ve bulantı: Birçok anne adayı hamileliğin ilk haftalarında kendilerini çok halsiz hisseder. Vücudunuzda meydana gelen ve çok hızlı bir şekilde ilerleyecek olan değişimler göz önüne alındığında, böyle hissetmeniz tamamen normaldir. Fırsat buldukça dinlenmeye çalışın ve bulantıları engellemek için de sık sık ve küçük öğünler halinde yemek yemeyi deneyin.

Hamilelikte spor yapmak her koşulda iyidir, hamileliğinizi daha rahat geçirmenizi sağlar ve hatta doğumunuzu da kolaylaştırır. Maratona hazırlanırmışcasına kendinizi zorlamadığınız sürece hamile olduğunuzu öğrendiğinizde spor yapmaya devam etmenizde hiçbir sakınca yoktur.


Eğer doğum öncesi vitaminlere hala başlamadıysanız şimdi başlayın. Günde mikrogram folik asit almanız çok önemli. Hap olarak tüketmek istemiyorsanız folik asit içeren besinleri beslenmenize dahil edebilirsiniz. Gebelikte beslenmenizi nasıl düzenlemeniz gerektiğinden emin olamıyorsanız bir beslenme uzmanına / diyetisyene danışabileceğinizi unutmayın.





Hamileliğin başlangıcından itibaren olan süreç, genellikle hafta hafta ifade edilir. Halk dilinde çoğunlukla "9 ay" olarak bildiğimiz hamilelik süresi, aslında tıbben "40 hafta" olarak kabul edilir. Anne karnındaki bebeğin gelişimi çok ufak değişimlerle ve bazen de çok hızlı gerçekleştiğinden, haftalara bölünmüş bir hamilelik hesabı genelde daha kolaydır. Peki sık sık duyduğumuz ilk trimester, ikinci trimester gibi kavramlar tam olarak neyi ifade eder?


Bebeğin gelişimini 3 aşamada da sınıflandırabiliyoruz. 3 aylık bölümlerden oluşan bu evrelere "trimester" adı veriliyor. Birinci trimester ilk üç aylık dönemi, ikinci trimester ikinci üç aylık dönemi ( ve 6. ayları) üçüncü trimester ise 7, 8 ve 9. ayları ifade eder.


Medicana International İstanbul Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Mehtap Derelioğlu hamileliğin 1. - 2. ve 3. haftasında vücuttaki değişimleri şöyle anlatıyor:


“Gebelikte ay takvimine göre 3. haftada kadının yumurta hücresi ile eşinin spermi birleşerek döllenme gerçekleşir. Döllenme olduktan sonra tek hücreli bir organizma oluşur. İlerleyen günlerde oluşan tek hücreli doku şekline gelir. Döllenme kadınların fallop tüpü dediğimiz bölgede oluşur. Fallop tüplerinin içinde bulunan minik tüy şeklindeki silialar düzenli olarak hareket ederek döllenmiş yumurtanın tüp içinden rahim içine taşınmasına yardımcı olur.


Döllenmenin 5. gününde blastosist adını verdiğimiz çok hücreli canlı doku rahim içinde kendi yuvalanma işlemini tamamlayacaktır. Fallop tüplerinde döllenmiş yumurta 7–10 günlük yolculuğunu tamamlayarak artık rahim içine geçer. Bu nedenle gebeliğin ultrasonografide tam tespit edilmesi biraz zaman alır, bu süreçte sabırlı olmak gerekir. Rahim içine yerleşmiş canlı doku büyüklüğü bu dönemde 0,1 mm dir. Yuvalanma döneminde bazen rahim duvarına yerleşim sırasında lekelenme tarzı açık renkli vajinal kanamalar izlenebilir.


Hamileliğin ilk ayında bedensel ve ruhsal olarak daha çok dinlenmeye ihtiyaç vardır. Annenin vücudunda meydana gelen birçok hormonal değişim annede hem fiziki yorgunluk hem de ruhsal gerginliğe neden olabilir. Yükselmeye başlayan gebelik hormonu annede halsizlik, yorgunluk ve bulantıyı tetikleyecektir.



Gebelik öncesinde eğer sigara, kafein ve alkol gibi alışkanlıklar varsa, gebelikte mutlaka bırakılmalıdır. Gebelik planlanmaya başlandığında bu alışkanlıklardan önceden vazgeçilmelidir. Beslenme konusunda öncelikle protein ağırlıklı beslenmeli ve vitaminlere de dikkat edilmelidir. Özellikle gebeliğin ilk 3 ayında folik asit kullanımına özen gösterilmelidir. Folik asit bebeğin-omurilik gelişimini destekleyen bir vitamindir. Gebelerde günlük alınma dozu miligramdır. Bunun dışında beslenmede folik asit içeren gıdalar (bakliyatlar mercimek, fasulye, narenciye, ıspanak, brokoli, marul ve sakatatlar) tüketilebilir. Eğer anne adayı gebelik sırasında sigara kullanımına devam eder ise vücudun ihtiyacı olan folik asit miktarı da artacaktır. Planlanan gebeliklerde folik asidin gebelik öncesi 3. aydan itibaren başlanması uygundur.”






nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir