şafi mezhebinde kurbanın hükmü / Kurban kesmenin hükmü nedir?

Şafi Mezhebinde Kurbanın Hükmü

şafi mezhebinde kurbanın hükmü

Kurban kesmek farz mı?

Milyonlarca müslüman, yakalaşan Kurban Bayramı'nı eda etmeye hazırlanırken, kurban ile ilgili akıllarındaki soruları araştırıyor. Kurban ibadetini yerine getirmek isteyen müslümanlar, 'Kurban farz mı?' sorusuna yanıt arıyor. Peki, kurban farz mı? Kurban nedir? Kurban nasıl kesilir? Kurban eti nasıl değerlendirilmelidir? Kimler kurban kesmelidir? İşte merak edilen soruların yanıtı

KURBAN FARZ MI?

Kurban Bayramı bu sene 01 Eylül'de başlayacak ve 4 Eylül tarihinde sona erecek. Dini bayramların ikincisi olan Kurban Bayramı'nda kurban ibadeti görevini yerine getirmek isteyen müslümanlar 'kurban farz mı?' sorusunun cevabını araştırıyor. Kurban farz değildir. Kurban, Şafii mezhebine göre sünnettir, Hanefi mezhebine göre ise vaciptir.

KURBAN NEDİR?

Kurban Yüce Allah'ın rahmetine yaklaşmak için ibadet niyeti ile kesilen özel hayvandır. Kurban bayramı günlerinde (ilk üç günde) böyle Allah rızası için kesilen kurbana (Udhiyye), bunu kesmeğe de "tazhiye" denilir.

Kurban Bayramında ibadet niyeti ile kurban kesmek, hür, mukîm (yolcu olmayan), müslim ve zengin kimseye vacibdir. Zenginden maksad, temel ihtiyaçlarından başka, artıcı olsun olmasın, en az iki yüz dirhem gümüş değerinde bir mala sahib olan, fitre vermekle yükümlü olan kimselerdir. (Zekat bölümüne bakılsın!..)

Kurban kesme günlerinde (kurban bayramının ilk üç gününde) kurban kesmeğe gücü varken kurban kesmeyip de sonra fakir düşse, buradaki vücub üzerinden düşmüş olmaz.

Kurban kesme yükümlülüğü için, İmam Azam ile İmam Ebû Yusuf'a göre, akıl ve buluğ şart değildir. Bundan dolayı zengin olan bir çocuğun veya bir delinin malından bunların velisi kurban keser. Bu çocuk veya bu mecnun o kurbanın etinden yer. Geri kalan kısmı da, elbise gibi aynından faydalanacakları bir şeyle değiştirilir.

Fakat İmam Muhammed'e göre, kurban yükümlülüğü için akıl ve büluğ şarttır. Bundan dolayı çocukların ve mecnun olanların mallarından kurban kesilmesi gerekmez. Fetva da buna göredir. Velileri onlar adına mallarından kesecek olsalar, kurban bedelini onlara ödemeleri gerekir. Ancak bir kimsenin kendi malından çocuğu için kurban kesmesi mendubdur.

(İmam Malik ile İmam Şafiî'ye göre, kurban vacib değil, müekked bir sünnettir.)

Vacib olan kurban görevi, Hak yolunda fedakarlığın bir nişanıdır. Yüce Allah'ın verdiği nimetlere karşı yapılan bir şükürdür. Bunun sonucu da sevaba ulaşmak ve birtakım belalardan korunmaktır.

Şu gerçek de bilinmeli ki, insanların ihtiyaçları için yeryüzünde yüz binlerce hayvan kesiliyor. Fakat bunlardan yalnız durumları yeterli olanlar yararlanıyor. Kurban Bayramında ise, Hak rızası için birçok hayvan kesiliyor. Bunların etlerinden ve derilerinden çok fakir kimseler de yararlanıyor. İktisadî olan mesele, dinî ve ahlakî bir mahiyet kazanıyor. Şahıs menfaati yerine toplumun menfaati bulunmuş oluyor. Bunun için kurban kesilmesi, İslama ait insanî ve sosyal büyük bir fedakarlık demektir.

Kurban kesilmekle, kesilen hayvanların sayısı çok artmış olmaz; çünkü kurban kesilen günlerde kasapların kestiği hayvan sayısı azalır ve böylece o günlerde aynı mikdar hayvan kesilmiş olur.

Kendi zevkleri için hergün binlerce hayvanın kesilmesini çok görmeyenlerin, senede bir defa Allah rızası için bir mikdar hayvanın muhtaçlar yararına olarak Kurban adı altında kesilmesini çok görmeleri, doğrusu büyük bir düşüncesizliktir.

Sonuç: Kurbanın meşru olması, din, ahlak ve toplum yararı bakımından birtakım hikmet ve hacetlere dayanır. Bunu değerlendiremeyecek bir akıl sahibi olamaz.

KURBAN NASIL KESİLİR?

Kurbanlar kıbleye karşı yatılarak "Bismillâhi Allahü Ekber" diye kesilir. Kurbanı, elinden geliyorsa sahibi kesmelidir, değilse uygun gördüğü bir müslümana emredip kestirmeli ve kendisi de başında bulunmalı. Şu ayet-i kerimeyi de okumalıdır:

"Benim namazım, ibadetlerim, yaşayışım ve ölümüm alemlerin Rabbı Allah içindir ki, O'nun ortağı yoktur." (En'am: )

Yalnız kurban sahibinin Besmelesi yeterli olmaz; kurbanı kesenin Besmele'yi getirmesi şarttır. "Bismillâhi Allahü Ekber" demelidir.

Kasden Besmele terkedilirse, kurbanın eti yenmez. Kurban sahibinin eli hayvanı kesenin eli üzerinde olarak hayvanı kesecek olsalar, her ikisinin de Besmele çekmesi gerekir. Bunlardan biri Besleme'yi terk ederse, hayvanın eti yenmez.

KURBAN ETİ NASIL DEĞERLENDİRİLMELİDİR?

Hz. Peygamber, kurban etinin üçe taksim edilip, bir bölümünün kurban kesmeyen yoksullara dağıtılmasını, bir bölümünün akraba, tanıdık ve komşularla paylaşılmasını, bir bölümünün de eve ayrılmasını tavsiye etmiştir (Ebû Dâvûd, “Dahâyâ”, 10). Ailenin ihtiyaç durumuna göre etin tamamı evde bırakılabileceği gibi, toplumda muhtaçların arttığı dönemde kurban etinin çoğunun hatta tamamının dağıtılması uygun olur.

KİMLER KURBAN KESMELİDİR?

Kurban kesmek, âkil, baliğ (akıllı, ergen), dinen zengin sayılacak kadar mal varlığına sahip ve mukim olan bir Müslüman’ın yerine getireceği mali bir ibadettir. Temel ihtiyaçlarından ve borcundan başka gr. altın veya bunun değerinde para veya eşyaya sahip olan kişi dinen zengindir. Dolayısıyla bu kişi Allah'ın kendisine bahşetmiş olduğu nimetlere şükran ifadesi ve Allah yolunda fedakârlığın nişanesi olarak kurban kesmelidir.

Sünnet Kurbanı (Şafiiler İçin)

birinci günü, güneş çıktıktan sonra, hafif iki rek'at namaz kılınıp kısa iki hutbe okunacak kadar bir zaman geçtikten sonra başlar, bayramın dördüncü günü, güneşin batışına kadar devam eder. Gece vaktinde kurban kesmek caiz ise de mekrûhdur.

Vakitten evvel veya sonra kurban kesilirse, bu kurban değil, sadakadır. Şayet kurban kesmeyi nezr etmiş bir kimse böyle yaparsa, tekrar vaktinde kesmesi gerekir.

4 - Niyettir. Niyetin kurbanın kesileceği zamanda getirilmesi mecburî olmayıp ondan evvel de getirilirse kâfidir.

Koyun ve keçi ancak bir kişi için kesilir. İki kişi için kesilirse sadaka sayılır. Deve ve sığır yedi kişi için kesilebilir.

Bir kimse, yanında bulunan bir deve veya bir koyun için, "bu kurbandır" veyahut "bana va'd olsun ki bunu kurban edeceğim" dese, onu nezir (adak) etmiş olur. Artık nezredilen bu hayvanı ne değiştirebilir, ne de satabilir. Onu kesmekle mükellef olduğu gibi, etinden yiyemez ve zengin olanlara da veremez. Ancak fakirlere verebilir. Bayram gününden evvel çalınır veya kaybolursa kusuru olmadıktan sonra bir şey icab etmez. Kendisi itlâf ederse değeriyle onun gibi bir hayvan alıp kesmesi gerekir. Kesilmesi gereken zamandaki değeri fazla ise, değerini fakirlere dağıtır. Onun gibi bir hayvan daha fazla tutsa onu alıp fakirlere dağıtır.

Bir kimse, izin almadan başkasının nezr etmiş olduğu kurbanını keserse, kurban yerini bulmuş olur.

Kurban kesen kimsenin, kestiği kurbandan yemesi sünnettir. Kurbanın etini veya derisini satmak, kasabın ücretini ondan vermek, zenginlere temlik etmek, bütün etini yemek, bulunduğu köy veya şehirden başka yere götürüp fakirlere dağıtmak caiz değildir. Kasap fakir olduğu için ona temlik etmek, zengine yedirmek ve kurban etinin tamamını bir fakire vermek caizdir.

Teberrük için birkaç lokma müstesna, adak olmayan, kurbanın bütün etini dağıtmak daha efdaldır. Tayin ile adanmış olan kurbanın yavrusunun da kesilmesi lazımdır.

Vasiyet etmemiş bir meyyit için kurban kesilemez. Ancak

Kurban kesmenin hükmü nedir?

İnsanlık tarihi boyunca hemen bütün dinlerde mevcut olan kurban ibadeti İslam'da şekil ve amaç yönüyle önemli farklılıklar arz eder. Kur'an'da Hz. Âdem'in iki oğlunun Allah'a kurban takdim ettiklerinden söz edilir (el-Mâide 5/27); bir başka âyette de ilâhî dinlerin hepsinde kurban hükmünün konulduğuna işaret edilir (el-Hac 22/34). Kurban gerek fert gerekse toplum açısından çeşitli yararlar taşıyan bir ibadettir. Kişi kurban kesmekle Allah'ın emrine boyun eğmiş ve kulluk bilincini koruduğunu canlı bir biçimde ortaya koymuş olur. Müminler her kurban kesiminde Hz. İbrâhim ile oğlu İsmâil'in Cenâb-ı Hakk'ın buyruğuna mutlak itaat konusunda verdikleri başarılı sınavın hâtırasını tazelemiş ve kendilerinin de benzeri bir itaate hazır olduğunu simgesel davranışla göstermiş olmaktadır. Kurban toplumda kardeşlik, yardımlaşma ve dayanışma ruhunu canlı tutar, sosyal adaletin gerçekleşmesine katkıda bulunur. Özellikle et satın alma imkânı hiç bulunmayan veya çok sınırlı olan yoksulların bulunduğu ortamlarda onun bu rolünü daha belirgin biçimde görmek mümkündür. Zengine malını Allah'ın rızâsı, yardımlaşma ve başkalarıyla paylaşma yolunda harcama zevk ve alışkanlığını verir, onu cimrilik hastalığından, dünya malına tutkunluktan kurtarır. Fakirin de varlıklı kullar aracılığıyla Allah'a şükretmesine, dünya nimetinin yeryüzündeki dağılımı konusunda karamsarlık ve düşmanlıktan kendini kurtarmasına ve kendini toplumunun bir üyesi olarak hissetmesine vesile olur.

Kurban kesimi ne zaman başlar ne zaman sona erer? Banka kredisiyle kurban kesilir mi? Kredi Kartıyla kurbanlık alınır mı? Kurban kanı alna sürülür mü?

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir