aidat borcu icra takibi / aidat borcu icra takibine itiraz

Aidat Borcu Icra Takibi

aidat borcu icra takibi

Aidat Borcunu Ödemeyen Kiracı Hakkında Ne Yapılabilir?

Aidat Borcunu Ödemeyen Kiracı Hakkında Ne Yapılabilir?

Aidat apartmanda yaşayan malik veya kiracıların ortak giderlere katılmak için ödemek zorunda olduğu ücretlerdir. Maalesef günümüzde gerek yönetimin zayıflığı , gerekse apartmanların danışman avukatlarla çalışmaması sebebiyle bir çok kiracı yada malik aidatlarını ödememektedir.

Kat Mülkiyeti Kanununa göre , kiracılar ana taşınmazda oturduğu süre boyunca aidatı ödemekle mükelleftir. Yine ilgili kanuna göre ev sahipleri de kiracılar ile müteselsil sorumludurlar.

Dolayısı ile ödenmeyen aidat borcu olduğunda ev sahibi ve kiracı hakkında icra takibi başlatılabilmesi mümkündür.

Ödenmeyen Aidat Borcuna Karşı İcra Takibi

Türk Hukuku'na göre, aidat borcunu ödemeyen kiracı hakkında çeşitli yasal işlemler gerçekleştirilebilir. Kiracının aidat borcunu ödememesi durumunda, öncelikle kira sözleşmesinde yer alan hükümler incelenmelidir.

Kira sözleşmesinde aidat ödeme yükümlülüğü belirtilmişse, kiracının aidat borcunu ödememesi durumunda, malik veya malik vekili tarafından kiracıya noter aracılığıyla ihtarname gönderilebilir. İhtarname ile kiracının aidat borcunu belirli bir süre içerisinde ödemesi istenebilir. Kiracı bu süre içerisinde borcunu ödemezse, malik veya malik vekili icra yoluyla tahsil işlemi başlatabilir.

Aidat ödeme yükümlülüğü kira sözleşmesinde belirtilmemişse, malik veya malik vekili kiracıya noter aracılığıyla bir ihtarname göndererek aidat ödeme yükümlülüğünün olduğunu bildirmeli ve ödeme yapması için belirli bir süre tanımalıdır. Bu süre içerisinde kiracı aidat borcunu ödemezse, malik veya malik vekili icra yoluyla tahsil işlemi başlatabilir.

Kiracının aidat borcunu ödememesi nedeniyle kira sözleşmesinin feshedilmesi de mümkündür. Ancak, aidat borcu sebebiyle sözleşmenin feshedilmesi için öncelikle malik veya malik vekilinin kiracıya noter aracılığıyla ihtarname göndererek belirli bir süre içerisinde borcunu ödemesini istemesi gerekmektedir. Bu süre içerisinde kiracı borcunu ödemezse, malik veya malik vekili sözleşmeyi feshedebilir.

Kiracı Kaç Ay Aidat Ödemezse Tahliye Edilir?

Türkiye'de kira sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanunu (TBK) ve Türk Medeni Kanunu (TMK) gibi yasal düzenlemelere tabidir. Kiracının kaç ay aidat ödemezse kiracının tahliye edileceği konusu da TBK'nın 334. maddesi ile düzenlenmektedir.

Buna göre, kiracı kira bedelini veya diğer ödeme yükümlülüklerini süresinde yerine getirmezse, kiraya verenin noter veya icra yoluyla yapacağı bir ihtarla ödeme yapması için en az 15 gün süre tanınır. İhtarın tebliğinden itibaren 30 gün içinde ödeme yapılmazsa, kiraya veren, kira sözleşmesini feshedebilir ve kiracıyı tahliye edebilir. Bu durumda, kiracının kaç ay aidat ödemezse tahliye edileceği konusu, kira bedeli veya diğer ödeme yükümlülüklerinin ödeme dönemine göre değişebilir.

Örneğin, kira sözleşmesinde aylık ödeme öngörülmüşse, kiracı 2 aylık kira bedelini ödemediği takdirde, kiraya veren ihtar çekerek ödeme yapması için en az 15 gün süre tanıdıktan sonra, 30 gün içinde ödeme yapılmadığı takdirde sözleşmeyi feshedebilir ve kiracıyı tahliye edebilir.

Ancak, kira sözleşmesinde ödeme dönemi farklı belirtilmişse, kiracının kaç ay aidat ödemezse tahliye edileceği süre değişebilir. Bu nedenle, kira sözleşmesindeki ödeme dönemine dikkat ederek, kiracının ödeme yükümlülüklerini zamanında yerine getirmesi gerektiğini unutmamalıdır.

Kiracı Aidat Ödemezse Ev Sahibi Sorumlu Mudur?

Kiracının aidat veya kira ödemelerini zamanında yapmaması durumunda, ev sahibi ve kiracı müteselsil sorumlu değildir. Kira sözleşmesi, taraflar arasında bir anlaşmadır ve taraflar arasındaki hak ve yükümlülükleri belirler. Kira sözleşmesinde, ödeme yükümlülüğü kiracıya ait olduğu için, kiracının ödeme yapmaması halinde sorumluluk da kiracıda ve ev sahibindedir.

Ancak, kiracının ödeme yapmaması durumunda, ev sahibi yasal yollardan alacaklarını tahsil etmek için gerekli hukuki işlemleri yapabilir. Bu işlemler genellikle noter veya icra yoluyla yapılır ve kiracıya ihtarname gönderilir. Kiracı, ihtarname tarihinden itibaren belirli bir süre içinde ödeme yapmazsa, ev sahibi kira sözleşmesini feshedebilir ve kiracının tahliyesi dava dilekçesi örneği ile tahliye davası açabilir.

Kısacası, kiracının aidat veya kira ödemelerini yapmaması durumunda, ev sahibi sorumlu değildir ancak yasal yollarla haklarını koruyabilir.

Aidat Ödemeyen Kiracıya İhtar Nasıl Çekilir?

Kiracı ile yazılı olarak iletişime geçin ve aidat borcunun ödenmesi için bir hatırlatma yapın.

Kiracı hala aidat borcunu ödemezse, kira sözleşmesindeki şartlara göre ihtarname gönderin. İhtarname, aidat borcunun miktarını, ödeme tarihini, ödeme yöntemini ve gecikme faizlerini belirtmelidir.

İhtarnameyi, iadeli taahhütlü posta veya elden tebliğ yoluyla gönderin. Kiracıya ulaşmazsa, ihtarnameyi gönderdiğiniz kanıtlanmalıdır.

Kiracı, ihtara rağmen hala aidat borcunu ödemezse, kira sözleşmesinde belirtilen süre içinde tahliye davası açabilirsiniz.

Ancak, bu süreci uygulamadan önce yerel yasalara ve kira sözleşmesinde belirtilen kurallara uygunluğunu kontrol etmeniz önerilir. Kiracının aidat borcu ile ilgili yasal hakları da olabileceği için, danışmanlık almak veya bir avukata başvurmak da faydalı olabilir.

Apartman Aidatını Ödemeyen Nasıl İcraya Verilir?

Apartman aidatını ödemeyen kiracı veya malik hakkında icra işlemi yapmak için aşağıdaki adımlar izlenebilir:

İlk olarak, aidat borcu tutarı belirlenmelidir. Bu tutar, apartman yöneticisi veya aidat tahsilatından sorumlu kişi veya kurum tarafından belirlenir.

Daha sonra, borçlu kişiye bir ihtarname gönderilir. Bu ihtarname, borcun ne kadar olduğunu, ödeme süresini ve son ödeme tarihini belirtir.

İhtarname gönderilmesine rağmen borçlu ödeme yapmazsa, icra takibi başlatılabilir. Bunun için, mahkemeden icra emri çıkarılması gerekmektedir.

İcra emri çıktıktan sonra, borçlu kişiye tebligat yapılarak borcun ödenmesi istenir. Tebligat yapılmaması durumunda, ilan yoluyla borçlu kişinin bilgilendirilmesi sağlanır.

Borçlu kişi hala ödeme yapmazsa, haciz işlemi uygulanabilir. Haciz işlemi, borçlu kişinin mal varlığına el konulması anlamına gelir. Borçlu kişinin mal varlığına haciz işlemi uygulanarak borç tahsil edilebilir.

Ödenmeyen Aidatta Faizin Başlangıcı

Kat Mülkiyeti Kanuna göre kiracının ödemediği aidatlara ilişkin faiz, olayın kat malikine bildirildiği tarihten itibaren başlayacaktır. Kiracı için ise, aidat makbuzunun kesilip teslim edildiği tarihten itibaren faiz işlemeye başlayacaktır.

Kiracılar Aidata İtiraz Edebilir Mi?

Kiracılar, kira sözleşmesinde yer alan ve yasalara uygun olmayan hükümlere veya aşırı taleplere karşı itiraz edebilirler. Ancak, kiracıların itiraz etme hakkı, yalnızca yasalara ve sözleşmelere uygun olan hükümler ve talepler için geçerlidir.

Örneğin, bir kiracı, kira sözleşmesinde yer alan bir hükmün yasalara aykırı olduğunu veya kiraya verenin aşırı taleplerde bulunduğunu düşünüyorsa, bu durumda aidat ödeme yükümlülüğü gibi konularda itiraz edebilir. Ancak, kiracının aidat ödeme yükümlülüğünün sözleşme ile belirlenmesi ve bu sözleşme hükümlerine uygun bir şekilde uygulanması durumunda, kiracı itiraz etme hakkına sahip değildir.

Özetle, kiracılar, kira sözleşmesinde yer alan yasalara uygun olmayan hükümlere veya aşırı taleplere karşı itiraz edebilirler, ancak aidat ödeme yükümlülüğü gibi sözleşme hükümlerine uygun konularda itiraz etme hakları yoktur.

Aidat ve Ortak Gider

Apartman ve site yönetimlerinde ortak giderler ve aidatlara ilişkin düzenleme Kat Mülkiyeti Kanununun 20. Maddesiyle yapılmıştır. Bu maddeye göre bir site veya apartmanda ev sahibi olanlardan her biri kapıcı, kaloriferci, bahçıvan ve bekçi gibi ortak giderlerden eşit olarak sorumludur. Bu giderlerin yanında ortak kullanım alanlarının bakım, onarım, güçlendirme gibi giderler ve yönetici maaşı gibi giderlerden ise kendi arsa payı oranında sorumludurlar. Kat mülkiyeti Kanunun 20. Maddesinde ortak giderler şu şekilde ifade edilmektedir:

“Kat maliklerinden her biri aralarında başka türlü anlaşma olmadıkça:

  1. a) Kapıcı, kaloriferci, bahçıvan ve bekçi giderlerine ve bunlar için toplanacak avansa eşit olarak;
  2. b) Ana gayrimenkulün sigorta primlerine ve bütün ortak yerlerin bakım, koruma, güçlendirme ve onarım giderleri ile yönetici aylığı gibi diğer giderlere ve ortak tesislerin işletme giderlerine ve giderler için toplanacak avansa kendi arsa payı oranında; katılmakla yükümlüdür.”

Kat mülkiyeti Kanununa göre kat maliklerinden hiçbiri ortak kullanım alanlarını kullanmadığını, kendi bağımsız alanı nedeniyle ortak alanları kullanmaya ihtiyacı olmadığını beyan ederek ortak gider ve avans ödemesinden kaçınamaz.

Bir site ya da apartmanda yaşayan kat malikleri bağımsız bölümler, eklentiler ve ortak yerleri kullanırken diğer kullanıcıları rahatsız etmemek ve haklarını çiğnememekle yükümlüdürler. Kat malikleriyle birlikte aynı sorumluluğa kiracılar ve bu bölümlerden herhangi bir şekilde devamlı olarak faydalananlar da sahiptirler.

Ortak giderler ve aidatlara ilişkin tanımlamaların yapılmış olduğu Kat Mülkiyeti Kanununda ayrıca bu kurallara uyulmadığı ve gerekli ödemelerin yapılmadığı durumlarda uygulanabilecek yaptırımlara da yer verilmiştir. Bu kanunun 20. maddesine göre ortak giderler yönünden payına düşen ödemeyi gerçekleştirmeyen kat malikleri için diğer kat maliklerinden biri ya da yönetici tarafından dava açılabilmekte veya icra takibi başlatılabilmektedir. Bu durum kanunda şu şekilde yer bulmuştur.

 

“Gider veya avans payını ödemeyen kat maliki hakkında, diğer kat maliklerinden her biri veya yönetici tarafından, yönetim planına, bu Kanuna ve genel hükümlere göre dava açılabilir, icra takibi yapılabilir. Gider ve avans payının tamamını ödemeyen kat maliki ödemede geciktiği günler için aylık yüzde beş hesabıyla gecikme tazminatı ödemekle yükümlüdür.

Birinci fıkradaki giderlere, kat maliklerinden birinin veya onun bağımsız bölümünden herhangi bir suretle faydalanan kişinin kusurlu bir hareketi sebep olmuşsa, gidere katılanların yaptıkları ödemeler için o kat malikine veya gidere sebep olanlara rücu hakları vardır.”

Apartman ve Sitelerde Yönetici ya da Yönetim Kurulu

Kat Mülkiyeti Kanununda bir ana gayrimenkulün sekiz ya da daha fazla bağımsız bölümü olması durumunda bir yönetici tayin edilmesi zorunluluk haline getirilmiştir. Sekiz veya daha fazla bağımsız bölümü olan ana gayrimenkulün kat malikleri kendi aralarından ya da dışarıdan yönetici belirlemek zorundadırlar. Yönetim tek bir kişiden oluşabileceği gibi üç kişiden oluşan bir yönetim kurulu şeklinde de teşkil edilebilecektir.

Aidat ve Ortak Giderlerin Ödenmemesi Durumunda İcra Takibi

Kat malikleri tarafından aidat ve ortak giderlere katılım bir zorunluluktur. Dolayısıyla kat malikleri kurulu tarafından kararlaştırılan aidat ve ortak gider masraflarının ödenmemesi halinde site yöneticisi/yönetim kurulu ya da kat maliklerinden herhangi biri tarafından icra dairesine ilamsız icra takibi süreci başlatılabilecektir.

Aidat Borçlarına Karşı Başlatılan İcra Takibine İtiraz

Aidat borçlarına karşı başlatılan icra takiplerinde ilamsız icra takibi usulleri uygulanmaktadır. Bu nedenle ödeme emri borçluya tebliğ edildiği tarihten itibaren 7 günlük bir itiraz süresi bulunmaktadır. 7 gün içerisinde borçlu tarafından ilgili icra dairesine itiraz yapılmazsa icra takibi kesinleşecektir.

Aidat borçlarına karşı borçlu tarafından süresinde itiraz edildiğinde icra takibi duracaktır. Ancak eğer haksız bir şekilde itiraz edilerek icra takibi durdurulursa yapılan itiraza karşı dava açılması da mümkündür. Bu durumda yönetim tarafından mahkemede borç ispatlanır ve mahkeme tarafından borcun tahsiline ilişkin karar verilirse borçlu hem mahkeme giderlerini hem de icra inkâr tazminatını ödemek durumunda kalacaktır. Bu nedenle ortaya çıkan bu hukuki süreçte hakların korunabilmesi adına icra ve iflas hukukunda uzman bir avukattan destek almak tarafların faydasına olacaktır.

Kiracıların Sorumluluğu

Kat malikleri, ortak giderlerin ödenmesiyle yükümlüdür. Ancak kat maliki sahibi olduğu yeri kiraya vermişse, yapılan bir sözleşmeyle aksi kararlaştırılamadıkça bu yükümlülükler kiracı tarafından yerine getirilmelidir. Site yönetimi tarafından aidat ve ortak giderler hakkında alınan kararlara uymayan kat maliki hakkında icra takibi başlatılabileceği gibi kat maliki de kiracı hakkında icra takibi başlatabilecektir. Ancak kat malikinin icra takibi başlatabilmesi için bu ödemeleri yönetime kendisinin yapmış olması gerekmektedir. Kat maliki aidat borcunu ödemeden kiracıya karşı icra takibi başlatamayacaktır. Kiracının aidat ödeme yükümlülüğü Borçlar Kanunu Md. 341. de şe şekilde düzenlenmiştir:

“Kiracı, konut ve çatılı işyeri kiralarında, sözleşmede aksi öngörülmemişse veya aksine yerel âdet yoksa, ısıtma, aydınlatma ve su gibi kullanma giderlerine katlanmakla yükümlüdür.

Giderlere katlanan taraf, bu giderleri ispat edici belgelerin birer örneğini, istem üzerine diğer tarafa vermek zorundadır.”     

Aidat Borcunu Ödemeyen Kiracıların Tahliyesi

Kat maliki kirasını ödemeyen bir kiracının tahliyesini isteyebildiği gibi aynı şekilde ödeme zorunluluğu bulunduğu halde ortak giderlere ve aidata ilişkin sorumluluklarını yerine getirmeyen kiracının da tahliyesini isteyebilmektedir. Ancak daha önce de ifade edildiği gibi bunun için öncelikle kat malikinin bu borçları yönetime kendisinin ödemiş olması gerekmektedir. Kat malikinin kiracının tahliyesini isteyebileceği durumlar Türk Borçlar Kanunun 325. Maddesinde şu şekilde düzenlenmiştir:

“Kiracı, kiralananın tesliminden sonra muaccel olan kira bedelini veya yan gideri ödeme borcunu ifa etmezse, kiraya veren kiracıya yazılı olarak bir süre verip, bu sürede de ifa etmeme durumunda, sözleşmeyi feshedeceğini bildirebilir. Kiracıya verilecek süre en az on gün, konut ve çatılı işyeri kiralarında ise en az otuz gündür. Bu süre, kiracıya yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden itibaren işlemeye başlar.”

Kat Mülkiyeti Kanunu Kapsamında Meydana Gelen Anlaşmazlıklar

Kat malikleri arasında ya da yönetici/yönetim kurulu kat malikleri arasında Kat Mülkiyeti Kanunu kapsamında meydana gelen uyuşmazlıkların çözümü için yetkili mahkemeler Sulh Hukuk Mahkemeleridir. Bu nedenle aidat borçları, ortak giderler ve kat malikleri kurulu tarafından alınan kararlarda ortaya çıkan uyuşmazlıklar için Sulh Hukuk Mahkemelerinde dava açılabilmektedir. Ortaya çıkan uyuşmazlıklarda tüm hukuki sürecin takip edilmesi ve hak kaybına uğranılmaması adına hukuki sürecin uzman bir avukat vasıtasıyla takip edilmesi tavsiye edilmektedir.

Daha fazla detaylı bilgi için icra hukuku sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

KAT MÜLKİYETİ KANUNU KAPSAMINDA AİDAT BORCU

Kat Mülkiyeti Kanunu, 20.madde gereği,

”Kat maliklerinden her biri aralarında başka türlü anlaşma olmadıkça:

a) Kapıcı, kaloriferci, bahçıvan ve bekçi giderlerine ve bunlar için toplanacak avansa eşit olarak

b) Ana gayrimenkulün sigorta primlerine ve bütün ortak yerlerin bakım, koruma, güçlendirme ve onarım giderleri ile yönetici aylığı gibi diğer giderlere ve ortak tesislerin işletme giderlerine ve giderler için toplanacak avansa kendi arsa payı oranında Katılmakla yükümlüdür.

c) Kat malikleri ortak yer veya tesisler üzerinde kullanma hakkından vazgeçmek veya kendi bağımsız bölümünün durumu dolayısıyla bunlardan faydalanmaya lüzum ve ihtiyaç bulunmadığını ileri sürmek suretiyle bu gider ve avans payını ödemekten kaçınamaz.

Gider veya avans payını ödemeyen kat maliki hakkında, diğer kat maliklerinden her biri veya yönetici tarafından yönetim planına, bu Kanuna ve genel hükümlere göre dava açılabilir, icra takibi yapılabilir. Gider ve avans payının tamamını ödemeyen kat maliki ödemede geciktiği günler için aylık yüzde beş hesabıyla gecikme tazminatı ödemekle yükümlüdür.”

Kanunda gider veya avans payı olarak ifade edilen aslında halk dilinde ‘’aidat’’ olarak bilinmektedir. Söz konusu bu aidat kanunda da açıkça ifade edildiği üzere ana taşınmazın ortak giderleri için genellikle aylık olarak kat malikleri, kiracılar yahut oturma hakkı sahibi olanlar tarafından ödenir. Ana taşınmaz sakinleri ana taşınmazın herhangi bir gideri için kendisinin yararlanmadığını iddia ederek ödemekten kaçınamaz. Örneğin zemin katta oturan bir sakin apartman çatısının onarımı için yapılan harcamaya katılmayacağını iddia edemez.

Ana taşınmazda aidat miktarı belirlemesi, aidatın ödenme zamanı, aidatların toplanması, ortak giderlere karar verilmesi gibi hususlar ana taşınmaz yönetimince belirlenir. Bu yönetim bir apartman kurulu olabileceği gibi apartmanların oluşturduğu site söz konusu ise site yönetimidir. Tüm bunların başında ise ‘’yönetici’’ bulunur. En az 8 daireden oluşan apartmanlarda yöneticinin bulunması şarttır. Yöneticinin kat maliki olması şart olmadığı gibi ana taşınmazda oturuyor olması da şart değildir. Yani yönetici olarak ana taşınmazda yaşamayan 3. kişi de site veya apartman yönetimince seçilebilir.

Yöneticinin hesap vermesi?

Yöneticinin hesap vermesi ana taşınmazın gelir ve gider hesabını kat maliklerine bildirmesidir. Kat Mülkiyeti Kanunu madde 39’a göre bir hesap verme zamanı varsa o zamanda, eğer öyle bir zaman belirlenmemişse her yılın ilk ayında yönetici hesap verir. Bunun yanı sıra kat maliklerinden yarısının –arsa paylarına dikkat edilmeksizin- talebi üzerine de yönetici hesap verir.

Aidat’ın ana taşınmazın ortak tüm giderleri olduğunu belirttik. Ortak bu giderlere hiçbir kat maliki katılmama özgürlüğünü kullanamaz ve tüm kat malikleri belirlenen zaman ve miktarı ana taşınmaz yöneticisine yahut belirlenen banka hesabına ödemek zorundadır. Aidat alacağı da diğer alacaklar gibi değerlendirildiğinden vadesi geldiğinde borcunu ödemeyen borçluya karşı alacaklının yasal yollarla alacağın tahsili için hukuki işlemleri başlatma imkanı bulunmaktadır. Bu yasal işlemler genel haciz yoluyla icra takibi olan 7 örnek icra takibidir. Aidat borcunu ödemeyen kat malikine karşı yönetici yahut herhangi bir kat maliki alacağın tahsili için icra takibi başlatabilir.

Aidat alacağının borçlusu kat maliki olabileceği gibi söz konusu taşınmazda kiracı yaşıyorsa kiracıya karşı yahut oturma hakkı bulunan yaşıyorsa oturan kişiye karşı icra takibi başlatılabilir. Bu hallerde olduğu gibi kat maliki dışında birinin söz konusu taşınmazda yaşıyor olması halinde aidat borcunda kat maliki ile taşınmazda yaşayan kişi ile birlikte müteselsil sorumludur. Yani icra takibi işlemini başlatacak kişi hem kat malikini hem taşınmazda yaşayan kişiyi borçlu olarak belirtmelidir. Aidat borcu alacağı için başlatılacak icra takibinde yetkili icra dairesi ana taşınmazın bulunduğu yer icra dairesidir. Bu icra takibi genel haciz yoluyla icra takibi olduğundan icra ödeme emrinin borçluya ulaştığı tarihten itibaren 7 gün içerisinde yapılacak olan itiraz, itiraz eden borçlu bakımından takibi durduracaktır. Diğer borçlu süresinde itirazda bulunmaz ise takip onun için devam eder ve alacaklılar gerekli icrai işlemleri başlatabilir.

İtirazında haksız olduğunu düşünen borçlu için itiraz etmesi önerilmez zira haksız itirazda bulunan borçlu hem aidat gecikme tazminatını –aylık %5 oranında- hem de talep halinde %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatını ödemek zorunda kalacaktır. Fakat aidat borçlarını zamanında ödemiş borçlular için icra ödeme emrine süresinde itirazda bulunmak en doğru yoldur. Süresinde itirazda bulunan borçlu, aidat borçlarını ödediğini ilgili evraklarla kanıtladığında icra borcunu ödemekten kurtulur ve haksız başlatılmış icra takibi için %20’den aşağı olmamak üzere tazminat talep etme hakkı doğar.

Ana taşınmazda sonradan malik olanlar bir önceki malikin eğer aidat borcu var ise bundan da sorumludurlar. Yani gayrimenkul satın alınırken borçları ile birlikte satın alınır. Bu nedenle gayrimenkul satın alacaklara, satın alacakları taşınmazın site veya apartman yönetimine taşınmazın aidat borcunun olup olmadığının sorulması tavsiye edilir. Eğer herhangi bir aidat borcu yok ise ’borcu yoktur’ yazısı alınması ilerleyen zamanlarda oluşabilecek uyuşmazlıklar için gereklidir.

Aidat alacağı, apartman ve site yönetimi, yönetici seçilmesi, ortak giderlerin belirlenmesi vb. hususlarının tümü Kat Mülkiyeti Kanununda açıkça düzenlenmiş olup bunun dışında yönetimin ortak kararı ile de bu hususlar belirlenebilmektedir. Tarafların anlaşamaması halinde ise Kat Mülkiyeti Kanununun uygulanmasından kaynaklanan her türlü uyuşmazlık için Sulh Hukuk Mahkemeleri görevlidir. Yetkili mahkeme genel yetkili olarak davalının yerleşim yeri mahkemesi olduğu gibi ana taşınmazın bulunduğu yerdeki Sulh Hukuk Mahkemesi de yetkilidir.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir