kaynağı değiştir]
'de senaryosunu Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun yazdığı, Metin Erksan'ın yönettiği Karanlık Dünya filminde Âşık Veysel de oynadı. Film, "Anadolu'daki ekinleri cılız ve kısa boylu gösterdiği için" yasaklandı.[kaynak belirtilmeli] Filmde "kaçan eşi Esma'nın çorabına para koyma" olayı gerçek olmamakla birlikte özellikle kadın hakları aktivistleri ve geniş halk kitleleri tarafından gündemde tutulmuş ve Âşık Veysel'in eserlerinde yansıttığı değerlerle ilişkilendirilmiştir. Gerçek ise köye tekrar dönen Esma'ya mağduriyet yaşamaması için ölümüne kadar destek olduğudur.
yılının Kasım ayında Devlet Opera ve Balesi, Âşık Veysel'in ölümünün yılı anısına onun türkülerinden yola çıkılarak hazırlanan, tek perdelik dans tiyatrosu "Dostlar Beni Hatırlasın" sahneye konulmuştur. 17 Kasım yapılan prömiyere onur konuğu olarak Âşık Veysel'in kızı Menekşe Süzer ve torunları Gündüz Şatıroğlu, Hayrettin Süzer, Nazender Süzer, Halil Süzer ve Gülizar Bulguer katılmıştır. Gösterinin rejisörlüğünü İhsan Bengier yaparken gösteride Almula Ersoy, Ayşegül Aydemir, Deniz Alp, Sevim Başol ve Müge Gündüz gibi isimler rol almıştır.[9]
Âşık Veysel'in hayatını anlatan bir başka film olan Aşık, 'da çıktı. Bilal Babaoğlu tarafından yazılıp yönetilen filmde Âşık Veysel'i Emirhan Kartal, ilk eşi Esma'yı Meltem Miraloğlu ve ikinci eşi Gülizar'ı Âşık Veysel'in torunu tiyatro oyuncusu Yeliz Şatıroğlu canlandırmıştır.[10][11]
yılında Sivas Atatürk ve Kongre Müzesinde anısına bir oda oluşturuldu. Odada Âşık Veysel'in kişisel eşyaları, fotoğrafları, silikon heykeli, plakları, kasetleri ve köy yaşantısını yansıtan eşyaları yer aldı.[12]
Türkiye Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü sahipleri | ||
---|---|---|
| ||
| ||
| ||
günümüz |
|
Âşık Veysel Şatıroğlu, yılında Sivas Vilayeti'nin Şarkışla ilçesine bağlı Sivrialan köyünde dünyaya geldi.[2] Şatıroğlu'ndan önceki soyadı Ulu'dur.[3] Annesi Gülizar, babası "Karaca" lakaplı Ahmet adında bir çiftçiydi.[2] Veysel'in iki kız kardeşi, yörede yaygınlaşan çiçek hastalığına yakalanarak yaşamlarını yitirdi.[2] Ardından Veysel de yedi yaşında aynı hastalıktan dolayı iki gözünü de kaybetti.[2] Kendi anlatımına göre:[4]
«Çiçeğe yatmadan evvel anam güzel bir entari dikmişti. Onu giyerek beni çok seven Muhsine kadına göstermeye gitmiştim. Beni sevdi. O gün çamurlu bir gündü, eve dönerken ayağım kaydı ve düştüm. Bir daha kalkamadım. Çiçeğe yakalanmıştım Çiçek zorlu geldi. Sol gözümde çiçek beyi çıktı. Sağ gözüme de, solun zorundan olacak, perde indi. O gün bugündür dünya başıma zindan.» |
Babasının, Âşık Veysel'e oyalanması için aldığı bağlamayla önce başka ozanların türkülerini çalmaya başladı. yılında Sivas Maarif Müdürü olarak görev yapan Ahmet Kutsi Tecer ile Kutsi Bey tarafından düzenlenen bir şairler gecesinde tanıştı. Kutsi Bey tarafından verilen destek ile birçok ili dolaşmaya başladı.[5][6]
Âşık geleneğinin son büyük temsilcilerinden olan Âşık Veysel, bir dönem yurdu dolaşarak Köy Enstitüleri'nde saz hocalığı yaptı. yılında özel kanunla maaş bağlandı. 'li yıllarda Selda Bağcan, Gülden Karaböcek, Hümeyra, Fikret Kızılok ve Esin Afşar gibi bazı müzisyenler Âşık Veysel'in deyişlerini düzenleyerek yaygınlaşmasını sağladı. Âşık Veysel'in çocuklarından öğretmen olan Bahri Şatıroğlu, babasının yaşamını gün gün deftere almış ve pek çok çalışmaya kaynak kişi olarak katılmıştır. Ayrıca babasının saz ve söz geleneğini sürdürmektedir.
Eserlerinde Türkçesi yalındır. Dili ustalıkla kullanır. Yaşama sevinciyle hüzün, iyimserlikle umutsuzluk şiirlerinde iç içedir. Doğa, toplumsal olaylar, din ve siyasete ince eleştiriler yönelttiği şiirleri de vardır. Şiirleri, Deyişler (), Sazımdan Sesler (), Dostlar Beni Hatırlasın () isimli kitaplarında toplandı. yılında akciğer kanseri sonucunda öldü. Ölümünden sonra Bütün Şiirleri () adıyla eserleri tekrar yayınlandı.