ali abdullah erinan / Pınar Gültekin'in katilinin avukatı Erinan, kamuoyundan "sabır ve sükunet" istedi - Dokuz8haber

Ali Abdullah Erinan

ali abdullah erinan

Erinan Grup

Erinan Grup A.Ş.

Yılların tecrübesi ve birikimiyle Hukuk , Otomotiv, Turizm ve Sigortacılıkta uzman dev kadrosuyla hizmetinizdeyiz.

ERİNAN HUKUK

Erinan Hukuk; Avukat Ali Abdullah ERİNAN yönetiminde: 1 Kurucu Yönetici Avukat, 34 branş Avukatı, 8 İcra Departman Yetkilisi, 6 icra takip personeli , 5 avukat asistanı ve 5 stajyer avukat olmak üzere toplamda 59 kişi ile hizmet vermektedir.

Erinan Hukuk; uzun yıllardan günümüze kadar gelişerek büyüyen, ulusal ve uluslar arası hukuk alanları da dahil olmak üzere tüm hukuk dallarında uzmanlaşmış ekibi ile Türkiye’nin önde gelen hukuk firmasıdır.

Yerli, yabancı ve çok uluslu şirketlerden oluşan müvekkil portföyüne sunulan sonuç odaklı çalışmaları ile seçkin bir hukuki destek sağlamaktadır.

İstanbul-İzmir- Ankara merkezli Hukuk büromuz, Türkiye’de ilk olan ve Türkiye’nin başlıca şehirlerinin hepsinde işbirliği içinde çalıştığı muhabir avukatları sayesinde müvekkillerin taleplerine derhal cevap verebilmektetir.

Erinan Hukuk; branş avukatlık sistemini Türk Hukuk sisteminde uygulayarak bir ilke imza atmıştır. Branş avukatlık sistemi ve her branşta oluşturulan alt kadro ile hızlı ve çözüm odaklı olmuştur.

ERİNANSİGORTA

İhtiyacınız dahilinde en yüksek kalitede hizmeti sunan, güvenilir ve güçlü organizasyon yapısıyla sigorta ihtiyaçlarınızda her an yanınızdayız.

İhtiyaçlarınıza en hızlı şekilde cevap veren, yüksek kalite ve titizlikle faaliyetini sürdüren, 7/24 ulaşım sağlayabileceğiniz, müşteri memnuniyetinin birincil çalışma prensibi olduğu ve buna bağlı olarak her zaman sizi güvende hissettirecek güçlü organizasyon yapısı ile sektörün incisi olma yolculuğunda kendine birinciliği hedef olarak belirleyen Erinan Sigorta, ERİNAN GRUP Bünyesinde; alanında tecrübeli sigorta danışmanları ile sigortacılık sektöründe acentelik faaliyetinde bulunan bir aracı kurumdur.

“Güvenceye dair her şey…” sözünün gücü ile sizlere sigortacılık alanında butik hizmet sağlayabilecek, güvenceniz olma amacıyla siz ve sevdiklerinizin değerlerine ortak olmak, hızlı geri bildirim ve size özel danışmanlarımızın sağlayacağı yüksek hizmet kalitesi ile hayatınıza dokunmak için biz hazırız.
Sigortacılık işlemlerinizde çözüm ortağınız olmak için buradayız.

En hızlı, güvenli, uygun fiyat ve müşteri odaklılık stratejisi ile Erinan Sigorta her an yanınızda…

“Güvenceye dair her şey…”

Bize Ulaşın

Tel: 44 93
Email: [email&#;protected]

Erinan Grup A.Ş.
Merkez : Hürriyet Mah. Dr. Cemil Bengü Cad. No KatA Kağıthane / İSTANBUL

İzmir Şube : Folkart Towers A Blok - Adalet Mah. Manas Blv. Yan Yolu No Kat: 26/ Bayraklı/İzmir

Cinayeti meşrulaştırma çabasına aracı olunmamalıydı

      Kadın cinayetleri haberlerine ilişkin uyarı bu kez Prof. Dr. Süleyman İrvan’dan geldi. Sosyal medyadaki paylaşımında iki yıl önceki “Kadın cinayeti haberlerini macera filmlerine benzetmeyin” başlıklı yazımı anımsatıyordu:

     “Medyayı uyarmış ve "gerekçe yazıp cinayete haklılık kazandırmayınız" diye yazmıştınız.

Cumhuriyet'te yayımlanan ANKA ajansı mahreçli haber, failin avukatının cinayeti haklılaştıran açıklamasına, noktasına virgülüne dokunmadan yer vermiş görünüyor. Maktülün kendisini savunma şansı da yok maalesef. ANKA ombudsmanı olarak bu haberi değerlendirmeye almanızı diliyorum.”

    ANKA’nın haberini incelemeden önce seafoodplus.info İrvan’ın anımsattığı eski yazıma baktım. Kadın cinayetleri haberleriyle ilgili örnekler verdiğim yazının girişi şöyleydi:

  “Sorsanız bütün gazeteci ve editörler kadın cinayetlerinden rahatsızdır; bu cinayetlerin önlenmesi için yapılması gerekenler konusunda fikirleri vardır! Ama yaygın medyada kadın cinayetlerindeki yanlışlar sürüp gidiyor, hem de giderek artıyor.

   Gerekçe yazıp cinayete haklılık kazandıran, cinayeti ayrıntılarıyla yazıp şiddet pornosu üreten, sanık erkeğin görüntüsünü flulaştırıp mağdur kadını açıkça sergileyen, sadece erkeğin ifadesine dayanıp onu suçsuz göstermeye çalışan haberler birbirini izliyor.”

    Bu yazımda iyiniyetli olduklarına inandığım ama alışkanlık, zamansızlık, araştırma güçlüğü gibi nedenlerle böyle hatalara düşen meslektaşlarımı uyarmaya çalışmıştım. Ama ne yazık ki, bu yazıdan sonra da kadın cinayeti haberlerinde yanlışlar azalmadı.

     ANKA yorum yapmadan yayımlamış

     seafoodplus.info İrvan’ın eleştirdiği ANKA haberini inceledim. Haberde, Pınar Özdemir’i canice öldüren Cemal Metin Avcı’nın avukatı Ali Abdullah Erinan, “mahkemenin haksız tahrik indirimi” yapmasına yönelik eleştirileri cevaplandırıyordu.

     “Pınar Gültekin cinayeti yargılamasında hakkında ‘Haksız tahrik indirimi’ uygulanan Avcı’nın avukatı Erikan: ‘Kamuoyunu devam eden yargı sürecini sabır ve sükunetle beklemeye davet ediyoruz” başlıklı haberde avukatın açıklamasını aynen aktarıyordu. Hiçbir yorum yapılmamıştı.

   Fakat Avukat Erinan, sadece kamuoyunu yargı sürecini beklemeye davet etmiyor ve “haksız tahrik indirimi” yapılmasını savunmakla kalmıyordu. Erinan, müvekkili Avcı’yı tehdit ettiğini, şantaj yaptığını öne sürerek cinayeti gerekçelendiriyordu. Sonunda da “…maktulün devam eden haksız tahrikleri karşısında bir anda söz konusu eylem vuku bulmuştur” diyerek cinayete haklılık kazandırmaya çalışıyordu.

    Aslında Avukat Erinan da bu yazılı açıklamasında tıpkı akademisyen Ceren Damar’ı öldüren Hasan İsmail Hikmet’in avukatı Vahit Bıçak gibi savunma sınırlarını zorluyordu.  Vahit Bıçak, savunmasında Ceren Damar ile ilgili söylediklerinden dolayı “kişinin hatırasına hakaret” ve “hakaret” suçlamasıyla yargılanıyor.

    Her açıklama haber midir?

    Sanırım bu haberle ilgili sorulması gereken ilk soru, “gazetecinin görevi her açıklamayı olduğu gibi yazmak, yayımlamak mıdır?” olmalı.

    Bu soru ajans haberciliğinde daha da önem kazanıyor. Çünkü Türkiye’de Anadolu Ajansı başta olmak üzere ajans haberciliğinde yıllardır böyle bir uygulama söz konusu. Kim ne derse aynen aktarılıyor ne başkaca bir bilgi ekleniyor, ne de yanlış ya da eksikliklerle ilgili itiraz kaydı düşülüyor.

     Açıklamaların, demeçlerin, konuşmaların olduğu gibi aktarılması son yıllarda AKP iktidarının medyadaki baskılarının ve gazetecilik reflekslerindeki zayıflamanın da etkisiyle iyiden iyiye yerleşti. 

    Fakat bu tarz gazeteciliğin okurları, izleyicileri bilgilendirmek açısından doğru olduğunu söyleyemem. Bizim işimiz temelde insanlara doğru bilgi vermek.  Gerçeği çarpıtan bir açıklamayı aynen aktarıp, “Ne yapalım açıklama böyle” diyerek geri çekilemeyiz. Açıklama bir yanlışı, yalanı yansıtıyorsa gazeteciye düşen ya o açıklamayı hiç yazmamak, aktarmamak ya da yanlış/yalan olduğuna dair verileri de ekleyerek okuru/izleyiciyi aydınlatmaktır.

   Yorum ile analizi, bilgi ile iddiayı karıştırmamak gerek. Haberde hele de ajans haberinde elbette yorum yapmamak gerekir. Ama analiz ve inceleme yapılabilir, yapılmalıdır da…

    Öldürülmüş insana yönelik suçlamalar

   Avukat Ali Abdullah Erinan’ın açıklamasına dönersek, ANKA da müvekkilini savunmanın ötesine geçerek cinayete meşruiyet kazandırmaya yönelik sözlerini haber yapmayabilirdi. Sadece yargı kararının beklenmesi sözlerini haberleştirebilirdi.

    Öldürülen Pınar Gültekin’e yönelik “suçlamaları”, evet bugün artık hayatta olmayan bir insana yönelik suçlamaları habere koyacaksa da inceleyebilir; o konudaki verileri ortaya serebilirdi.

   Üstelik bu suçlamaların bir kısmı mahkemede de dile getirilmiş, Pınar Gültekin ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, mahkeme kararından sonra bu konuda açıklama da yapmıştı. Katil Avcı’nın sürekli ifade değiştirdiğini söyleyen Epözdemir, şantaj ve görüntü iddiasının kanıtlanamadığına dikkat çekiyordu:

     “Mahkeme bu cinayeti meşrulaştırmaya, maktule Pınar Gültekin’in özel hayatını tartışılır hale getirmeye matuf bir şekilde ABD’ye yazı yazdı ve Pınar’ın telefonunun geriye dönük 2 yıl boyunca incelenmesi için şifresini talep etti. Telefon şifresi geldi. Didik didik edildi ama Pınar’ın telefonunda bu caninin iddia ettiği gibi ne şantaj amaçlı bir mesaj ne de video bulundu. Bu iki iddianın da kerameti kendinden menkul haksız tahrik indiriminden faydalanmak için uydurulmuş hikayeler olduğu anlaşıldı.”

    ANKA da habere, en azından Avukat Epözdemir’in açıklamalarını ekleyebilirdi. Daha da doğrusu Avcı’nın avukatının suçlamalarını sorabilir, inceleyebilir; ondan sonra haber oluşturabilirdi.

       Nitekim Epözdemir’in, mahkemenin gerekçeli kararının belli olmasından sonra dün yaptığı uzun açıklama da davayla ilgili önemli veriler içeriyordu.  Kadın cinayeti davalarında haksız tahrik indirimi alabilmek için katledilen kadınların “kötü gösterilmeye” çalışıldığına dikkat çeken Epözdemir, “Ne yazık ki, Pınar Gültekin davasında da bunun tipik bir örneği yaşanmıştır” diyordu.

    Başlık değiştirmek yetmez

    Araştırma yapmadan avukat Erinan’ın öldürülmüş bir insana yönelik suçlamalar içeren, cinayete meşruiyet kazandırmaya yönelik sözlerini aynen haberleştirmemeliydi.

    ANKA’nın haberini medya kuruluşlarının “Pişkin savunma” ve “Avukatı haksız tahrik indirimini savundu: Katil vicdani sorumluluk hissetmiş!” gibi başlıklarla kullanması da yanlışı düzeltmeye yetmez. Onların da aynı şekilde araştırması, karşı görüşü de içeren ve yanlışları ortaya koyan editoryal düzeltmelerden sonra haberi yayımlaması gerekirdi.

      Ardı ardına cinayetler işlenen bir ülkede kadın cinayeti haberlerine daha çok özen göstermek gerekiyor. “Kadın, çocuk ve hayvanlara karşı şiddeti önlemeyi” değerleri arasında sıralayan ANKA’nın “Yayın İlkeleri”nden birinin “Kadınlara yönelik şiddeti özendirecek yayın yapmamak” olduğunu unutmayalım. 

    Ayrıca Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Kadın Komisyonu’nun hazırladığı “Toplumsal cinsiyet eşitlikçi haber kılavuzu”nda “Haber fail ifadesine dayanarak yazılmamalı, ölen kadının katilin/failin iddialarını yanıtlayacak ve çürütecek durumda olmadığı unutulmamalı” deniliyor.

     Maalesef avukat Erinan’ın açıklamasına aynen yer veren haber de sadece “failin avukatının ifadesine” dayanıyor ve dahası bugün artık hayatta olmayan bir kadının artık yanıtlayamayacağı suçlamalar içeriyor.  Haber, bu haliyle avukatın cinayeti meşrulaştırma çabasına aracı olmak gibi üzücü bir sonuç doğuruyor.

    ANKA’dan özür

   ANKA Haber Ajansı Yazı İşleri ile bu konuyu görüştüm. Yargılama sürecinde hem ailenin avukatı Rezan Epözdemir’in hem de davayı takip eden sivil toplum kuruluşlarının görüşlerine ilişkin çok sayıda haber yaptıklarını ifade ettiler. Söz konusu haberin de eksik işlendiğini, sadece failin avukatı Ali Abdullah Erinan’ın açıklamasında cinayeti meşrulaştıran ifadelerine yer verilmesini doğru bulmadıklarını, ailenin avukatının karşı görüşünün haberde yer almamasının hata olduğunu kabul ettiler ve özür dilediler.

    ANKA Yazı İşleri olarak, evrensel mesleki değerler ve ANKA’nın Yayın İlkeleri”nde yer alan “Kadınlara yönelik şiddeti özendirecek ya da meşru gösterecek, çocukları olumsuz etkileyecek yayın yapmaz” ilkesini içtenlikle benimsediklerini vurguladılar.

Faruk BİLDİRİCİ/ 26 Haziran

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir