kaynağı değiştir]
'lerin sonuyla 'lerin başı, Germen dünyasında “Alimler Çağı” olarak bilinir. Wolfgang Amadeus Mozart ve Ludwig van Beethoven gibi besteciler ve Immanuel Kant ve G. W. F. Hegel gibi filozofların çalışmalarıyla felsefe ve müzikte ilerleme kaydedilmiştir.
Diğer Avrupa yazarlarının ötesinde, Alman yazarlar sanatı eğitime giden bir yol olarak gördüler. Büyük Alman dramatisti Friedrich Schiller, görüşlerini sanatın kişiyi ve toplumu değiştirme gücüyle ifade eden Mektup Serilerinde İnsanın Estetik Eğitimi Üzerine ()'de belirtmiştir. Aynı ruhla Immanuel Kant da modern estetiğin kuruluş yazını olarak kabul gören Yargılamanın Kritiği ()'nde bu şekilde davranmıştır.
MS. yıllarda Germen kabileleri şimdiki Almanya'ya kuzey Avrupa üzerinden göç etmişlerdi. Bu kabileler, nesilden nesile, besteledikleri baladları ve hikâyeleri anlatırlardı. Göçler yaklaşık MÖ. civarında sona erdi. O zamanlarda manastırlar eğitim ve edebiyatın merkezi hâlindeydiler. Rahipler, İncil ve Hristiyan efsaneleri üzerine kurdukları şiir ve hikâyeleri yayıyorlardı. Anonim bir destan olan The Savior (yaklaşık ), İsa'yı bir Sakson lideri olarak resmeder. Rahip Otfrid von Weissenburg, adıyla bilinen ilk Alman yazardır ve şiir kafiyeleriyle The Book of Gospels ( arasında bitirilmiştir) kitabını yazmıştır.
Rahipler aynı zamanda eski kahramanlık destanlarını kaydetmeye ve zamanlarının feodal lordlarını yücelten yenilerini yazmaya başlamışlardı. Almanca yazılmış bu kahramanlık hikâyelerinden günümüze ulaşan Hildebrandslied, bir baba ile oğlu arasındaki savaşı anlatır. MS 9. yüzyılda, Germen destanı Güçlü Elli Walther, sonradan bir Latin efsanesi olan Waltharius'a dönüşmüştür. St. Gallen'de bir rahip olan Notker Labeo, Romalı filozof Boethiues ve Eski Yunan filozofu Aristo'nun yapıtlarından bazılarını Almanca'ya çevirmiştir.