Çanakkale Zaferi, I. Dünya Savaşı sırasında Osmanlı İmparatorluğu'nun Çanakkale Boğazı'nda kazandığı zaferdir. Bu zafer, tarihte askeri açıdan önemli bir dönüm noktası olarak kabul edilir.
Çanakkale Zaferi, tarihte ilk kez denizden birçok ülkenin bir arada savaşmasına neden oldu. Bu ülkelerin en önde gelenleri İngiltere, Fransa, Avustralya ve Yeni Zelanda idi. Bu sebeple, Çanakkale Zaferi birçok ülkenin ortak tarihini oluşturmaktadır.
Çanakkale Zaferi'nin anlamı, Osmanlı İmparatorluğu'nun ülkesini işgal etmek isteyen düşman güçlere karşı verdiği büyük bir direnişi ifade eder. Bu zafer, Osmanlı İmparatorluğu'nun askeri gücünü ve kararlılığını göstermiştir. Ayrıca, bu zafer, Türk milletinin birlik ve beraberlik içinde mücadele ederek zafer kazanabileceğini göstermiştir.
Çanakkale Zaferi'nin önemi, I. Dünya Savaşı'nda Osmanlı İmparatorluğu'nun yenilmez olduğunu göstermesidir. Bu zafer, Osmanlı İmparatorluğu'nun savaşa katılan ülkeler arasında saygınlık kazanmasına ve uluslararası alanda bir güç olarak kabul edilmesine yardımcı olmuştur. Ayrıca, bu zafer, Türk ulusunun bağımsızlığı ve egemenliği için verdiği mücadelede önemli bir adımdır. Bu sebeple, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, Çanakkale Zaferi'nin önemini vurgulayarak, "Çanakkale Geçilmez" sözünü dile getirmiştir.
Güncelleme Tarihi:
LinkedinFlipboardE-postaLinki KopyalaYazı Tipi
18 Mart 1915 tarihinde Osmanlı Devleti Çanakkale'de İtilaf Devletlerini bozguna uğratmıştı. 2022 yılında 18 Mart Çanakkale Zaferi'nin 108. yılı olarak çeşitli etkinliklerle kutlanacak.
Uzlaşma Devletleri Çanakkale'ye denizden saldırıya girişecekleri sırada Osmanlı İmparatorluğu'nun durumu onlar açısından böyle bir saldırı için elverişli görüntüdeydi. Osmanlıların Sarıkamış üzerine yaptıkları büyük saldırı bozgunla sonuçlanmıştı. Mısır'ı İngilizlerden kurtarmak amacıyla giriştikleri kanal hareketleri umulanı getirmemişti. Bu arada Balkan devletlerinden Bulgaristan, Romanya ve Yunanistan’la Dünya Savaşı'nın başlamasından beri bir antlaşmaya varılması için sürüp gelen siyasal görüşmelerden de olumlu bir sonuç alınamamıştı. Bulgarların çekingen davranışı Almanya ile Türkiye arasında direkt bir bağlantının kurulmasını engellediğinden, Osmanlı ordusunun yoksun bulunduğu modern savaş gereçleri ile donatılması da gecikmekteydi.
Bu durum Uzlaşma Devletleri'nin Osmanlılara karşı bir saldırıya geçmelerine elverişli gibi görünmekteydi. Ne var ki, aralarında bu maksatla hazırlanmış ortak bir hareket alanları yoktu. Savaş sonucunun batı cephesinde ve kısa bir zamanda alınacağına inanılmaktaydı. Üstelik İngiltere'nin büyük bir kara ordusu kurmak için giriştiği hazırlıklar da tamamlanmış değildi. Çanakkale üzerine bir saldırı için ilgililer arasında kesin bir antlaşmaya henüz varılamamıştı.