ankilozan spondilit ağrı kesici / Ankilozan Spondilit Tedavisinde Ağrı Kesiciler | seafoodplus.info Ahmet Mesut Onat

Ankilozan Spondilit Ağrı Kesici

ankilozan spondilit ağrı kesici

Ağrı kesiciye cevap vermeyen ankilozan spondilit hastalarına ne gibi çözümler önerirsiniz?

Ağrı kesiciye her hastalık cevap verecek diye bir kural yok. Ağrı kesici vücudun somatik çığlığının bir belirtisidir. Ağrı kesici de bu belirtiyi gidererek kişinin emosyonel durumunu gideren bir araçtır. Ama bir yerden sonra vücut ağrı kesiciye alışabilir. Mekanizma işe yaramayabilir. Ağrı kesicilerin çeşitleri vardır, bir kısmı ağrı ile birlikte iltihabı azaltır, bir kısmı da ağrı kesici ve ateş düşürücüdüseafoodplus.info bunlar sürekli kullanılacak şeyler değildir. Çünkü olayın nedenini çözmek gerekir. Siz nedeni çözmedikten sonra ankilozan spondilitte de ağrı bir yere kadar çekilir, yani ağrı kesiciler etki eder, romatoid artritte de ya da diğer romatizmal hastalıklarda da. Dolayısıyla olayın köküne gitmek lazım. Ankilozan spondilitte de hastalığa sebep olan ek patolojik nedenleri veya çevresel faktörleri temizlemek lazım. İkincisi omurga ciddi bir yük taşıdığı için kilo vermek, omurganın yükünü azaltmak lazım. Ve doğru beslenmek lazım, artık beslenmeyi eskisine göre çok daha fazla önemsiyoruz. Kliniğimizde özellikle beslenme konusunda bir destek sağlıyoruz. Bunun yanında biorezonans metodu ile ankilozan spondiliti tedavi ediyoruz. Yine fonksiyonel tıp mantığıyla vitamin, mineral desteği ve yaşam şekli değişiklikleri önererek ankilozan spondilit tedavisine ciddi katkı sağlayabiliyoruz. Tabi bunlar haricinde de bazı metotlar uygulanabilir ankilozan spondilit hastalarına. Ozon tedavisi, akupunktur gibi metotlar da uygulanabilir. Ankilozan spondilit hastalarında genetik kökenin de etkisi vardır. Buna şöyle bakmak lazım, bardak dolup taştığında hastalık ortaya çıkar. Birçok ankilozan spondilit hastasında doğar doğmaz bardak dolu değildir, biz bu bardağı yavaş yavaş doldururuz. Yani belli bir genetik yükle doğsa bu hasta onun üzerine çevresel faktörlerle, virüs, bakteri, parazitler, kimyasal maddeler gibi etkenlerle doldura doldura bir yerden sonra bardak taştığında hastalık ortaya çıkar. Biz eğer kendimize iyi bakar ve bardağı doldurmazsak ve taşırmazsak o genetik mirasla hastalık olmadan hayatımıza devam edebiliyoruz. Bizim de zaten tedaviden kastettiğimiz bu bardağı boşaltıp bu yüklerden hastayı arındırarak yaşam kalitesi ve konforunu artırıp hastalık belirtilerini göstermeden hayatına devam edebilmesi. Biliyorsunuz, günümüzde birçok ilaca rağmen bunu sağlayamayabiliyoruz.

Ankilozan Spondilit

Ankilozan spondilit omurgada ortaya çıkan ve sebebi tam olarak bilinmeyen ağrılı bir hastalıktır. Zamanla omurganın hareket kabiliyetinde görülen azalmalar ciddi ağrılar ve postür bozulmalarına neden olabilir. Çoğu vakada omurgada görülen hastalık, vücudun farklı bölgelerinde ağrılara yol açabilir. Hastalığın tamamen iyileşmesini sağlayacak bir tedavi yöntemi olmasa da çeşitli yöntemlerle hastanın hayat kalitesi artırılabilir.  Zamanında müdahale ile belirtiler ve ağrılar da en aza indirilebilir.

Ankilozan Spondilit Nedir?

Ankilozan spondilit genellikle omurgada görülen kronik, ağrılı ve ilerleyici bir hastalıktır. Omurga kemiklerinin zamanla birbirine kaynaması sonucu omurga hareketleri kısıtlanır ve bu durum ilerledikçe omurgada şekil bozuklukları ve kronik ağrılara neden olur. Eklemlerdeki ağrı ve sertleşme genellikle alt omurgada görülmesine rağmen, omuz, kalça ve diz eklemleri gibi büyük eklemlerde de ortaya çıkabilir.  

Ankilozan spondilit, aslında bir iltihaplı romatizma çeşididir. İlk olarak omurganın alt bölümü ile leğen kemiklerinin arasında gelişen enflamasyon, zamanla omurganın tamamını etkileyebilir. Enflamasyon, vücudun bağışıklık sisteminin hastalıklarla savaşma yöntemidir. Bağışıklık sistemi vücutta enflamasyon geliştirerek sağlıklı dokuları hastalıklara karşı korumaya çalışır. Ankilozan spondilit hastalarının enflamasyon dengesi bozulur. Bu durumda, vücutta herhangi bir hasar olmayan bölgeler koruma altına alınmaya çalışılır ve enflamasyon şiddeti artar. Bu da eklemlerin katılaşıp kemikleşmesine neden olur. 

Bu hastalığın nedeni tam olarak bilinmese de bazı kalıtsal faktörlere sahip kişilerde ankilozan spondilit görülme ihtimali daha fazladır. HLA-B27 genini taşıyan kişilerde hastalığın görülme ihtimali daha yüksektir. Ancak, bu geni taşıyan herkesin kesinlikle bu hastalığa yakalanacağı gibi bir varsayımda bulunmak yanlıştır. Bunun yanı sıra, ailede hastalık hikayesinin olduğu durumlarda, sonraki nesillerde hastalığın ortaya çıkma ihtimali oldukça yüksektir. Aynı zamanda, erkeklerde çok daha sık görüldüğü düşünülen bu hastalıkla ilgili yakın zamanda yapılan çalışmalarda, aslında görülme sıklığı açısından erkek ve kadınlar arasındaki farkın tahmin edilenden çok daha az olduğu sonucuna varılmıştır. 

Ankilozan Spondilit Belirtileri

Ankilozan spondilit hastalığının belirtileri farklı şekillerde ortaya çıkabilir. Genel olarak, benzer şikayetlerle doktora başvuran hastalarda 45 yaş altında olan grupta ankilozan spondilit ihtimali düşünülür. Hastalık tanısının en çok konduğu yaş aralığı yaş aralığıdır.

Hastaların çoğu ilk olarak kronik sırt ve bel ağrısı şikayetleriyle doktora başvurur. Hastalık, ilk başta çok belirti göstermediğinden, fark edilmesi oldukça güçtür. Hastaların çoğu durumda tam olarak ağrının yeri ve başlama zamanını tarif edemediği görülür. 

Uykudan sonra şiddetlenen ağrı, egzersizle azaltılabilir. En az 30 dakika süren sabah tutukluğu çok Ankilozan spondilit tanısı için çok değerlei bir bulgudur. Hasta sabah tutuk kalkar en az 30 dakika sonra hareket ettikçe ağrı azalmaya ve hareketleri açılmaya başlar. Kişi, hareketsiz kaldıkça rahatsızlık ve ağrı hissi artar. Bu rahatsızlık ve katılaşma hissi, ilerleyen dönemlerde omuz ve kalça gibi eklemlerde de görülebilir. Tedavi edilmeyen ankilozan spondilit, ciddi yorgunluğa neden olur. Bu belirtilerin yanında omurganın hareket kabiliyetini kaybetmesine bağlı olarak postür bozukluğu görülebilir. İştahsızlık, ateş, kilo kaybı ve anemi de çoğu hastada ortak görülen belirtiler arasında yer alır.

Vücutta hastalığa bağlı bazı komplikasyonlar gelişebilir. Sıklıkla görülen komplikasyonlar gözde kızarıklık ve ağrıyla birlikte ortaya çıkan üveit, göğüs kafesinin tutulduğu durumlarda nefes almada güçlük ve kemik dokusu zayıf olan kişilerde kemik çatlakları ve şiddetli enflamasyon nedeniyle gelişen kalp sorunlarıdır. Hastalığı başlatan yanlış inflamasyon bağırsakta da olabilir ve inflamatuvar barsak hastalığı (ÜLseratif Kolit, Crohn hastalığı) olarak ortaya çıkabilir.  

Ankilozan Spondilit Tanısı

Hastalığın başlangıç ve ilerleme sürecinde çok fazla belirti görülmediğinde, hastalık tanısı koymak uzun yıllar alabilir. 

Tanı sürecindeki ilk adım fiziksel muayene olacaktır. Yaşanan ağrıların geçmişi ve detayları ayırıcı tanı için oldukça önemlidir. Fiziksel muayene sırasında çeşitli eklemlerin hareket açıklığı kontrol edilir.

Fiziksel muayenenin yanı sıra, röntgen, bilgisayarlı tomografi, MR gibi görüntüleme yöntemleriyle hastalık daha net bir şekilde tespit edilebilir.

Vücuttaki enflamasyon derecesini tespit etmek amacıyla çeşitli kan testlerine başvurulabilir. Aynı zamanda, hastanın HLA-B27 genini taşıyıp taşımadığına bakılır. 

Ankilozan Spondilit Tedavisi 

Ankilozan spondilit hastalığının kesin bir tedavisi yoktur. Hastanın hastalık ve tedavi yöntemleri açısından eğitimi çok önemlidir. Tedavinin hedefi enflamasyon şiddetinin en aza indirilmesidir, böylece hastanın ağrıları azalır ve hastanın hareket kabiliyeti artar.

Hastaların alacağı bazı yöntemler de hastalığın ilerlemesini durdurabilir. Örneğin, düzenli olarak egzersiz yapmak, hem hastanın hareket kabiliyetinin artmasını sağlayarak ağrıları azaltır hem de kişinin uyku kalitesini artırır. Hastalığın şiddetli seyrettiği dönemlerde hastayı uykudan uyandıracak kadar şiddetli ağrılara sebep olabilen ankilozan spondilit, uyku kalitesini ciddi anlamda olumsuz etkiler. Yoga ve yüzme gibi omurganın uzun ve en sağlıklı pozisyonda kalmasını sağlayan fiziksel aktiviteler de hastalığın ilerlemesini yavaşlatacaktır. 

Sigara içmenin hastalığı alevlendirdiği ve daha ağır seyretmesine sebep olduğu hastaya detaylı anlatılmalıdır. Sigara kullanan hastaların sigarayı bırakması, vücuttaki enflamasyon düzeyinin kontrol altında tutulması açısından oldukça önemlidir. Bu noktada, sigara kullanımının uygulanan mevcut tedavi yöntemlerinin etkinliğini azaltacağı unutulmamalıdır

Ağrı kesici ve iltihap önleyici çeşitli ilaçlar tedavinin ilk adımını oluşturur. İbuprofen ve naproksen, ağrı yönetiminde en sık kullanılan ilaçlardandır. Şiddetli ağrıları giderme amaçlı kullanılan farklı ilaç çeşitleri bulunmaktadır, ancak bu ilaçların yan etkileri oldukça fazla olduğundan, bu ilaçlar dikkatli kullanılmalıdır. 

Yaygın olarak kullanılan ağrı kesici ve enflamasyon önleyicilerden etkili bir sonuç alınamadığı durumlarda, anti-TNF isimli özel ilaçlara başvurulabilir. Bu ilaçlar, vücutta enflamasyon tetikleyicilerinden biri olan TNF’yi bloke eder. Enflamasyon azaldıkça, eklemlerde görülen sertleşme ve ağrı da azalır.

İlaç tedavisinin yanı sıra, hastaya ve duruma özel olarak hazırlanan ve uzman fizyoterapistler eşliğinde gerçekleştirilen çeşitli egzersiz programları da tedavinin önemli bir parçasını oluşturur. Özel masaj terapileri ile kas dokusu yumuşatılıp eklemler üzerindeki baskı azaltılarak eklem ağrılarının hafiflemesi sağlanabilir. Düzenli egzersizle eklemlerin hareket açıklığı korunabilir ve bu sayede hastalığın ilerlemesinin önüne geçilebilir.

İlaç tedavisi ve diğer yöntemlerin etkili sonuç vermediği durumlarda tedavi sürecinde başvurulacak son yöntem, cerrahi müdahaledir. Ciddi şekilde deforme olmuş omurga ya da kalça kemikleri için protez işlemi gerçekleştirilebilir. Bunun dışında, aşırı kaynamış kemik yapılarını birbirinden ayırıp tekrar hizalama işlemi de uygulanabilir. 

Hastalığa iyi gelen belli bir beslenme düzeni olmasa da her hastalıkta olduğu gibi sağlıklı ve dengeli beslenmek, hastalığın ve enflamasyon düzeyinin kontrol altında tutulmasını kolaylaştırır. Aynı zamanda, ağrının görüldüğü bölgeye soğuk kompres uygulanması da hastalığa karşı evde yapılabilecek basit yöntemler arasında yer alır.

Ankilozan Spondilit

Ankilozan Spondilit ilerleyici ve ağrılı romatizmal bir hastalıktır. En sık olarak omurgayı tutar, ancak diğer eklemler, bağlar ve tendonlar da etkilenebilir. Eklemler ve kemiklerin dışında diğer organ ve sistemlerde de tahribat ortaya çıkarabilir. Bunların başında da akciğerler ve bağırsaklar gelir.

Ankilozan spondilit hastalığının nedeni tam olarak bilinmemektedir. Ancak yapılan çalışmalar genetik yatkınlığın büyük rolü olduğunu göstermiştir. Bazen bağırsak ya da idrar yolu enfeksiyonlarından sonra ortaya çıkabilmektedir.

Ankilozan spondilit her yaşta ve her iki cinste ortaya çıkabilir. Ancak erkeklerde, kadınlara oranla 3 kat daha fazla görülmektedir ve genellikle 20’li yaşlarda başlamaktadır. Ancak, belirtiler daha ileri yaşlarda ortaya çıkabilir. 40 yaşından sonra başlaması nadir görülen bir durumdur.

Ankilozan spondilit en fazla omurgayı etkiler. Genellikle ilk tutulan leğen kemikleridir. Özellikle sağrı (Sakrum) kemiği ile leğen kemiğinin kanatlarını oluşturan ve sakroiliyak eklem adı verilen eklemler ilk olarak etkilenir. Hastalığın başlangıç dönemlerinde özellikle bel bölgesinde sertlik, tutukluk ve ağrı hissedilir. Bunun nedeni kaslarda spazmdır. Bu durum ağrı kesici ve kas gevşetici ilaçlarla düzelir. Fakat hastalık ilerledikçe ve omurganın diğer bölgelerine yayıldıkça kemiklerde şekil bozuklukları ve yeni kemik oluşumlarıyla birlikte  kemiklerde köprüleşmeler ve birleşmeler oluşur. Bu durumda kalıcı hasar ortaya çıkmış olur.

Ankilozan spondilitin belirtileri şöyle sıralanabilir:

  • Belde giderek artan sertlik, tutulma ve ağrı
  • Sertliğin ve ağrının özellikle sabahları belirgin olması. Bu duruma sabah sertliği adı verilir. Hastalar sabah yataktan kalktıklarında vücutlarının kazık gibi olduğunu, hareket ettikçe açıldıklarını ifade ederler.
  • Hastalığın başlangıç dönemlerinde kilo kaybı, yorgunluk ve ateş gibi bulgular görülebilir.

Tedavi

Tedavinin amacı ağrının azaltılması, eklem hareket açıklıklarının korunmasıdır. Ankilozan spondilitin tedavisinde belirtileri azaltmak için çeşitli ağrı kesici ve kas gevşetici ilaçlar ve hastalığın gelişiminin önlenmesi için ilaçlar kullanılır. Tedavide cerrahi girişimlerin yeri yoktur. Ancak omurgasında aşırı şekil bozukluğu olan hastalarda omurga düzeltici ameliyatlar ve kalça ekleminin işlevini tamamen yitirdiği hastalarda kalça protezi operasyonları uygulanabilir.

Tedavinin önemli bir bileşeni de fizik tedavidir. Bu sayede kaslardaki spazmın ortadan kaldırılması ve eklem hareketlerinin normal bir şekilde sürdürülmesi sağlanır.

Tüm bunların yanında, ankilozan spondiliti olan hastalar için en önemlisi düzenli egzersiz yapmaktır. Hastalık, egzersizlerini aksatmadan yapan hastalarda yapmayanlara oranla belirgin derecede daha yavaş seyreder.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir