Değerli kardeşimiz,
Vedud ismi iki ayette (Hud, 11/90; Buruc, 85/14) geçmektedir.
"Ya Vedud" diye dua edilebilir. Allah’ın diğer isimleri gibi, Vedud ismi de ehl-i zikrin evratları arasında yer almıştır.
Ehl-i tefekkür Hakîm ismini zikrettikleri gibi, ehl-i aşk da Vedud ismini zikreder. Çünkü Vedud ismi, çok seven ve sevilen anlamına gelir.
Bu ismi zikretmekten maksat, Allah’a olan sevgimizi artırmak, onun bize olan sevgisini hatırlamak ve bu yolla Rabbimizle yakınlık kurmak içindir.
"Ya Vedûd!, Ya Vedûd! Ya Ze'l–arşi'l–mecid! Ya Mübdi', Ya Mu'id! Ya Fe'aalün lima yürid! Es'elüke bi–nuri vechikellezi mele'e erkane arşike ve es'elüke bi–kudretikelleti kadderte biha halkake ve bi–rahmetikelleti vesiat külle şey'in. La ilâhe illâ ente. Ya Muğis, eğisni! Ya muğis, eğisni! Ya muğis, eğisni!.."
Duanın Meali:
Ey Vedûd! Ey Vedûd! Ey yüce Arşın Sahibi! Ey kâinatı hiçten ve benzersiz bir şekilde yaratıp bin bir isminin tecellileriyle emsalsiz bir şekilde süsleyen Mübdi'! Ey varlıkları ölümünden sonra yeniden inşa edip dirilten Muîd! Ey dilediği her şeyi yapan! Arşının rükünlerini dolduran Zâtının nûru hürmetine; yarattığın bütün varlıklara hükmeden kudretin hürmetine ve her şeyi kaplayan rahmetin hürmetine istiyorum. Senden başka hiçbir ilâh yoktur. Ey kendisinden yardım isteyene yardım eden! Bana yardım et. Ey güç durumda olanlara yardım eden ve ummadıkları yerlerden ihtiyaçlarını ellerine veren Muğîs! Bana yardım et!
İlave bilgi için tıklayınız:
EL-VEDÛD
Selam ve dua ile
Sorularla İslamiyet
Ashaptan Enes bin Malik anlatıyor:
Hz. Peygamberin ashabı içinde Ebu Malek diye birisi vardı. Bu zat, Şam ile Medine arasında tüccarlık yapardı.
Kendisi Allah-u Tealaya tevekkül ederek bir kafileye katılmaz, yalnız başına gidip gelirdi. Bir defasında Şamdan Medineye doğru gelirken önüne at üzerinde bir soyguncu çıktı.
Dur dur! diye bağırdı.
Tüccar durdu ve soyguncuya:
İşte malım, al senin olsun, beni bırak dedi.
Soyguncu:
Ben mal istemiyorum, seni öldürmek istiyorum dedi.
Tüccar:
Beni öldürüp eline ne geçecek? İşte malım, senin işine yarar, al ve beni bırak! dedi. Soyguncu aynı sözleri tekrar ederek, onu öldüreceğini söyledi.
Tüccar:
Öyleyse bana biraz müsaade et de bir abdest alıp namaz kılayım, Yüce Allahıma dua edeyim dedi.
Soyguncu namaz kılmasına ve dua etmesine müsaade etti. Ebu Malek, abdest aldı ve sonra namaz kıldı; namazdan sonra ellerini açarak şöyle dua etti:
Ya Vedûd! Ya Vedûd! Ya Ze’l-arşi’l-mecid! Ya Mübdi’, Ya Mu’id! Ya Fe’aalün lima yürid! Es’elüke bi-nuri vechikellezi mele’e erkane arşike ve es’elüke bi-kudretikelleti kadderte biha halkake ve bi-rahmetikelleti vesiat külle şey’in. La ilâhe illâ ente. Ya Muğis, eğisni! Ya muğis, eğisni! Ya muğis, eğisni.
Ey Vedûd! Ey Vedûd! Ey yüce Arşın Sahibi! Ey kâinatı hiçten ve benzersiz bir şekilde yaratıp bin bir isminin tecellileriyle emsalsiz bir şekilde süsleyen Mübdi! Ey varlıkları ölümünden sonra yeniden inşa edip dirilten Muîd! Ey dilediği her şeyi yapan! Arşının rükünlerini dolduran Zâtının nûru hürmetine; yarattığın bütün varlıklara hükmeden kudretin hürmetine ve her şeyi kaplayan rahmetin hürmetine istiyorum. Senden başka hiçbir ilâh yoktur. Ey kendisinden yardım isteyene yardım eden! Bana yardım et. Ey güç durumda olanlara yardım eden ve ummadıkları yerlerden ihtiyaçlarını ellerine veren Muğîs! Bana yardım et!
Bu duayı üç kere tekrarladı.
Duasını bitirir bitirmez boz renkli, yeşil elbiseli bir atlı belirdi. Elinde nurdan bir mızrak vardı. Soyguncu kendisine yaklaşınca atlı ona hücum edip mızrağı öyle bir vurdu ki, soyguncu atından yuvarlandı.
Atlı, tüccara dönerek:
Kalk ve öldür onu dedi.
Tüccar:
Sen kimsin? Ben bu zamana kadar hiç kimseyi öldürmedim. Onu öldüremem dedi.
O vakit atlı gidip soyguncuyu öldürdü, sonra tüccarın yanına geldi ve ona şöyle dedi:
Ben üçüncü kat gökte bulunan bir meleğim. Sen ilk dua ettiğin zaman göğün kapıları gıcırdayarak titredi ve Yeni bir olay oluyor dedik. Sen ikinci kez dua edince, göğün kapıları açıldı. Sonra üçüncü kez dua edince Cebrail gelerek:
Şu anda darda kalmış kula kim yardım eder?' dedi.
Ben Yüce Allahtan o soyguncuyu öldürme işini bana vermesini istedim, izin verildi ve sana yardıma geldim.
Ey Allahın kulu, şunu bil: Kim başına gelen her türlü sıkıntı ve musibette senin yaptığın dua ile dua ederse, Allah-u Teala onun sıkıntısını giderir, kendisine yardım eder!
Ebu Malek sağ salim Medineye döndü, Hz. Peygamberin huzuruna geldi, başından geçenleri ve yaptığı duayı anlattı. Hy. Peygamber ona:
Allah-u Teala sana kendi ismiyle dua edilince kabul ettiği, bir şey istenilirse verdiği güzel isimlerini öğretmiş buyurdu
Sitemizde yayımladığımız diğer sıkıntılardan kurtulma dualarını tecrübe etmek için lütfen BURAYI tıklayınız.
NOT: Sadece Youtube kanalımızda paylaşacağımız sırlı ve faydalı duaları kaçırmamak için lütfen BURADAN kanalımıza abone olmayı unutmayın.
BeğenYükleniyor