atatürkün yazdığı geometri kitabı / Atatürk'ün Yazdığı Geometri Kitabı () | Atatürk Hakkında Bilgiler

Atatürkün Yazdığı Geometri Kitabı

atatürkün yazdığı geometri kitabı

Atatürk'ün Geometri Kitabı

Cumhuriyetin ilanından sonra hiç durmaksızın devrimler gerçekleştiren ve bu devleti muasır medeniyetler seviyesine çıkarmak isteyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Türk dilinin gelişmesi, özgünlüğünü koruması ve yabancı dillerden arınarak daha anlaşılır bir hale gelmesi için başta Türk Dili Kurumu olmak üzere birçok çalışma yaparak, birçoğunu da bizzat kendisi yönetmiştir. Gazi Paşa'nın bu alandaki en büyük eserlerinden birisi de bizzat kendi kaleme aldığı, terimlerin Türkçe halini barındıran, 44 sayfalık Geometri kitabıdır.  

  

 

 ►İlginizi Çekebilir: Atatürk ve Kayseri Uçak Fabrikası 

  

Harf inkılabından sonra yeni Türk alfabesi benimsenmiş ve Arap alfabesi artık kullanılmamaya başlanmıştır. Ancak eğitim sisteminde kullanılan kaynaklar hala Osmanlıca terimler ve sözcükler içermekte, bu da öğrenilme açısından güçlük çıkarmakta, öğrencilerin sadece ezberlemesine sebep olmaktadır. Atatürk bu durum için Türk Dil Kurumu'na verdiği emirle kurumun çeşitli bilim dallarına ait Türkçe terimlerini bulmasını ister ve dilde özleşmenin başlamasını sağlar. Bunun ilk ve en güzel örneklerinden biri de Geometri kitabı olmuştur.
 

Türkçeyi yabancı dillerden arındırmak ve olması gereken seviyeye çıkarmak için oluşturulan bu eser, Türkçenin bir bilim dili olabileceğini göstermiştir. Ayrıca daha anlaşılır bir hale getirmek millet için de büyük kolaylıklar sağlamıştır. Örnek olarak, "Müsellesin, zaviyetan-ı dahiletan mecmu’ü derece ve müselles-i mütesaviyü’l-adla, zaviyeleri biribirine müsavi müselles demektir." cümlesinin "Üçgenin iç açıları toplamı derecedir ve eşkenar üçgen, açıları birbirine eşit üçgen demektir." anlamına geldiğini, bugün Atatürk'ün yazdığı Geometri kitabı ve Türkçe'ye çevirdiği terimler sayesinde öğrenmekteyiz.  

  

 

 ►İlginizi Çekebilir: Atatürk'ün Kurduğu Kurum ve Kuruluşlar

 
 

Fransızca başta olmak üzere birçok yabancı kaynağı uzmanlarla birlikte inceleyen Atatürk, yılının kış aylarında, Dolmabahçe Sarayı'nda kitap üzerine çalışmaya başlamış ve 44 sayfalık bir eser ortaya çıkarmıştır. Kitap yılında Kültür Bakanlığı tarafından yayınlanmıştır ancak kitabın kapağında yazarının Atatürk olduğu belirtilmemiştir. Kitabın ikinci baskısı yılında tekrar yayınlanmıştır ve günümüzde de hala mevcuttur. Osmanlıca, Arapça, Fransızca kelimelerin Türkçe karşılığını içeren ve boyut, uzay, yüzey, düzey, çap, yarıçap, kesek, kesit, yay, çember, teğet, açı gibi bugün hala kullandığımız terimleri barındıran kitap, Türkçenin bilim dili olabileceğini ve Türkçenin gücünü göstermiştir.  

 

  

 ►İlginizi Çekebilir: Cumhuriyet Tarihinde Gelişen Eğitim

 
 
Osmanlıca'da kullanılan bazı Geometri terimlerinin Atatürk tarafından bulunan Türkçe karşılıları:

 

► Bu’ud - boyut

► mekan - uzay

► satıh - yüzey

► kutur - çap

► nısf-ı kutur - yarıçap

► kavis - yay

► muhit-i daire - çember

► mümâs - teğet

► zâviye - açı

► re’sen mütekabil zâviyeler - ters açılar

► zâviyetan’ı mütabâdiletân-ı dâhiletan - iç ters açılar

► kaaide - taban

► ufkî - yatay

► şâkulî - düşey

► amûd - dikey

► zâviyetân-ı mütevâfıkatân - yöndeş açılar

► va’zîyet - konum

► mustatîl - dikdörtgen

► muhammes - beşgen

► müselles-i mütesâviyü’l-adlâ’ - eşkenar üçgen

► müselles-i mütesâviyü’ssâkeyn - ikizkenar üçgen

► şibh-i münharif - yamuk

► mecmû - toplam

► nisbet - oran

► tenasüb - orantı

► mesâha-i sathiyye - alan

► müştak - türev

► müsavi - eşit

► mahrut - koni

► faraziye - varsayı

► hat - çizgi

► mukavves - eğri

► seviye - düzey

► dılı - kenar

► muvazi - paralel-koşut

► menşur - pürüzma

► hattı mail - eğik

► veter - kiriş

► re’s - köşe

► zaviyei hadde - dar açı

► hattı munassıf - açıortay

► muhit - çevre

► kaim zaviyeli müselles - dikey üçgen

► tamamlıyan zaviye - tümey açı

► murabba - kare

► mümaselet - imsiy

► umumi totale - ökül küre - yüre

 

Ayrıca bu eser ile Atatürk'ün bilim konusunda ne kadar ilgili olduğunu, verdiği önemi anlayabiliyoruz. Cumhuriyetin en büyük temellerinden biri olan eğitim hayatına büyük, gelecek çalışmalar için bir örnek ve kılavuz niteliğinde bir eser bırakan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü bir kez daha saygıyla ve özlemle anıyoruz. 

 

 

Kaynak: 

►Atatürk İnkılapları

Atatürk Araştırma Merkezi

kaynağı değiştir]

Atatürk, Geometri kitabını, ölümünden bir buçuk yıl kadar önce III. Türk Dil Kurultayı ( Ağustos )’ndan hemen sonra yılı kış aylarında Dolmabahçe Sarayı’nda kendi eliyle yazmıştır.

I

ATATÜRK ve GEOMETRİ KİTABI

Geomertri Kitabını PDF olarak indirmek için tıklayın

Atatürk’ün yazdığı geometri kitabı Atatürk, Sivas Kongresi’nin toplandığı Sivas Lisesi’ne, Lise Müdürü ve Matematik öğretmeni Ömer Beygo ve Başyardımcısı Felsefe öğretmeni Faik Dranaz ve öteki ilgililerle Kongre salonuna geldiler. Burada önce, 4 Eylül da tarihî kongrenin toplandığı Kongre salonunu ve özel odasını gezdi ve o günkü dekoru aynen korunan bu oda ve salonda o güne ait hatıralarını anlattı. Sonra topluluk halinde Lisenin 9/A sınıfında programdaki Hendese (Geometri) dersine girdi. Bu derste bir kız öğrenciyi tahtaya kaldırdı. Öğrenci tahtada çizdiği koşut iki çizginin başka iki koşut çizginin kesişmesinden oluşan açıların Arapça adlarını söylemekte  zorluk çekiyor ve yanlışlıklar yapıyordu. Bu durumdan etkilenen Atatürk, tepkisini, “Bu anlaşılmaz Arapça terimlerle, öğrencilere bilgi verilemez. Dersler, Türkçe, yeni terimlerle anlatılmalıdır.” dedi ve tebeşiri eline alıp, tahtada çizimlerle “zaviye”nin karşılığı olarak “açı”, “dılı” nın karşılığı olarak “kenar”, “müselles”in karşılığı olarak da “üçgen” gibi Türkçe yeni terimler kullanarak, bir takım Geometri konularını ve bu arada Pythagoras teoremini anlattı.

Atatürk, dilimize karşılığı “koşut” olan “muvazi” kelimesinin yerine kullandığı “paralel” teriminin kökenini açıklarken Orta Asya’daki Türklerin, kağnının iki tekerleğinin bir dingile bağlı olarak duruş biçimine “para” adını verdiklerini anlattı. Atatürk, bu derste aynı zamanda ders kitaplarının birkaç ay içinde Türkçe terimlerle yazdırılıp bütün okullara ulaştırılmasını emir buyurdu.                         

Kaynak: “Tarihsel Bir Anı”, Ömer L. Örnekol, Bilim ve Teknik, Tübitak Yayını, Kasım , Sayı, Cilt, Sayfa

Sivas Lisesi'nde geometri dersinde. (13 Kasım )

Sivas Lisesi'nde geometri dersinde. (13 Kasım )

ATATÜRK  GEOMETRİ  KİTABI YAZDI:                                                   

Agop Dilaçar Anlatıyor:

Geometri kitabını Atatürk, ölümünden bir buçuk yıl kadar önce Üçüncü Türk Dil Kurultayı ( Ağustos )’ından hemen sonra yılı kış aylarında Dolmabahçe Sarayı’nda kendi eliyle yazmıştır.

Sonbaharında bir gün Atatürk beni, Özel Kalem Müdürü Süreyya Anderiman’ın yanına katarak Beyoğlu’ndaki Haşet Kitabevi’ne gönderip uygun gördüğümüz Fransızca Geometri kitaplarından bir tane aldırttı.Bunlar Atatürk’le birlikte gözden geçirildikten sonra, yazılacak Geometri kitabının genel tasarısı çizildi. Bir süre sonra ben ayrıldım ve kış aylarında Atatürk bu eser üzerinde çalıştı. Geometri kitabı bu emeğin ürünüdür.                          

Kaynak: seafoodplus.infoâçar, “Geometri” kitabının “Önsöz”ü, Türk Dil Kurumu Yayını, , s. V)

Atatürk’ün, 10 Ocak-9 Mart tarihleri arasında yazdığı bu eseri, Millî Eğitim Bakanlığı tarafından yılında Devlet Basımevi’nde bastırılmıştır.“Geometri” adını taşıyan bu kitapta bu adın hemen altına şu kayıt düşülmüştür: “Geometri öğretenlerle bu konuda kitap yazacaklara kılavuz olarak Kültür Bakanlığı’nca neşredilmiştir”.

ARIKAN’IN  GEOMETRİ  KİTABI HAKKINDAKİ EMRİ

Kültür (Milli Eğitim) Bakanı Saffet Arıkan, Öğretim Yılında ilkokulların dördüncü ve beşinci sınıflarında okutulacak Hendese (Geometri) ve Hesap (Matematik) kitapları hakkında 15 Ekim tarihinde şu yazılı emri verdi:

“Atatürk tarafından yazılan eser asıl olmak üzere, buna uyan herhangi kitaptan (Hesap+Hendese) okutulması.”

                                                                          X

                                                                           S. Arıkan 

GEOMETRİ  KİTABI  HAKKINDA EMRİ:

Asım Us, anlatıyor:

“Atatürk, (Elâziz) seyahati esnasında Sivas’a uğradı. Burada bir okulda (Sivas Lisesi) talebeyi imtihan ederken Hendese (Geometri) terimlerinin halâ eskisi gibi devam ettiğini görmüş. Resimler üzerinde gama, delta gibi harfler konulmuş. Bundan canı sıkılmış. Derhal, Atatürk’ün yanında bulunan Celal Bayar, Millî Eğitim Bakanı Saffet Arıkan’a yazdığı bir telgrafla bu kitapların okullardan kaldırılmasını bildirmiş. Meğer evvelce verilen bir karara göre kitapların eski tarzda basılmakla beraber yeni terimlerin de liste şeklinde kitaba eklenmesi gerekiyormuş. Devlet Basımevi bu eki yetiştiremediği için okullara gönderilememiş. Başbakan Celal Bayar, Millî Eğitim Bakanına bu Hendese kitabının kaldırılmasını bildirince, Saffet Arıkan’ın cevabı şu oldu:  “İlk irşadınıza bendeniz mazhar oldum.”

Kaynak: Us Asım, Asım Us’un Hatıra Notları, , sayfa:

II

ATATÜRK'ÜN HAZIRLADIĞI GEOMETRİ TERİMLERİ KİTABI

Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Geometri, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Türk Dil Kurumu Başkanlığı Yayınları, Atatürk Dizisi:4, Ankara, , VIII+47 sayfa.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk bizzat kaleme aldığı Nutuk’un son bölümünde “Saygıdeğer Efendiler, sizi günlerce işgal eden uzun ve teferruatlı nutkum, nihayet geçmişe karışmış bir devrin hikâyesidir. Bunda milletim için ve gelecekteki evlâtlarımız için dikkat ve uyanıklık sağlayabilecek bazı noktaları belirtebilmiş isem kendimi bahtiyar sayacağım. Efendiler, bu nutkumla, millî varlığı sona ermiş sayılan büyük bir milletin, istiklâlini nasıl kazandığını, ilim ve tekniğin en son esaslarına dayanan millî ve çağdaş bir devleti nasıl kurduğunu anlatmaya çalıştım. Bugün ulaştığımız sonuç, asırlardan beri çekilen millî felâketlerin yarattığı uyanıklığın eseri ve bu aziz vatanın her köşesini sulayan kanların bedelidir”1 ifadesiyle hem geçmişi özetlerken hem de geleceğe önemli işaretlerde bulunmaktadır.

Büyük bir azim, inanç, coşku, zeka, bilinç sonucu ve örneği olan Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu olan Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümünün yetmişinci, harf devriminin (3 Kasım ) sekseninci, Dil Bayramı’nın yetmiş beşinci yıl dönümünde Atatürk’ün yazdığı Geometri kitabının yeni baskısını okuyuculara ulaştırdığı için Türk Dil Kurumu’nu kutluyoruz.

Eserin, Devlet Basımevi tarafından yılında İstanbul’da yapılan ilk baskısının dış kapağında; “Geometri öğrenenlerle, bu konuda kitap yazacaklara kılavuz olarak Kültür Bakanlığınca neşredilmiştir”2 ifadesi yer almakta olup Atatürk tarafından hazırlanan bu kitabın amacı da belirtilmiştir.

Kitabın ilk baskısından yetmiş yıl sonra kuşe kağıda yapılan son baskısına ilave edilen renkli çizimlerle yeniden tasarlanan iç sayfaların sonuna, Atatürk’ün Geometri kitabında kullandığı ve tanımladığı terimlere ait bir de dizin eklenmiştir. Kitabın renkli ve ciltli olarak hazırlanan dış kapağında ise Atatürk’ün bir defter üzerinde yaptığı bir çalışmayı gösteren siyah-beyaz bir fotoğrafı ve kitabın ilk baskısının kapağı yer almıştır.

Bu özel basıma sunuş yazan Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Haluk Akalın; ‘Türkçenin bilim dili olarak gelişmesi, zenginleşmesi ve özleşmesi düşüncesinde olan Atatürk’ün türettiği Türkçe terimlerin bu konuda çalışanlara kılavuzluk etmesi yanında, Türkçe sevgisini gösterdiğini de ifade etmektedir. Mustafa Kemal’in bu ilgisinin, yılında Selanik’te Bulgar Türkoloğu Mon’lof a Latin kaynaklı alfabeye geçirilmesi gerektiğini söylediği gençlik yıllarına kadar uzandığı da görülmektedir.’3 Atatürk’ün Türk dili üzerinde yaptığı çalışmalar ve eserin hazırlığından tamamlanmasına kadar ki gelişmeler hakkında kitabın sunuş kısmında geniş bir etüd yer almıştır.

Esere Türk Dil Kurumu Başuzmanı Agop Dilâçar’ın yılında yazdığı önsöz de eklenmiştir. Mustafa Kemal Atatürk Geometri kitabını A. Dilâçar’ın ifadesiyle; ölümünden bir buçuk yıl kadar önce III. Türk Dil Kurultayı’ndan hemen sonra yılı kış aylarında Dolmabahçe Sarayında kendi eliyle yazdığı, Atatürk’ün eleştirileri daima memnunlukla karşıladığı, yeni sözcük ve terimlere bir deneme hakkı tanıdığını, amacının daima daha uygun’a doğru ilerlemek ve önerilen değişiklikleri haklı görünce hemen benimsediği belirtmektedir. Atatürk’ü, siyaset olaylarının büyük bir devlet adamı yaptığı gibi, yurdun kültür sorunları da onu büyük bir eğitimci durumuna getirdiğini, bu nitelikleriyle bîr önder değil, içten, özden, yüreği açık bir Ata, kılıcı ile ulusunu kurtaran, kalemi ile de onu yükselten bir şahsiyet olarak tanımlamaktadır.4

Eser, “Başlangıç Tarifler” başlığı altında; cisimlerde var olan üç boyutun açıklanması ile başlar. Daha sonra hacmin açıklaması yapılır. Hacim ile yüzey arasındaki fark belirtildikten sonra çizginin tarifi yapılır. Geometrinin nasıl bir ilim olduğu açıklanır. Eser üç kısımdan meydana gelmiştir.

Birinci Kısmında; çeşit çizgilerin anlatımı yapılmasının ardından , çember başlığı altında dayire, yay, derecenin anlatımı misallerle verilip çap, yarıçap, kiriş, ok, kesek, değme kelimelerinin anlamı açıklanmıştır. Paralel sözcüğünün açıklanmasından sonra, açı tanımı yapılarak, çeşitli açılar misallerle anlatılmıştır. Devamında doğru çizginin türlü durumları ele alınarak doğru, eğik, yatay çizgiler misallerle açıklanmış, bu çizgilerden meydana gelen açıların tanımı ve derece olarak hesapları birer misalle anlatılmıştır. Çok kenarlarla çitlenmiş olan bir düzey parçası olarak tanımlanan poligonlar; üçgen, dörtgen, beşgen, altıgen, yedigen ve sekizgenlerin açıklanmasının ardından, üçgenlerin çeşitleri ve açı değerleri ile paralelkenar, dikey dörtgen, eşkenar dörtgen, kare ve yamuk da dörtgenler ismi altında yine misallerle açıklanmıştır.

İkinci Kısım; düzeylerin Ölçülmesine ayrılmıştır. Birinci kısımda tanımı yapılan geometrik şekillerin alan hesaplarının nasıl yapılacağı yazılı olarak ifade edilirken, matematik işlemleriyle de bu anlatım misallendirilmiştir. Bazı düzeylerin alan hesaplarının işlemlerinde değişik çözümler de gösterilmiş ve buna ait örnek de eserde yer almıştır. Ayrıca, imsel şekillerin çevreleri ile alanları arasında oran hesaplamaları işlem olarak örneklerle gösterilmiştir.

Üçüncü Kısım; ise katıylar başlığı altında; silindir, pürüzma, koni, piramet ve yürenin anlatımları yanında, alan ve hacım işlemlerinin nasıl yapılacağı verilen misallelerle ifade edilmiştir.

Eserin son kısmında yer alan ‘Atatürk’ün geometri kitabında kullandığı ve tanımladığı terimler’ başlığı altında bir dizin verilmiştir. Atatürk’ün kullandığı ve tanımladığı terimlerin sayısının yüz yirmi dokuz olduğu, bu terimlerin abece sırasıyla verildiği, terimlerin tanımları Atatürk’ün üslubuna ve yazımına olabildiğince sadık kalınarak yapıldığı ifade edilmiştir. Ancak bazı tanımların sözlük düzeni içerisinde verilebilmesi için yalnızca söz diziminde küçük değişikliklere gidildiği belirtilmiştir.

Türk Dil Kurumu tabii ki bir ihtiyaçtan doğdu. Bu ihtiyaca Türk aydınının diline karşı saygısız ve seviyesiz davranışının neticesi olarak dilimize giren Arapça, Farsça ve Fransızca kelime oranının nerdeyse % 70 kadar çıkmış olmasıdır. Bu çirkin tablonun karşı yakasında ise öncelikle köyde sonra ise, kasaba ve merkeze uzak yerleşim yerlerinde öksüz ve kimsesiz bir Türkçenin yaşamış olmasıdır.

Atatürk Önce harf devrimini sonra Türk dilinde kendi kaynaklarına dönüş hareketini yapmış olmakla büyük bir yol aldı. Ancak fen ve tabiat bilimleri ile sağlık biliminde olur olmaz bir keşmekeşin yaşanmakta olduğunu görünce Prof. Dr. Sadık TURAL’ın söyleşiyle “siyaset dehası olmanın gereği” biçiminde anlaşılacak bir çalışma ortaya koyarak geometri terimler kitapçığını hazırladı.

Büyük bir asker, devlet adamı, önder, eğitimci deha olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk Nutuk’ta ifade ettiği “ Millî varlığı sona ermiş sayılan büyük bir milletin, istiklâlini nasıl kazandığını, ilim ve tekniğin en son esaslarına dayanan millî ve çağdaş bir devleti nasıl kurduğunu” anlatmanın en güzel örneğinin hayatının son yılında yazdığı Geometri kitabıdır. Eserin yayına hazırlanmasında emeği geçenlere teşekkür eder, çalışmalarında başarılar dilerim.

1 Nutuk, Yayına haz. Prof. Dr. Zeynep KORKMAZ, Ankara, , s

2 Mustafa Kemal ATATÜRK, Geometri, İstanbul,

3 Mustafa Kemal ATATÜRK, Geometri, Ankara, , s.v.

4 A.g.e., seafoodplus.info

Zeki Dilek

Kaynak: ATATÜRK ARAŞTIRMA MERKEZİ DERGİSİ, Sayı 63, Cilt: XXI, Kasım     

 

ATATÜRK VE GEOMETRİ KİTABI

ATATÜRK VE GEOMETRİ KİTABI

Atatürk geometri kitabını, vefatından bir buçuk yıl kadar önce 3. Türk Dil Kurultayı&#;ndan hemen sonra yılı kış aylarında Dolmabahçe Sarayı&#;nda kendi eliyle yazmıştır.

Askerlikten gelen Atatürk’ü siyaset olayları büyük bir devlet adamı yapmış olduğu gibi, yurdun kültür sorunları da onu büyük bir eğitimci durumuna getirmiştir.

Atatürk’ün bu eseri, geometri öğretmenlerine, bu konuda kitap yazacaklara kılavuz olarak Kültür Bakanlığı tarafından yayımlanmıştır. Geometri eski terimle Hendese, eğitim sistemimizde önemli bir yer tuttuğu hâlde bunun terim düzeni çok ağdalı ve karmaşıktı. Arapça ile Farsça okul programından kaldırılmıştır. Fakat Arapça üzerine kurulmuş olan terimler kalmıştı, bu durum öğrencilerin anlama ve öğrenmelerini olumsuz etkilemekte idi. Atatürk öğrencideki bu anlayış yolunun tıkanıklığını açmak için bir çok terimi Türkçeye çevirmiştir.

44 sayfalık kitapta boyut, uzat, yüzey, düzey, çap, yarıçap, kesek, kesit, yay, çember, teğet, açı, açıortay, içters açı, dış ters açı, taban, eğik, kırık, çekül, yatay, düşey, dikey, yöndeş, konum, üçgen, dörtgen, beşgen, köşegen, eşkenar, ikiz kenar, paralel kenar, yamuk, artı, eksi, çarpı, bölü, eşit, toplam, orantı, türev, alan, varsayım gibi terimler Atatürk tarafından türetilip konmuştur.

Atatürk, geometri kitabı ’de yazmıştı&#;

Türkçe matematik terimlerini Atatürk’e borçluyuz.

&#;Müsellesin, zaviyetan-ı dahiletan mecmu’ü derece ve müselles-i mütesaviyü’l-adla, zaviyeleri biribirine müsavi müselles demektir.” yerine “Üçgenin iç açıları toplamı derecedir ve eşkenar üçgen, açıları birbirine eşit üçgen demektir.” dememizi Atatürk’e borçluyuz.

yılından önce öğrenciler matematiği Osmanlıca terimlerle öğreniyorlardı. Daha doğrusu öğrenmiyorlar, ezberliyorlardı. Ta ki, Atatürk’ün bizzat yazdığı Geometri kitabında yeni matematik terimler geliştirilene kadar.

yılının Kasım ayında yeni bir eğitim ve öğretim yılına girilirken, Mustafa Kemal Atatürk, Türk Dil Kurumu’nun çeşitli bilim dallarına ait Türkçe terimleri saptadığını, bu sayede dilimizin yabancı dillerin etkisinden kurtulma yolunda esaslı adımını attığını ilan eder. Aynı yıl okullarda, eğitim Türkçe terimlerle basılmış olan kitaplarla başlar ve bu olay kültür hayatı için önemli bir adım olur. Atatürk, dilde özleşmeyi olanakların son kertelerine kadar zorlamış, bilim ve düşün dilinin sadeleştirilmesinin ve eğitimin Türkçe yapılmasının gerekliliğini önemle vurgulamıştır.

Atatürk’ün geometri kitabı

Atatürk&#;ün yazdığı geometri kitabının ön ve iç kapağı. İç kapaktaki el yazısı Türk Dil Kurumu Başuzmanı Agop Dilaçar&#;a aittir.

 

Bilimsel terimlerin Türkçeleştirilmesinde karşımıza çıkan ilk adım yine, Atatürk’ün kış aylarında kendisinin yazdığı ve geometri öğretiminde yol gösterici olarak tasarlanan 44 sayfalık bir geometri kitabı. Kitap, ’de Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yazar adı konmadan yayınlanmış, yılında da ikinci bir baskısı Türk Dil Kurumu tarafından çıkarılmış. Kitapta yer alan, günümüzde de kullanılmakta olan pek çok terim, Atatürk tarafından türetilmiş. Atatürk’ün türettiği sözcükler ile daha önce kullanılan Osmanlıca sözcükler karşılaştırıldığında yapılan işin önemi ortaya çıkıyor.

Bugün kullandığımız matematik terimlerinin hemen hemen tamamı Atatürk tarafından türetilmiş, başka bir ifadeyle bu sözcüklerin büyük çoğunluğu tutmuş. Atatürk’ün önerdiklerinden sadece “varsayı, pürüzma, dikey üçgen, dikey açı, tümey açı, imsiy, ökül, yüre” terimleri yerine, bugün sırasıyla “varsayım, prizma, dik üçgen, dik açı, tümler açı, benzerlik, tüm/bütün, küre” terimleri kullanılıyor.

 

 

Osmanlıca kelimelerin Türkçe karşılığı

mekan – uzay

satıh – yüzey

kutur – çap

nısf-ı kutur – yarıçap

kavis – yay

zâviye – açı

re’sen mütekabil zâviyeler – ters açılar

zâviyetan’ı mütabâdiletân-ı dâhiletan – iç ters açılar

kaaide – taban

ufkî – yatay

şâkulî – düşey

kaim zaviyeli müselles – dikey üçgen

tamamlıyan zaviye – tümey açı

murabba – kare

Agop Dilaçar: &#;Atatürk’ün prensipleri doğruydu.&#;

Atatürk’ün dil çalışmalarını yakından izleme olanağı bulan tanınmış dil uzmanı Agop Dilaçar, Atatürk’ün yazdığı geometri kitabı üzerine şunları söylüyor:

“Atatürk hep matematikle uğraşırdı. Eski geometri terimleri çok ağdalı idi. Ben bile uzun uzun bu terimleri okuduğum halde, şimdikiler karşısında güçlüğünü daha iyi anlıyorum. Pedagojide bir gerçek var: Fikir yolunun açık olması, bir ipucunun bulunması lazımdır. Yoksa bir külçe gibi çöker. Müselles kelimesini ele alalım. Arapça okullarımızdan kaldırılmıştır. Sülüs’ten müstak (türetilmiş) bir kelime olduğunu öğrenici nasıl bilsin? Arapça yoğurucu bir dildir. Örneğin müsteşrik, şark kelimesinden gelmiş bir kelimedir. Önüne, ortasına, arkasına birtakım heceler eklenmiş. Bunun aslını bulmak bir Arapça gramer meselesidir.

Okullarımızdan Arapça, Farsça kaldırılmış olduğundan, öğrenici “müselles”i kütle kelime olarak karşısında görecektir. “Üç” aklına gelmeyecektir. Ama müselles yerine üçgen dersek, bir üç var. “Gen”, Atatürk’e göre “genişlik”ten alınmıştır. Bir ipucu var. “Dörtgen”, dörtten gelmiştir. Bir ipucu vardır. Eşit, denk anlamına gelen eş’ten gelmiştir. Ama müsavi Arapça bir kelimedir. Bu sebeple Atatürk’ün prensipleri burada da doğru idi. Onun için bu en ağdalı olan bilim dalını ele aldı ve kitabı örnek olarak bıraktı.”

Atatürk, yılının 29 Mart’ında, ceyb (sinüs) ve teceyb (cosinüs) terimlerinin karşılıklarının bulunması için Ulus Gazetesi’ne ilan verdirerek bir yarışma açtı. Daha sonra, hazırlanan tüm terimler üç aylık Türk Dili Belleten Dergisi’nin Ekim tarihli sayısında yer aldı. 26 Eylül’de yapılan 5. Türk Dil Bayramı etkinlerinin de yer aldığı sayıda; matematik, fizik, kimya, biyoloji, zooloji, botanik, jeoloji terimlerinin Türkçe karşılıkları, Osmanlıca ve Fransızca adları bulunmaktadır.

Terim çalışmalarının ülkedeki etkilerini Atatürk, fiili olarak da inceledi. Ülkedeki pek çok okulu ziyaret ederek öncelikle matematik derslerine girdi ve öğrencilerin dersteki başarılarını gözlemledi. yılında Kültür Bakanı Saffet Arıkan, İçişleri Bakanı Şükrü Kaya, Sabiha Gökçen, İsmail Hakkı Tekçe ve yaveri Naşit Mengü eşliğinde bir heyetle Sivas Lisesi’ne gitmişti. 

Atatürk Sivas Lisesi’nde matematik dersi veriyor&#;

&#;Atatürk, Sivas&#;a son kez 13 Kasım tarihinde geldiklerinde, kendilerini Sivas Lisesi&#;nin Kızılırmak Oymağı olarak istasyonda karşıladık. Yanlarında Kültür Bakanı Saffet Arıkan, İçişleri Bakanı Şükrü Kaya, Sabiha Gökçen, İsmail Hakkı Tekçe ve yaveri Naşit Mengü bulunuyorlardı.&#;

Atatürk, lise müdürü matematik öğretmeni Ömer Beygo ve başyardımcısı, felsefe öğretmeni Faik Dranaz ve öteki ilgililerle birlikte, doğrudan doğruya liseye geldiler. Burada ilkin 4 Eylül &#;da tarihsel kongrenin toplandığı kongre salonunu ve özel odalarını gezdiler, duygulandılar.

Atatürk Sivas Lisesi&#;nde geometri dersinde &#; 13 Kasım

Sonra, topluluk halinde lisenin 9/A sınıfında programdaki geometri (o zamanki adıyla Hendese) dersine girdiler. Bu derste bir kız öğrenciyi tahtaya kaldırdılar. Öğrenci, tahtaya çizdiği koşut iki çizginin, başka iki koşut çizgisiyle kesişmesinden oluşan açıları Arapça adlarını söylemekte zorluk çekiyor ve yanlışlık yapıyordu. Bu durumdan etkilenen Atatürk, tepkisini:

&#;Bu anlaşılmaz Arapça terimlerle öğrencilere bilgi verilemez. Dersler Türkçe yeni terimlerle anlatılmalıdır.&#; diyerek tebeşiri eline alıp tahtada zaviye&#;nin karşılığı olarak açı, dılı&#;nın karşılığı olarak kenar, müselles&#;in karşılığı olarak da üçgen gibi Türkçe terimleri kullanarak, bir takım geometri konularını ve bu arada Pisagor (Pythagoras) teoremini anlattı.

Atatürk, bugünün dilimizdeki karşılığı koşut olan muvazi kelimesinin yerine, kullandığı paralel teriminin kökenini açıklarken, Orta Asya&#;daki Türkler&#;in, kağnısının iki tekerleğinin bir dingile bağlı olarak duruş biçimine para adını verdiğini anlattı.

Büyük Önderimiz Atatürk, bu dersle aynı zamanda Kültür Bakanı&#;na ders kitaplarının birkaç ay içerisinde Türkçe terimlerle yeniden yazılıp bütün okullara ulaştırılmasını buyurdular

Bu tarihsel olaya, Sivas Lisesi&#;nin öğrencisi olarak tanık olmam, benim için mutlu ve unutulmaz bir anıdır.&#;

Kaynak: Tarihsel Bir Anı, Ömer L. Örnekol, Bilim ve Teknik, Tübitak Yayını, Kasım , Sayı, Cilt, Sayfa

Atatürk Sivas’tan ayıldıktan bir hafta sonra yeni matematik kitabı, yeni türk alfabesinin harfleri ile geldi. Cumhuriyetin ilkelerine, kurucular inanırlardı. Atatürk de, İnonü de eski Osmanlı okullarında Arap harfleri ile öğrenim görmüşlerdir. Ama alfabe değişiminden sonra, ikisi de Arap alfabesi ile tek bir satır yazmamışlardır.

Kaynak: Prof. Dr. İlhan Başgöz

Kaynak: S. A. Terzioğlu; Atatürk yılında bir “geometri kitabı” yazmıştı. Cumhuriyet gazetesi, 15 Haziran , s.1 ve 7.

Kaynak: seafoodplus.info

Kaynak: Tarihsel Bir Anı, Ömer L. Örnekol, Bilim ve Teknik, Tübitak Yayını, Kasım , Sayı, Cilt, Sayfa

Fotoğraf kaynağı: ATATÜRK, T.C. Kültür Bakanlığı Yayınları. Hazırlayan Mehmet Özel (Güzel Sanatlar Genel Müdürü), Sayfa

 

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir