ateş çıkarmak / Rusça içinde yoldan çıkarmak, örnek cümleler Türkçe - Rusça sözlük

Ateş Çıkarmak

ateş çıkarmak

Karanlik Ates

Karanlıktan korkar mısınız?
Hiçbir şey göründüğü gibi değildir ve yeri geldiğinde insanlar gördüklerine de inanmamahdır.Güzel, akıllı ve normal biri olmak, görünürdekinin gerçeğini ortaya çıkarmaya yeter mi bilinmez ama MacKayla bu özelliklere sahip bir kadın olarak "gerçekler" için çaba sarf edecektir. Tek amacı, diğer tüm normal insanlar gibi mutlu ve sade bir hayatı varken kardeşinin öldürülmesi ile mantıklı bir açıklama ge-mediği tuhaflıklara son vermektir. Anne ve babasına olan sadakatini çiğneyerek kardeşinin katilinin peşine düşen Mac, İrlanda'ya gider. Çıktığı yolculuk, onu hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığı, iyi ile kötünün aynı derecede tehlike yarattığı karanlık bir dünyaya sürükler. Kısa süre içerisinde ise daha da büyük bir meydan okumayla karşı karşıya kalır: Sahip olduğundan haberdar bile olmadığı gücünü insanlık aleminin ötesindeki, tehlikeli Fae alemini görebilme yeteneği - kullanmayı öğrenir ve istenilenden çok daha uzun bir süre hayatta kalmayı başarıseafoodplus.info hareketi, geçmişi olmayan ve Mac'in hayal ettiği gelecekle alay eden bir erkek olan karanlık ve gizemli Jericho

Код товара:

Издательство: Epsilon Yayinlari

Переплёт: Мягкий

Автор: Karen Marie Moning

язык: Türk dili

Ateş gibi перевод на русский

seafoodplus.info / турецкий → русский / [ A ] / Ateş gibi

параллельный перевод

Gökyüzü renk değiştirip ateş gibi görünüyor yapımcılar, program bunu yapamaz.

Небо меняло цвета и было как будто в огне- - продюсеры, шоу они не могли такого сделать.

Eski bir ateş gibi, hâlâ içindeydi.

Это все еще в тебе, как старая болезнь.

Aramızda bir ateş gibi her zaman o mücevherler vardı.

Между нами были эти камни. Пламя.

Bakışın ateş gibi yakıyor.

Твой взгляд обжигает как огонь.

Vücudum ateş gibi yanıyor.

Вся моя кожа горит.

Bu ütü ateş gibi oldu!

Утюг слишком горячий!

Sana karşı arzularım ateş gibi yükseliyor.

Моё желание по отношению к тебе словно лихорадка.

- Ateş gibi.

Снова холодно.

- Tıpkı ateş gibi.

- 3десь? Горячо.

Güneşin olduğunu sandığım yerde, sis ateş gibi ısıdı.

Солнце я не видел, но в его направлении туман светился красным.

Oynarken seyretti binlercesi! Tilt! Sardı bir ateş gibi!

Тебе поклоняются, тебя любят, тысячи людей смотрят твою игрy

Öfkeli bir ateş gibi, aşkım seni yakabilir.

Жарким огнём любви сердце горит.

Ateş gibi kızgın.

Яростный как пламя.

Birazdan ateş gibi olacaksın, ateşinle koltuğu yakacaksın.

Ты возбудишься так, что твой пыл прожжёт дыру в диване.

kıskançlık onları alev gibi yiyip bitiriyor kıskançlık onları alev gibi yiyip bitiriyor aşk ve kıskançlık, ateş gibiler kan kardeş gibiler zavallı âşık, sana kimse acımıyor.

Ревность пожирает его как огонь бумагу Ревность пожирает его как огонь бумагу Как огонь.

Birdenbire kalbimi bir ışık kapladı, parıldayan bir ateş gibi ılık ve nazik.

" Внезапно свет засиял в моем сердце, теплый и мягкий, как пылающий огонь

Bir inek kadar kocaman, ateş topu gibi gözleri olan bir kedi.

Кошку. Огромную, как корова. С горящими глазами.

Seni görünce ateş böceği gibi kızarıyor.

Кроме того, Сэм Уэйнрайт

Gelişmeleri kendini kaybetmeden sakince ele alıyordu ama ateş topu gibi kızgın bir dostu vardı.

Он хотел обо всём забыть, но его друг решил разобраться до конца.

Tek güvenli yol, silahlarınızı çıkarmak ve idam mangası gibi aynı anda ateş etmektir.

Если только вы не вытащите пушки и не выстрелите все вместе, как расстрельная команда.

Yanımdaki çocuk yüzükoyun şekilse ateş ediyordu ve dediğim gibi şaşıydı.

Мой сосед стреляет как положено, но он косоглазый, как я уже говорил.

Evet, tıpkı korkmuş bir asker gibi ateş altında kalmış olabilir.

Мне кажется, да. как и многие испуганные солдаты Она растерялась под огнём.

Ateş böcekleri gibi.

Вы, наверное, стихи пишите.

Ateş yapmalıyım ya da ölmeliler yaşlı adamın dediği gibi.

Я должен добыть огонь или они должны умереть как старик сказал.

Patlamadan milisaniyenin 10'da 7'si gibi bir süre sonra km uzaktaki termonükleer bombanın oluşturduğu ateş topunun ışığı öğle güneşinden 30 kat daha parlaktır.

Через семь десятых миллисекунды после взрыва в радиусе ти миль свечение огненного шара от взрыва боеголовки мощностью всего в одну мегатонну в 30 раз ярче полуденного Солнце.

Seni ateş gibi sarmalıyor.

Он охватываем меня как лихорадка.

Makinelerin hisleri yoksa, programlandıkları gibi yapıyorlarsa, neden Brown bana ateş etmeye çalıştı?

Если у машины нет чувств и она подчиняется программе, то почему Браун пытался застрелить меня?

Eh, senin yapabildiğinden daha fazla kendim gibi ateş ettim.

Что ж, я стреляю скорее как я, чем как Вы.

Görürseniz, başı gibi görünen noktaya odaklanarak ateş edin.

Если увидите, направляйте выстрел фазера туда, где у него, возможно, голова.

tıpkı öpüştüklerinde yokolan ateş ve barut gibi.

Разрывом слиты порох и огонь,

Fıçıdaki farelere ateş etmek gibi.

Стрельба по крысам в ящике.

Kendinden utanmalısın, senin gibi bir ihtiyar altın avcılarına ateş ediyor.

Тебе должно быть стыдно, старик, ходишь, стреляешь по золотоискателям.

Vücudu soğuktu ama dudakları ateş gibi yanıyordu.

Его тело было холодным, но губы горели огнём.

- bu gelip deli gibi ateş açtı- - - Pekala, Sam.

- вошла и начала палить в разные стороны.

Kıçından ateş saçan bir kuş gibi uçuyordu ama.

[Вздыхает] Но все прошло так, будто птице задницу поджарили.

Sadece makine gibi soğuk şeylere ateş eder.

Только во что-нибудь холодное, вроде машины.

Stravinsky'nin "Ateş Kuşu", planladığımız gibi.

Стравинский, "Жар-птица", как мы и планировали.

Melek gibi bir ateş geliyordu çalıdan gören Hz. Musa'ydı.

Ангел в виде горящего куста явился пророку Моисею.

Dua et ki bu kadar güzelsin yoksa kor bir ateş parçası gibi seni elimden düşürüverirdim.

Вам повезло, что вы красивы, иначе я бы отбросил вас, как старый носок.

Ve, savaş alanında tanımadığın birini tüfeğinle vurmaktaki gibi, öylesine bir cinayet değil. Ama kapalı bir odada, bir adamla yüz yüze durup, ona ateş edeceksin.

Не абстрактное убийство подобно стрельбе в неизвестного врага на поле битвы, но в закрытой комнате с живым человеческим существом, и нажимать на курок, лицом к лицу.

Durmadan ileri geri yürüyen birilerini, iyi birilerini bekleyen köprü altındaki şu ayyaşlardan biri gibi ateş açmamı bekliyorsun benden birilerini daha vurmak için.

Ты ожидаешь, что я вызову огонь на себя. Как в комиксе, где медведь гуляет по тропочке и чего-то ждет. Ждет, пока его пристрелят.

- Ateş gibiydim. 20'lik delikanlı gibi! - Delikanlı gibiymiş!

Не смеши меня!

Costaine kaderin sadece dinle bağlantılı olduğunu yazmıştır Veya Samuels, kaderin toprak, su, ateş ve hava gibi doğal bir element olduğunu hissetti.

Для Костэйна вопрос судьбы тесно переплетается с религией, а для Сэмьюэлса судьба - одна из стихий, как земля, воздух, вода и огонь.

Sibirya'nın orta kesimlerinde Tungus halkı, göğü yaran ve dünyayı sarsan dev gibi, garip bir ateş topuyla ilgili rivayetlerden bahsediyorlardı.

В далекой Центральной Сибири среди народа тунгусов рассказывались странные истории об огромном пламенном шаре, который разделил небо и сотряс землю.

Ama yakın galaksiler çarpıştığında bir arı kovanına ateş etmek gibi yıldızlar temas bile etmeyebilir. Ancak galaksilerin şekilleri parçalı ve bozuk olabilir.

Но когда сталкиваются две соседние галактики - как пуля, летящая сквозь пчелиный рой, звезды при этом сталкиваются крайне редко, но форма галактик может очень сильно исказиться.

Ateş ettikten kısa bir süre sonra nişan aldığım bölgede, tıpkı şimdi olduğu gibi bir gürültü koptu.

Как только я выстрелил, оттуда, куда я целился, раздался шум, как и сейчас.

Ateş mangası gibi.

Например, людьми, ведущими вас на расстрел.

Sonra cehennemden gelen ateş topu gibi.

Этот огненный шар был точно прямо из ада.

Bu aç hayvanlar sana mermi gibi ateş edecekler.

Эти голодные звери расстреляют тебя, как пули.

© - seafoodplus.info

"yoldan çıkarmak" kelimesinin Rusça'e çevirisi

обмануть, обманывать , "yoldan çıkarmak" ifadesinin Rusça içine en iyi çevirileridir. Çevrilmiş örnek cümle: İnekleri yoldan çıkarmak ne erdemli bir iş. ↔ Развращение ботаников - благое дело.

+Çeviri ekleEkleyoldan çıkarmak

  • Bizi yoldan çıkaracak olan, bizi oraya buraya çağıran günahın açıkgöz tellallarına aldanmamalıyız.

    Мы не можем быть обмануты теми, кто уведут нас с пути, – этими дудочниками в пестрых костюмах, манящих нас грехом то тут, то там.

    Dbnary: Wiktionary as Linguistic Linked Open Data

  • Dbnary: Wiktionary as Linguistic Linked Open Data

  • Glosbe
  • Google

Örnek ekleEkle

İnekleri yoldan çıkarmak ne erdemli bir iş.

Развращение ботаников - благое дело.

OpenSubtitlesv3

İşin arkasında Wilkes varsa, sence de Caffrey' i yoluna çıkarmak tehlikeli olmaz mı?

Если за этим стоит Уилкс, вам не кажется, что может быть опасно посылать за ним Кэффри?

opensubtitles2

Sizi yolunuzdan çıkarmak için elinden gelen her şeyi yapacak.

Оно будет всеми силами вас искушать.

OpenSubtitlesv3

Mermi yolu çıkarmak mümkün, evet.

Возможную траекторию, да.

OpenSubtitlesv3

Füzeleri yoldan çıkarmak için bir yol bulun.

И найдите способ овести ракеты.

OpenSubtitlesv3

Bir zamanlar sabit rotada ilerleyen Capua'ya onu yoldan çıkarmak için bir darbe geldi.

Зловещие ветры сбили Капую со взятого ее верного курса.

OpenSubtitlesv3

İşin arkasında Wilkes varsa, sence de Caffrey'i yoluna çıkarmak tehlikeli olmaz mı?

Если за этим стоит Уилкс, вам не кажется, что может быть опасно посылать за ним Кэффри?

OpenSubtitlesv3

Steyşınları yoldan çıkarmak eğlenceli mi serseri?

Эй, так для тебя кайф - машины с дороги сгонять, балбес?

OpenSubtitlesv3

Böylece, toplanmakta olan alacakaranlıkta Yurt Kralı bütün süvarilerini doğu yönündeki yola çıkarmak için hazır etti.

Вот так среди сгущающейся мглы Владыка Герцогства приготовился вести всех своих Всадников по дороге на восток.

Literature

Yapabileceğiniz en iyi şey ise, onu yola çıkarmaktır, orada avantaj size geçer..

Необходимо выбраться на дорогу, где у тебя перед ним преимущество.

OpenSubtitlesv3

Bunları yola çıkarmak için yardımınız gerekti.

Нам просто нужна помощь с тем, чтобы перетащить это всё на улицу.

OpenSubtitlesv3

Bu metafizik yolu çıkarmak için bu fizikçiler ve felsefeciler aslında Eflatun'a uzanan çok eski bir fikre dayanıyorlar.

Обращаясь к такому метафизическому подходу, эти физики и философы возвращаются к очень старой идее, высказанной ещё Платоном.

ted

İblis Tanrı’nın toplumunu yoldan çıkarmak için bugün ne gibi ayartmalar kullanıyor?

А какие искушения Дьявол использует сегодня, чтобы заманить служителей Бога в ловушку?

jw

Ve birisi geçmişini öğrenince bizi yoldan çıkarmak için ona komplo kurarak adli önlem olarak kullandı.

И вот тут кто-то узнает о его прошлом и использует это как противодействие следствию, сбивая нас со следа и подставляя его.

OpenSubtitlesv3

Yoldan çıkarmaktan, becermek ve sömürmekten mi bahsediyorsun?

Ты имеешь в виду, что он обманул её, использовал?

OpenSubtitlesv3

Charlie, GPS'ye girip birini yoldan çıkarmak mümkün mü?

Привет, Чарли, возможно ли взломать GPS и сбить кого-то с курса?

OpenSubtitlesv3

Ve dünde, bir araba beni yoldan çıkarmak istedi.

И вчера джип пытался сбить меня на дороге

OpenSubtitlesv3

Ayrıca Şeytan’ın, Yehova’nın hizmetçilerini hayata götüren sıkışık yoldan çıkarmak üzere her şeyi yapacağını da unutmayın.

Помни, что Сатана пойдет на все, чтобы сбить служителей Иеговы с истинного пути — тесной дороги, ведущей к жизни.

jw

Onları dövme işi yapacaksın; cemaati toplamak+ ve kafileleri yola çıkarmak için kullanılacaklar.

Они должны быть коваными. Они будут служить тебе для созыва+ общества и для снятия лагерей.

jw

Esasında herkesi devirebilme uğruna hükümeti yolundan çıkarmak için sizi kullanan büyük şirketlerin desteğiyle geçiniyor.

Оно основано богачами, которые используют таких, как ты, чтобы убрать со своей дороги правительство которое мешает им всех нагибать.

OpenSubtitlesv3

Bunlar şeytanın sizi cennetteki evinize yönelten yoldan çıkarmak için ayartmaya çalışacağı ve olanca gücüyle baştan çıkaracağı en önemli yıllardır.

Это первые годы, когда сатана будет искушать вас, прилагая все силы, чтобы совратить вас с пути, который вновь приведет вас в ваш Небесный дом.

LDS

Başka bir işçi yol parasını çıkarmak için arabasını sattı.

Другой доброволец, чтобы приехать, продал свою машину.

jw

Harmont Bölgesi'nden yasa dışı yollarla malzeme çıkarmak üç ay önce sona erdi.

Незаконная утечка материалов из Хармонтской Зоны уже три месяца как прекратилась.

Literature

Bazen, birisinin sana ateş etmesini durdurmanın tek yolu zırhını çıkarmaktır.

Иногда для того, чтобы спастись от пуль, достаточно лишь снять свою броню.

OpenSubtitlesv3

Burada birinin ilgisini çekebilmenin tek yolu olay çıkarmaktır.

Единственный способ привлечь внимание - это устроить спектакль.

OpenSubtitlesv3

En kullanışlı sorgu listesi: 1K, ~2K, ~3K, ~4K, ~5K, ~K, ~K, ~K, ~K, ~kK, ~K, ~1M

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir