İçindekiler
Atlet sözcüğü, eş sesli bir sözcüktür. Yani sesteş anlamı vardır. Bu da demek oluyor ki, yazılışında değişme olmadan farklı anlama gelebilen bir kelimeymiş atlet sözcüğü. Atlet sözcüğünün bir anlamı, sporda koşuculuk yapan kişinin mesleğine verilen addır.
Atletin diğer adı nedir?
Geçecek yer, yol. Yaya geçidi.
Fransızca athlète άθλον sporcu sözcüğünden alıntıdır. Fransızca sözcük Eski Yunanca athletēs αθλετης yarışçı sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Eski Yunanca áthlon yarış sözcüğü ile eş kökenlidir. Yunanca sözcük Eski Yunanca athléō αθλέω yarışmak fiilinden türetilmiştir.
Taş kelimesinin eş seslisi var mıdır?
Sesteş kelimeler, yazılışları aynı anlamlara farklı olan kelimelerdir. Taş kelimesi de sesteşi olan bir kelimedir. Sesteş olan taş cümle içerisinde, aşırı dolma sonucunda etrafa yayılma anlamı vardır. Taş, yer kabuğundan rüzgar, sel, yağmur suyu gibi sebeplerle kopan çeşitli büyüklükteki sert ve katı maddedir.
Saz kelimesi bir eş sesli sözcüktür. Yani diğer bir ifade ile sesteş olarak bilinir ve birden fazla anlama sahiptir. Bu anlamlardan ilki ve en çok kullandığı bir müzik aleti olmasıdır. Diğer bir ifadesi ise su kuyularında olan durum şeklinde anlatılır.
At kelimesinin eş seslisi nedir?
Eş anlamlı kelimeleri bilmenin yararı ise kelime dağarcığınızı genişletmek ve metinlerinize farklılık katmaktır. At kelimesinin eş anlamlısı nedir? At kelimesinin eş anlamlısı dilimize Farsçadan geçmiş olan beygir kelimesidir. Yük hayvanından bahsederken at ve beygir kelimeleri birbirlerinin yerine kullanılabilir.
Atlet, atletizmle uğraşan sporcu.
Atlet hangi dil?
Atlet kelimesi Fransızca kökenlidir.
Tuş kelimesi eş sesli midir? Tuş kelimesi eşseslidir.
Var ın eş seslisi nedir?
Eş Sesli Kelimeler
EŞ SESLİ KELİMELER TABLOSU | ||
---|---|---|
Sözcük | Anlamı | Anlamı |
var | elde bulunan, var olan | varmak |
yat | donanımlı büyük gemi | uyumak için yapılan işin adı |
yaz | bir mevsim | bir şey üzerine yazıyı yazmak |
Aç kelimesinin eş seslisi nedir?
AÇ EŞ ANLAMLISI Aç kelimesinin gözü doymaz anlamına gelen eş anlamlısı haris kelimesidir.
1. Kolsuz, askılı fanila. "Sana da iki atlet aldım." "Atletini değiştirmen gerekiyor."
2. Atletizmle uğraşan kimse, atletizmci. "Zamanında ünlü bir atletti." "Bu yarışa katılan atletler kim?"
Yazılışları ve okunuşları aynı, anlamları farklı olan kelimelere eş sesli (sesteş) kelimeler denir.
Eş sesli (sesteş) kelime: El(seafoodplus.info)
1. Parmaklarımızın bulunduğu organ. "Ellerimdeki lekeleri çıkarmak için çok uğraştım."
2. Yabancı. "Gurbet ellerde perişan oldu garibim."
Eş sesli (sesteş) kelime: Yüzmek(seafoodplus.info)
ı. Kol, bacak, yüzgeç vb. organların özel hareketleriyle suda ilerlemek. "Bu yaz, Akdeniz'de yüzmek nasip olmadı."
2. Derisini soymak. "Kurban derisini yüzmek için bir saat uğraştı."
Eş sesli (sesteş) kelime: Sol(seafoodplus.info)
1. Vücutta kalbin bulunduğu tarafta olan, sağ karşıtı. "Sol elimle yazı yazamam."
2. Sosyalizme yakın görüşte olan grup. "Benim babam sol görüşlü biri."
3. Müzikte nota. "Sol hangi notalar arasındadır?." "Sol, fa ile la notaları arasındadır."
Eş sesli (sesteş) kelime: Var(seafoodplus.info)
1. Elde bulunan, var olan. "Bizim evde kalan beş kişi var." "Cebimde sadece 5 TL var."
2. Ulaşmak, varmak. "Sabah olmadan oraya varırız gibime geliyor."
3. Mevcut, evrende veya düşüncede yer alan, yok karşıtı. "Bizim mahallede böyle bir gelenek var."
Eş sesli (sesteş) kelime: Dolu(seafoodplus.info)
1. Bir yağış türü. "Yağan dolu bahçeye epey zarar vermiş."
2. İçi boş olmayan. "Sorun olmaz, arabanın deposu tam dolu."
Eş sesli (sesteş) kelime: Kor(seafoodplus.info)
1. Ateş durumuna gelmiş kömür veya odun parçası. "Kalan korları söndürmek için biraz su serptik."
2. Büyük acı, üzüntü, sıkıntı, dert. "Genç yaşta evladını kaybetti, bu kor onu yakıp bitiriyor."
Eş sesli (sesteş) kelime: Ağaç(seafoodplus.info)
1. Meyve verebilen, gövdesi odun veya kereste olmaya elverişli bulunan ve uzun yıllar yaşayabilen bitki. "Bu elma ağacını ben ektim." "Bahçemizdeki ağaçlar yeşillendi."
2. Bitkilerin gövdesinden ve dallarından yapılan. "Tüm mobilyalar ağaç olsun." "Tezgahı neden ağaç yaptın?"
3. Tahta, kereste. "Bana da biraz ağaç ayarla."
Eş sesli (sesteş) kelime: Top(seafoodplus.info)
1. Çoğu spor oyununda kullanılan yuvarlak nesne. "Topunu getir de oynayalım." "Futbol oynarken bana top atmıyorsunuz."
2. Kumaş, kâğıt gibi şeylerin belli miktardaki bağı. "Bana iki top beyaz kumaş lazım."
3. Gülle veya şarapnel atan büyük, ateşli silah. "Ramazan topu patladı." "Bu top 2. Dünya Savaşı'ndan kalmış."
Eş sesli (sesteş) kelime: Eş(seafoodplus.info)
1. Birbirinin aynı olan veya birbirine çok benzeyen iki şeyden her biri, benzeri. "On dakikadır ayakkabını eşini arıyorum."
2. Karı kocadan her biri, hayat arkadaşı, refik, refika. "İnsan, iyi ve kötü gününde eşinin yanında olmalı."
Eş sesli (sesteş) kelime: Güç(seafoodplus.info)
1. Bir olaya yol açan her türlü hareket, kuvvet, takat. "Tüm gücümle masayı kaldırmaya çalışacağım."
2. Ağır ve yorucu emekle yapılan, çetin, zor. "Seninle anlaşmak gerçekten çok güç."
3. Bir cihazın, bir mekanizmanın iş yapabilme niteliği. "Bu son model araba bu kadar güçlü mü?."
4. Bir toprağın verimlilik yeteneği. "Bu topraklar değerli, görüntüsünden güçlü olduğu belli."
Eş sesli (sesteş) kelime: İç(seafoodplus.info)
1. Bir şeyin iç kısmı. "Bu kovanın içi neden pis görünüyor?"
2. Bir sıvıyı içmek. "Çocuklar gece yatarken süt içmeli ki sağlıklı kalabilsinler."
Eş sesli (sesteş) kelime: Mâni(seafoodplus.info)
1. Bir şeyin yapılmasını önleyen şey, engel. "Ders çalışmama mâni oluyorsun."
2. Genellikle birinci, ikinci ve dördüncü dizeleri uyaklı olan, daha çok hecenin yedili ölçüsüyle söylenen halk şiiri. "Sana bir ramazan mânisi söyleyeceğim."
Bu sayfadaki içerikler kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.