badeci şeyh ismail saymaz / İsmail Saymaz tarikat şeyhlerini ve müridlerini anlattı

Badeci Şeyh Ismail Saymaz

badeci şeyh ismail saymaz

Erkek müritlerine tecavüz eden sapık şeyhi Yargıtay tahliye etti!

Konya'da erkek müritlerine tecavüz etmek suçlamasıyla tutuklanan Süleyman Işık isimli Faruki Tarikatı’nın sözde şeyhinin mahkeme tarafından 'ilişkide rıza var' gerekçesiyle tahliye edildiği ortaya çıktı. İsmail Saymaz, skandal tahliyenin perde arkasını yazdı. İşte sapık şeyhin hikayesi

Beyaz sakallı adamın adı, Süleyman Işık. Konya’nın Çumra ilçesinde ’te doğan Işık, Konya çarşısında züccaciye dükkanı sahibiydi. Evli ve dört çocuk babası olan Işık, ilkokul mezunuydu. Dini eğitim almadığı halde Faruki Tarikatı’nın Konya halifesiydi.

'Şeriatta haram olan, tarikatta helaldir'

Bodrumunu tekkeye çeviren Işık’ın müritleri R.T. gibi genç işçilerdi. Kepçe operatörü R.T., ’da doğdu. Ortaokul mezunu ve bekardı. İddiasına göre Işık’ı dergahta ‘molla’ diye anılan M.K. ile sevişirken gördü. M.K., bu davranışları sorgulayan R.T.’ye “Şeriatta haram olan, tarikatta helaldir. Hocama teslim oldum. Bırak hapsi, cehenneme bile girerim” şeklinde konuştu.

Allah dostu olduğu için rıza gösterdim

Aynı ay R.T. Işık ile dergahta üç kez cinsel ilişkiye girdi. R.T., “Allah dostu olduğuna inandığım için rıza gösterdim” diyecekti. R.T.’nin arkadaşları da Işık’ın istismarına uğradı. Örneğin, doğumlu Y.A.

Üçlü cinsel ilişki yaşadık

Kaynakçı Y.A., evine gidemediği günlerde dergahta kalıyordu. Ve bir gece Işık, genç adamın yanına uzandı. Bir ay sonra oral ve anal yolla cinsel ilişki yaşadılar. Y.A., ’te Işık ve A.K. ile toplu ilişki yaşadıklarını savunuyor. İddiaları A.K. de doğruluyor.

'Şeyhiniz oğlancı, öğrencileriyle yatıp kalkıyor'

Kaynakçı H.Ç. de Allahın sevdiği bir kulu diye bildiği Işık’ın müridi olmuştu. Taciz edildiğinde ve züccaciye dükkanında istismara uğradığında bile şeyhinden kuşku duymadı. Ne var ki dedikodular Konya’da ayyuka çıktı. H.Ç. ve arkadaşları, tarikatın simgesi yeşil takkeyle camiye gittiklerinde “Şeyhiniz oğlancı, öğrencileriyle yatıp kalkıyor” diye hakarete uğruyordu.

BİMER’e 'Allah için gidiyen yolda istismar edildik' başvurusu

Aralarında R.T., A.K. ve Y.A.’nın olduğu beş mürit, istismara uğradıkları için Kasım ’de dergahtan ayrıldı ve Başbakanlık İletişim Merkezi’ne “Allah için gidilen tarikatta erkeklere cinsel istismar” başlıklı ihbar bulundu.

'Define aramalarına izin vermedim diye iftira atıyorlar'

Işık, müritlere define aramasına izin vermediği için kendisine iftira atıldığını söyledi. Işık’ın evinde cinsel içerikli görünüler bulundu. ’de tutuklanan Işık’a cinsel saldırı, çocuğun cinsel istismarı, basit cinsel saldırı ve müstehcenlik suçlarından dava açıldı.

İlk davada 62 yıl 3 ay hapis cezası verildi

Konya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde Işık’ın yargılandığını öğrenen liseli T.M. altıncı mağdur olarak şikayette bulundu. ’da Konya’da doğan T.M., babasını kaybedince bunalıma sürüklenip tarikata girmişti. Züccaciye dükkanında Işık “Dilimden emdiğinde ileride şeyh olacaksın. İlim aktaracağım” diyerek, T.M.’yi zorla öptü. Bu da ana davayla birleştirildi. Işık’a beş gence cinsel saldırıdan ötürü 62 yıl 3 ay ceza verildi.

Yargıtay 'Rıza var' dedi, tahliye etti

Bu karar 11 Şubat 'de Yargıtay Ceza Dairesi'nce bozuldu. Daire, mahkumiyet kararlarını kaldırarak, Işık'a beraat verilmesi gerektiğini savundu. Gerekçede şöyle denildi:

"Kendisini din alimi olarak tanıtan sanığın oral ve anal yoldan gerçekleştirdiği cinsel ilişki eylemlerinde cebir ve tehdit kullanmadığı gibi mağdurların da bu yönde bir iddialarının bulunmaması, sanığın kendisine itibar edilmesini sağlamak amacıyla sarf ettiği sözlerin aldatıcı nitelikten uzak olması ve eylemlerini mağdurların rızası ile gerçekleştirdiğinin anlaşılması karşısında"

Işık, aynı gün tahliye edildi.

'İradeyi fesada uğrattı'

Ancak beş kişilik heyetin iki üyesi karara itiraz etti. İtirazda, Işık'ın hile yoluyla gençlerin dini duygularını istismar edip iradelerini fesada uğrattığı belirtildi.

Yerel mahkeme hapis cezasında direndi

Bozma üzerine dava Konya 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 1 Ekim'de ikinci kez karara bağlandı. Mahkeme ilk kararında direndi. Işık'a dört gence yönelik cinsel saldırı nedeniyle 45 yıl ceza verildi. Işık yeniden tutuklanmadı.

Sapık şeyh hakkında bir dava daha var

Bu arada Işık, S.M.Y. adlı bir başka genci istismar ettiği için de 10 yıl 5 ay daha ceza almıştı. İddialara göre Işık, yılının Kadir Gecesi’nde, “Mevlana ile Şems de bunu yapıyordu” diyerek, S.M.Y. ile cinsel ilişkiye girmek istemişti. Bakalım Bu ceza da Yargıtay tarafından "Rıza var" denilerek bozulacak mı?

Şehvetiye Tarikatı

Günümüzde Türkiye’de otuz tarikat silsilesinin ve bunlara bağlı dört yüz civarında kolun, sekiz yüz civarında medresenin faaliyette olduğu tahmin ediliyor. Çoğu holdinge dönüşen tarikatlar büyük bir ekonomik sektör oluşturuyor. Hızla gelişen her sektörde olduğu gibi, bu alanda da kayıt dışı ve merdivenaltı ekonomi gelişiyor. Bireyin kurtuluşunun cemaat yoluyla gerçekleşeceğine dair güçlü bir inanç aşılanıyor. Merdivenaltı tarikat ve cemaatler, geleneksel tarikatların yöntem ve söylemlerini taklit ederken, bilgi kaynağı olarak ilham ve rüyaya, kanıt olarak hurafe, rivayet, keramet ve hikâyelere başvuruyorlar. Müritler, çeşitli yöntemlerle ikna edilerek, ağırlıklı olarak ekonomik ve cinsel istismara maruz kalıyorlar.

İsmail Saymaz, ilkokul mezunu, Arapça ve Kur’an bilmeyen, hatta namaz ve oruç gibi ibadetleri yerine getirmeyen, bazılarının yüzlerce müridi olan, haklarında dava açılmış altı sahte şeyh vakasını inceliyor. Bir kısmının Kur’an kursu da işlettiği, tekke sahibi olduğu bu şeyhler, şehvet ile servet edinme arzusunun iç içe geçtiği bir dünyada, yüzlerce kadın ve erkeğin iradesini teslim alıyorlar. Haklarında şikâyet veya ihbarda bulunulmadıkça, faaliyetlerini yıllarca sürdürebiliyorlar. Esas olarak, devlet tarafından “gerçek şeyhlere” tanınmış resmî hoşgörüden, koruma zırhından ve dokunulmazlıktan yararlanıyorlar. Şehvetiye Tarikatı, kısa yoldan servet edinme hırsının ve bastırılmış cinsel arzuların dinî inançlar temelinde kışkırtılıp, kullanıldığı bir dünyaya ışık tutuyor.

‘Badeci Şeyh’in Sır Odası’ kitabı için araştırmalar yaparken bu sorunun peşine düştüm. Kesin, tatmin edici bir yanıt bulmak imkânsızdı. Bazı tarikatların külliyatında yani kendi tarihlerinde benzer cinsel istismar vakaları açık açık yer alıyor. Bunlar; müritlerin şeyhine tamamen teslim olmasının vefakâr örnekleri olarak yüceltiliyor ya da şeytanın mürşide tuzakları olarak meşrulaştırılıyordu. Elbette yüzlerce yıl önce yazılmış risalelerin tarikat içinde kalacağı yanılsaması bu şaşırtıcı şeffaflığı doğurmuştu. Ama badelenmeyi bir ibadet olarak görenlerin izini bulamadım.

Badeci Şeyh hakkındaki soruşturmada müritlerinin büyük çoğunluğu badelenme ibadetine devam etmek istediklerini söyledi. Dört şikâyetçi de zamanla davadan vazgeçti. Tarikatın Youtube’a yüklenmiş zikirlerinde çocuklar görünüyordu. İlk ihbarda çocukların istismar edildiği söylenmişti. Dergâhta çocuk pornosu DVD’leri bulunmuştu. Ama çocuk istismarından bir soruşturma bile yürütülmedi.

Bursa’daki yerel mahkeme dergâhtakilerin tamamının reşit olduğunu belirtip “Cinsel ilişkiye rıza gösterdiler” diyerek Uğur Korunmaz’ı cinsel saldırı suçundan beraat ettirdi. yılında dönemin Yargıtay Ceza Dairesi beraat kararını bozdu. Gerekçeli kararda dini duyguların istismarının iradeyi sakatladığı anlatıldı, rızanın söz konusu olamayacağı belirtildi. Yargılama sonucunda Badeci Şeyh tüm mağdurlar için ayrı ayrı cinsel saldırı suçundan cezalandırıldı, yıl hapse mahkûm edildi.

Yıllar geçti.

İsmail Saymaz’ın ‘seafoodplus.info’deki haberinden öğrendik. Konya’da Faruki Tarikatı Şeyhi Süleyman Işık’ın, 5 genç müridine cinsel saldırıda bulunduğu bir ihbarla ortaya çıkmıştı. ‘İlim aktarıyorum’, ‘Şeriatta haram olan, tarikatta helaldir’ diyerek müritlerini istismar etmişti. Bugünün Yargıtay Ceza Dairesi, Konya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 62 yıl 3 ay hapis cezasını “Müritlerin rızası var” diyerek bozdu. Sapık şeyhi tahliye etti.

Yargıtay’ın aynı dairesinden 9 yıl sonra tamamen zıt bir karar çıkmıştı.

Ancak Konya 1. Ağır Ceza Mahkemesi, tutuklama kararı vermese de sürpriz bir şekilde mahkûmiyet kararında direndi.

Sürpriz bir karar çünkü mahkemelerde tarikatların imtiyazlı sanık olduğu pek çok olayla karşılaştık.

CİNAYET DOSYALARI

Gazeteci Fethi Yılmaz’ın Kırmızı Kedi Yayınevi’nden çıkan kitabı ‘Katli Vacip’, tarikatların cinayetlerinin de karanlıkta bırakıldığını gözler önüne seren çok önemli bir araştırma. Fethi Yılmaz, tarikatlardaki sırlarla dolu 7 cinayet olayını çok titiz bir inceleme ile kaleme almış. Bu cinayetler tarikatların üzerindeki koruma zırhının çok eskilere dayandığını ortaya koyuyor.

Örneğin…

İsmailağa Cemaati’nin faaliyetlerine karşı çıkan Üsküdar Müftüsü Hasan Ali Ünal, 6 Temmuz ’de Üsküdar’da öldürüldü. Katiller ifadelerinde cinayet fetvasını verenler arasında İsmailağa şeyhi Mahmut Ustaosmanoğlu’nun olduğunu söyledi. Ancak şeyh, uzun yargılamalar sonunda beraat ettirildi. İsmailağa Cemaati’ndeki iktidar kavgasında yılında Hızırali Muradoğlu, 8 yıl sonra ise Bayram Ali Öztürk aynı yerde, tarikatın camisinde öldürüldü. Bu iki cinayet de tarikat sırlarının ve şüpheli soruşturmaların karanlığında kaldı. Bu karanlık çoğu zaman suçluları gölgeliyor. Yıllar önce Fatih Çarşamba’da İsmailağa Cemaati hakkında bir araştırma yaparken hakkında arama ve yakalama kararı olan pek çok kişinin burada gizlendiğini öğrenmiştim. Tarikatla birlikte bir koruma kalkanı içine girmişlerdi.

ÜÇ HÂKİM VE ÜÇ FARKLI KARAR

Katli Vacip kitabında Fethi Yılmaz, 15 yıl önce Batman’da Zilan Şeyhi Süleyman Bağdu’nun öldürülmesini de inceliyor. Şeyhin akrabası olan Doktor Yavuz Tüzün, yılında ölen anneannesini Şeyh Halid Türbesi’nin yanındaki aile mezarlığına gömmek istemişti. Şeyh buna izin vermedi ve cenazede Yavuz Tüzün darp edildi. 25 gün sonra Şeyh Bağdu’nun aracına pusu kuruldu ve çapraz ateşte şeyh ile birlikte müridi Abdullatif Engin öldü. 5 dakika süren çatışmanın davası yıllardır sürüyor. Yavuz Tüzün saldırıdan sonra kaçtı, ancak iki akrabası tutuklandı. Bu iki kişi 10 yıl süren dava sonucu çeşitli cezalara çarptırıldı. Yurtdışına kaçan Yavuz Tüzün ise mahkemenin verdiği güvence ile yılında Batman 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gelerek duruşmaya katıldı. Savcı, Yavuz Tüzün hakkında ‘kesin delil’ olmadığını belirterek beraat etmesini istedi. Mahkemenin üç hâkimi de Yavuz Tüzün hakkında farklı karar verdi. Bir hâkim tutuklanması yönünde karar verirken diğer üye hâkim adli kontrol ile serbest bırakılması gerektiğini savundu. Mahkeme Başkanı ise Yavuz Tüzün’ün beraat etmesi yönünde karar verdi. Ve mahkeme Yavuz Tüzün’ü oy çokluğuyla tahliye etti. 12 yıl firari olan sanık böylece özgür bırakıldı.

Tarikatların kalın sır perdelerinin arkasındakilerin çok küçük bir kısmını öğrenebiliyoruz. Kim bilir kimsenin duymadığı neler yaşandı ve yaşanıyor. Bir gün tarikatların yargıda imtiyazının olmadığı günlerde etkili soruşturmalarla öğreneceğimiz çok fazla gerçek var.

Tüm Yazıları

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir