Uyku bozukluğunun nedenleri çevresel veya bebeğe ait faktörler olabilir. Odanın ısısı ( derece olmalı), nemi (yüzde aralığında olmalı), ışık (karanlık veya loş ışık olmalı), çarşafın katlanması, uykudan önce çocuğun aşırı beslenmesi, bazı ilaçlar (antihistaminikler, soğuk algınlığı ilaçları gibi), bebeğe bakan kişilerin uyku uygulamalarındaki tutarsızlığı, annedeki stres düzeyi ve gebelik dönemi depresyonu gibi nedenler çevresel faktörlerdir. Bebeğe ait faktörler ise; kuru cilt (gerilir ve kaşınır), reflü, alerjik rinit, kolik, diş çıkarma, geniz eti büyümesi, uyku apnesi, dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu, astım, otizm, obezite ve demir eksikliği anemisi olabilir.
Bir bebeğin günlük uyuma süresi ay ve yaş aralığına göre değişir. Yenidoğan döneminde, eğer bebeğin fiziksel bir sorunu yoksa uykularının da düzenli olması beklenir. ay aralığında bebekler genellikle 3 gündüz uykusu yapar ve toplamda saat uyurlar. Gece uykuları saattir. ay aralığında bebeklerin çoğu gündüz 2 kez, toplamda saat uyur. Geceleri saat kesintisiz uyuyabilirler. ay aralığı, bebekler için tek gündüz uykusuna geçiş dönemidir. Ortalama saat uyuyabilirler. Eğer gece uykuları da saat olursa ideal bir uyku düzeni oluşmuş demektir. 24 aydan sonra gündüz uykuları ortalama 2 saat olur. yaştaki uyku süresi gündüz saat, gece kesintisiz saattir.
İlk 4 ay boyunca bebekle bol temas halinde olmak çok değerli. Ancak 4. aydan sonra bebeği destekli uyutmak doğru değil. Bu durum, bebeğin kendi kendine uykuya geçmesini ve kesintisiz uyumasını güçleştirir. Bebekler dakikada bir uyanabiliyor. Destekle yani sallayarak, emzirerek, beraber yatarak, pışpışlayarak ve benzeri yöntemlerle uyutulmaya alışmış bir bebek her uyku döngüsünde aynı desteğe ihtiyaç duyacaktır. Tabii bir odada tek başına ağlamaya bırakılan ya da kendi kendine uyumaya zorlanan bebeklerde oluşan stres de uykuya geçmeyi güçleştirir. Şu çok önemli ki; bebek bir an bile annesinin onu terk ettiğini hissetmemeli. Uyku eğitimini en erken aydan sonra anne vermelidir. İlk gün atlatıldıktan sonra ise baba ya da bebeğin bakımına yardım edecek diğer kişiler devam edebilir. Eğitime mutlaka akşam başlanmalı ve uygun bir yatış- kalkış saati belirlenmelidir.
Ailenize yeni katılan bebeğinizi hayata hazırlarken sizin de ayakta kalabilmeniz için bazı konularda düzen oluşturmanız gerekiyor. Düzen denince ise yeni annelerin aklına ilk gelen ve ne yazık ki onları en çok zorlayan uyku. Anneliğe alışmak bile yeterince zorken bir de uyumayan bir bebeğiniz varsa işiniz çok zor.
Bebeklerde uyku düzeni oluşturmak konusunda neler yapılması gerektiğini Hisar Intercontinental Hospital Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanlarından öğrendik.
Bebeklerin gelişimiyle uyku süreli değişiklik gösterir. Yaşları ilerledikçe uyku süreleri azalar. Bir erişkinin günde ortalama 8 saat uyku ihtiyacı varken yenidoğan bir bebek günde saat kadar uyuyabilir. İleri yaşlarda uyku süresi azalır (ortalama 6 saat) ve derin uykuda geçen süre kısalır. Geceleri uyanıklık reaksiyonlarının sayı ve sürelerinde artmalar olur ve buna bağlı olarak gündüzleri uyuklama şikayeti artar. İleri yaşlarda uyuma-uyanma saatleri gün içerisindeki uyuklamalar nedeniyle belirsizleşir. Bir diğer fark da, yeni doğan bebekler uykuya aldıktan sonra saatte bir beslenmek için uyanırlar. Büyüdükçe uyanma aralıkları uzar. Erişkinler ise gece beslenmek için uyanmazlar.
Bazı bebekler gece uyumayı pek sevmezler. İlk günlerde pek bir şey yapılamaz; fakat ikinci haftadan sonra ona gece ve gündüzü ayırt etmeyi öğretmeye başlamalısınız. Gündüz olduğunda onunla mümkün olduğu kadar çok oynayıp onu oyalayın. Evi ve odasını aydınlık hale getirin ve günlük olan olağan sesleri (telefon, televizyon veya telefon sesini) azaltmaya çalışmayın. Beslenme sonrası uyuyacaksa onu uyanık tutmaya çalışın. Geceleri ise onu beslemek için yanına gittiğinizde oyun oynamayın, odanın ışık ve seslerini azaltın ve yanında fazla zaman geçirmeyin, mümkünse konuşmayın.
Birçoğumuz sağlığımızı optimal düzeyde devam ettirebilmek için gerekli kadar uyumayız. Bebeklikten yaşlılığa kadar, uyku ihtiyacı değişiklik gösterebilir; fakat yeteri kadar uykunun önemi asla değişmez. Bunun için hayatımızın hangi devresinde ne kadar uyku ihtiyacımızın olduğunu bilmek önemlidir. Niçin uykuya ihtiyacımız vardır? Çalışmalar göstermiştir ki uyku, gün içinde hasara uğramış, hücre, doku ve kaslarımızda oluşan hasarların onarıldığı dönemdir. Gün içinde hem bedensel hem de fiziksel olarak harcadığımız azalan enerjimizin tekrar yerine konduğu zamandır.
Mükemmel bir gece uykusu, bebeğinizin gün boyu öğrendiklerini düzenlemesini, enerji depolarını yenilemesini ve yeni güne mutlu, zinde ve en önemlisi öğrenmeye açık olarak başlamasını sağlayarak zihinsel gelişimini hızlandırır. Bebeklerin uyku problemleri yaşaması beyin gelişiminde geriliğe neden olacak ve sağlıklı büyümesine engel olacaktır. Çünkü yaş dönemi zihinsel gelişim ve sağlıklı büyüme için çok kritik bir dönemdir. Çünkü bu döneminde bebekler çok hızlı büyür ve gelişirler. Sonraki dönemlerde büyüme ve gelişme hızı düşer. Özellikle beyin gelişimi için yaş dönemi hayati önem taşır. Çünkü beyin gelişiminin % 80’ni bu dönemde tamamlanır ve beyin ölçüsü neredeyse yetişkinlikteki büyüklüğe ulaşır. Ayrıca bu dönemdeki hataların ve ihmallerin telafisi mümkün değildir. Eğer yaş döneminde çocuk ihmal edildiyse; kesintisiz ve kaliteli uyumadıysa, sağlıklı beslenmediyse ve iyi bakılmadıysa bunlar beyin gelişimde geriliğe sebep olacak ve ileriki yaşlarda bunu telafi etmek pek mümkün olmayacaktır. Bu nedenle kesintisiz gece uykuları özellikle REM uykuları bebeğin potansiyel beyin gelişimini gerçekleştirmesi için çok önemli role sahiptir.
Bebekler doğduklarında neredeyse tüm zamanlarını uykuda geçirirken aylar ilerledikçe uykuda geçirdikleri zaman azalır ve buna paralel olarak gündüz uykuları azalırken gece uyku saatleri artar ve gece uykuları düzene girer. Bebeklerin kesintisiz ve kaliteli bir şekilde REM uykusunu alabilecekleri tek zaman ise “gece” olur. Bebeklerin gece uykularının büyük bir bölümü ise beyin gelişimi için hayati önem taşıyan REM (Rapid Eyes Movement) uykusunda geçer. Buna aktif uyku da denilir. Eğer uykuda bebeğin gözleri sık kıpırdanıyorsa, hızlı nefes alıp veriyorsa ve ağız hareketleri yapıyor veya gülümsüyorsa, bu bebeğin REM uykusunda olduğunu göstermektedir. REM uykusu, Uykuyla uyanıklık arası bir durumdur ve bebek dış etkenlerle uyanmaya hazırdır. Beyindeki nöronlar arası bağlantılarının güçlenebilmesi ve uyanıkken öğrenilenlerin şekillenebilmesi için ise REM uykusu gereklidir. Eğer çeşitli nedenlerle bebeğin gece uykusu devamlı bölünürse ve uykusunu yeterince alamazsa, bu bebeğin gelişiminde problemlere neden olabilir. Çünkü uykusunu yeterince alamayan bebek huzursuz uyanır, oyun oynamaz, etrafına karşı ilgisizdir, bir şeye yoğunlaşmakta zorluk çeker, çevresindekilere karşısı uyumsuz ve hırçındır. Bu durum oyun oynayarak öğrenmelerine ve gelişimlerine engel olacaktır.
Bebeklerinin mutlu uyanarak, uzun süreli oyunlar oynayarak, yeni şeyler öğrenebilmeleri ve bu öğrendiklerini REM uykusunda beyine işleyebilmeleri için anneler bebeklerinin gece uykularını kesintisiz ve kaliteli geçirmelerini sağlamalılar.
Maalesef annelerin çoğu bebeklerinin beslenmesine aşırı dikkat ederken, bebeklerin büyümesi için uykunun genel olarak gerekli olduğu dışında, kaliteli ve kesintisiz gece uykusunun bebeklerin büyümelerinde ve beyin gelişiminde ne kadar önemli role sahip olduğunun farkında değiller. Türkiye’de yapılan bir araştırmada, annelerin % 80’nin uykunun önemi hakkında bilgi sahibi olmadığını ortaya çıkmış.
Bebeklerin sağlıklı gelişimleri için kesintisiz gece uykusu en az beslenme kadar önemli. Çünkü bebekler gerçekten de uyuyarak büyürler. Uyku sırasında özellikle karanlıkta melatonin hormonu salgılanır. Bu hormonun salgılanması bağışıklık sisteminin güçlenmesinde önemli bir role sahiptir ve aynı zamanda hipofiz bezinin daha fazla büyüme hormonu salgılamasını sağlar. Uyku sırasında bebeğin çalışmayan kasları da çalışarak enerji depoları yenilenir. Bebekler uyurken beyinleri çalışır ve gelişir. Bebek, uyanıkken oyunda öğrendiği bilgileri uyku sırasında organize ederek beynine kaydeder. Böylece beyinde nöronlar arası bağlar oluşur ve güçlenir. Uyku süresi ve kalitesi bütün bu gelişmelerin olabilmesi için çok önem kazanır. İyi uyumuş ve dinlenmiş bir bebek, uyku öncesi depoladığı bilgileri hafızasına düzenli bir şekilde kaydetmiş olarak güne daha enerjik başlar. Böylece uyanıkken yeni şeyler öğrenmeye de istekli olur ve kaliteli oyunlar oynayabilir.
Oyun ile gece uykusu arasındaki ilişkiyi şu şekilde özetleyebiliriz. Bebeğin zihinsel gelişiminin hızlanması için, uyanıkken uyarıcı bir çevrede oyun oynamaya; oyunda öğrendiği bilgileri pekiştirmek ve böylece beyindeki nöronlar arasında yeni bağlar kurabilmek, var olan bağları güçlendirebilmek için ise; kaliteli ve kesintisiz gece REM uykusuna ihtiyaçları vardır. Oyun ve gece uykusu birbirlerini karşılıklı etkiler ve etkilenirler. Eğer bebeğin gece uykusu sık sık kesildiyse ve uykusunu alamadıysa, bebek huzursuz uyanacak, dikkati çabuk dağılacak ve uzun süre oynayarak yeni şeyler öğrenme fırsatı bulamayacaktır. Aynı şekilde bebek uyanıkken uyarıcı bir çevrede oyun oynayarak yeni şeyler öğrense bile, o gece uyku sık sık bölünürse oyunda öğrendikleri bilgileri beyine işleyeme fırsatı bulamayacak ve öğrenmesi kalıcı olmayacak, bir sonraki gün yine öğrenmeye hazır olmadan uyanacaktır. Hem oyun, hem de kesintisiz uyku bebeğinizin zihinsel gelişimi için gereklidir. Kesintisiz gece uykuları çocukların mutlu ve sağlıklı şekilde oyun oynayarak yeni şeyler öğrenmeleri ve beyin gelişimleri için ön koşuldur. Kısaca mükemmel bir gece uykusu bebeğinizi öğrendiklerini pekiştirir ve öğrenmeye hazırlar.