Küçük yavrunuz dünyaya geldikten sonra özellikle ilk bir sene içerisinde hızlı bir gelişim gösterir. Bazı ebeveynler bebeklerinin bir günde, hatta bir gecede büyümüş olduğunu fark edebilirler. Ancak bu büyümeler, ne yazık ki çoğu zaman sessiz sedasız gerçekleşmez.
Miniğinizde dönem dönem uyku problemleri, ağlama krizleri, beslenme düzeninde bozukluklar görebilir; adlandıramadığınız ve sebebini bulamadığınız durumlarla karşı karşıya gelebilirsiniz. Çoğu kişinin hakkında detaylı bilgiye sahip olmadığı, ancak hemen her bebeğin gelişiminde meydana gelen bu durumlara büyüme atakları adı verilmektedir.
Peki atak dönemi nedir? Ne zaman ve nasıl gerçekleşir? Bu süreçlerde neler yapılabilir? Gelin birlikte inceleyelim.
Bebeğin boy, kilo ve baş çevresi gibi fiziksel özelliklerinin aniden gelişim gösterdiği, bu gelişime bir tepki olarak bebekte ani duygu durum değişimlerinin yaşandığı ve sebebi olmayan ağlamalar, huzursuzluklar, acıkmalar veya iştahsızlık olarak kendini gösteren olaya ‘Büyüme Atağı’ yani ‘Growth Spurts’ denilmektedir.
Bebeklerde büyüme atakları, normal bir süreçtir. Her çocukta farklılıklar gösterebilir. Bu atak sırasında çocuğunuz, fiziksel yönden hızlı bir gelişim yaşarken aynı anda dış dünyayla ilgili yeni bir şey keşfeder veya yeni bir yetenek kazanır.
Miniğinizin kıyafetlerinin birden küçük gelmesi, hastalık veya diş çıkarma gibi başka bir neden yokken ortaya çıkan keyifsiz ve neşesiz hâller bu süreçte sık yaşanır. Bunun yanı sıra, bu geçişin bir artısı olarak yavrunuzda yeni bir olay gözlemleyebilirsiniz.
Örneğin; bir günde emeklemeyi öğrenmesi, basit sesler ve heceler çıkarması, gülmesi veya yürümesi gibi eylemler bu dönemlerde gerçekleşmektedir.
Ortalama gerçekleşme zamanlarını tahmin edebilseniz de, her bebeğin atak dönemi farklılık gösterir. Yaşadığınız durumun nedeninin bir atak olup olmadığını anlamanıza yardımcı olacak bazı püf noktalar vardır ve yavrunuzun hızlı gerçekleşen bu büyümelere uyum sağlayabilmesi sırasında birtakım belirtiler gözlemlersiniz.
Atak belirtileri şu şekilde sıralanabilir;
Bazen iştahsızlık bazen de sürekli bir acıkma şeklinde kendini gösteren bu belirti, miniklerin vücudunda meydana gelen değişimler nedeniyle beslenmeye odaklanamamaları veya büyümenin getirdiği acıkma ve daha sık beslenme ihtiyacı olarak ortaya çıkabilir.
Gece bir kez emmesi yeterliyken birden kez uyanıp emmek istiyorsa, mamasını bitirmesine rağmen hala aç olduğunu belli ediyorsa, sütünüzün yetmediği ve doymadığı gibi endişelere kapılıyorsanız ya da güzel güzel emerken birden iştahı kesildiyse yavrunuz büyüme atağı yaşıyor olabilir. Bu arada bu dönemlerde iştahsızlık, iştah artışına kıyasla daha az gözlemlenmektedir.
Bebeğinizin iştahını artıracak 5 öneri! Konulu yazımız bu dönemde size yardım edebilir. Aşağıdaki bağlantıya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
seafoodplus.info
Aynı beslenme düzeninde olduğu gibi uyku düzeni de bu dönemlerde değişiklik gösterebilir. Bebeğiniz sürekli uyuma isteğinde olabilir veya uyumayabilir.
Uyuma hâline, uyku sırasında vücutta üretilen büyüme hormonu artışı neden olmaktadır. Deliksiz uyuyan meleğiniz gece sık sık uyanıyorsa, gündüz uykuları kalktıysa ya da eskiye göre birkaç gün devamlı bir uyuma hâli içerisindeyse geçiş yaşıyor olabilir.
Bebeklerde uyku sorunlar hakkında her şey! Konulu yazımız bu dönemde size yardım edebilir. Aşağıdaki bağlantıya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
seafoodplus.info
Geçiş haftalarında minikler anne babaya daha düşkün olabilir. Sürekli kucak isteme, ten teması arayışı, gereksiz huysuzluklar ve keyifsizlik en sık yaşanan duygu değişimleridir.
Hasta değil, diş çıkarmıyor, ateşi yok, karnı tok, uykusunu aldı ama yine de durmadan ağlıyor.
En sık karşılaşılan ve ebeveynleri çaresiz bırakan atak belirtisi olan ağlama krizleri, miniklerin bu hızlı geçişlere uyum sağlama tepkisi olarak görülebilmektedir.
Bebeklerin gelişim evreleri genelde birbirinden farklı seyreder. Ancak uzmanların hemfikir oldukları konu, gözlemlenen belirtiler ve sonuçlar da göz önüne alındığında miniklerin belli haftalarda bu geçiş dönemini yaşadıkları yönündedir.
Bir çocuk, 2 yaşına gelene kadar toplamda 10 atak geçirmektedir. Bunlar ortalama 5, 8, 12, 19, 26, 37, 46, 55, 64 ve haftalarda meydana gelmekte ve yaklaşık gün arasında sürmektedir.
Hafta hesabı yaparken, meleğinizin doğduğu zaman üzerinden değil, doğmasını beklediğiniz hafta üzerinden hesaplama yapılmalıdır.
Örneğin, doğum 10 Temmuz tarihinde beklenirken 25 haziranda gerçekleşmişse atak zamanını belirlemek için 10 Temmuz’dan başlanarak hafta hesabı yapılmalıdır.
Dış dünyayla ilk tanışmanın olduğu dönemdir. Duyular, metabolizma ve iç organlar bu süreçte gelişir. Aynı zamanda bu süreçte bebeğinizin gece ve gündüz kavramlarını da öğrenmeye çalıştığını unutmamak çok değerli. Dünyaya geldiği ilk haftaların olduğunu düşünürsek, onun bazı ataklar yaşaması ve huysuzlanmasının normal olduğunu önce siz kabullenirseniz, onu sakinleştirmeniz daha kolay olur.
Vücuttaki kas ve tendonların algılandığı, bu nedenle gaz sancılarının yaşanmaya başladığı zamandır. Miniğiniz el ve kollarını keşfeder. Gün içerisinde çok fazla uyarana maruz kaldığı ve çok fazla şeyi öğrenmeye çalıştığından bebeğiniz gün sonunda yorgun düşer ve sık sık ağlamaya başlar.
2 aylık bebeğinizin atak dönemleri için uyku rutinleri oluşturmanızı, masajlar uygulamanızı ve sık sık onunla konuşmanızı tavsiye ederiz.
Yavrunuz sesini keşfeder, el ve kollarını hareket ettirerek nesnelere dokunmaya çalışır. Hareketlenmenin arttığı günler bu haftalarda yaşanır. Bu da daha fazla uyarana maruz kalmasını ve daha fazla bilgi edinmesini destekleyeceğinden daha sık yorulmaya başlar. Sağa sola dönme yetisini de geliştiren bebeğiniz daha fazla kendi vücudunu keşfetmeye başlar.
Bu dönemde de diğer dönemlerde olduğu gibi onu sakinleştirmek için masaj yapabilir, sık sık emzirebilirsiniz.
4 5 ayınıza gelen bebeğiniz için yeni bir atak dönemi başlar. Daha fazla dışa dönük olduğu bu haftalarda duyduğu her sese tepki veriyor olmasıyla birlikte emme sürelerinin kısaldığını fark edeceksiniz. Bu dönemde sizin sabırlı olmanız ve emzirmede kararlı olmanız bebeğinizi rahatlatacaktır.
Aynı zamanda bu dönemde bebeğinizin motor becerileri gelişmeye ve parmaklarını kullanmaya başlar. Çıkardığı sesler hecelere dönüşür. Adını duyunca tepki verebilir.
Taklit yeteneği gelişir. Anneden uzaklaşınca ağlama ve gördüğünü isteme gibi durumlar yaşanmaya başlar. Dolayısıyla bu haftada daha fazla ağladığını görebilirsiniz.
Kendi kararlarını kendi vermeye başlayarak birçok şeyi gruplara ayırmayı öğrenir. Çevresiyle daha çok etkileşimde olacağı bu dönemde bir ruh halinde değişkenlikler; sinir ve ağlama gözlemleyebilir. Bir anda güldüğünü de görebilirsiniz 🙂
Sıçrama zamanları içerisinde en uzun süreni ve en sıkıntılı olanıdır. Emekleme, yürümeyi öğrenme, kendi yemeğini tek başına yemeye çalışma gibi birçok yeteneğinin gelişme zamanıdır. Ortalama 45 gün sürer.
Bir yaşının tamamlanması ile birlikte ev içinde size yardım etmeye çalışmak gibi daha ileri beceriler kazanmaya başlar.
Koyduğunuz kuralları ve yaptığınız ikazları anlamaya başlar.
Sen, ben ayrımını öğrenir. Soyut kavramları algılamaya ve kendi fikirlerini oluşturmaya başlar.
Sıçrama haftaları her çocukta değişkenlik gösterebilir. Belirtilen haftalardan biraz daha önce veya sonra da geçiş yaşanabileceği bilinmelidir.
Bebeğiniz atak döneminde mi yoksa başka bir rahatsızlığı mı var? Bunu ayırt edebilmek kimi zaman oldukça zorlayıcı olabilir. Sıçrama dönemlerinin belirtileri, başka rahatsızlıkların belirtileri ile benzer özelliktedir.
Bu nedenle;
Küçüğünüzün sıçrama dönemlerine olan tepkilerini hafifletebilmek ve bu süreci birlikte daha rahat atlatabilmek için bazı yöntemler deneyebilirsiniz. Bu yöntemleri sizler için derledik;
Geçiş haftalarında;
Dilerseniz Çocuklarda Büyüme Geriliği Konulu yazımızı inceleyebilirsiniz: seafoodplus.info
Anlam veremediğiniz bu değişimler, büyüme ataklarının belirtileri olabilir. Sıçrama da denilen büyüme atakları hakkında yeterli bilgiye sahip olmayan ebeveynler, bebeğinin hasta olduğunu zanneder ve bazen gereksiz ilaçlar kullanır. Genelde anneler bu problemi yaşayan tek kişinin kendileri olduğunu zannetmelerine rağmen tüm annelerin sıklıkla karşılaştığı bir durumdur.
Büyüme atakları nedir?
Bebekler 20 aylık olana kadar ortalama 10 büyüme atağı geçirirler. Anne babalar için zor ve sıkıcı haftalar olmasına rağmen, bebeklerin zihinsel ve fiziksel gelişimlerinin hızlandığı büyüme ataklarının olduğu haftalar aslında bebekler için “Harika haftalar” olarak tanımlanır. Büyüme atağı haftaları takvimi belli olsa da bazı bebekler bu takvimin bir hafta öncesi ya da sonrasında bu dönemleri yaşayabilirler. Prematüre bebeklerde büyüme atakları, bebeğin doğduğu tarihe göre değil beklenen doğum tarihine (düzeltilmiş yaş) göre değerlendirilir.
Bebeklerde büyüme atakları ne zaman olur?
Bebeklerde büyüme atakları yaklaşık 5 haftalıkken başlar ve her atağın kendine özgü özelliklerine göre bazı tanımlamalar yapılmıştır. Bebeklerin yaşadığı harika haftalar şunlardır:
- 5. Hafta: Değişen duyular dünyası
- 8. Hafta: Oluşumlar dünyası
- Hafta: Yumuşak geçişler dünyası
- Hafta: Olaylar dünyası
- Hafta: İlişkiler dünyası
Hafta: Kategoriler dünyası
- Hafta: Zincirleme olaylar dünyası
- Hafta: Programlar dünyası
- Hafta: İlkeler dünyası
- Hafta: Sistemler dünyası
Büyüme atakları belirtileri nelerdir?
Büyüme atağı haftalarının en tipik belirtileri; sebepsiz ağlama nöbetleri, anne babaya aşırı düşkünlük, beslenme ve uyku düzeninde bozukluk şeklindedir. Bebek hasta değil, diş çıkarmıyor, ateşi yok, karnı tok, uykusunu aldı ama yine de durmadan ağlıyorsa bu büyüme atağıdır. Sürekli kucak isteyen, ten teması arayışında olan ve emmediği halde anne memesinde uzun süre durmak isteyen bebekler, atak döneminde olabilir. Ayrıca bebekler uykuya geçmekte zorlanabilir, gece daha sık uyanabilir ve iştahlarında azalma ya da artma olabilir. Bebeklerin yaşadıkları bu duygusal değişimler, atak haftaları bitince sona erer. Her atak haftasının bitiminde ise bebekler yeni beceriler edinmiş olurlar. Bu yüzden atak haftalarının belirtilerinden birisi de bebeklerin gösterdiği fiziksel ve zihinsel gelişimlerdir.
Güneşli haftalar nedir?
Bebeklerin atak haftaları boyunca aşırı huzursuzluk ve bunun sonucunda gözyaşıyla ağlamaları, bebeklerin yağmurlu ve bulutlu günler geçirdikleri şeklinde yorumlanır. Ancak atak haftası sona erdiğinde eskiden olduğu gibi sakin ve mutlu bir bebeklik dönemine girerler. Bu durum “Yağmurlu günlerden sonra güneş açar!” olarak da yorumlanır. Yeni beceriler edindikleri için de bu haftalar aslında hem bebek hem de ebeveynler için güneşli yani keyifli bir dönemdir.
Büyüme ataklarında nasıl davranılmalı?
Büyüme atakları, bebeğin gelişimine işaret eden önemli dönemlerdir ve bu dönemlerde bebeğin düzeninin değişmesi veya alt üst olması çok normaldir. Anne babaların “Neden bebeğim çok ağlıyor?” sorusunu sormasına sebep olabilir. Önemli olan bu dönemlerin farkında olup, bebeğinize sevgiyle yaklaşmak, onların ihtiyaçlarının farkında olmaktır.
Ebeveynlerin bebeklerine verecekleri destekler sayesinde bu sıçrama haftaları daha huzurlu geçebilir:
- Bebeğiniz ile daha sık ten teması kurmaya özen gösterin. Bu tutum, bebeğinizin güvende hissetmesini sağlar.
- Bebeğinizin rahatlaması için onu sık sık açık havada yürüyüşe götürün.
- Çok huzursuz olduğunda, uyumakta zorlandığında ılık bir banyo ve sonrasında masajla rahatlatın.
- Bebeğinizin edindiği yeni becerileri desteklemek ve karşılıklı iyi bir iletişimde olmak için onunla bulunduğu aya özel oyunlar oynayın.
- Huzursuzlandığı zaman bebeğinizi loş ve sessiz bir odaya götürüp rahatlamasını sağlayın.
- Yorgunluğa bağlı stres hissettiğiniz zaman bebeğinizi anneannesi ya da bakıcısına bırakıp dinlenmeniz önemlidir. Bu şekilde bebeğinizle daha etkili bir şekilde ilgilenebilirsiniz.
#Bebek Gelişimi#Bebeklerde Byme Atağı#Bebek Sağlığı
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
Beslenme sırasında görülen huzursuzluk,
Bebeklerin iştahlarında artma ya da azalma,
Atak dönemlerinde iştahla ilgili değişiklikler ani bir şekilde olmaktadır ve genellikle artış şeklinde kendisini göstermektedir.
Atak dönemlerinde bebeklerde değişen bir diğer şey ise uyku rutinleri olmaktadır. Bu dönemde bebekler genellikle daha fazla uykuya ihtiyaç duymaktadır. Bazı bebeklerde ise uykuları ters yönde değişmektedir. Bu bebekler geceleri daha sık uyanabilir veya gündüz uykuları kısalabilir.
Bu dönemde bebekler daha çok kucakta kalmak isteyebilirler,
Davranışları tamamen değişebilir,
Büyüme atakları sırasında çok fazla enerji harcadıkları için daha yorgun olabilirler,
Huysuzlanma ve mızmızlanma görülebilmektedir,
Genellikle sakin olduğu zamanlarda çok fazla huysuzlanması,
Büyüme ataklarının en belirgin belirtilerinden birisi de anneye olan düşkünlüğün daha fazla artması olmaktadır,
Büyüme Atakları Hangi Haftalarda Görülür?
Büyüme atakları bebeğe göre değişiklik göstermekle birlikte genellikle aynı haftalara denk gelmektedir. Ayrıca bu haftalar belirlenirken bebeğin doğması gereken 40 haftanın baz alınması gerekmektedir. Diğer bir yandan bebeklerin aşağıda belirtilen haftalardan yaklaşık olarak 5 hafta öncesinde bu atakları göstermeye başlayabilirler. Bu haftalar ise şunlar olmaktadır:
5. hafta
8. hafta
hafta
hafta,
hafta
hafta
hafta
hafta
hafta
hafta
Bebekler yaş arası dönemde şiddeti ve uzunluğu birbirinden farklı olan 10 büyüme atağı geçirirler. 5., 8, ve haftalarda büyüme atağı geçiren bebekler, katı gıdaya geçişle birlikte haftada yeni bir büyüme atağına daha girerler ve büyüme ataklarının yarısı tamamlanmış olur. haftada yavaş yavaş emeklemeye başlamasıyla birlikte bir büyüme atağı daha geçiren bebekler, ayaklarının üstüne basmalarıyla birlikte yeni bir atak dönemine girerler. Bu atak, kimi bebeklerde 45 güne kadar sürebilen bir dönemdir. , ve haftalarda 3 atak daha yaşayan bebekler artık büyüme ataklarını tamamlamış olur. Siz tam bir rahat nefes aldık, bebeğimiz büyüdü derken, bu sefer de 2 yaş sendromu ile baş başa kalırsınız. Büyüme ataklarına baktığımızda, tüm bebekler bu 10 büyüme atağını da şiddetli bir şekilde geçirmez. Bazen bu atakların şiddeti veya süresi o kadar az olur ki, bebeğinizin bir büyüme atağını geçirdiğini bile fark etmezsiniz.
Ücretsiz üye olarakeğitici oyunları gör!
Bebeklerin atak dönemleri içinde ilk ikisi 5. ve 8. haftalarda yaşanan ataklardır. Bebek gece gündüz ayrımını yavaş yavaş öğrenmeye başlar. Uykuyu öğrenir ama kendi kendine uyumayı bilmediği için uykusu gelince çok ağlamaya başlar ve huzursuz olur. Hatta elini gözüne, kulağına değdirir. Anne babalar “bu çocuğun gözü kaşınıyor, bu çocuğun kulağı ağrıyor” diye stres olur. Yavaş yavaş artık etraftaki uyaranları aldığı için akşam saatlerinde yorulan küçücük beyinler o kadar uyarıyı taşımayıp daha çok ağlamaya başlarlar. Burada yapacağımız şey bebeğimize akşam ’ den sonra güzel bir banyo yaptırıp ve güzel bir uyku ortamı hazırlayıp odasında uyutmaya çalışmak olmalıdır.
Yeni bir atak dönemi olan haftaya geldiğimizde ise bebek yavaş yavaş artık bizimle iletişim kurar, konuştuğunuzda gözünüzün içine bakar. Bebeğiniz artık sağa/sola dönmeye başlar. Bu dönemde minik minik sesler de çıkarır. Ses çıkarmaya başlayınca tükürük bezleri gelişmeye başlar ama dilini döndürmeyi bilmediği için ağzını şapır şapır yapar. Kendini rahatlatmayı eliyle yapmaya çalıştığı ve tükürük bezlerini yönetmeye çalıştığı için o el hep ağza girmeye başlar. Burada anneler hemen “diş mi çıkarıyor, çocuk aç mı acaba” derler. Bebek de bu atak döneminde inanamayacak kadar emer. Yani 3 saatte bir emen bebek belki yarım saatte bir emmeye çalışır. Burada hiç pes etmemek ve stres olmamak gerekir, bebek isterse emzirmek gerekir.
3 aydan sonra da tam tersi olur. Bebek bir anda dünyaya farklı bakmaya başlar, uyaranları daha iyi alır. haftalarda gelen büyüme ataklarında bebeklerin artık el kasları iyice gelişmiştir. Eline aldığı şeyi sıkıca tutabilir, kendi adına duyduğunda tepki verebilir. Aylardır saatlerce emen bebek bir anda 3 dakika, 5 dakika, 1 dakika emmeye başlayabilir. Memeye alınan bebek, bir tık ses gelince memeyi bırakır, ağlamaya başlar ve emmek istemez. Anne direttikçe daha çok ağlar. Ya da tam doymuş artık her tarafı seyredecek olan bebek ağlama krizine girebilir. Burada da anneler “İşte, sütüm bitti, emmek istemiyor, memeyi reddediyor’’ derler. Annelerin yapmaları gereken bebeklerinin yanına uzanıp, onları hafifçe orada emzirebilmek olur. Emme süresi artık çok kısaldığından, bebeğin dikkatinin dağılmaması için sakin sessiz bir ortam seçmek önemlidir. Bebek bir yatak odasında hafif müzik eşliğinde emzirilebilir. Boynunuza sevdiği bir oyuncağı asabilirsiniz. Etraftan çok uyarı vermemeye çalışın.
Diğer bir büyüme atağı hafta ile hafta arasında gerçekleşir. Bu dönemde bebeğin mesafe algısı artar ve annesinin kendi görüş alanından çıktığı her anda gittiğini düşünür. Dolayısıyla seafoodplus.info anneden kopmanın oldukça zor olduğu bir dönemdir. Bu aydan itibaren destekli şekilde oturabilen bebeğinizin katı gıdaya geçişiyle birlikte gelişiminde yeni bir dönem başlamış olur.
Yeni bir büyüme atağı bebeğin yaklaşık 9 aylık olduğu döneme denk gelir. haftalara denk gelen bu büyüme atağında, bebeğinizin artık farkındalığı artmıştır. Yerde bulduğu her şeyi incelemeye başlayan bebekler, buldukları şeyleri ağzına götürerek ne olduklarını algılama çalışırlar. Aynada kendini tanıdıkları bu dönemde, etraftaki her şeyi karıştırmaya, dağıtmaya çok meraklıdırlar. Bu atak haftaları sırasında bebeğinizin ruh hali çok değişken olabilir. Gülerken, birden ağlamaya başlayabilir.
Bebeğinizin 1 yaşından önceki son atak dönemi haftalar arasında karşınıza çıkar. Bu dönemde küpleri üst üste koyarak oynamaya çalışır, legolara ilgisi daha fazladır. Emeklemede artık iyice hızlanmıştır, hatta ayaklarının üstüne basıp tutunarak yürüme çalışmalarına başlamış bile olabilir. Sorulduğunda hayvanları, tanıdığı kişileri işaret edebilir, tanımadığı kişilere karşı çekingen davranabilir.
1 yaşında başlayan atak dönemi; 2 yaşına kadar olacak 10 atak döneminin sekizincisidir. haftaya kadar sürebilecek bu dönemde artık bebeğiniz yürümeye başlamış ya da çok yakında başlayacak olabilir. Bebekliğin en önemli gelişim adamlarından olan 1 yaş döneminde, bebeğiniz artık olayların sonucunda ne olacağını bilir. Kendisine ev içerisinde küçük sorumluluklar verip, size yardımcı olmasını sağlayabilirsiniz. Bu dönemde bebeğiniz yemeyi çok sevdiği bir şeyi artık hiç yemek istemeyebilir. Banyo yapmayı seven çocuğunuz, artık banyo kapısından bile girmek istemeyebilir. Bu dönemin geçici olduğunu düşünüp, anlayış göstererek zorlamadan ama oyunlarla ikna ederek, bebeğinize istediklerinizi yapmaya çalışın.
Son iki ataktan biri haftada başlar. Bu dönem artık çocuğunuzun iyice bilinçlendiği bir dönemdir. Artık sizin ne demek istediğinizi daha iyi anla. Kendi istediklerini yaptırmak konusunda inatçı olacaktır. Sınırları bu aylarda çizmek önemlidir. Son atak dönemi ise haftada ortaya çıkar. Eşyaları sahiplenmeye, benim demeye başlar. Kendi kararlarını kendi vermek ister ve uygulayamadığı zaman sinirlenebilir. Bu dönem her şeye “hayır” demeye başladığı bir dönemdir ve 2 yaş sendromu denen annelerin en çok zorlandığı dönemin de habercisidir.
Bebeğinizin ay ay gelişimini takip edebileceğiniz “Ay Ay Bebek Gelişimi” yazımızı da okumanızı tavsiye ederiz.
Burada güzel egzersizler yapabilirsiniz, masajlar yapabilirsiniz güzel aktiviteler yapabilirsiniz. Artık 3 aydan sonra yavaş yavaş bebeğimizi yere adapte etmemiz lazım. Yerde, yer halıları üzerinde oyuncaklarla bir şeyler yapabilirsiniz. 6 aydan sonra bebeklerde uzak algısı gelişmeye başlar. Anneler ‘’Bence bu çocuk bana bağlandı kaldı, kapıdan çıkamıyorum’’ diye yakınır. “Mutfağa gidiyorum peşimden ağlıyor, odadan çıkıyorum peşimden ağlıyor” der. Aslında o ana kadar onu bilmiyordur, uzak algısı yoktu. Yavaş yavaş uzak algısı oluşmaya başlar. Birkaç gidişte onu da götürün. Uzaktan “böyle bir yere gidiyorum, geliyorum” deyin. Bebekler bunu anlar, anlamaz diye düşünmeyin. Ama orada bırakırsan, her seferinde oraya gidip gelirsen buna bebeğiniz her seferinde daha farklı, daha fazla tepki vermeye başlar. O yüzden bu gibi dönemlerde bebeğinizin duygularını anlamak çok önemlidir. 9. aydan sonra en büyük ataklar ortaya çıkar. Kendini kabul ettirmek için, daha çok öne çıkmak için her şeyi ağlayarak yaptırmaya çalışır. Ben ağlarsam bunlar yapacak zaten diye düşünür bebekler. Siz kendi sınırlarınızı olabildiğince erken zamanda bebeğinize anlatırsanız, uzun dönemde o kadar daha az zorluk çekersiniz. “Hayır” kelimesini sık sık kullanmamaya özen gösterin. Her şeye hayır dediğiniz durumlarda, o zaman “Hayır”ın anlamı kalmaz, o yüzden sadece bebeğiniz için gerçekten tehlikeli olduğu durumlarda kullanın. En önemlisi sabırlı olun, herkes bu dönemlerden geçiyor ve bu atakların bir sonu gelecek!