dünya ahret kardeşim (veya bacım) (olsun) : bir kişiye kardeşlik duygusundan başka bir gözle bakılmadığını anlatan bir söz
dünya başına dar olmak (veya gelmek) : çok sıkılmak, büyük bir çaresizlik içinde kalmak
dünya başına yıkılmak : çok sıkılmak, umutlarını yitirmek
dünya bir araya gelse : "dünyadaki bütün insanlar engel olmaya kalksa bile" anlamında kullanılan bir söz
dünya bir, işi bin : "bu dünyada insanın hatır ve hayaline gelmeyen türlü türlü durumlar ortaya çıkar" anlamında kullanılan bir söz
dünya (veya dünyalar) birinin olmak : çok sevinmek
dünya durdukça durasın! : "çok yaşa, Tanrı sana sonsuz bir ömür versin!" anlamında kullanılan bir iyi dilek sözü
dünya gözü ile görmek : ölmeden önce görmek
dünya gözüne zindan olmak (veya görünmek veya kesilmek) : büyük bir karamsarlık ve umutsuzluk içinde olmak
dünya kadar : pek çok
dünya kelamı etmek : konuşmak
dünya malı dünyada kalır : "insan öldüğü zaman malını öbür dünyaya götüremez, bu nedenle gerek kendisi için gerekse hayırlı işler için para harcamaktan kaçınmamalıdır" anlamında kullanılan bir söz
dünya ölümlü, gün akşamlı : "hiçbir durum sürekli değildir, her iyi durumun bir sonu vardır" anlamında kullanılan bir söz
dünya tükenir, yalan tükenmez : "dünyada çok sayıda yalancı vardır, bunları huylarından vazgeçirmek de imkânsızdır" anlamında kullanılan bir söz
dünya varmış : sıkıntılı bir durumdan kurtulan kimsenin söylediği söz
dünya yıkılsa umurunda değil : "hiçbir şeyle ilgilenmez, sorumsuz, kaygısız" anlamında kullanılan bir söz
dünya yüzü görmemek : kapalı bir yerde sürekli kalmak
dünyada tasasız baş bostan korkuluğunda bulunur : "bu dünyada tasasız olan insan yoktur" anlamında kullanılan bir söz
dünyadan el etek (veya elini eteğini) çekmek : bir kenara çekilip çevresiyle ilgisini kesmek, toplumun yaşayışına karışmamak, dünya işleriyle ilgilenmez olmak
dünyadan geçmek (veya el çekmek) : bir kenara çekilip toplum yaşamına karışmamak
dünyadan haberi olmamak : çevresinde olup bitenleri bilmemek
dünyanın dört bucağı : dünyanın her yanı, her yönü
dünyanın sı : pek çok
dünyanın kaç bucak (veya köşe) olduğunu göstermek (veya anlamak) : dünyada ne gibi güçlükler olduğunu bildirmek (veya anlamak), insanın başına neler gelebileceğini öğretmek veya öğrenmek
dünyanın öbür ucu : çok uzak yer
dünyanın sonu değil : "her şey daha bitmedi, umut var" anlamında bir söz
dünyanın sonu : bütün olanakların sona erdiği, her şeyin bittiği an
dünyanın ucu uzundur : insanın yaşadıkça türlü durumlarla, çeşitli olaylarla karşılaşabileceğini anlatan bir söz
dünyanın tadını çıkarmak : bütün zevklerden yararlanmak, mutlu ve rahat yaşamak
dünyasından geçmek : her şeye karşı ilgisiz duruma gelmek
dünyaya gelmek : insan, doğmak
dünyaya getirmek : doğurmak
dünyaya gözlerini kapamak (veya yummak) : ölmek
dünyaya kazık çakmak (veya kakmak) : çok uzun ömürlü olmak, çok yaşamak
dünyaya yuf borusu öttürmek : ölmek
dünyalara değişmemek : her şeyden daha fazla sevmek
dünyayı anlamak : dünyada neler olduğunu öğrenmek, deneyimi artmak
dünyayı ben yarattım demek (veya havasında olmak) : aşırı mağrur olmak, büyüklenmek
dünyayı görmemek : bir konuya veya bir işe aşırı odaklanıp çevre ile ilgilenmemek
dünyayı haram etmek : bir yeri yaşanılmaz duruma getirmek
dünyayı sel bassa ördeğe vız gelir : "birçok kimse için felakete yol açan bir olay, bazı insanları ilgilendirmez" anlamında kullanılan bir söz
dünyayı tozpembe görmek : üzücü durumlara bile iyimser gözle bakmak
dünyayı tutmak : çok yayılmak, her yere dağılmak
dünyayı zindan (veya zehir) etmek (veya dünyayı başına dar etmek) : bir kimseyi çok sıkıntılı bir duruma sokmak
Bu yazımızda sizlere Dünyadan haberi olmamak deyiminin anlamını açıklıyor ve örnek cümle içinde kullanımını gösteriyoruz.
➡Anlamı ve Cümleiçinde kullanımı ise şu şekilde;
➡Dünyadan haberi olmamakdeyiminin anlamı: Çevresinden, çağından ve çağının getirdiklerinden, zamanında yaşanan hayattan haberli olmamak.
➡Dünyadan haberi olmamak deyiminin örnek cümle içinde kullanımları:
»Sen dünyadan haberi olmayan bir adamsın, ne anlarsın bu işten, lütfen karışma!
➡Deyim Nedir :Duygu, düşünce ve durumları birkaç kelimeyle ifade eden kalıplaşmış özlü sözlere deyim denir
Deyimler, hem yazılarımıza hem de konuşmalarımıza derinlik katar
➡DEYİMLERİN ÖZELLİKLERİ
»En az iki sözcükten oluşur.
»Deyimler ilk anlamının dışında kullanılır.
»Kalıplaşmış sözlerdir. Herhangi bir değişikliğe uğramazlar.
»Kısa ve özlü sözlerdir.
»Genellikle mecaz anlam taşırlar
»Bir durumu yada olayı az sözle etkili bir biçimde belirtir.
»Atalarımızdan kalma sözlerdir.
Tüm Deyimlerin Anlamı ve Cümle İçinde Kullanımları İçin Tıklayınız
Bu Deyimle İlgili Yorumlarınızı ve Cümlelerinizi Aşağıdan Hemen Yazabilirsiniz.
Dünyadan haberi olmamak ne demek Nedir, ne demek, anlamı,manası,cümle içinde kullanımı, türkçe, sözlük, hakkında detaylı bilgi,deyimin anlamı,deyimin açıklaması,deyimin manası, eş anlamlısı, türkçe sözlük,Türk Dil Kurumu (TDK) sözlüğü, tdk en güncel deyimler
Dünyadan haberi olmamak deyimi nedir, Dünyadan haberi olmamak deyiminin anlamı, Dünyadan haberi olmamak deyiminin manası, Dünyadan haberi olmamak deyiminin örnekli ve açıklamalı anlamı
Dünyadan haberi olmamak nedir
* Çevresinde olan biten şeylerden habersiz olmak.
* Çevresinden, çağından ve çağının getirdiklerinden, zamanında yaşanan hayattan haberli olmamak.
* Her şeye ilgisiz alakasız olmak,yaşanan gelişmelerden olaylardan bi haber olmak,umurunda olmamak ve sadece kendi küçük dünyasında yaşaması.
Örnek: Sen dünyadan haberi olmayan bir adamsın, ne anlarsın bu işten, lütfen karışma!
DEYİM NEDİR?
Deyim, dil biliminde, kavramları, durumları hoşa giden bir anlatımla ya da özel bir yapı ya da söz dizimi içinde belirten ve çoğunlukla gerçek anlamlarından ayrı anlamlara gelen sözcüklerden oluşan kalıplaşmış sözcük topluluğu ya da cümledir. İki veya daha çok sözcükten kurulu bir çeşit dil ifadesi olan deyimler, duygu ve düşünceleri dikkati çekecek biçimde anlatan ad, önad, belirteç, yalın ve birleşik eylem görünüşlü dilsel yapılardır. Ya tam bir tümcedirler ya da bir söz öbeğidirler.
Diğer bir deyişle Deyim; Genellikle gerçek anlamından uzaklaşmış birden çok sözcükten oluşan, bir kavramı ya da durumu karşılayan kalıplaşmış sözcük gruplarına “deyim” denir.
Deyimler, bir olayı veya durumu anlatmak için kullanılan sözcük veya cümlelerdir. Deyimlerin anlamı, genellikle bir metafor, benzetme veya bir hikaye gibi bir anlatımla ifade edilir. Deyimler, dilin zenginliğini ve kültürel birikimini yansıtmaktadır. Deyimler genellikle yerleşik ve sık kullanılırlar ve sözlüklerde veya deyimler sözlüğünde sıklıkla bulunabilir. Durum böyleyken deyimlerin anlamları ile ilgili bilgi sahibi olunması gereklidir. Zira kimse bir deyimi yanlış kullanmak istemez. Yad eller deyiminin anlamı da bu noktada sıklıkla araştırılır.
Yad eller deyiminin açıklaması ve doğru kullanımı ile ilgili Türk Dil Kurumu (TDK) tarafından bilgi paylaşılmıştır. Bu deyimin açıklaması ile ilgili bilgi edindikten sonra deyimi gerek cümle içerisinde gerek günlük hayatta rahatlıkla kullanabilirsiniz.
1. Baba ocağından uzak yerler, gurbet. 2. Yabancı kimseler, yabancılar. “Yiğidim yad ellerde kalmasın, dönsün geri Rabbim.”