bebeklerde yutma refleksi ne zaman gelişir / Bebeğim katı gıdaya başlıyor

Bebeklerde Yutma Refleksi Ne Zaman Gelişir

bebeklerde yutma refleksi ne zaman gelişir

17 November 2015by Kerim Albayrakin Bizden Haberler410

Ülkemizde her yıl doğan 3 milyon bebeğin yaklaşık % 10’ u prematüre doğmaktadır. Bu bebekler, normalde doğması belirlenen haftadan önce doğarlar ve zamanında doğmuş bebeklere göre daha düşük vücut ağırlığında doğarlar. Bu durum, bebeğin yaşaması için risk faktörüdür ancak son yıllarda yenidoğan yoğun bakım alanında oluşan teknolojik gelişmeler, prematüre bebeklerin yaşaması için olanak sağlamaktadır.

PREMATÜRE BEBEKLERDE BESLENME TEDAVİSİ

Ülkemizde her yıl doğan 3 milyon bebeğin yaklaşık % 10’ u prematüre doğmaktadır. Bu bebekler, normalde doğması belirlenen haftadan önce doğarlar ve zamanında doğmuş bebeklere göre daha düşük vücut ağırlığında doğarlar. Bu durum, bebeğin yaşaması için risk faktörüdür ancak son yıllarda yenidoğan yoğun bakım alanında oluşan teknolojik gelişmeler, prematüre bebeklerin yaşaması için olanak sağlamaktadır.
37. gestasyonel haftasından önce doğan bebeklere prematüre bebek denir. Böyle gelişen doğumlara da prematüre doğum denilmektedir.

Prematüre bebekler doğum ağırlıkları ve gestasyonel yaşlarına (doğum haftası) göre 2 gruba ayrılırlar:
Doğum ağırlıklarına göre:
1. Düşük doğum ağırlıklı bebekler (2500 gramdan küçük)
2. Çok düşük doğum ağırlıklı bebekler (1500 gramdan küçük)
Gestasyonel yaşlarına göre:
1. İleri derecede prematüre (gestasyonel yaşı 24-31 hafta)
2. Orta derece prematüre (gestasyonel yaşı 32-36 hafta)
3. Sınırda prematüre (gestasyonel yaşı 36-37 hafta)
Prematüre bebeklerde ilk 2 yıl çok önemlidir. Ne kadar erken doğum olursa, bebek o kadar sağlık problemi yaşamaktadır.

Prematüre Doğuma Neden Olan Etmenler:
1. Anneye Bağlı Nedenler:
Önceki doğumlarda prematüre doğum olması
Malnütsiyon
Uterus anomalileri
Annenin yaşının 16’ dan küçük, 35’ ten büyük olması
Kronik hastalıklar
Sık doğum yapmak (özellikle 2 yıldan kısa aralıklarla)
Enfeksiyon, travma
Hipertansiyon

2. Fetal Nedenler:
Malformasyonlar
Çoğul doğum
Çevresel etmenler
Düşük sosyo-ekonomik düzey
Alışkanlıklar (sigara, alkol vs.)
Fazla fiziksel aktivite

Prematüre Bebeklerin Fiziksel Özellikleri:
. Başın gövdeye oranı normal yenidoğan bebeklere kıyasla büyüktür
. Vücut ısısı düşüktür
. Derialtı yağ dokuları azdır
. Vücut yüzeyi tartıya oranla geniştir
. Ödem vardır
. Genital organlar yetersiz gelişmiştir
. Kulak kıkırdak yapısı yumuşak, kıvrım sayısı azdır
. Kalp atışları hafif, yumuşak ve cansızdır
. 36. Haftadan önce doğan prematüre bebeklerin akciğerinde yeterli miktarda sürfaktan maddesi yapılamadığı için solunum yetersizliği görülür
. Sürekli uyku hali vardır
. Emme refleksleri zayıftır.

Prematüre bebeklerin, zamanında doğmuş veya ideal ağırlıkta doğmuş bebeklere göre besin öğeleri ve kalori ihtiyaçları fazladır.
Anne karnındaki 4-5-6. Aylarda protein birikimi fazlayken son 3 ayda yağ birikimi fazladır. Erken doğmuş bebeklerde bundan dolayı güçsüzlük, çabuk üşüme, gelişememe durumu vardır. Bundan dolayı, prematüre bebeklerin ana enerji kaynağı yağlardır. Protein ve karbonhidratların emilimi yeterli olduğundan enerji sağlanmasında asıl belirleyici olan yağ emilimidir.
Bebeklerin emme- yutma ve nefes alma refleksleri 33. gestasyonel haftada oluşur. Erken doğmuş bebeklerin en büyük sıkıntısı, bu 3 hareketi aynı anda yapma kapasitesine sahip olamamalarıdır. Prematüre yaşamın ilk günlerinde ortaya çıkan solunum ile ilgili problemler ve sindirim sisteminin tam gelişememiş olması da ağızdan beslenmeyi zorlaştırır. Bundan dolayı bazı durumlarda bebeklere ağızdan beslenme dışındaki beslenme yöntemleri uygulanmalıdır. Anneyi ememeyen bebeklere süt, önceden sağılarak sonda gibi parenteral yöntemlerle de verilebilir.
Prematüre bebek ne olursa olsun ÖNCE kendi annesinin sütü ile beslenmelidir. Anne sütünün içeriği, bebeğin mevcut durumuna göre değişmektedir. Özellikle prematüre bebeklerin yağ ihtiyacı fazla olduğundan, annenin sütünün yağ oranı başlangıçta fazladır.
Zamanında doğum yağan annenin sütü, küçük prematüre bebeklerin kalori, protein, sodyum ve kalsiyum gereksinimini karşılamaz. Prematüre doğum yapan annenin sütü özellikle ilk 2 hafta içinde daha fazla kalori sağlar, sütün yağ, protein ve sodyum konsantrasyonları daha yüksekken laktoz, kalsiyum, fosfor konsantrasyonları daha düşüktür.

Anne sütünün içerdiği enzimler, büyüme faktörleri ve antioksidanlar bebeği bağırsak enfeksiyonlarından korur, vücudunun bağışıklık sistemini arttırır, mide boşalmasını hızlandırır, bağırsak florasını düzenler ve sindirimi kolaylaştırır. Anne sütünün daha az allerjen etkisi olduğu, daha kolay tolere edildiği ve daha az abdominal distansiyon ve nekrotizan enterekolite yol açtığı bilinmektedir.
Anne sütü ile beslenene bebekler daha sağlıklı görme fonksiyonlarına sahip olurlar, ilerideki okul başarıları artar.
Küçük prematüre bebeklerin yalnızca anne sütü ile beslenmeleri büyüme ve gelişmelerine yetersiz katkı sağlar, bundan dolayı anne sütünün zenginleştirilmesi yöntemine başvurulur. Anne sütü zenginleştiriciler (ticari ürünler) kullanılarak annenin sütünün içeriği zenginleştirilir. Bu durum, 34. gestasyonel haftasına gelmiş veya vücut ağırlığı 1800 gram altındaki bebekler için idealdir. Bebek 3-3.5 kg olana kadar kullanılmalıdır. Bu ürünlerin toz ve sıvı (genelde anne sütü miktarının yeterli olmadığı durumlarda) formları vardır. Genellikle 100 ml süte 1 grama ile başlanıp 3 grama kadar çıkartılır. İçerisinde yeterli demir minerali bulunmadığı için 2. aydan itibaren demir desteği de 1 yaşına kadar kullanılmalıdır (prematüre bebekler demir depoları eksik doğarlar) . Anne sütü yok ise bu durumda prematüre bebekler için özel olarak üretilen mamalar kullanılabilir.

Bebek ne kadar erken ağızdan beslenmeye başlarsa o kadar hızlı kilo almaktadır.
Prematüre bebeklere ek gıdalar 4 ile 6. aylarında başlanır.
Prematüre bebeklerin çene kasları tam olarak gelişmediği için emme işlemi esnasında çabuk yorulup uyku moduna geçebilirler. Burada biberonla veya kaşıkla beslenmede işaret parmağı çeneye destek olarak yedirilebilir.
Günde 10-15 gram ve haftada 0.5 cm boy uzaması bebeğin yeterli beslendiğinin işaretidir.
Biberon veya emerek beslenen bebeğin beslenme süresi 30 dakikayı geçmemelidir.
Asıl amaç, erken doğan bebeklerin ilk 2 yıl içerisinde büyüme ve gelişme hızını yakalamalarıdır.

ANNE SÜTÜ;
6 aya kadar derin dondurucuda, buzlukta 1 aya kadar, buzdolabı rafında 24 saate kadar, oda sıcaklığında ise 8 saate kadar saklanabilir.
Isıtılmaz.
Bebeğe verilmeden 1-2 saat önce oda sıcaklığında veya bein-marie yöntemiyle ılıtılır.
ANNE SÜTÜ HAYAT KURTARIR !

Related Posts

Bebeklerde gözlemlenmesi gereken refleksler

Yeni doğmuş bir bebek savunmasız olarak hayata başladığından endişe duyulan bulguların çoğunun geçici ve önemsiz olduğunu bilmek anne-babaları rahatlatır. Bu nedenle ‘yenidoğan’ dönemi çocuk hekimlerinin de bebekleri daha sık aralıklarla muayene ettikleri bir dönemdir. İlk muayene doğum sırasında başlar. Sırasıyla baş, yüz, gövde, kollar ve bacaklar ve genital bölge muayeneleri yapılır. Bebeğin canlılığı, sonra uyanıklığı, dokunulduğunda verdiği tepkiler, solunumu, kalp ritmi ve yenidoğan refleksleri kontrol edilir. Yenidoğan bebeklerin sağlıklı olduğunun en önemli göstergesi reflekslerdir. Bu refleksler şunlardır:


1. Sıçrama refleksi

Sıçrama refleksi olarak bilinen moro refleksi, yenidoğanların sağlıklı olduğunu gösteren en önemli reflekslerden biri. Bebeğin iki elinden tutularak baş ve vücut, hafif kaldırıldıktan sonra kollar aniden bırakılır. Elle gürültü çıkarma, ani ses bile refleksin ortaya çıkmasını sağlayabilir. Önce kollar omuzlardan geriye doğru açılır, düz bir şekilde uzatılır. Sonra kollar dirseklerden bükülür ve tekrar gövdeye yaklaşarak sakinleşir. Bu refleks anne karnında başlar, doğumla devam eder ve 3’üncü aydan itibaren azalarak kaybolur.

2. Aranma-emme refleksi

Dudağına ve yanağına dokunulduğunda yenidoğanlarda emme refleksinin başlaması beklenir. Sağlıklı bir bebeğin göstergesidir. Aranma-emme refleksi uyanıkken 4’üncü aya kadar devam eder.

3. Yakalama refleksi

Bebeklerin ellerine ya da ayaklarına dokunulduğunda ise yakalama refleksi görülür. 2 aya kadar ellerini sıkıca kapatabilirler.

4. Adımlama refleksi

Adımlama refleksinde, bebeklerin ayak tabanları zemine değdirildiğinde yürümeyi andıran hareketlerle ayaklarını kaldırıp indirerek hareket ettikleri görülür. Bu, 6-7’nci aya kadar devam eder.

5. Öğürme, yutkunma ve başını kaldırma refleksi

Öğürme, yutkunma ve başını kaldırma gibi refleksler de yenidoğan bebeğin dış ortama adaptasyonunda önemli koruma görevi görür.

İlgi ve sevgiye açlar

Bebekler yenidoğan döneminde olduğu gibi her dönemde sevgi, ilgi ve şefkat isterler. En küçük ihtiyaçlarının dahi hemen temin edilmesi gerekir. Anne-babaların günlük hayatın koşuşturmacası içinde bebeklerinden ilgi, sevgi ve şefkati esirgememesi aksine çokça göstermesi gerekir. Onlara gülümsemek, onlarla konuşmak ve göz teması kurmak anne-baba ile bebek arasındaki bağı güçlendir ve güven hissini pekiştirir. Dış etkilere açık olduğu, en hassas dönem olan ilk 1 aylık yenidoğan döneminde anne ile bebek çok temaslı yaşar ki bundan daha doğal bir durum olamaz. Bebeğiniz büyüdükçe dış dünyaya ilgisi de artmaya ve sizden bağımsız hareket etmeye başlar.

*Bu içeriğin geliştirilmesinde Tıbbi Direktörlük katkı sağlamıştır.
*Web sitemizdeki bilgiler kişileri tanı ve tedaviye yönlendirme amacı taşımaz. Tanı ve tedaviye yönelik tüm işlemlerinizi doktorunuza danışmadan uygulamayınız. İçeriklerde Acıbadem Sağlık Grubu'nun tedavi edici sağlık hizmetlerine yönelik bilgiler yer almamaktadır.

RANDEVU AL  

Prematüre bebeklerde beslenme

Sadece küçük prematüreler değil esas en büyük prematüre grubunu oluşturan ve “geç prematüre bebek” diye ifade edilen 34-37 hafta arasında 2000-2500 gram civarında doğan bebeklerin beslenmesi de sıklıkla sorun yaratabilir. Bu bebekler zamanında doğan bebeklere göre daha uykulu, daha güçsüz olup memeye yerleşmede zorlanırlar. Açlık, tokluk, sakinleşme için gereken sinirsel gelişimleri tam değildir. Etrafta aşırı uyaran olması bu bebekleri olumsuz etkiler.


Günde 10-12 kez emmek isterler. Emzirme yeterliliği, tartı değişiklikleri, idrar-dışkı sıklığı yakın takip edilmelidir. Bu bebeklerin annelerinin her emzirmeden sonra özellikle göğüslerini elle sağmalarının (İlk 3 gün>günde 5 kez) süt yapımını artırdığı gösterilmiştir. Bu anne ve bebekler taburcu sonrasında normalde doğmaları beklenen zamana kadar yakından takip edilmelidirler.


Daha küçük prematüre bebeklerde yani 34 haftadan erken doğan bebeklerde sorunlar daha da fazladır. Emme ve yutma refleksleri henüz gelişmemiş olduğundan 32-34 hafta arası bebekler mide sondası ile daha küçük bebekler ilk günlerde damar yoluyla; sonra mide sondası ile ve bebek emmeyi yutmayı öğrendikçe ağızdan beslenirler.


Total parenteral beslenme çok küçük prematüre bebeklerin barsak yoluyla beslenemedikleri ilk günler ve haftalarda tüm besin gruplarını içeren bir sıvıyla damar yoluyla beslenmeleridir. Bebek büyüdükçe, iyileştikçe damardan verilen besleyici sıvılar azaltılıp anne sütü ile beslenme yavaşça artırılır ve gerek kalmayınca da damardan beslenme kesilir.


Enteral beslenme besinlerin mide-bağırsak sistemine verilmesidir. Bebek emebiliyorsa ağızdan (oral beslenme), ememiyor ise ağızdan mideye gönderilen tüp (orogastrik sonda) ile beslenir.


Prematüre bebekler doğumdan sonra en kısa zamanda anne sütü ile az miktarda da olsa beslenmeye başlanır. Bebeğin henüz gelişmemiş bağırsaklarının gelişimini tamamlaması için bu küçük miktardaki anne sütü bile çok yararlı ve gereklidir. Bu yüzden başlangıçta çok az miktarda anne sütü orogastrik sonda ile bebeğin midesine 2-3 saatte bir verilir, her gün verilen miktar azar azar artırılır.


Anne sütü prematüre bebekler için en faydalı gıdadır ve bebek için yeterlidir. Prematüre bebeğe D vitamini ve demir desteği doktorunuz tarafından uygun olan zamanda ve dozda verilmeye başlanır.



Prematüre annelerinin sütleri özellikle ilk haftalarda zamanında doğum yapan annelerin sütlerinden daha fazla protein ve besleyici özellikler taşır. Bebeğin en riskli olduğu ilk haftalarda adeta anne karnında eksik kalan büyüme ve beslenmeyi sağlamak için bu durum doğanın bir mucizesidir. 2-6 haftadan itibaren anne sütünün bu özellikleri zamanında doğum yapan annelerin sütlerine benzeyecek şekilde değişir. Bu bebeklerde veya bazen doktor tarafından gerekli görüldüğünde 1800-2000 gramdan küçük bebeklere de hızlı büyümeyi ve kemikleşmeyi desteklemek amacıyla anne sütüne besin içeriğini artırıcı protein, karbonhidrat, mineraller içeren ve “anne sütü güçlendiricisi”adıyla bilinen özel gıdalar eklenerek anne sütü güçlendirilebilir.


Emzirme anneyi bebeğine bağlar, üstelik anne sağlığına da çok olumlu katkıları olur. “Kolostrum” adı verilen ilk günlerin sütleri özellikle çok değerlidir; bu nedenle birkaç damla bile olsa ilk günden itibaren verilmeye gayret edilir. Bebeğiniz sütünüz sayesinde sizden ayrılmamış olacaktır.

İlk günden itibaren elde edeceğiniz sütün bir damlası bile bebeğiniz için çok önemlidir ve bebeğiniz hemen emmeye başlayamasa bile sağılmış anne sütü verilebilir.


Doğum yaptıktan sonra ilk saatlerden itibaren 2-3 saatte bir sütünüzü sağın. Bebeğinizden ayrı kalsanız bile süt sağma işlemi sayesinde sütünüzün gelmesini ve zamanla artmasını sağlayacaksınız. Bu konuda bebek hemşiresinden yardım isteyebilirsiniz.


Anne sütü elle veya pompa ile sağılır. Özellikle elektrikli pompalar kısa sürede başarılı şekilde süt sağılmasına yardımcı olurlar. İlk süt sağma işlemi hemen, hatta doğumhanede elle yapılır. Pompa ile sağıldığında ilk gün zaten çok az süt geleceğinden setlerde kalan miktar ziyan olacaktır. Elde edilen birkaç damla kolostrum ile ilk günden itibaren ağız bakımı yapılır, en kısa sürede çok az miktarda bile olsa beslenme başlatılır.


1-2 saat arayla ve 5-10 dakika sağmak yeterlidir. Sütü artırmak için 24 saatte en az 6 tercihen 8-12 kez (bunların en az biri gece olmak üzere) sağılmalıdır.


Annenin sütünü ünitede sağması için uygun ortam sağlanmalıdır. Anne taburcu edildikten sonra sağma işlemine evde devam etmelidir. Hastanelerde bulunan elektrikli süt sağma pompalarını kullanabileceğiniz gibi taburcu olduktan sonra da kullanmak üzere ev tipi elektrikli süt pompalarından edinip kullanabilirsiniz. İdeali zaman kazanma ve konfor sağlayan otomatik elektrikli çift pompa ile aynı anda iki göğsün sağılmasıdır. “


Prematüre annelerinde süt yapımının ve miktarında artma daha geç olur, ama zaten erken dönemde az miktarlardaki süt yeterlidir. Bebeğin yoğun bakım ünitesinden çıktıktan sonraki ihtiyaçlarının karşılanması için ilk günden itibaren sağılan ancak verilemeyen sütlerin uygun ortamda saklanması ve sağılan sütün hastaneye/üniteye soğutucuda ulaştırılması gerekir. Tam boşalmayan memelerde süt yapımı azalacağından, memelerin tam olarak boşaltılması gerekir.


Sağmış olduğunuz sütleri eczanelerden alabileceğiniz süt saklama ve dondurma poşetlerinde paketlemeniz gerekir. “BPA (bisphenol A) içermez” ibaresi olan ürünleri tercih ediniz. Paketlediğiniz sütlerin üzerine bebeğinizin adını, henüz isim koymadıysanız kendi adınızı, soyadınızı, süt sağdığınız tarih ve saati, donduracaksanız dondurma saatini yazınız. Saklanan sütler en eski tarihli olandan başlanarak kullanılır.


Sağılır sağılmaz 3-4 derecede buzdolabında saklanarak anne sütünün mikrop üremesi engellenebilir ve bir gün içinde kullanılır. Daha uzun süreli saklanacak olan süt dondurulmalıdır. Anne sütü oda sıcaklığında 3 saat, buzdolabında 3 gün, derin dondurucuda 3 ay tazeliğini korur. Dondurulup eritilen süt ise 24 saatte tüketilmelidir.


Donmuş sütün mikrodalgada veya ısıtılarak çözülmesi mikroplara karşı koruyucu olan faktörleri yok edeceği için önerilmez. Bir gece önceden buzdolabı rafına çıkararak veya ılık akan suyun altına tutarak ya da ılık su dolu kabın içinde bekleterek (içine su kaçması engellenmelidir) donmuş süt oda ısısına getirilebilir.


Evde sağıp dondurduğunuz sütleri hastaneye getirirken buzunun çözünmemesine özen gösteriniz. Özel soğuk zincir kaplarında ya da termoslarda, buz kalıpları içerisinde hastaneye ulaştırabilirsiniz. Bebeğinizi her ziyaretinizde, beslenmesi için gerekli olan süt miktarı ile ilgili bilgiyi hemşiresinden alabilirsiniz.


Bebeklerin mide sondasından kurtulup emerek beslenebilmeleri için emme ve yutma hareketlerini uyumlu şekilde yapabilmeleri gerekir; çünkü bu sayede bebeğin emdiği süt nefes borusuna kaçmadan yemek borusuna gidebilir. Bu uyum sağlanmadan bebek ağızdan beslenmeye zorlanırsa yuttuğu sütleri akciğerlerine kaçırabilir. Emme yutma koordinasyonu 32-34 haftada beklenir. Çok erken doğan bebeklerde bu beceriler daha erken olgunlaşabilir. Bu gelişimi hızlandırmak için emzik kullanma ve Kanguru bakımı çok küçük ve çok hasta bebeklere de dikkatle uygulanabilir.


Bebekler genellikle 34. haftalarını doldurduktan sonra emmeye hazır olurlar. Sonda ile beslenen bebeğe emzik verilerek, sonda ile beslenme esnasında bir yandan anne memesine tutularak emmeye teşvik edilirler. Bebekler memeden emmeyi yavaş yavaş öğrenirler. İlk emzirme deneyimlerinde bebeğin sadece memeyi yalaması bile başarıdır. Yavaş yavaş ağız yoluyla emerek aldığı miktarlar arttırılıp sonda ile verilen miktar azaltılır ve bebek sadece memeden, eğer mümkün olamıyorsa biberondan emer hale getirilmeye çalışılır.


Ten tene temasın sağlanabilmesi için sadece bezi bulunan bebeğin, annenin göğsüne yerleştirilmesidir. Bebek bu şekilde sakinleşir, rahatlar. Anne de bebeği ile yakınlaşarak stresi azalır, anne–bebek bağlanması hızlanır. Kanguru bakımının prematüre bebeklerde infeksiyonları azalttığı ve daha erke memeden emmeye geçişi kolaylaştırdığı gözlenmiştir.


Doktorunuzun uygun gördüğü zamanda, büyüme gelişme takibi ile ve yeterli büyüyorsa 6-8 aydan itibaren tamamlayıcı gıdalara başlayarak 2 yaşına kadar emzirmeniz çok önemlidir. Anne sütü yoksa da bu bebekler için üretilmiş özel prematüre fomülleri veya taburculuk sonrası formülleri ile yavaş yavaş zamanında doğan bebek formüllerine geçiş yapılır.


Prematüre bebekler hızlı büyüyüp zamanında doğmuş bebekleri kilo ve boyca 1-7 yıl içinde yakalama yeteneğine sahiptirler. Çok hızlanmış büyüme ve şişmanlık ise ileri yaşlarda gelişebilecek diyabet, hipertansiyon, damar sertliği, koroner kalp hastalığı gibi erişkin hastalıklarını tetikler. “Bebeğim prematüre doğdu çok fazla besleyeyim, hızla büyüteyim” düşüncesi bu nedenle doğru değildir. Prematüre bebekler için anne sütü en uygun büyüme ve beslenmeyi sağlamakta en önemli yardımcınız olacaktır.



Hazırlayan: Prof. Dr. Nilgün Kültürsay

*Ege Üniversitesi Neonatoloji Bilim Dalı


Kaynak: Prematüre bebekler. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk kitapları Sağlık Serisi 57. Ege Üniversitesi Basımevi, 2014

Bebeğim katı gıdaya başlıyor

Bebeklerin katı gıdaya geçmesi çok önemli bir aşamadır. Peki, ek gıdaya başlarken dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?

Anne sütü, bebekler için ilk 6 ay temel besin kaynağıdır. Katı gıdalara 4-6 ay arası başlanır. Daha önce başlanması bazı riskler taşıyabilir. Anne sütü alan bir bebeğin geceleri daha sık uyanması veya beslendikten sonra hala arayış içinde olması katı gıdalara geçme zamanı için ipucu olabilir. Katı gıdalara geçecek bebek başını dik tutabilmeli, destekle oturabilmeli, yiyeceğe uzanıp kavrayabilmeli ve ağzına aldığı yiyeceği akıtmadan ağzında tutabilmelidir.

Yeni doğan bebeklerin yutak kasları katı yiyecekleri yutabilecek kadar gelişmemiştir. Bu nedenle diline dokunulduğunda refleks olarak diline değen maddeyi dışarıya iter. Bebeklerdeki bu reflekse dil itme refleksi denir. Bebek, yiyeceği dili ile iterse tadını sevmemiş olduğundan değil, henüz yutmayı beceremediğindendir. 4-6 aylık bebeklerin yutma kasları gelişir ve dil itme refleksi kaybolur ancak bu gelişme her bebekte farklı zamanda olur. Katı gıdalara geçerken bir defada sadece tek bir yeni gıda denenmeli, ishal, döküntü, kusma olup olmadığı izlenmeli, en az 3 gün sonra yeni gıda verilmelidir.

İlk olarak gıdalar püre haline getirilerek verilir. Bebek emeklemeye ve ayakta durmaya, fincanı, kaşığı kendi tutmaya başladığında çene kasları da gelişmiştir ve yiyecekleri ezmeye başlayabilir. Bu devrede bebek, taneli ve pütürlü yiyecekler kabul edebilmeye başlar. Alerji yaptığı bilinen yumurta ve balık bir yaşından sonra önerilir ancak çocuğun alerjisi yoksa daha erken de verilebilir. Bebeklerin % 2,5’i inek sütüne, % 1,5’i yumurtaya , % 0,6’sı fıstığa alerji gösterir.

Bebeklerin % 25’inde beslenme güçlüğü olmaktadır. Gelişim bozukluğu olan bebeklerde bu oran %80'i bulabilir. Beslenme güçlükleri arasında yiyeceklerin reddedilmesi, pütürlü yiyeceklere tepki, beslenme sırasında öğürme, öksürme ve kusma, az miktarda yiyecek kabul etme, tek tip yiyecek ile beslenme, beslenme süresinin uzunluğu yer alır. Anne ve babalar çoğu zaman gereksiz yere kendilerini suçlarlar. Bebeğin sinirsel gelişimi, yutma ve çiğneme için yetersizse beslenme güçlüğü olacaktır. Bu noktada çeşitli terapistlerden oluşan bir ekipten destek sağlanabilir.

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Elif Dağlı

False

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir