Ben O Degilim Fatma Erdek

Kitap Künyesi

Yazar:Fatma Erdek

Yayın Evi: Ephesus Yayınları

İSBN: 9786059232173

Sayfa Sayısı: 544

Ben O Değilim Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Siz hiç, birbirine tıpatıp benzeyen ikizler gördünüz mü?

İşte ben onlardan biriyim... Adım, Arın Soylu.

Genç, yakışıklı, güçlü ve mutlu bir erkeğin hayatı, bir anda nasıl altüst olur? Kolay… Bunun için, serseri ikizinizle, akıl almaz bir oyunun içine girmeniz yeterli. Sadece üç haftalığına, başka birinin hayatını yaşamaya cesaret ederseniz, beraberinde gelecek bütün sürprizlere de hazırlıklı olmalısınız.

Ben de hazırlıklıydım. Ta ki onu görene kadar... Tuna’mı… Bal rengi saçları ve güneş gibi parlayan yüzüyle, birdenbire hayatımı kökünden değiştirmişti. O benim beklediğimdi, o benim geleceğimdi. Onu elde etmeme kimse engel olamazdı. Hiçbir şey beni durduramazdı. Durduramadı da…

Başardım mı? Evet! Onu aşkıma inandırdım. Onu kendime aşık ettim.

Peki ya sonra? Hiçbir yalan sonsuza dek sürmez, öyle değil mi? Bir gün, hiç ummadığım bir anda, yalanımla yüzleşmek zorunda kaldım. Artık ‘Ben o değilim’ desem de bir faydası yoktu. Tuna bana inanmıyordu.

Ne yapacaktım şimdi? Vaz mı geçecektim hayatımın kadınından?

Elbette hayır!

Bedelini ödeyip, seni kazanacağım, Tuna cadısı! Her ne olursa olsun…

Ben O Değilim Alıntıları - Sözleri

• " Dokunamıyorsan, uzaksındır."
• " Ben ona bakarken geleceğimi görüyordum. O ise sadece kötü geçmişimizi. "
• Dokunamıyorsan, uzaksındır! Bu, bu kadar basitti.
• Mutlu bir kadın, daha mutlu bir erkek demektir.
• Memleket dedikleri, belki de insanın eviydi. Belki yüreğiydi, kim bilir?
• Aile dedikleri şey buydu işte. Birlikte ağlayıp, birlikte gülebilmek…
• Zamanı tutmak elinde olsaydı insanın, o an ve orada durdururdum.
• Yüzükler belki de bunun için için yapılmıştı .. İki kişiyi toplum önünde birbiri için yasal duruma getirmekten başka anlamları da vardı belki .. Yüklediği sorumluluğun ağırlığını hatırlatmak ... Zaman zaman yanılgı sınırlarından , yanlış duvarlarından dönmesini sağlamak ..*•°

Ben O Değilim İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Ben O Değilim, bundan yaklaşık 5-6 sene önce, okumayı en çok istediğim kitaplardan biriydi. Fakat o dönem, bir türlü kitabı alıp okuyamamıştım. Ancak şimdilerde kendisini okuyabildim ve kitabı bitirdikten sonra şunu düşündüm: Kitabı o zamanlar okusaydım muhtemelen daha çok severdim. Ha, şimdi sevmedim mi? Açıkçası kitabın hem sevdiğim hem de sevmediğim yönleri oldu. (Devamı spoiler içerir.) Sevdiğim Yönleri: 1) Kitapta yaşanan olayların geneli, okuması eğlenceli ve keyifli olaylardı. 2) Kitap çok akıcıydı. Okurken dalıp gittiğim ve saatin kaç olduğunu unuttuğum çok zaman oldu. 3) Arın'ın, Tuna'ya olan hisleri samimiydi. Yaşadığı aşkı da bana geçirebildi. 4) Arın ve Tuna'nın barışma sahnesi çok tatlıydı. 5) Kitap, ilk 300 sayfa boyunca hiç sıkmadan ilerledi. 6) Kitabın finalinde şok olduğum bir olay yaşandı. Bu olay gerçek olsa çok sinirim bozulurdu ama neyse ki böyle bir şey olmadı. Fakat bu olayın olma ihtimali, durağan ilerleyen kitaba heyecan kattı. Sevmediğim Yönleri: 1) Arın'ın içsel konuşmaları çoğu zaman beni rahatsız etti. Özellikle 'eski de olsa kadınlarımızın giydiklerini kıskanıyoruz' tarzı bir söylemde bulunduğu kısım çok iticiydi. Eski kadınım, ne demek? Bir kadından ayrıldığın anda, o senin hiçbir şeyin olmaz. O kadar. 2) Evet, Arın'ın Tuna'ya olan aşkı samimiydi. Fakat Arın, Tuna'ya ilk görüşte vurulup, ikinci görüşte aşık olduğunu iddia etmese bu aşk daha samimi olabilirdi. 3) Arın'ın, Tuna'ya aşık olduğunu net olarak anladığı bir an vardı. Bu andan sonra hemen Celia konusunda gerekli olanı yapmalıydı. Ama Arın, bu işi geciktirdi. Gerçi yazar, Arın'a yüklenmeyelim diye, Celia'yı da sadakatsiz bir karaktere dönüştürdü fakat bu durum hiç hoşuma gitmedi. Sırf Arın'ı az da olsa aklamak için başka birinin harcanması rahatsız ediciydi. 4) Arın'ın, Tuna'yı takip etmesi, rahatsız olduğum bir başka konuydu. Bu takip olayı, romantik bir olay gibi gösterilmeye çalışılsa da benim için asla romantik bir olay değildi. 5) Arın'ın, hayırı cevap olarak kabul etmemesi, Tuna'yı kendi haline bırakmaması ve tutup da onu kaçırması berbat bir hareketti. Halbuki biraz makul ve anlayışlı olsaydı ve Tuna'ya biraz zaman verseydi, olaylar yine güzel bir noktaya gelirdi. Ama Arın, çok yanlış bir yol seçti ve seçtiği bu yol kabul edilebilir değildi. Bu kısımlarda da rahatsızlığım iyice arttı. 6) Aşağı yukarı 300'lü sayfalardayken aslında kitap bitti. Fakat yazar, Tuna'nın babasını ve Arın'ın hizmetlisini kapsayan bazı gereksiz entrikalara girerek kitabı uzattıkça uzattı. Bu yüzden de kitap sıkıcılaştı. 7) Kitabın sonlarına doğru Arın, Tuna'ya, hem kendine hem de ilişkimize olan güvenini kazanmaya başladın, diyordu. İyi de kitabın başında da Tuna hem kendine hem de bu ilişkiye güven duyuyordu zaten. Meriç ile olan berbat başlangıcına rağmen Arın'a güvendi mesela. Bence Tuna'nın güven problemi yoktu ve bu muhabbet de yine kitabı uzatmak için yapılmıştı. 8) Meriç demişken, Meriç'i hiç sevmedim. Feci şımarık ve bencil biriydi. 9) Başlarda Tuna'yı sevmiştim ama kitabın sonundaki tavırları yüzünden kendisine aynı hisleri hissedemedim. İşi de dahil olmak üzere sevdiği her şeyi arkasında bırakması ve bu derece pasifleşmesi hoşuma gitmedi. Şöyle bir bakınca, kitaba dair sevmediğim kısımların, sevdiğim kısımlardan çok olduğu açıkça ortada aslında. Fakat keyif alarak okuduğum sahnelerin ve hikâyenin ilk 300 sayfa boyunca bu kadar akıcı ilerlemesinin hatrına, kitaba ortalamanın altında bir puan vermek istemedim. Yazarın başka kitaplarını da okuyacağım, bu arada. Sıradaki kitabım da Gece ile Şafak olacak muhtemelen. İnşallah Gece ile Şafak'ı, Ben O Değilim'den daha çok severim. (Baştankara)

Yine sımsıcak içinizi ısıtacak bir hikaye Fatma Erdek'ten. Aşk, hiç ummadığınız bir anda karşınıza çıksaydı ne yapardınız? Yunanistan'dan Türkiye'ye uzanan Arın'la Tuna'nın macera dolu aşk hikayesi. Meriç ve Arın ikiz kardeştiler. Arın ne kadar ağırbaşlı ve sorumluluk sahibi ise Meriç o kadar çapkın ve vurdumduymazdı. Meriç, Yunanistan'da yaşayan ikizinden 3 haftalığına yerine geçmesini ister. Türkiye'ye Meriç olarak dönen Arın'ı ise birçok sürpriz beklemektedir. En büyük sürpriz ise Tuna'dır. Arın ilk gördüğü andan beri vurulmuştur Tuna'ya. Ancak Tuna onu Meriç olarak bilmektedir. İşte şimdi işler sarpa sarmıştır ve Arın aşkı uğruna herşeyi göze alacak mıdır? Çok güzel yer yer de çok eğlenceliydi. (Nihal Yurtseven)

Fatma Erdek, adını sıklıkla duyduğum ve okurlar tarafından çoğunlukla beğenilen bir yazar. Bu seneki Tüyap'tan 2 kitabını aldım, biri Gece ile Şafak, diğeri de şimdi yorumunu yapacağım Ben O Değilim. Kitaplarda görünen en büyük sorun nedir? Çok fazla Türk yazar okumadım ama gördüklerim kadarıyla kitap yazarken kelimeleri nasıl yazdıklarına fazla dikkat etmiyorlar. Aynı şekilde çeviriler de öyle. Bu konuda Fatma Erdek beni resmen ters köşe yaptı. Cümle kurmakta gerçekten çok iyi kendisi. Ve yazım yanlışları da yoktu. Aslında tek bir yer gözüme çarptı ama o kadar sayfa yazmış. Asıl şoka girdiğim yerse şurası: Hayatımda ilk kez bir kitapta imla kurallarına çok dikkat edilmiş. Aklınıza gelebilecek bütün noktalama işaretleri kusursuz kullanılmış. Bu yönden kendisini tebrik ediyorum. Keşke bütün yazarlar ve çevirmenler senin verdiğin bu dikkati verseler. Kitap bir aşk romanı olarak fazla kafa şişiren bir kitap değil. Olaylar çok fazla uzatılmamış , yazar nerelerde durması gerektiğini iyi bilmiş. Arın'ın kendi içinde gayet aklı başında ve kendini çok iyi bilen biri. Özellikle "Tam anlamıyla modern bir erkek değilim, sadece ben bunun arkasına saklanıyorum. Yeri geldi mi tam gelenekçi biriyim." diye öz eleştirisini yapması çok hoşuma gitti. Kapak kitabı tam anlamıyla yansıtmış bence. Özellikle kapaktaki beyfendi göze çok hoş geliyor. Yalnız, Fatma Hanım çok özür dilerim ama kitap hakkında olumsuz eleştirilerim daha fazla olacak. Ne yazık ki kitapta duygu yoğunluğu diye bir şey yoktu. Özellikle Tuna'nın, Arın'a olan aşkını hiç hissetmedim kitap boyunca. Ayrıca Arın'ın daha Tuna'yı 2. görüşünde "Ben bu kıza aşığım, evlenmemiz şart." diye düşünmesi çok yapmacık geldi bana. Ben aşk hikayelerinde aşkın zamanla oluşumunu seviyorum. İlk görüşte aşk olunca aynı bu kitaptaki gibi hemen sevgili olalım, 1 hafta sonra evlenelim kısımlarını okumak bana aşk değil, bencillik gibi geliyor. En gıcık olan kişi Arın'ın kardeşi Meriç. Ben bu kadar sorumsuz bir kitap karakteri görmedim. Cidden arkadaş bencil kelimesinin sözlükteki anlamı. Evet, yazar fazla uzatmaya gitmemiş ama okurken bazen sıkılmadım dersem yalan olur. En çok Tuna ve Arın'ın evlilik hazırlıklarını okumaktan gına geldi. Düğün sahnesinde ailelerin gerdek gecesi olayına fazla karışmaları illallah dedirtti bana. Allah kimseye böyle şeyler vermesin. http://belleninkutuphanesi.blogspot.com.tr/2016/02/ben-o-degilim-yorum.html (Maggie)

Ben O Değilim PDF indirme linki var mı?

Fatma Erdek - Ben O Değilim kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Ben O Değilim PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Fatma Erdek Kimdir?

Fatma Erdek 1969 yılında Erzurum'un Şenkaya ilçesinde doğdu. İlk, orta, lise ve yüksek okul eğitimini İzmir'de tamamladı. İzmir'de yaşıyor. 1995 yılında evlendi, 1999 yılında oğlu Ozan dünyaya geldi. 2005 yılında amatör olarak yazmaya başladı. Yazarlığın eğitiminin olamayacağını savunuyor. Herkesin bildiği kelimelerle farklı cümleler kurabilen, özellikle duygulara hitap edebilen yazarlara hayranlık duyuyor. İsimsiz Hikaye adlı ilk roman denemesinin ardından, Hayat Tadında, Kader Çizgisi, Hazan Sarı, Erken Rüya Zamanlar ve nihayet Melekler Zamanı'nı yazdı. Kalfalık döneminin son romanı olarak nitelendirdiği Melekler Zamanı, aynı zamanda ustalık döneminin ilk romanı oldu. 2012 yılının Ocak ayında basılan Melekler Zamanı kısa sürede çok satanlar arasına girmeyi başardı.

Fatma Erdek Kitapları - Eserleri

• Gece İle Şafak
• Melekler Zamanı
• Kara Kış Beyaz Düş
• Ben O Değilim
• Erken Rüya Zamanlar
• Emanet

Fatma Erdek Alıntıları - Sözleri

• "Hiçbir şey çaresiz değildir. Ölüm dışında." (Emanet)
• Ruhlar,zihinleri okuyabilir miydi? (Kara Kış Beyaz Düş)
• Kapalı bir yerde, kapana kısılmış ve üzerine toprak atılmış gibi hissediyordu. (Melekler Zamanı)
• Mutlu bir kadın, daha mutlu bir erkek demektir. (Ben O Değilim)
• "Mutlu değilsen, sahip olduklarının bir anlamı yok." (Emanet)
• Zamanı tutmak elinde olsaydı insanın, o an ve orada durdururdum. (Ben O Değilim)
• Şimdi... kabugunu kırmış kücük bir kus yavrusuyum ,senin estirecegin firtinalara dayanabilirsem, sana umudumu koruyabilirsem yeniden hayata dönecegim. (Erken Rüya Zamanlar)
• İncelmiş bağlardan, yeniden sağlam düğümler yapmak zordu. (Emanet)
• İnsanın kalbinin sesine direnmeye çalışması kadar zor bir şey yokmuş. (Emanet)
• Ah, benim akılsız başım, karmakarışık duygularım... (Erken Rüya Zamanlar)
• " Dokunamıyorsan, uzaksındır." (Ben O Değilim)
• Birini sevebilmek için insanın önce kendini sevmesi gerekiyordu. Birine yürekten gülümseyebilmek için, gülmeyi biliyor olması gerekiyordu. (Melekler Zamanı)
• “Özü ve sözü çelişmeyen “ bu zamanda bu yapıda olabilmek ne kadar zor ….. (Erken Rüya Zamanlar)
• " İnsan kalbine talimat veremiyor ki , " dedi alnını onunkine yaslayıp , gözlerini kapatarak . " Gece ' yi Gün ' ü , Akşam ' I , Sabah ' ı sev diyemiyor ki . Görüyor ve sonra hissediyorsun Hepsi bu . " (Gece İle Şafak)
• Aşk, insanı hem yıkan hem de ayakta tutan bir şeydi. (Emanet)
• İçim kan ağlarken,bir kırıntı tebessüm edebiliyordum etrafıma.Saklayacak,korkacak bir şeyin yoksa daha dik başlı,daha bencil oluyordun.Fakat bir sırra sahipsen onu örtbas etmek için ikiyüzlü,usta bir yalancı olmayı öğreniyordun. (Kara Kış Beyaz Düş)
• Bütün güzel zamanlarda böyle olmaz mıydı? Sayılan dakikalar, inadına hızlanıp, birbiri ardına koşmaz mıydı? (Gece İle Şafak)
• Memleket dedikleri, belki de insanın eviydi. Belki yüreğiydi, kim bilir? (Ben O Değilim)
• Hafif acılar konuşabilir ama derin acılar dilsizdir (Melekler Zamanı)
• "Kimse benden daha çok sevmedi, sevemez seni. Kim olursa olsun, benim kadar titremez yüreği." (Erken Rüya Zamanlar)

Siz hiç, birbirine tıpatıp benzeyen ikizler gördünüz mü?
İşte ben onlardan biriyim... Adım, Arın Soylu.
Genç, yakışıklı, güçlü ve mutlu bir erkeğin hayatı,  bir anda nasıl altüst olur? Kolay… Bunun için, serseri ikizinizle, akıl almaz bir oyunun içine girmeniz yeterli. Sadece üç haftalığına, başka birinin hayatını yaşamaya cesaret ederseniz, beraberinde gelecek bütün sürprizlere de hazırlıklı olmalısınız.
Ben de hazırlıklıydım. Ta ki onu görene kadar... Tuna’mı… Bal rengi saçları ve güneş gibi parlayan yüzüyle, birdenbire hayatımı kökünden değiştirmişti. O benim beklediğimdi, o benim geleceğimdi. Onu elde etmeme kimse engel olamazdı. Hiçbir şey beni durduramazdı. Durduramadı da…
Başardım mı? Evet! Onu aşkıma inandırdım. Onu kendime âşık ettim.
Peki ya sonra? Hiçbir yalan sonsuza dek sürmez, öyle değil mi? Bir gün, hiç ummadığım bir anda, yalanımla yüzleşmek zorunda kaldım. Artık ‘Ben o değilim’ desem de bir faydası yoktu. Tuna bana inanmıyordu.
Ne yapacaktım şimdi? Vaz mı geçecektim hayatımın kadınından?
Elbette hayır!
Bedelini ödeyip, seni kazanacağım, Tuna cadısı! Her ne olursa olsun…